![]() |
Ruh Güzelliği.. |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ruh Güzelliği..Ruh Güzelliği ![]() ![]() ![]() Fani dünyada, baki bir ruh ile yaşıyoruz ![]() Her an ölümlerin olduğu, her an yapılmaların yanında bozulmaların da olduğu ölüp duran bu dünyada; tam tersi bir halet içinde insan ruhu… Beka isteyip duruyor ![]() İnsan hasta oluyor, sağına soluna dönemeyecek vaziyete geliyor, ama ayağa kalkma, hareket etme isteği yok olmuyor ![]() ![]() Başına bir sürü sıkıntılar geliyor, ama ruhu ferahlık ve kurtuluş derdinde ![]() ama zulümden kurtulma isteği hiç bitmiyor ![]() Anlaşılıyor ki; ruh, vücuddan başlıbaşına ayrı, bağımsız bir şey ![]() Bu istekleri, vücut belirlemiyor ![]() Madde ruha şekil vermiyor, aksine ruh maddeye şekil veriyor ![]() Kişinin vücudunda “ben” dediği unsur da aslolan ruh ![]() sıkıntı çekmek istememesinden vs ![]() ![]() Yani, kişinin hayatına hakim olan ruhu ![]() Ve o ruh, katiyen baki ![]() Zaten ruhun baki olduğuna inanılmazsa bu dünyada “sıhhatle” yaşamak mümkün olmaz ![]() Ruhun varlığını bu zıtlıklar çok güzel anlatıyor; kişi koku almıyor, ama koku alma duygusu gitmiyor; hasta sağa sola dönemiyor, ama kalkmak istiyor; sıkıntı içinde, ama mutluluk isteği gitmiyor, çünkü bunlar ruha ait istekler ![]() Rabbin nimetlerinin farkında olan, O’ndan gelen hediyelere en fazla ihtiyacı olan ve O’na en çok teşekkür eden insanın ruhudur ![]() Kişi; nankör olup, inkar etse de kendisine verilen nimetleri, kişinin ruhu inkar etmez verilenleri ![]() Mesela; “ben bu hayatı güzel görmüyorum” dese biri, ama az sonra önüne en sevdiği yemek gelse; bakarsınız ki, o yemeği yerken çok mutlu ![]() Kişiye sorsanız “hani bu hayatı sevmiyordun?” diye; “öylesine yiyorum işte” deyip, size yalan söyleyebilir; ama ruhu yalan söylemez; apaçık görürsünüz o sevdiği yemeği yerken ki mutluluğunu ![]() Bedenimiz bu dünyada ruhumuza hizmet için var ![]() ![]() Kişi “susadım” diye hissettiğinde, asıl susayan kişinin ruhu ![]() O an ruh, Rahmetin varlığına susadı ![]() Kişi suyu içtiğinde hücreleri sulanıyor, temizleniyor ve ruh da da ferahlama oluyor ![]() Zerre ile ruh arasında böyle bir ilişki var yani madde var ve mana var ![]() Ve mana maddeye hakim ![]() Madde manayla kaim ![]() O yüzden biri hastalansa ve hastalığı çok ciddi olmasa; ümidi yoksa ölürken, diğer bir kişinin “çetin, zor” denilen bir hastalıktan ümidi varsa iyileşme ihtimalide yüksek oluyor ![]() Tüm bunlar insanın ruhuyla alakalı çünkü ![]() Ruh cesede hakim; cesed ruh ile kaim ![]() Ruh, bu dünyada yaşadığı bir olaydan dolayı adeta küsse; ruhun bu dünyadan gitme isteği belirginleşebilir ve madden bir hastalığı olmadığı halde, ruhu gitmek isterse kişi, bir şekilde bu dünyadan gider ![]() Mümin ise ölümünü bekler, değilse intihar eder tabii ki intihardan önce manen de ölümler yaşar ![]() Son nokta olarak madden de ölür ![]() Maddi hastalığı çok fazla olmayan ama eşiyle sorunlar yaşayan bir kişi, maddi hastalığının derecesi artmadığı ve o maddi hastalık “ölümcül” olmadığı halde; eşiyle olan sorunlarından kurtulamayacağı hissini taşıdığından, “ümitsizliğinden;” hayattan madden olmasa da manen çıkmış vaziyette olabiliyor ![]() “Ne ayrılırsam, ne de bir arada olursam eşimle mutlu olabilirim, tek kurtuluşum ölüm” diye düşünüyor ve yaşayan bir ölü haline kendisini getirebiliyor ![]() Tam tersi bir durumda ise yani cesede yapılan bir şeyin ruhu etkileyemeyeceği durumda ise; kişi bedenen mahkum olsa bile; ruhen bahçelerde, saraylarda, en sevdiklerinin yanında mutlu ve mesut olabiliyor ![]() Cesed yoluyla ruhun mahiyeti bozulmuyor ama ruh beslendikçe, kişi ümitvar oldukça bu hali, cesedine de yansıyor; yüzü gülüyor; daha aktif, daha canlı biri oluyor ![]() Biliyoruz ki sıkıntı, stres, gerilim çoğu hastalığın başıdır ve bu haller insanın bedenini de muhakkak etkiliyor ![]() Cesedi, bedeni güzelleştirmenin her türlü yollarının bilindiği, araştırıldığı; adım başı güzellik salonlarının olduğu zamanımızda; “ruhumuz nasıl daha mutlu olur” ile de ilgilenmemiz gerekiyor ![]() Adeta “Ruh Güzellik Merkezleri” açmak gerekiyor ![]() Çünkü bize hakim olan bedenimiz değil, ruhumuz ![]() Kişi bedenini ne kadar süslese de; yüzünü ne kadar güler vaziyette gösterse de; çok gülerken ruhu acı çekiyor olabilir ![]() Dışarıya “Ben burdayım, güzelim ve mutluyum, hayattan zevk alıyorum” derken, içinde bir yerlerde ruhu acı ile “Ben de burdayım ve ben acı çekiyorum, ben mutsuzum” diyebilir ![]() Esas olan ruhumuz ise ve ruhumuz bedenimizi muhakkak etkiliyorsa; cesedimizi istediğimiz kadar en güzel hale getirelim ruhumuzu mutlu etmedikçe, bunun bize bir faydası olmaz ![]() Ama ruhu etkilemek suretiyle bedenimizi etkileyebiliriz ![]() Ruhu etkilemek; ruh baki ise Baki olan Zat ile irtibat kurularak, O’ndan haberdar olup, O’nun ile bağlantı kurarak mümkün olabilir ![]() Amacımız ruhun bağımsız olduğunu kabul ettikten sonra; ruhun isteklerinin, ihtiyaçlarının ne olduğunu bilip, ona göre hayatımızı yaşamak olmalı ![]() Ruhun baki olduğunu anladıktan sonra, her olayın da baki tarafının olduğunu anlayıp, Baki ile ilişki kurmaya çalışmalıyız ![]() Çünkü fani bir olayı, Baki ile ilişki kurmadan okursa kişi, “Allah var”ı bilir ama “baki çözümleri yok” diye hisseder ve ümitsiz olur ![]() Her olayın içindeki “ahirete iman” hissi, kişiyi ümitsizlikten kurtarır ![]() Yani hayatta “boşver” diyebileceğimiz bir hal yok ![]() O halde; sadece bedenimizi değil, ruhumuzu da güzelleştirmek için çalışmalıyız ![]() Sadece bu dünyada bile mutlu olabilmek için ruhumuza gıdasını vermemek, buna “boşver” demek gibi bir lüksümüz yok ![]() Zehra Sarı |
![]() |
![]() |
|