Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aslı, aşkı, eşi, potifarın, yusufun, zelickadır

Aslı Zelicka'dır, Potifar'ın Eşi Ve Yusuf'un Aşkı...

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Aslı Zelicka'dır, Potifar'ın Eşi Ve Yusuf'un Aşkı...




Aslı Zelicka'dır, Potifar'ın eşi ve Yusuf'un aşkı







Aslı Zelicka'dır, Potifar'ın eşi ve Yusuf'un aşkı, su perisi olduğu da söylenir ama dünyanın en büyük aşkıdır belki de Züleyha'nın aşkı

Yusuf, İbrani Peygamberi'dir Yakup peygamberin oğlu
Yusuf'un serüveni Tevrat'ta, Tekvin bölümündedir Yusuf, Kur'an'ı Kerim'de de yer alır [Yusuf Suresi] Aşkları masal değil , öykü değil, efsanedir artık

Kenan ülkesinde yaşayan Yusuf - ki adı İbranice Yosaf'dır- babası Yakup peygamber tarafından çok sevilince onu kıskanan kardeşleri tarafından kör kuyuya atılır
Ve kervancılar tarafından kurtularak köle olarak Mısır'da satılır "Mısır Azizi" Kıtfir satın alır onu Çok güzel bir erkektir Yusuf Kıtfir'in karısı Züleyha çılgınca aşık olur

Züleyha'nin Hz Yusuf'a karşı duyduğu aşk tanımsızdır Bütün servet ve güzelliğini onun uğrunda harcamıştır
Kocasına, ailesine tüm Mısır halkına karşı durmuştur bu aşk Derler ki yetmiş deve yükü mücevher ve gerdanlığını vardır hiçbir şey gözünde değildir
"Bugün Yusuf'u gördüm" diyen, ondan haber veren herkese onları zengin edecek değerde mücevher dağıtırmış

Aşkın ağır tutkusuyla karşılaştığı herkesi "Yusuf" diye çağırır olmuş, o kadar ki, başını geceleri gökyüzüne kaldırdığı zaman Yusuf'un adını yıldızların dizilerek yazdığını iddia edermiş

Fakat Yusuf efendisiyle evli olan Züleyha'nın aşkına karşılık vermesi olanaksızmış Aşkını kalbine gömüp susmuş sadece
Oysa Züleyha kendini kınayan tüm insanlara sevdasını haykırıyormuş Hatta şöyle bir söylence vardır

"Züleyha, birgün bütün kadınları evine davet etmiş
Sofra düzenleyerek önlerine meyve koymuş ve onları soymakı için bıçak vermiş Kadınlar meyveleri yemeye başlayacakları sırada, Yusuf'a seslenerek, "Onların yanına çık" demiş
Karşılarına çıkan Yusuf'u gören kadınlar güzelliği karşısında öyle büyülenmişler ki bıçakla parmaklarını kesmişler de farkına bile varmamışlar" " İşte sizin gördüğünüz güzellik benim Aşkımdır! " diye haykırmış Züleyha

Fakat Züleyha'nın ağır aşkı Yusuf'un zindanı boylamasına neden olmuş Yıllarca peygamber sabrıyla zındanın ağır çilesini çekmiş Yusuf Peygamber
Sonra yine bir söylenceye göre Mısır kralının tabiri olanaksız rüyasını doğru olarak yorumlayınca Hz Yusuf hapisten çıkmış
Ve bu arada Kıtfir öldüğü için Züleyha'yla evlenmiş

MEKTUP

ZÜLEYHA'NIN YUSUF'A MEKTUP YAZMASI
"Yusuf" yazdı Züleyha,sayfanın ortasınaHala hitaptaydı kalemi,bir satır ileri geçemedi
Bir satır ileri geçsem hitaptan,dedi,yanacağımSes verdi içinden bir ses:"Yan o zaman,yan o zaman!"
Züleyha devam etti:
"Ah benim Yusuf'um,ah benim,ah/senim,dedi,başka bir şey diyemedi"
Züleyha Yusuf'a bir mektup yazmaya başlayınca
"Yusuf "diye başladı,"Yusuf " diye bitirdiGördü ki hitaptan öteye geçemediAnladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yokVe Züleyha'nın lügatinde "Yusuf"tan öte sözcük yok
"Yusuf,dedi,kelamım artık sende hükümsüz
Ama kelamımın hükümsüz kaldığı bu yerde beni küçümsemeBil ki kelamdan da ötede sadece ah var,ah ki dünya onun üzerinde durur,gökkubbe onun hararetiyle döner"
Züleyha'nın gülümsemesi

"Bir gün Züleyha, arkalığına beyaz sümbül dalları işlenmiş tahtırevanıyla
geçiyordu kütüphanelerin ve tapınakların kenti olan kentinin sokaklarından

Görkemli bir alayla geldiğini görenler saygı ve hayranlıkla kenara çekiliyor ve Züleyha'ya yol açıyorlardı
Zengin ve güçlüydü, en fazla da güzeldi Ve kimse kırmızı gülleri saçına Züleyha gibi takamazdı

Birden bir meczub, ehil arslanları, atları ve arabaları aşarak Züleyha'nın tahtırevanının önünde dikiliverdi, yürüyüş durdu Züleyha tül cibinliği aralayarak bu duraklamanın nedeninin anlamak istedi

Gözlerini kaldırarak Züleyha'nın yüzüne bakmaya başladı meczub, "Züleyha" dedi, "sevindir beni!"
Züleyha kölelerine meczubun sevindirilmesi için işaret etti

Köleler mor renkli kadife bir keseyi uzattılar avucuna; ama meczub oralı bile olmadı
"Züleyha" dedi,
"Sevindir beni, bana gülümse! Başka bir şey istemem"
Züleyha bu sesi hatırladı ve yüzüne dikkatlice bakınca, aşkını reddettiği silik bir yığın sima arasından bir zamanların ordu kumandanını tanıdı Usulca gülümsedi()

Başını önüne eğen meczub sessiz ve sakin geldiği gibi çekiliverdi

O günden sonra Mısır'ın lisanına "sadaka vermek" anlamına gelen yeni bir deyim yerleşti: Züleyha'nın gülümsemesi"

YUSUF İLE ZÜLEYHA'dan(kalbin üzerinde titreyen hüzün)
Rabbim,dedi Yusuf,sen bana,kendi isteğimin dışında şu iklimde ve şu odada bulunduğum şu anda,Züleyha'yı istememeyi isteyebilmeyi nasib et
Katından bir esirgeme ver
Değil mi ki, isteğe yaklaşınca,istememeyi istemek artık imkansızlaşır Bu yüzden değil mi Rabbim,senden gelen yasaklar "yapma"ile değil"yaklaşma"emri ile başlar
Yaklaşırsam eğer şu içimdeki doğal olan akışla Züleyha'nın ırmağına,yaklaştıktan sonra "yapmam"diyemem Üstelik yaklaşırsam eğer yapmamayı da artık dua edemem Daha kolay olan "yapma" değil "yaklaşma"
Öyleyse aslolan :"yaklaşma"Öyleyse Rabbim insan yaratılmışlığımın sorumluluğuyla en fazla baş başa kaldığım şu anda,şu odada,sen bana istememeyi isteyebilmeyi nasib et
Beni insan yaratılmışlığın en doğal akışını kendine ait olmayandan sakındıracak güçle insan et
Rabbim,diye devam etti Yusuf duasınaİ stemeyi istemek kadar istememeyi istemek de zor
Biliyorum ki katından bir koruma dökülmezse varlığıma,nefsimin altından kalkamam
Son hızla aşağı doğru ilerleyen bir teknenin içinde yukarı doğru koşarak Bahr-i Umman'ı aşamamBenim tedbirim senin takdirinden küçüktür
Böyle dua edince Yusuf,ona Rabbinden bir işaret geldi
Her şeyin kalpte başlayıp kalpte bittiği mevsimde,her şeyin kalpteki rengine göre isim aldığı yerde Masun ve masum olan Yusuf bu duayı etmiş olma yürekliliği ile peygamberdi
Ve o iffet demekti
SONRA:YUSUF'UN ELLERİ
Yusuf'un elleri bir salkım üzüm
Bir ak zambak ,şakağında Yusuf'un eli
Kimi parmakları elif,tırnakları karanfil
Kimi parmakları kalem,tırnakları gül
Elleri Yusuf'un
Elmacık kemiklerinde gezinirken bir dağ lalesi,incecik bıyıklarının üzerinden
geçerken bir demet kiraz çiçeği,gül yağıyla ovalarken sakalını bir sümbül çelengisiyah,simsiyah saçlarınıngecesine düşerken Yusuf'un elleri,bir nar çiçeği
Bir nar çiçeğini ezebilir mi benim Yusuf'um
Yusuf'un elleri yoksa ben de yokum
Yusuf'un elleri,alnında bir esmer kelebek,Yusuf'un eli şahdamarında,Züleyha'ya yakın ölüm
Dudaklarının üzerinde duraklıyorsa bir an,Züleyha'nın kalbi demektir Yusuf'un elleri
Çenesine dayalıysa Yusuf'un elleri, Züleyha'nın kalbinde demektir Yusuf'un eli
Kaç zamanı araladı Yusuf'un elleri
Kaç zamandır yed-i beyza Yusuf'un eli
Yanağında gezinirken,bir demet nergis,bir sap suçiçeği Yusuf'un elleri
Bir yasemen dalı,dizinin üzerinde unutulmuşsaYusuf'un sağ eli
Bir Yusuf çiçeği
Yusuf'un sol eli

ZÜLEYHA'NIN YUSUF'U HATIRLAMASI
Zaman geldi zaman geçtibaktabul
Züleyha efendi,Yusuf köleydiAma Züleyha bir kadın,Yusuf bir erkek şimdi
Kim kaderin Züleyha'yı köle etmek için önce Yusuf'u pazarlara düşürdüğünü tahmin edebilirdi ki?
Yusuf'un gelişi ahir ise evvelin yittiğinden kim söz edebilirdi?
Değil mi ki evvel olan bazen ahir gelirdi
GeceydiAşk,gökyüzünün tabakalarını inip de birer birer,Züleyha'nın kalbinin zarına değdi,o en içteki fuada işledi
Yusuf'un kokusu dokundu önce Züleyha'nın ruhunaSonra sesi
Oysa Züleyha rüyasında ne kokuyu,ne de sesi bilmişti
Sesi ve kokusu ruhuna çarptığında,Züleyha,Yusuf'u hatırladı
Züleyha Yusuf'u hatırladı ama bu ilk hatırlayışta tenden cana,candan tene dönecek olan döngü içinde önce teniyle hatırladı
Bir kadınla bir erkeğin birbirine irtibatlanmasında,yalnız başına kaldığında eksik kalan o basamakta hatırladı
Güzelliği farketmeden güzelliğin cezbesinde kaldı
Züleyha uyandı
Ama Züleyha,rüyasında bir velinin şüphesiyle değil,teninin ürperişiyle uyandı
Bir yangının hararetine düşen tapınaklar geldi tapınaklar geçti içinden Züleyha'nın
Kendisi bilmiyordu,hiç kimseler henüz bilmiyordu
Ama yürünecek yolu vardı
Ku-yı dilaraya hu demeye,
Kalbin hassas terazisine düşmeye,
Çok çile,
Çok gözyaşı,
Çok zaman vardı
Geceydi
Nil kıyısında gece hiç bu kadar yağmurlu,yağmur hiç bu kadar karanlık olmamıştı
Yusuf'un elleri,Yusuf'un gözleri,Yusuf'un alnı
Yusuf şimdilik Züleyha için sadece bu kadardı


Züleyha kendi kalbine baktığında,Yusuf'u neden sevdiğini ve Yusuf'u nasıl sevdiğini merak etti ilk kez
Perdeler kalktı kalbinin üstündenIşık

"Yusuf,seni sevdiysem"dedi Züleyha,hükümdarın tahtına hükümdardan başkası oturamayacağından
Şehzade için saklanan giysiler ancak şehzadenin bedenine uyacağından
Padişahların ülkeler fethettiği görülmüştür de,kölelerin ülkeler fethettiğine bir Yusuf'ta tanık olmuşuzdurGörüyorsun ya Yusuf,seni sevdiysem yazgım bana yapacak başka bir şey bırakmamış olduğundanSenin güzelliğin gibi benim de muhabbetimin nedeni olmadığından

( Anlatımlar Nazan BEKİROĞLU'nun kitabından alıntılardır)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.