![]() |
Sadreddin Konkevi |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sadreddin KonkeviSadreddin Konkevi Sadreddin Konkevi (k ![]() ![]() İsmi Muhammed bin İshâk, künyesi Ebü'l-Meâlî, lakabı Sadreddîn'dir ![]() ![]() târihinde Malatya'da doğdu ![]() ![]() ![]() Konya'da kendi adı ile anılan câminin bahçesindedir ![]() Sadreddîn-i Konevî'nin babası İshâk Efendi, Anadolu Selçukluları nezdinde yüksek makam sâhibi biriydi ![]() ![]() Sadreddîn-i Konevî'nin terbiyesi ve yetişmesiyle meşgûl oldu ![]() ![]() ve tasavvuf ilimlerine âit birçok kıymetli eserler yazdı ![]() Muhyiddîn-i Arabî , Sadreddîn-i Konevî'nin terbiyesi ile çok yakından meşgûl oldu ![]() Yetişmesine özel ihtimâm gösterdi ![]() istifâde eden Sadreddîn-i Konevî, hocası ile Halep ve Şam'a gitti ![]() Muhyiddîn-i Arabî Sadreddîn-i Konevî'ye nefsini terbiye yollarını öğretti ![]() Konevî günlerini riyâzet ve mücâhede ile nefsiyle uğraşmakla geçirdi ![]() öyle bir dereceye ulaştı ki, uyumamak için Muhyiddîn-i Arabî onu alır, yüksek bir yere çıkarır, o da düşme korkusuyla uyumaz tefekkürle meşgûl olurdu ![]() Bir gün annesine birkaç hanım gelip; "Sen zengin, îtibârlı bir kişinin hanımı iken şimdi bir Pîr-i Mağribî'ye vardın ![]() ![]() memnunum ![]() ![]() ![]() de gündüzü de yoktur ![]() ciğerpâreme bir arpa ekmeği dahi vermez ![]() ![]() Üstelik onu da göremez olduk ![]() ![]() yere asar ![]() ![]() Konevî'nin annesi özür diledi ve cân-u gönülden istiğfâr etti ![]() mânevî dereceleri geçip büyük velîler arasına girdi ![]() Sadreddîn-i Konevî anlatır: "Hocam Muhyiddîn-i Arabî hayatta iken, benim maneviyat aleminde yüce makamlara kavuşmam için çok uğraştı ![]() ![]() sonra bir gün, kabrini ziyâret edip dönüyordum ![]() ![]() anda Allah'ın muhabbeti beni kapladı ![]() sûrette gördüm ![]() ![]() ![]() yanında olduğumu gördüm ![]() ![]() olsun ki, perde aradan kalktı ve sevgililer kavuştu, niyet ve gayret boşa gitmedi ![]() kavuşamadığın makamlara, vefâtımdan sonra kavuşmuş oldun ![]() ![]() Yine kendisi anlatır: 1255 senesi Şevvâl ayının on yedisine rastlayan Cumartesi gecesi, rüyâmda şeyhim Muhyiddîn-i Arabî'yi gördüm ![]() Cenâb-ı Hakk'ın Esmâ-ül Hüsnâsı ile ilgili kalbime doğan bilgileri arz ettim ![]() pek güzel!" deyince, ona; "Efendim! Hakîkatte güzel olan sizsiniz ![]() öğrettiniz ![]() ![]() "Efendim! Bütün mahlûkâtı, her şeyi unutup Allah'ı dâimî olarak hatırımda tutabilmem için bu fakîre duâ ve himmetlerinizi istirhâm ediyorum ![]() ![]() kavuşacağımı müjdeledi ve uyandım ![]() Sadreddîn Konevî , bundan sonra çok büyük mânevî derecelere yükseldiğini, mânevî âlemlerin kendisine seyrettirildiğini, hiçbir zaman Allah'ı hatırından çıkarmadığını, bir an bile unutmadığını Nefehât isimli eserinde bildirdi ![]() Sadreddîn-i Konevî hocası Muhyiddîn-i Arabî'nin vefâtından sonra evliyânın büyüklerinden Evhadüddîn-i Kirmânî'nin sohbetlerine kavuştu ![]() bilgiler tahsîl etti ![]() ![]() kerâmetleriyle çok meşhûr oldu ![]() Sadreddîn-i Konevî Konya'ya geldiğinde, Çeşme Kapısı içindeki bir mescidde imâmlık yapmaya başladı ![]() ![]() istemezdi ![]() Konevî'ye karşı sevgisi fazlalaştı ve O'na karşı büyük bir hürmet ve itibar gösterdi ![]() Sadreddîn-i Konevî Konya'da binlerce talebeye ders verdi ![]() Sa'îdeddîn-i Fergânî, Müeyyedüddin Cendi gibi birçok hikmet ve tasavvuf ehli kimseler yetiştirdi ![]() ![]() ![]() ince meseleleri açıklığa kavuşturdu ![]() söylediklerini ve yazdıklarını dîne ve akla uygun olarak îzâh etti ![]() Nasîruddîn-i Tûsî ile hikmete âit bâzı meselelerde mektuplaşmaları oldu ve aralarındaki uzun süren münâzaralardan sonra, Nasîruddîn-i Tûsî aczini îtirâf ederek, onun üstünlüğünü kabûl etti ![]() ![]() sakınır, şüpheli korkusuyla mübahların fazlasından kaçardı ![]() malına aslâ meyletmezdi ![]() Sultan Alâeddîn zamânında Hâce Cihân adında Konya'da çok zengin biri vardı ![]() hesâbı bilinmezdi ![]() ![]() ![]() Zenginin ona çâre için başvurmadığı tabîb kalmadı ![]() ![]() çâre bulamadı ![]() ![]() ona açtı ![]() ![]() Alican, vâlidesinin ismi de Hân'dır ![]() ![]() besmele okuyup; "Bismillahillezî lâ yedurru maasmihî şey'ün fil erdı velâ fis semâî ve hüvessemîul alîm ![]() ve min hemezât-iş şeyâtîn ![]() ![]() hastalıktan tamâmen kurtulmuş olduğunu gördü ![]() olduğunu anlayıp, Sadreddîn-i Konevî'ye karşı sevgisi arttı ![]() Horasan'dan bir derviş birçok yerler dolaşarak Şam'a gelmiş ve orada Sadreddîn-i Konevî'nin yüksek hal ve kerâmet sâhibi birisi olduğunu işitmişti ![]() ona âşık oldu ve Konya'ya geldi ![]() ![]() misâfir edilip, kendisine her gün nefis yiyecekler ve içecekler ikrâm edildi ![]() sofrasının böyle zengin olmasına hayret etti ![]() yiyecekler önüne gelirdi ![]() ![]() içeceklerin eksik olduğu bir gün görmedi ![]() Acem diyârından bir derviş birçok yerler dolaşıp birçok kimseler görüp Konya'ya gelmiş ve Sadreddîn-i Konevî 'nin dergâhına misâfir olmuştu ![]() hizmetçilerinin çokluğunu görünce, içinden; "Keşke bu kişinin bu malları kendisine ayak bağı olmasaydı da hak yolda bulunaydı ![]() münâsebeti olsaydı ![]() ![]() ![]() düşüncesini Sadreddîn-i Konevî 'ye açtı ve; "Ey Efendi! Siz bir Acem diyârına gitseniz oradaki âlim ve velîlerle görüşseniz bu dünyâya bağlılığı terk edip Cenâb-ı Hakk'a kavuşursunuz ![]() dedi ![]() ettim ![]() ![]() ![]() yol gittikten sonra derviş, hırkasını Konya'da unuttuğunu hatırlayıp, aklı başından gitti ve yüzü üzerine yere düştü ![]() ![]() arkadaşım! Ben dergâhınızda abdest almak için hırkamı çıkarmıştım ![]() ![]() hatırıma geldi de ondan fenâlaştım ![]() ![]() edip; "Ey Acem dervişi! Dünyâ sevgisi bütün günâhların başıdır ![]() hizmetçileri geride bıraktık ![]() ![]() ettiğinde aklın başından gitti ![]() ![]() ![]() Sadreddîn-i Konevî i bir gün, Allah'a yalvarıp; "Yâ Rabbî! Sana lâyıkı ile ibâdet, kulluk yapamadım ve seni hakkıyla tanıyamadım ![]() ![]() makâmımı görmek arzu ediyorum ![]() ![]() ![]() ve insanlar kabirlerinden kalkıyordu ![]() "Beni de Rabbimin huzûruna götürdüler ![]() götürün ![]() ![]() ![]() ![]() Onları seyrettim ![]() ![]() almak istedim ve aldım ![]() ![]() misk duruyordu ![]() ![]() Muhyiddîn-i Arabî'nin bana hediye ettiği hırka-i şerîfe sirâyet etti ![]() ![]() Konevî vefât ettiklerinde kefenine bu miskten konulmuştur ![]() Bir zaman Sadreddîn-i Konevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ve Kâdı Sirâcüddîn ve başka âlim ve sâlih zâtlar Konya'nın Meram Bağlarına gittiler ![]() ve uzun bir süre kaldı ![]() ![]() ![]() Değirmen taşını dinlediler ![]() Kuddûsün, dediğini işittim ![]() ![]() Şems-i Tebrizî Konya'ya gelince, Mevlânâ devamlı bununla sohbet edip, hiç dışarı çıkmaz oldu ![]() Denizli'ye gittiler ![]() ![]() koruyan biriydi ![]() arasındaki şeylere karışamam ![]() ![]() namazında âlimlerin bulunmaması şânımıza noksanlık verir ![]() ![]() Sadreddîn-i Konevî hemen katırına binerek yola çıktı ![]() ![]() Orada âlimleri bulup; "Cumâ namazı vakti geçmeden Konya'ya dönmemiz lâzımdır ![]() kalbini kırmayınız; pâdişâhlar, Allah'ın emrini îfâya memur kişilerdir ![]() onları üzmek hiç uygun değildir ![]() ![]() ![]() benzer birçok iknâ edici sözler söyledi ![]() ![]() olur gibi oldular ![]() bulunmamız imkânsızdır ![]() sevindirenleri mahcûb etmez ![]() ![]() ![]() günlük yolu bir anda kat edip, Cumâ vaktinden evvel Konya'ya vardılar ![]() buna çok memnun oldu ![]() ![]() âlimlerine dâimâ yardımcı oldu ![]() Sadreddîn-i Konevî anlatır: "Rüyâmda Fahr-i kâinât Efendimizi gördüm ![]() kirâm olduğu halde medreseyi teşrif etmişlerdi ![]() ![]() Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî de oraya gelip, uygun bir yere oturdu ![]() Mevlânâ'ya çok iltifât ettiler ve hazret-i Ebû Bekr'e dönerek; "Yâ Ebâ Bekr! Ben, Celâleddîn ile, diğer peygamberlerin arasında öğünürüm ![]() ve nûru ile, ümmetimin gözleri aydın olur ![]() ![]() ![]() tarafına oturttular ![]() yüksekliğine işâret buyurdular ![]() ilminin yüksekliğini anlasınlar ![]() Bir gün büyük bir ilim meclisi kurulmuş ve Konya'nın büyükleri orada toplanmışlardı ![]() Sadreddîn-i Konevî de orada bir seccâde üzerinde oturuyordu ![]() seccâdeye oturmasını teklif etti ![]() kıyâmette bunun hesâbını nasıl verebilirim?" dedi ![]() fayda görmediğin seccâde bize de yaramaz ![]() ![]() Sadreddîn-i Konevî'den önce vefât etti ![]() kıldırdı ![]() Ömrünü Allah'ın kullarına hizmet etmekle, ilim ve edep öğretmekle geçiren Sadreddîn-i Konevî duâlarında: "Yâ Rabbî! Kalbimizi senden başka şeye yönelmekten ve senden başkasıyla meşgûl olmaktan temizle ![]() ![]() şeytana oyuncak yapma ![]() ![]() buyur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sadreddîn-i Konevî vefât ettiğinde cenâze namazı büyük bir kalabalık tarafından kılındı ![]() Vasiyetine uyularak kabri üzeri kapatılmayıp, açık bırakıldı ![]() Sadreddîn-i Konevî'nin kabrini ziyâret edenler, onun feyzlerinden istifâde ederler ![]() vesîle ederek yapılan duâlar, bi-iznillah kabûl olur ![]() Allah'ın izniyle rûhâniyetleri imdâda yetişir ![]() 1899 senesinde Sultan İkinci Abdülhamîd Hân, şahsî parasıyla, Sadreddîn-i Konevî'nin câmiini ve türbesini îmâr ve ihyâ edip canlandırdı ![]() Türbesine hizmet edenlerden biri rivâyet etti: "Zamânın devlet erkânından yüksek rütbeli bir subay türbeyi ziyârete geldi ![]() terbiye etmek için yaptırdığı çilehânesini ziyâret etmek istedi ![]() ![]() namaz kılabileceği büyüklükteki, feyz, bereket, huzûr ve saâdet mekânı olan çilehâneye girdi ![]() Uzun bir secdeden sonra Cenâb-ı Hakk'a yalvarmaya başladı ![]() yanına Sadreddîn-i Konevî'nin huzûruna gelip, Allah'a, O'nu vesîle ederek uzun bir duâ etti ![]() Biz de âmin dedik ![]() güçlerimizle, memleketimizin görünürdeki bekçileriyiz ![]() Sadreddîn-iKonevî ve onun emsâli olan büyükler, bu memleketin hakîkî kumandanlarıdır ![]() Allah'ın yardımı ve bunların mânevî destekleri olmadıkça, bizim görünürdeki güç ve kuvvetimizin hiçbir tesiri olamaz ![]() memleketin mânevî kumandanlarını ziyâret ederiz ![]() ![]() Konevî Câmiine devamlı gelenlerden biri anlatır: "Sadreddîn-i Konevî'yi iki defâ rüyâmda gördüm ![]() onları çok üzmüştüm ![]() kimsenin kalbini kırma, kalb kırmaktan çok sakın ![]() ![]() kimsenin kalbini kırmamaya, herkesle iyi geçinmeye çalıştım ![]() İkinci rüyâm da şöyle oldu: İlk rüyâmdan sonra artık devamlı onun kabrinin bulunduğu câmiye gitmeye başladım ![]() ![]() Bir gece rüyâmda bana güler yüzle görünüp; "Hizmetlerinden memnunum ![]() hizmetlerini karşılıksız bırakmaz ![]() ![]() sevgi ve muhabbetim daha da arttı ![]() başladım ![]() Sadreddîn-i Konevî'nin Nüsûs, Hukûk, En-Nefehât-ül-İlâhiyye, Mefâtîh-ül-Gayb, Fâtiha Tefsîri, Şerh-i Ehâdîs-i Erbaîn gibi eserleri vardır ![]() FAKR NEDİR? Bir defâsında Mevlânâ Sadreddîn-i Konevî'nin dergâhına gitmişti ![]() konuşmuyorlardı ![]() Mâruf Kâşifî içeri girdi ![]() ![]() sohbetinde bulunmuştu ![]() ![]() Fakat hiç cevap vermedi ![]() ![]() ![]() Tekrar tekrar sorunca, Mevlânâ kalkıp gitti ![]() "Ey pîr-i ham! Neden vakitsiz suâl sorarsın? Sordun cevap verdiler ![]() deyince, derviş; "Ne cevap verdiler?" dedi ![]() ![]() tutulur ![]() ![]() tam bir teslimiyetle bulunmalıdır ![]() ![]() ![]() (Sadreddin Konkevi 40 Hadis Şerhi Kitabından Alıntıdır) Not: İbnül Arabi hakkında ; onun talebesi olan Sadrettin Konkevi ve onunda Talebesi olan Mevlananın da hocasıdır ![]() ![]() Buradan; Hem Mevlana , Hem de Yunus Emrenin İbnü'l Arabinin öğrencileri olduğunu anlıyoruz ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|