Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Dualar

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dualar, için, rızık, yapılan

Rızık İçin Yapılan Dualar

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rızık İçin Yapılan Dualar




Rızık İçin Yapılan Dualar



وَكَأَيِّن مِن دَابَّةٍ لَا تَحْمِلُ رِزْقَهَا اللَّهُ يَرْزُقُهَا وَإِيَّاكُمْ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Ve keeyyin min dâbbetin lâ tahmilu rızkahâ allâhu yerzukuhâ ve iyyâkum ve huves semîul alîm
Nice hayvanlar var ki, rızkını (biriktirip yanında) taşımıyor Çünkü onların da, sizin de rızkınızı Allah veriyor O, her şeyi işitir ve bilir (Ankebût, 29/60)



إِنَّ اللَّهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُو الْقُوَّةِ الْمَتِينُ
İnnallâhe huver rezzâku zul kuvvetil metîn
Şüphesiz ki, rızık veren O sağlam kuvvet sahibi olan Allah'tır (Zâriyât, 51/58)



وَمَا مِن دَآبَّةٍ فِي الأَرْضِ إِلاَّ عَلَى اللّهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَا كُلٌّ فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ
Ve mâ min dâbbetin fil ardı illâ alâllâhi rızkuhâ ve ya'lemu mustekarrehâ ve mustevdeahâ, kullun fî kitâbin mubîn
Yeryüzünde rızkı Allah'a ait olmayan hiçbir canlı yoktur O, onların karar kıldıkları yerleri de, emaneten durdukları yerleri de bilir Onların hepsi apaçık bir kitaptadır (Hûd, 11/6)



وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِن شَكَرْتُمْ لأَزِيدَنَّكُمْ وَلَئِن كَفَرْتُمْ إِنَّ عَذَابِي لَشَدِيدٌ
Ve iz te'ezzene rabbukum le in şekertum le ezîdennekum ve le in kefertum inne azâbî le şedîd
Ve hatırlayın ki Rabbiniz size şöyle bildirmişti: Yüceliğim hakkı için şükrederseniz elbette size (nimetimi) artırırım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir (İbrâhîm, 14/7)



تُولِجُ اللَّيْلَ فِي الْنَّهَارِ وَتُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَتُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَتُخْرِجُ الَمَيَّتَ مِنَ الْحَيِّ وَتَرْزُقُ مَن تَشَاء بِغَيْرِ حِسَابٍ
Tûlicul leyle fîn nehâri ve tûlicun nehâra fîl leyl, ve tuhricul hayya minel meyyiti ve tuhricul meyyite minel hayy, ve terzuku men teşâu bi gayri hısâb
Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü gecenin içine sokarsın; ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarırsın Dilediğine de hesapsız rızık verirsin (Âl-i İmran, 3/27)


اللَّهُمَّ رَبَّنَا أَنزِلْ عَلَيْنَا مَآئِدَةً مِّنَ السَّمَاء تَكُونُ لَنَا عِيداً لِّأَوَّلِنَا وَآخِرِنَا وَآيَةً مِّنكَ وَارْزُقْنَا وَأَنتَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ
Allâhumme rabbenâ enzil aleynâ mâideten mines semâi tekûnu lenâ îden li evvelinâ ve âhirinâ ve âyeten mink, verzuknâ ve ente hayrur râzikîn
Allah'ım, Rabbimiz, bizim üzerimize gökten bir sofra indir ki, bizim için, önce ve sonra gelenlerimiz için bir bayram ve senden bir mucize olsun Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın! (Mâide, 5/114)



قُلْ إِنَّ رَبِّي يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَيَقْدِرُ لَهُ وَمَا أَنفَقْتُم مِّن شَيْءٍ فَهُوَ يُخْلِفُهُ وَهُوَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ
Kul inne rabbî yebsutur rızka li men yeşâu min ibâdihî ve yakdiru leh, ve mâ enfaktum min şeyin fe huve yuhlifuh, ve huve hayrur râzikîn
De ki: Gerçekten Rabbim kullarından dilediği kimseye rızkı hem genişletir, hem daraltır Her neyi hayra harcarsanız O, onun yerine başkasını verir Hem O, rızık verenlerin en hayırlısıdır (Sebe, 34/39)



رَبِّ إِنِّي لِمَا أَنزَلْتَ إِلَيَّ مِنْ خَيْرٍ فَقِيرٌ
Rabbi innî limâ enzelte ileyye min hayrin fakîr
Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra muhtacım (Kasas, 28/24)



وَهَبْ لَنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً إِنَّكَ أَنتَ الْوَهَّابُ
Veheb lenâ min ledunke rahmeh, inneke entel vehhâb
Bize kendi katından rahmet ihsan eyle! Şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin (Al-i İmrân, 3/8)


Bol Rızkın Sebepleri


يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّمَا الْمُشْرِكُونَ نَجَسٌ فَلَا يَقْرَبُوا الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ بَعْدَ عَامِهِمْ هَذَا وَإِنْ خِفْتُمْ عَيْلَةً فَسَوْفَ يُغْنِيكُمْ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ إِنْ شَاءَ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ حَكِيمٌ
-"Ey o bütün iymân edenler! Müşrikler bir pislikten ibarettirler Artık bu yıllarından sonra Mescid-i Harâm’a yaklaşmasınlar Eğer yoksulluktan korkarsanız, Allah sizi fazlından zenginleştirecektir İnşaallah Her halde Allah alîm’dir, hakîm’dir"[1]

İnfak Edenin Yerini Allâhü Teâlâ Doldurur

İnfak edilen mal çoğalır İnfak yokluk değildir Allâhü Teâlâ hazretleri, infak edilen rızkı arttıran sebepleri yaratır

قُلْ إِنَّ رَبِّي يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَيَقْدِرُ لَهُ وَمَا أَنفَقْتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَهُوَ يُخْلِفُهُ وَهُوَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ
-"De ki:
‘Hakîkaten rabbim kullarından dilediği kimseye rızkı hem döşer, hem sıkar ve her neyi hayra sarfederseniz, O ona halef de verir, hem O rızık verenlerin en hayırlısıdır!’"[2]

Nânkörlük Mahrumiyete Sebeptir

وَضَرَبَ اللَّهُ مَثَلًا قَرْيَةً كَانَتْ آمِنَةً مُطْمَئِنَّةً يَأْتِيهَا رِزْقُهَا رَغَدًا مِنْ كُلِّ مَكَانٍ فَكَفَرَتْ بِأَنْعُمِ اللَّهِ فَأَذَاقَهَا اللَّهُ لِبَاسَ الْجُوعِ وَالْخَوْفِ بِمَا كَانُوا يَصْنَعُونَ
-"Bir de Allah bir şehri mesel yaptı ki emniyet ve asayiş içinde idi, ona her yerden rızkı bol bol geliyordu; derken Allah’ın nimetlerine nankörlük etti, Allah da ona o yaptıkları sanatla açlık ve korku libâsını tattırıverdi"[3]

İsrâf Haramdır

يَابَنِي آدَمَ خُذُوا زِينَتَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ وَكُلُوا وَاشْرَبُوا وَلَا تُسْرِفُوا إِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْرِفِينَ
-"Ey Âdemoğulları! Her mescid huzurunda zînetimizi tutunun ve yeyin için de israf etmeyin Çünkü O müsrifleri sevmez…"[4]

Cimrilik Sıkıntı ve Darlığa Sebeptir

وَلَا يَحْسَبَنَّ الَّذِينَ يَبْخَلُونَ بِمَا آتَاهُمْ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ هُوَ خَيْرًا لَهُمْ بَلْ هُوَ شَرٌّ لَهُمْ سَيُطَوَّقُونَ مَا بَخِلُوا بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلِلَّهِ مِيرَاثُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ

-"Allah’ın, fazlından, kendilerine bahşettiği şeye bahillik edenler, sakın onu kendilerine hayırlı sanmasınlar Hayır! O, onlar için bir şerdir Yarın kıyâmet günü, o kıskandıkları mal, boyunlarına tomruk edilecek Kaldı ki, göklerin ve yerin mîrâsı hep Allah’ın Ve Allah, her ne yaparsanız haberdârdır"[5]

هَاأَنْتُمْ هَؤُلَاءِ تُدْعَوْنَ لِتُنفِقُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَمِنْكُمْ مَنْ يَبْخَلُ وَمَنْ يَبْخَلْ فَإِنَّمَا يَبْخَلُ عَنْ نَفْسِهِ وَاللَّهُ الْغَنِيُّ وَأَنْتُمْ الْفُقَرَاءُ وَإِنْ تَتَوَلَّوْا يَسْتَبْدِلْ قَوْمًا غَيْرَكُمْ ثُمَّ لَا يَكُونُوا أَمْثَالَكُمْ
-"İşte siz şunlarsınız: Allah yolunda infak etmeye (iktiza eden masrafı vermeye) davet olunuyorsunuz da yine içinizden kimisi kıskanıyor, halbuki kim kıskanırsa kendine kıskanmış olur! Allah ganî, fukara sizsiniz (ihtiyaç sizin) ve eğer tersine giderseniz başka bir kavmi tutar yerinize getirir, sonra onlar sizin gibi olmazlar!"[6]

Takvâ Ehlinin Rızkı Kolay, Cimrinin Rızkı Zor Olur

فَأَمَّا مَنْ أَعْطَى وَاتَّقَى(5)وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى(6)فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى(7)وَأَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنَى(8)وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَى(9)فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَى(10)
-"Bundan böyle amma her kim vergi verir, korunur
Ve hüsnâ'yı tasdik eylerse,
Biz onu yüsra'ya (en kolayına) kolaylayacağız
Ve amma her kim bahillik eder ve istiğna gösterir
Ve hüsnâ'yı tekzîb eylerse,
Onu da usra'ya (en zoruna) kolaylayacağız
Ve yuvarlandığı zaman onu malı kurtaramayacak!"[7]

İnfak ve İktisad'ta İ'tidâl Üzere Olmak

وَلَا تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً إِلَى عُنُقِكَ وَلَا تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُومًا مَحْسُورًا(29)إِنَّ رَبَّكَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَاءُ وَيَقْدِرُ إِنَّهُ كَانَ (بِعِبَادِهِ خَبِيرًا بَصِيرًا(30
Hem elini bağlayıp boynuna asma , hem de onu büsbütün açıp saçma ki pişman olur, açık kalırsın;
çünkü rabbin hem dilediğine rızkı bast eder hem de sıkar, çünkü o kullarına habîr-basîr bulunuyor!"[8]

لِيُنفِقْ ذُو سَعَةٍ مِنْ سَعَتِهِ وَمَنْ قُدِرَ عَلَيْهِ رِزْقُهُ فَلْيُنفِقْ مِمَّا آتَاهُ اللَّهُ لَا يُكَلِّفُ اللَّهُ نَفْسًا إِلَّا مَا آتَاهَا سَيَجْعَلُ اللَّهُ بَعْدَ عُسْرٍ يُسْرًا
-"Genişliği olan genişliğinden infak etsin, rızkı dar olan da Allah’ın ona verdiğinden infak eylesin, Allah bir nefse verdiğinden başka teklif etmez, Allah bir usrun arkasından bir yusr yapar!"[9]

İnfak Rızk Genişliği Getirir

مَثَلُ الَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ أَنْبَتَتْ سَبْعَ سَنَابِلَ فِي كُلِّ سُنْبُلَةٍ مِائَةُ حَبَّةٍ وَاللَّهُ يُضَاعِفُ لِمَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ(261)
-"Mallarını Allah yolunda infâk edenlerin meseli, bir dane meseli gibidir ki, yedi başak bitirmiş, her başakta yüz dane Allah dilediğine daha da katlar, Allah vâsidir, alîmdir"[10]

Aldatma ve Yalan Bereketi Giderir

Yalan rızkın bereketini giderir Rızkının geniş olmasını isteyen kişi, yalancıların Allâh'ın düşmanı olduğunu düşünerek; yalandan kaçınmaladır Efendimiz (sav) hazretleri buyurdular:

اَلْكِذْبُ يَنْقُصُ الرِّزْقَ
-"Yalan rızkı noksanlaştırır"[11]
بِرُّ الْوَالِدَيْنِ يَزِيدُ فِي الْعُمْرِ، وَالدُّعَاءُ يَرُدُّ الْقَضَاءَ، وَالْكِذْبُ يَنْقُصُ الرِّزْقَ،
-"Anne ve babaya iyilik ömre ziyâde eder (uzatır), dua kazâları defeder ve yalan rızkı noksanlıştırır…"[12]

Hıyânet Fakirlik Getirir

Hâin kişiler, sürekli fakirlik ve yokluğa düşerler Hıyânet ve hâinlerden uzak durmak lazım… Efendimiz (sav) hazretleri buyurdu:
اَلْخِيَانَةُ تَجْلُبُ الْفَقْرَ
-"Hıyânet fakirlik getirir"[13]

İşinizde Sebât Edin

Hangi işi yaparsanız yapın o işte sebat edin İşizini sevin işinizin zorluklarına katlanın İki de bir iş değiştiriseniz, işsiz kalırsınız Sabır edin Tahammül edin Hemen bir gün de köşe olmayı düşünmeyin İşinde istikrâr sahibi olan kişi, zamanla o işte tanınır ve kazanır Atalarımız;
"Tekkeyi bekleyen çorbayı içer," buyurmuşlar Efendimiz (sav) hazretleri de;
مَنْ رُزِقَ فِي شَيْءٍ فَلَيَلَزَمْهُ
-"Kim bir şeyde rızıklanırsa, ona devam etsin[14]

Takvâ ve Tevekkül Rızkın Sebeplerindendir

وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجًا(2)وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا
…"Her kim de Allah’tan korkarsa, Allah ona bir çıkış kolay ve müyesser kılar
Ve onu hatır ve hayaline gelmez cihetten merzûk eder ve her kim Allah’a tevekkül kılarsa, O ona yetişir, her halde Allah herşey için bir miktar tayin etmiştir!"[15]

لَوْ أَنَّكُمْ تَوَكَّلْتُمْ عَلَى اللَّهِ حَقَّ تَوَكُّلِهِ لَرَزَقَكُمْ كَمَا يَرْزُقُ الطَّيْرَ تَغْدُو خِمَاصًا وَتَرُوحُ بِطَانًا
-"Eğer sizler, hakikî tevekkül ile Allâhü Teâlâ hazretlerine tevekkül ederseniz; elbette Allâhü Teâlâ hazretleri, kuşlara rızk verdiği gibi sizi de rızıklandırır… Kuşlar, kursakları boş olarak sabahlar ve akşamleyin tok olarak (kursakları dolmuş bir halde) dönerler…"[16]

Sâlih Olan Fakirlerin Evlenmeleri

وَأَنكِحُوا الْأَيَامَى مِنْكُمْ وَالصَّالِحِينَ مِنْ عِبَادِكُمْ وَإِمَائِكُمْ إِنْ يَكُونُوا فُقَرَاءَ يُغْنِهِمْ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
-"Bir de sizden olan dulları ve kölelerinizden, cariyelerinizden, salihleri evlendirin; eğer fukara iseler, Allah onları fazlından gına verir! Allah vasî’dir, alîm’dir"[17]

Emânet Rızkı Çeker

Rızkımızın geniş olması için bize emânet edilen maddî ve manevî değerlere sahip çıkmalıyız Emânetleri iyi korumalız Zira emânet riâyet etmek rızk genişliğine sebeptir Efendimiz (sav) hazretleri buyurdular:
اَلْأَمَانَةُ تجْلُبُ الرِّزْقَ

-"Emânet rızkı celbeder"[18]

Sıla-i Rahm

مَنْ أَحَبَّ أَنْ يُبْسَطَ لَهُ فِي رِزْقِهِ وَيُنْسَأَ لَهُ فِي أَثَرِهِ فَلْيَصِلْ رَحِمَهُ
-"Kim rızkının geniş (ve bol olmasını) sever ve yapmış olduklarının (günahlarının silinmesi ve) unutulmasını isterse; sıla-i rahim yapsın (yakın akrabalarını ziyâret etsin)"[19]
Sılâ-ı rahm yani yakın akrabaları ziyâret kişinin ömrünü uzatır, rızkını genişletir ve onu kötü ölümden muhâfaza eder
Efendimiz (sav) hazretleri buyurdular:
مَنْ سَرَّهُ أَنْ يُمَدَّ لَهُ فِي عُمْرِهِ وَيُوَسَّعَ لَهُ فِي رِزْقِهِ وَيُدْفَعَ عَنْهُ مِيتَةُ السُّوءِ فَلْيَتَّقِ اللَّهَ وَلْيَصِلْ رَحِمَهُ
-"Kim, Allahü Teâlâ hazretlerine kendisine ömrünü uzatmasını, rızkını kendisine genişletmesini ve kendisini kötü ölümü defetmesini (kendisini imansız ölmekten muhâfaza etmesini) severse; Allâh'tan korksun ve sıl-a rahm etsin (yakın akrabalarını ziyâret etsin…)"[20]
Efendimiz (sav) hazretleri sıla-i rahm yakında buyurdular:
صَّدَقَتُكَ عَلَى الْمُسْلِمِينَ صَدَقَةٌ وَعَلَى ذِي رَحْمِكَ اثْنَتَانِ
“Senin Müslümanlara vermiş olduğun sadaka bir sadakadır Yakınlarına vermiş olduğun sadaka ise ikidir”[21] Çünkü bu, hem sadaka ve hem sıla-ı rahim’dir
اَلصَّدَقَةَ عَلَى الْمِسْكِينِ صَدَقَةٌ وَعَلَى ذِي الرَّحِمِ اثْنَتَانِ صَدَقَةٌ وَصِلَةٌ
“Yoksula verilen sakada bir sadakadır Akrabaya verilen ise iki sadakadır Sakada ve sıla-i rahim sevabı vadır”[22]
اَلصَّدَقَةُ عَلَى الْمِسْكِينِ صَدَقَةٌ وَهِيَ عَلَى ذِي الرَّحمِ ثِنْتَانِ صَدَقَةٌ وَصِلَةٌ
“Miskin (yoksul Müslümana) verilen sakada birdir O yakın bir akrabaya verilirse iki sadaka olur (Bu sadakalar:) Sadaka ve sıla-i rahim’dir”[23]
Yine Efendimiz (sav) hazretleri buyurdular:
عَنْ أَبِي أَيُّوبَ الْأَنْصَارِيِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ اِنَّ أَفْضَلَ الصَّدَقَةِ الصَّدَقَةُ عَلَى ذِي الرَّحمِ الْكَاشِحِ
“Ebû Eyyub el-Ensâri (ra) hazretlerinden rivâyet olundu Efendimiz (sav) hazretleri buyurdular:
-“Muhakkak ki, en faziletli sakada, sinsîce düşmanlık eden yakın akrabaya verilen sadakadır”[24]

Hicret Rızkı Arttırır

Hicret, nimet ve rızkın artmasına ve ziyâde olmasına vesile'dir
وَمَنْ يُهَاجِرْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ يَجِدْ فِي الْأَرْضِ مُرَاغَمًا كَثِيرًا وَسَعَةً وَمَنْ يَخْرُجْ مِنْ بَيْتِهِ مُهَاجِرًا إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ ثُمَّ يُدْرِكْهُ الْمَوْتُ فَقَدْ وَقَعَ أَجْرُهُ عَلَى اللَّهِ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَحِيمًا
-"Her kim, Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde gidecek çok yer de bulur, genişlik de bulur Ve her kim, Allah’a ve Peygamberine hicret kasdıyla evinden çıkar da, sonra kendisine ölüm yetişirse, muhakkak ki, onun ecri Allah’a düşer Allah, bir gafûr, rahîm bulunuyor"[25]

Sünnetle Amel Etmek Rızkın Genişlenmesine Sebeptir

Efendimiz (sav) hazretleri yine buyurdular:
مَنْ حَفِظَ سُنَّتِى أَكْرَمَهُ اللهُ تَعَالَى بِأَرْبَعِ خِصاَلٍ
1- اَلْمَحَبَّةُ فِى الْقُلُوبِ الْبَرَرَةِ
2- وَالْهَيْبَةُ فِى قُلُوبِ الْفَجَرَةِ
3- وَالسَّعَةُ فِى الرِّزْقِ
4- وَالثِّقَةُ فِى الدِّينِ
-"Benim sünnetimi muhâfaza edene Allâhü Teâlâ hazretleri dört büyük haslet ikrâm edecektir
1- İyilerin kalbine muhabbat,
2- Facirlerin (kötülerin) kalbine heybet,
3- Rızıkta genişlik,
4- Dinde güvenilirlik…"[26]

Şükür Rızkı Arttırır

وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَأَزِيدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ إِنَّ عَذَابِي لَشَدِيدٌ
-"Ve düşünün ki rabbınız şöyle ilân buyurdu:
-“Celâlim hakkı için, şükrederseniz elbette size artırırım ve eğer nankörlük ederseniz, haberiniz olsun ki azabım çok şiddetlidir”[27]
Rivâyet olundu Allah bâzı peygamberlerine vahyetti
اِنِّى قَضَيْتُ عُمْرَ فُلاَنٍ نِصْفَهُ بـِالْفَقْرِ وَ نِصْفَهُ بـِالْغِنَى فَخَيِّرْهُ حَتَّى اُقَدِّمُ لَهُ اَيُّهُمَا شَاءَ
-“Ben falanca kişinin ömrünün yarısını fakirlikte; diğer yarısını zenginlikte geçirmesine hükmettim Onu (zenginlik ve fakirlikte hangisini önce yaşama tercihinde) serbest bırak Hatta onun dilediğini öne alayım,” dedi
Bu ilâhî vahyi alan peygamber, o adamı çağırdı Durumu ona bildirdi Adam:
-“Bana müsâde et Eşimle istişâre edeyim,” dedi Adam, eşine danıştığında hanımı kendisine:
-“Önce zenginliği seç,” dedi Adam karısına:
-“Zenginlikten sonra, fakirlik zor ve şiddetlidir Amma fakirlikten sonra zenginlik ise, güzel ve tatlıdır,” dedi Kadın çıkıştı:
-“Hayır! Bu konuda beni dinleyeceksin,”dedi
Adam, peygamber (as)’e gitti
-“Cenâb-ı Allah’ın bana tercihini bıraktığı ömrümün yarı zenginliğinin, ömrümün ilk başında bana vermesini dilerim”dedi
Cenâb-ı Allah, ona dünyada genişlik verdi Zenginlik kapıları açıldı Adamın eşi kendisine:
-“Eğer sen bu zenginliğin ömrünün sonuna kadar sende kalmasını istiyorsan, Allah’ın sana verdiğiyle sen de mahluklarına karşı sahi olmada kullan Cömert davran,” dedi
Adam cömert oldu Kendisine bir elbise aldığı zaman, aynı elbiseden bir de fakirlere alırdı Cenab- ı Allah’ın ona zenginlikte geçireceği ömrünün yarısı tamam olduğu vakit; Allah, o zaman peygamberine vahyetti:
اِنِّى كُنْتُ قَضَيْتُ نِصْفَ عُمْرِهِ بالْفَقْرِ وَنِصْفَهُ بـِالْغِنَى لَكِنِّى وَجَدْتُهُ شَاكِرًا لِنِعْمَاءِى وَالشُّكْرُ يَسْتَوجِبُ الْمَزِيدَ فَبَشِّرْهُ اِنِّى قَضَيْتُ بَاقِىَ عُمْرِهِ بـِالْغِنَى
-“Hakikaten ben onun ömrünün yarısını fakirlik; diğer yarısını zenginlikte geçirmesine hükmetmiştim Onu nimetlerime şükredici buldum Şükür, nimetin artmasını gerektirir Ona müjde ver! Onun ömrünün geri kalanı da zenginlikte geçirmesine hükmettim,” buyurdu[28]

İstiğfâr

İsitiğfâr edenler, her türlü rızka sahip olurlar Maddî ve manevî rızıklara nail olmak için, Allâhü Teâlâ hazretlerine tevbe ve istiğfarda bulunmalıyız:

فَقُلْتُ اسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ إِنَّهُ كَانَ غَفَّارًا(10)يُرْسِلْ السَّمَاءَ عَلَيْكُمْ مِدْرَارًا(11)وَيُمْدِدْكُمْ بِأَمْوَالٍ وَبَنِينَ وَيَجْعَلْ لَكُمْ جَنَّاتٍ وَيَجْعَلْ لَكُمْ أَنْهَارًا(12)
'Gelin' dedim; Rabbinizin mağfiretini isteyin! Çünkü, O, mağfireti çok bir gaffâr'dır
Bol hayır ile üzerinize semayı salsın
Ve size mallar ve oğullarla imdad eylesin ve sizin için cennetler yapsın, sizin için ırmaklar yapsın"[29]
Efendimiz (sav) hazretleri buyurdular:
مَنْ لَزِمَ الِاسْتِغْفَارَ جَعَلَ اللَّهُ لَهُ مِنْ كُلِّ ضِيقٍ مَخْرَجًا وَمِنْ كُلِّ هَمٍّ فَرَجًا وَرَزَقَهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ
-"Kim istiğfâra devam ederse; Allâhü Teâlâ hazretleri, onun bütün sıkıntılarından bir çıkış (ve kurtuluş yolu) kılar, ve onun bütün üzüntü ve kederlerinden sevinç ve huzura kavuşturur ve o kişiyi hiç ummadığı (ve hesap etmediği yollardan) rızıklandırı[30]"

Seyyidü'l-İstiğfâr

اَللَّهُمَّ أَنْتَ رَبِّي لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ خَلَقْتَنِي وَأَنَا عَبْدُكَ وَأَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَوَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ وَأَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَيَّ وَأَبُوءُ بِذُنُوبِي فَاغْفِرْ لِي ذُنُوبِي إِنَّكَ لَا يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلَّا أَنْتَ

-"Allâahümme ente Rabbîi lâa ilâahe illâa ente halaktenîi ve ene abduke ve ene alâa ahdike ve va'dike me'steta'tü eûzü bike min şerri mâa sana'tü ve ebûü leke bi ni'metike aleyye ve ebûü bi zünûubi fa'ğfirlîi zünûubîi inkke lâa yağfiru'z-zünûube illâa ente…"[31]
Seyyidü'l-istifâr için muhaddisler (rh hazerâti) buyurdular:
Bu iğtiğfâri okuyan kişi o gün ve gece vefat ederse cennette girer veya cennet ehli olur[32]
Bunu okuyan cennet vacip olur[33]
Bunu okuyup ölen kişiye cennet vacip olur[34]
Bunu okuyan kişi aynı gün veya gecesinde vefat ederse cennette girer[35]
Bunu okuyan kişi, aynı gece veya gündüzünde vefat ederse; eğer Allâhü Teâlâ hazretleri dilerse cennette girer[36]
Bunu okuyup sonra ölen kişi (gece ve gündüzünde vefat ederse) cennet ehlinden olur[37]
Bu istiğfârı sabah okuyan akşama kadar kendisine (maddî ve manevî bir) musîbet dokunmaz ve bunu akşamleyin okuyan sabaha kadar musîbete uğramaz[38]
Bu istifârı sabah veya akşam okuyup vefat eden kişi, şehid olarak vefat eder (Manevî şehidlerden olur Bütün günahları bağışlanır ve yakınlarına şefaat eder)[39]

Abdest Rızkın Artmasına Sebeptir

Tahâret ve abdestte devam etmek, rızkın celbedilmesine, bereketlenmesin, çoğalmasına ve rızk kapılarının açılmasına sebeptir[40] Efendimiz (sav) hazretleri buyurdular:
دُمْ عَلىَ الطَّهَارَةِ يُوسَعُ عَلَيْكَ فِى الرِّزْقِ
-"Tahâret (ve abdestte) devam et; senin üzerine rızk (kapıları açılır ve rızkın) genişler…"[41]

Namaz

Namaz rızkı celbeder

وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِالصَّلَاةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا لَا نَسْأَلُكَ رِزْقًا نَحْنُ نَرْزُقُكَ وَالْعَاقِبَةُ لِلتَّقْوَى
-"Hem ehline de namaz ile emret, hem de kendin ona sabr ile devam eyle! Biz senden bir rızk istemiyoruz, biz seni merzûk ederiz ve âkibet takvanındır!"[42]

Hacet Namazı

Maddî ve manevî olarak daralan, maddî sıkıntılara giren, işlerinde futûhat olmasını isteyen, dinî ve dünyevî işlerinin yoluna girmesini arzu eden veya bir işi özrlenen yani başına hoş olmayan bir hâl gelen kişi güzel bir abdest alıp, on iki rek'at namaz kılmalıdır Namazan her rek'atında
1- Bir Fatiha-i şerife,
2- Bir âyetü'l-kürsî,
3- Ve bir ihlâs sûresi okur…
On iki rek'atı bitirdikten sonra secdeye kapanır secde de iken;
سُبْحَانَ الَّذِي لَيْسَ الْعِزُّ وَقَالَ بِهِ
سُبْحَانَ الَّذِي تَعْطِفُ بْالْمَجْدِ وَتُكْرِمُ بِهِ،
سُبْحَانَ الَّذِي أَحْصَى كُلَّ شْيْءٍ بِعِلْمِهِ،
سُبْحَانَ الَّذِي لاَ يَنْبَغِي التَّسْبِـيحُ إِلاَّ لَهُ،
سُبْحَانَ ذِي الْمَنِّ وَالْفَضْلِ،
سُبْحَانَ ذِي الْعِزِّ وَاْلكَرَمِ،
سُبْحَانَ ذِي الطَّوْلِ
أَسْأَلُكَ بِمَعَاقِدِ الْعِزِّ مِنْ عَرْشِكَ وَمُنْتَهَى الرَّحْمَةُ مِنْ كِتَابِكَ وَبِاسْمِكَ اْلأَعْظَمِ وَجَدُّكَ ْالأَعْلَى وَكَلِمَاتِكَ التَّامَّاتِ الْعَامَاتِ الَّتِي لاَ يُجَاوِزُهُنَّ بِرٌّ وَلاَ فَاجِرٌ أَنْ تُصَلَّي عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ صلى الله عليه و سلم
-"Subhânellezîleyse'l-izze ve kale bihî,
Subhânellezî ta'tifü bi'l-mecdi ve tükrimu bihî,
Subhânellezî ahsâ külle şey'in bi ilmihî,
Subhânellezî lâ yenbeğî't-tesbîh illâ lehû,
Subhâne zî'l-menni ve'l-fazlı
Subhâne zî'lizzî ve'l-keremi,
Subhâne zi't-Tavli
Es'elüke bimeâdi'l-izzi min arşike ve münte'r-Rahmetü min kitâbike ve bi ismike'l- a'zam ve ceddüke'l-a'lâa kelimâatüke't-tâammâti'l-letîi lâa yücâavizühünne birrun ve lâa fâcirun en tusallîi alâa Muhammedin ve alâa âali Muhammedin sallâhü aleyhi ve sellem…" diye tesbih eder
Daha sonra günah olmamak şartıyla hâcetini Allâhü Teâlâ hazretlerinden ister Duası red olunmaz…
Bu haberi rivâyet eden Veheb bin Münebbih (rh) hazretleri:
-"Bunu kişi, kötü kişilere öğretmeyin Çünkü bunu kötüye kullanırlar"[43]

Kuşluk Namazı

Kuşluk namazı rızkın bereketine vesiledir Duhâ namazında da yüz sevap vardır Cenâb-ı Hakk bunun yetmişbeşini dünyada, yirmibeşini âhirette verir Binâenaleyh duhâ namazı kılmaya devam edenler dünya sıkıntısı çekmezler Duha namazı, güneş doğduktan 45 dakika sonra 6 rek'at olarak kılınır
Kuşluk namazı kılanların yetmiş kadar dünyevî ve uhrevî hacetleri giderilir[44]

Evvâbîn namazı

Evvâbin namazı, akşam namazından sonra altı rek'at olarak kılar

Teheccüd Namazı

Geceleri, hâsseten seher vakitlerinde altı rek'at olarak teheccüd namazı kılanların maddî, manevî, dünyevî ve uhrevî hacet ve ihtiyaçları Allâhü Teâlâ hazretleri tarafından giderilir…

Tesbih Namazı

Tesbih namazı tevbenin, istiğfarın en büyüğü ve bütün vücudla yapılanıdır Çünkü tesbih namazı bütün günahların affedilmesine vesiledir Günahların affedilmesiyle yapılan dualar makbüldür Maddî veya manevî çeken bir mü'min tesbih namazı kılıp, ardında da Allâhü Teâlâ hazretlerine dua etmelidir
Tesbih namazı şöyle kılınır:
Tesbih namazı 4 rek'attir Bu namazda 300 defa şu tesbih okunur:
سُبْحَانَ ٱللهِ وَٱلْحَمْدُ ِللهِ وَلاَ اِلٰهَ اِلاَّ ٱللهُ وَٱللهُ اَكْبَرُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِٱللهِ ٱلْعَلِىِّ ٱلْعَظِيمِ
„Sübhaanellaahi velhamdü lillâahi velâa ilâahe illallaahü vellaahü ekber velâa havle velâa kuvvete illâa billâahil aliyyil azıym
Bu tesbih namaz içinde şöyle okunur:
· 15 Kere Sübhâneke'den sonra (Fâtiha'dan önce),
· 10 Zamm-ı sûreden sonra,
· 10 Rükûda,
· 10 Rükûdan kalkınca ayakta (kavmede),
· 10 Birinci secdede,
· 10 İki secde arasındaki oturmada (celsede),
· 10 İkinci secdede,
Bu birinci rek'atte okunan tesbihlerin adedi 75'tir İkinci rek'atte aynı sıralama ile yine 75 defa okunur Üçüncü ve dördüncü rek'atler de böyle kılınır[45]
Cuma gecesi tesbih namazı kılan ve Cuma namazından sonrda yetmiş kere;
اَللَّهُمَّ يَا غَنِيُّ يَا حَمِيدُ ياَ مُبِدِئُ يَامُعِيدُ يَا وَدُودُ أَغْنِنِى بِحَلاَلِكَ عَنْ حَرَامِكَ وَبِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ
-"Allâhümme yâ ganiyyu ya hamîdu yâ mübdiu, yâ muîdu, eğninî bihalâlike an harâmıke ve fadlıke ammen sivâke…" Duasını okuyan kişi ebediyen fakirlik yüzü görmez Geniş bir rızka sahip olur"[46]

Borçtan Kurtulma Namazı
Uveys adında bir zat Efendimiz (sav) hazretlerine geldi
-"Ya Resûlallah (sav) borçluyum" dedi Efendimiz (sav) hazretleri ona;
-"Dört Rek'at namaz kıl
Birinci rek'atta, Fatıha- şerif'ten sonra 10 kere "Kâfirûn sûresi"ni oku
İkicinci rek'atte de Fatıha-i şeriften sonra 10 kere "Falak sûresi"ni oku…
İkinci rek'atın sonunda selâm verdikten sonra;
سُبْحَانَ اْلأَبَدِيِّ الأَبَدِ سُبْحَانَ الْوَاحِدِ اْلأَحَدِ سُبْحَانَ الْفَرْدِ الصَّمَدِ سُبْحَانَ رَافِعِ السَّمَاءَ بِغَيْرِ عَمَدٍ سُبْحَانَ مَنْ بَسَطَ الأَرْضَ عَلَى مَاءٍ جَمَدٍ سُبْحَانَ مَنْ خَلَقَ الْخَلْقَ فَأَحْصَاهُمْ عَدَدٍ سُبْحَانَ مَنْ قَسَمَ الرِّزْقَ وَلَمْ يَنَسَ أَحَدٌ سُبْحَانَ الَّذِى لَمْ يَتَّخِذْ صَاحِبَةً وَلاَ وَلَداً سُبْحَانَ الَّذِى لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ
-"Subhâne'ebedi'l-ebedi,
Subhâne'l-vahidi'l-ahad,
Subhane'l-ferdi's-samed,
Subhâne'r-râfi's-semâe bi gayri amed,
Subhane men basata'l-arda alâa mâain cemed,
Subhâne men halaka'l-halka fe ahsâahüm aded,
Subhâne men kaseme'r-rızka ve lem yense ehad,
Subahe'l-lezî lem yettehiz sâhıbeten ve lâa veled,
Subhâne'l-lezzî lem yelid ve yûuled ve lem yekün lehûu küfüven ahad…"
Sonra kalk diğer iki rek'atı kıldı
Namazın her bir rek'atında Fatiha-i şerif'ten sonra;
Üç kere zilzâl sûresi,
Üç kere tekâsür sûresi,
Üç kere asr sûresi,
Üç kere ihlâs sûresini oku…
Namazın selâmını verdikten sonra secdeye kapan… Secde hâlinde iken yedi kere;
اَللَّهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ التَّيْسِيرَ فِى كُلِّ عَسِيرٍ فَإِنَّ تَيْسِيرَ فِى كُلِّ عَسِيرٍ عَلَيْكَ سَهْلٌ يَسِيرٌ
-"Allâhümme innîi eselüke't-teysîre fiî külli asîrin feinne teysîre fii külli asîrin aleyke sehlün yesîr…"
Duasını oku… Yedi kere bu duayı okuduktan sonra kalk otur ve on (10) kere;
فَلِلَّهِ الْحَمْدُ رَبِّ السَّمَاوَاتِ وَرَبِّ الْأَرْضِ رَبِّ الْعَالَمِينَ(36)وَلَهُ الْكِبْرِيَاءُ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ(37)[47]
Âyet-i kerimelerini oku ve Allâhü Teâlâ hazretlerine dua et İnşallah Allâhü Teâlâ hazretleri, sana borçlarını ödemen için bir kolaylık yaratır[48]…

Hac ve Umreyi Ard Arda Yapmak Rızkı Genişletir

Hac ve Umreyi beraber ard arda yapmak ömü uzatır ve rızkı genişletir Efendimiz (sav) hazretleri buyurdular:
تَابِعُوا بَيْنَ الْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ فَإِنَّ مُتَابَعَةً بَيْنَهُمَا تَزِيدُ فِي الْعُمُرِ وَالرِّزْقِ وَتَنْفِيَانِ الذُّنُوبَ كَمَا يَنْفِي الْكِيرُ خَبَثَ الْحَدِيدِ
-"Hac ile Umrenin arasını ard arda getirin Zira ikisini ard arda yapmak ömre ve rızka ziyâdelik verir İkisi körüğün demirden kiri (pası) kaldırdığı gibi, hac ve ömre de günahları kaldırıp, silerler"[49]

Allâh Dinine Hizmet Edin

Allâhü Teâlâ hazretlerine hizmet etmek, rızkın genişlenmesine sebeptir Kişi kendisinin;
1- Allâh'ın memûrü,
2- Kitabüllah'ın memürü,
3- Resûlüllah'ın memürü,
4- Din-i mübîn-i İslâmın memürü,
5- Füyûzât-i ilâhiye'nin tevzî memerü…
Olduğunu bilerek, i'lâ-i kelimetüllah için çalışmak, maddî ve manevî zenginliğin sebeplerindendir
Zira hadis-i kutsî'de şöyle buyuruldu:
يَا دُنْيَا مَنْ خَدَمَنِى فَاخْدُمِيهِ وَمَنْ خَدَمَكَ فَاسْتَخْدِمْهُ
-"Ey dünya! Bana hizmet edene hizmet et! Sana hizmet edeni kendine hizmetçi kıl!"[50]

Rızk İçin Dua

Rızk için dua etmek ve rızkın geniş, kazancının bereketli olması için Allâhü Teâlâ hazretlerine dua etmek lazım Rızk için dua ederken; Allâhü Teâlâ hazretlerinden sadece dünyayı değil; dünya ile beraber âhiretti de istemek gerekir
مَنْ كَانَ يُرِيدُ حَرْثَ الْآخِرَةِ نَزِدْ لَهُ فِي حَرْثِهِ وَمَنْ كَانَ يُرِيدُ حَرْثَ الدُّنْيَا
نُؤتِهِ مِنْهَا وَمَا لَهُ فِي الْآخِرَةِ مِنْ نَصِيبٍ
“Her kim âhiret ekimi isterse, ona ekinini artırırız; her kim de dünya ekimi isterse, ona da ondan veririz, amma âhiret’te ona hiç nasip yoktur!"[51]
Yine Allâhü Teâlâ hazretleri buyurdu:
فَمِنْ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا وَمَا لَهُ فِي الآخِرَةِ مِنْ خَلَاقٍ
-"İnsanların kimisi “Rabbenâ!” der; “bize dünyada ver” Buna âhirette kısmet yoktur"[52]

Hem Dünya ve Hem Âhireti İsteyin

Dua ederken sadece dünya hayatını ve rızkını istemeyin
Fâni dünyanın yanı sıra bâkî olan âhireti de isteyin…
وَمِنْهُمْ مَنْ يَقُولُ رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ(201)أُوْلَئِكَ لَهُمْ نَصِيبٌ مِمَّا كَسَبُوا وَاللَّهُ سَرِيعُ (الْحِسَابِ(202
-"Kimisi de “Rabbenâ! Bize dünya’da bir güzellik ver, âhiret’te de bir güzellik Ve bizi ateş azabından koru!” der201 İşte bunlar, bunlara kazandıklarından bir nasip var; Allah’ın hesabı da çabuktur"[53]
Efendimiz (sav) hazretleri buyurdular:
من كانت نيته طلب الآخرة جعل الله غناه في قلبه و جمع له شمله وأتته الدنيا وهي راغمة ومن كانت نيته طلب الدنيا جعل الله الفقر بين عينيه وشتت عليه شمله ولا يأته منها إلا ما كتب له
-"Kimin niyeti âhıreti istemek olursa, Allâhü Teâlâ hazretleri de onun kalbine zenginlik koyar Gücünü birleştirir de dünya ona basit ve kolay gelir Kimin niyeti dünyayı istemek olursa, Allâhü Teâlâ hazretleri onun iki gözünün arasına fakirlik verirGücünü dağıtırVe ancak kendisine yazılan başkası kendisine ulaşamaz"[54]

Rızk Genişliği İçin Dua

Allâhü Teâlâ hazretlerinin rızkının geniş olmasını isteyen kişi, üçer defa sabah akşam şu duayı okumalıdır
يَا حَمِيدَ الْفِعَالِ ذَالْمَنِّ عَلَى جَمِيعِ خَلْقِهِ بِلُطْفِهِ
-"Ya hamîde'l-fiâali ze'l-menni alâa cemîi'i halkıhî bi lutfihîi"[55]

Rızık Darlığından Kurtulmak İçin Dua

Rızık darlığı çeken kişinin, maddî sıkıntılarından kurtulup, bereket ve rızık genişliğine nail olamsı için şu duayı okumalıdır:
أَللَّهُمَّ رَضِّنِى بِقَضَائِكَ وَ بَارِكْ لِى فِيمَا قُدِّرَ لِي حَتَّى لاَ اُحِبَّ تَعْجِيلَ مَا اَخَّرْتَ وَلاَ تَاْخِيرَ مَا عَجَّلْتَ
-"Allâhümme raddınî bi kadâaike ve bâarik lii fi mâa kuddira li hattâ uhıbbe ta'cile mâ ahharte ve lâ te'hîre mâ accelte…"[56]

İbrâhim Aleyhisselâm'ın Duası

رَبَّنَا إِنِّي أَسْكَنتُ مِنْ ذُرِّيَّتِي بِوَادٍ غَيْرِ ذِي زَرْعٍ عِنْدَ بَيْتِكَ الْمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقِيمُوا الصَّلَاةَ فَاجْعَلْ أَفْئِدَةً مِنْ النَّاسِ تَهْوِي إِلَيْهِمْ وَارْزُقْهُمْ مِنْ الثَّمَرَاتِ لَعَلَّهُمْ يَشْكُرُونَ

Yâ rabbenâ Ben, zürriyetimden bazısını senin beyt-i muharrem’inin yanında, ekin bitmez bir vâdide iskân ettim; yâ rabbenâ Namazı ikame etsinler diye Bundan böyle insanlardan birtakım gönülleri onlara doğru akıt ve onları hasılâttan merzûk buyur, gerek ki şükrederler"[57]

İsa Aleyhisselâm'ın Duası

اللَّهُمَّ رَبَّنَا أَنزِلْ عَلَيْنَا مَائِدَةً مِنْ السَّمَاءِ تَكُونُ لَنَا عِيدًا لِأَوَّلِنَا وَآخِرِنَا وَآيَةً مِنْكَ وَارْزُقْنَا وَأَنْتَ خَيرُ الرَّازِقِينَ
-“Yâ Allah! Ey bizim yegâne rabbimiz! Bize semâdan bir mâide indir ki, bizim için hem evvelimiz, hem âhirimiz için bir bayram ve kudretinden bir nişâne ola ve bizleri merzûk eyle ki, sen hayru’r-râzikīnsin…"[58]

Kur'ân-ı Kerim Okuyarak Halktan Rızk İstemeyin

Kur'ân-ı kerimin hepsini (hatim okuyarak) veya Kur'ân-ı kerimin içinde dua olan bazı âyetleri okuyup, Allâhü Teâlâ hazretlerine dua ederek; Allâh'tan rızık isteyin Ama asla Kur'ân-ı kerimi dünyalık kazanmak ve rızık elde etmek için âlet etmeyin:
مَنْ قَرَأَ الْقُرْآنَ فَلْيَسْأَلْ اللَّهَ بِهِ فَإِنَّهُ سَيَجِيءُ أَقْوَامٌ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ يَسْأَلُونَ بِهِ النَّاسَ
-"Kim Kur'ân-ı kerimi okursa, Allâhü Teâlâ hazretlerine dua edip O'ndan istesin! Zira yakın bazı kavimler gelecekler; onlar Kur'ân-ı kerimi okurlar ve insanlardan isterler…"[59]

Hatim Okuyup Dua Edin

Rızk darlığından kurtulmak, geniş bir rızka kavuşmak, maddî ve manevî bütün bunalım ve sıkıntılardan kurtulmanın en güzel yollarından biri de Kur'ân-ı kerim hatmedip dua etmek içindir
Hatimlerin ardından okunan dualar makbüldür Efendimiz (sav) hazretleri buyurdular:
مَعَ كُلِّ خَتِمَةٍ دَعْوَةٍ مُسْتَجَابَةٌ
-"Her hatim edişle beraber makbul bir düa vardır"[60]

Hatm-i Sağîr

Kur'ân-ı kerimi hatmi okuyamanlar kişiler; aralarında tekbirler getirmek sûretiyle;
1- Yâsin-i şerif
2- Tekâsür,
3- 3 ihlas,
4- Falak,
5- Nâs,
6- Fatiha-i şerife,
7- Bakara sûresinin ilk beş âyetini okuyup dua etmelidir

Eğer Yâsin-i şerif okuyamıyorsa; hiç olmazsa aralarında tekbirler getirerek;
1- Tekâsür,
2- 3 İhlas,
3- Falak,
4- Nâs,
5- Fatiha-i şerife,
6- Bakara sûresinin ilk beş âyetini okuyup dua etmelidir
Gerçekten bunlardan hâsıl olan sevâp ve maneviyât o kişinin tam yüz komşusuna bile faydası olur…


Aç olan kişi yasin sûresini okursa doyar (Allâh ona rızık sebepleri yaratır)

Yasîn-i Şerif

Susayan kişi okursa susuzluğunu giderir (Allâh o kişi suyu bulma sebeplerini yaratır)
Çıplak kişi okursa giydirilme sebebine kavuşur
Bekar kişi okursa evlenir
Korkan kişi okursa emniyete kavuşur, korkusu gider
Hasta kişi okursa şefâ bulur
Hapiste olan kişi okursa kurtulur
Maddî ve manevî sıkıntılar içinde olan kişi okursa genişliğe kavuşur
Yolcu kişi okursa sağ ve selim evine döner
Üzüntülü kişi okursa kederi gider, sevince gark olur
Sapıtan kişi okursa, hidâyete kavuşur
Yolunu kaybeden kişi okursa doğru yolu bulur
Eşyâsı çalınan kişi okursa malına kavuşur[61]

Yasîn Sûresinin Hatmi

Yâsin-i Şerif sûresinin büyük hatmi 123 kere okumaktır
Yasin-i şerif sûresinin küçük hatmi 41 kere okumaktır
Pirân-ı İzâm Yâsin-i Şerif sûresini okurken şu şekilde okunursa 41 Yasin-i şerif gerine geçtiğini buyurmuşlar
يس(1)
Yasin kavl-i şerifi 7 kere,
ذَلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ
Kavl-i şerifi 14, kere,
سَلَامٌ قَوْلًا مِنْ رَبٍّ رَحِيمٍ
Kavl-i şerifi 16 kere,
إِنَّمَا أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئًا أَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ(82)فَسُبْحَانَ الَّذِي بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ(83)
Âyet-i kerimeleri 4 kere tekrârlanır
Bu minval üzere okunan bir yasin-i şerif tam kırk bir (41) yasin-i şerif okunmuş gibi olur[62] Bu minvâl üzere üç kere yasin sûresini okuyan 123 kere okumuş gibi olur

Fetih Sûresi

İlâhî yardıma nail olmak ve işlerinin açılmasını isteyen kişi, Fetih sûresini ezberlemi ve hep okumalıdır Hiç değilse Fetih sûresinin aşağıdaki ayetlerini sürekli okuyup dua etmelidir Bu ayetleri okuyup dua eden, kişi gittiği bütün yerlerde kabul görür, işleri açılır ve büyük nimetlere kavuşur[63]
بِسْـــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُبِينًا(1)لِيَغْفِرَ لَكَ اللَّهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِكَ وَمَا تَأَخَّرَ وَيُتِمَّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكَ وَيَهْدِيَكَ صِرَاطًا مُسْتَقِيمًا(2)وَيَنْصُرَكَ (اللَّهُ نَصْرًا عَزِيزًا(3

Vakia Sûresi

Kim her gece Vakia sûresini okursa fakirlik görmez[64]

Vakia sûresini sabah -akşam okuyan kişi, açlık, susuzluk, şiddet ve korkulardan emin olur[65]
Vakia sûresi günde bir kere okunmalıdır
Günde dört kere okunur
Vakia sûresi günde 14 (on dört) kere okunursa tesiri büyüktür
Vakia sûresi günde 41 kere okunursa fakirliğin giderilmesinde ve rızkın genişlenmesine sebep olur

Rızkı Daralan Kimse

Rızkı daralan, geçim sıkıntısı çeken kişi, sadaka verir, tevbe eder, hayrlı bir niyetle cuma gecesi seher vaktinde hacet namazı kıldıktan sonra yüz kere istiğfârda bulunur, Esteğfirullah el-Azîym dedikten sonra bu mübârek ayeti okumaya devam ederse inşallâh Cenab-ı Allâh umulmadık yerlerden ona rızık kapısı açar[66]
بِسْـــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجًا(2)وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ (لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا(3
بِسْـــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
(وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَلْ لَهُ مِنْ أَمْرِهِ يُسْرًا(4
بِسْـــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
(وَمَنْ قُدِرَ عَلَيْهِ رِزْقُهُ فَلْيُنفِقْ مِمَّا آتَاهُ اللَّهُ لَا يُكَلِّفُ اللَّهُ نَفْسًا إِلَّا مَا آتَاهَا سَيَجْعَلُ اللَّهُ بَعْدَ عُسْرٍ يُسْرًا(7

Müsebbiât-ı Aşere

Rızk genişliği için "Mübbiât-ı aşere" denilen sûre ve duaları okuyup dua etmenin büyük bir faydası vardır Her gün güneş doğmazdan ve batmazdan önce her biri yedi kere okunan şu mübarek süre ve dualara (müsebbiat-ı aşere) denir Özellikle manevî rızkların taksim olunduğu saatlerde okunmasına devam edilmelidir

Müsebbiât-ı Aşere

1-7 defa Salavât-ı Şerife
2-7 defa Fatiha-i Şerife
3-7 defa Ayet-el Kürsi
4-7 defa Kafirun Süresi
5-7 defa İhlas süresi,
6-7 defa Felâk ve Nâs süreleri
7-7 defa Tesbih duası,
8-7 defa Allâhümma’ğfir lil mü’minîne vel mü’minât
9-7 defa Allâhümma’ğfir lî ve livâlideyye
l0-7 defa Dünya ve âhiret duası

Okunuşları:
Salâvâtı Şerife;

اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ
Allâhümme Salli alâa Seyyidinâ Muhammedin ve alâa âali Seyyidinâ Muhammed
Fâtihâ-i Şerife

اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّ جِيمِ
بِسْـــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ(1)الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ(2)الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ(3) مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ (4) إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ (نَسْتَعِينُ (5) اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ (6) صِرَاطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ(7

Euuzü billâhi mineşşeytaanir-racîm
Bismillâhi’r-ramani’r-rahîm
Elhamdü lillâhi rabbil aalemiyn Errahmanir-rahıym Mâaliki yevmiddiyn İyyâke na’büdü ve iyyâke nesteıyn İhdine’s-sırâtal- müstakıym Sıraatalleziyne en amte aleyhim Gayril- mağduubi aleyhim veled-daaaalliyn Âmin

Âyete’l-Kürsî
بِسْـــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
اَللَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي اْلأَرْضِ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاءَ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَاْلأَرْضَ وَلاَ يَئُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ

Bismillâhi’r-ramani’r-rahîm
Allaahü lâa ilâahe illâa hüvel-hayyul-kayyüuum Lâa te’hüzühüü sinetüv velâa nevm Lehüü mâa fissemâavâati ve mâa fil’arz Men zellezîi yeşfeu ındehüü illâa bi iznih Ya’lemü mâa beyne eydiyhim ve mâa halfehüm velâa yühıytuune bişey’im min ilmihii illâa bi mâa şâaaae vesia kürsiyühüs- semâavâti vel erd Velâa yeüüdühüü hıfzuhümâa ve hüvel-aliyyü’l-azıym

Kâfirûn Sûresi
بِسْـــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
قُلْ يَاأَيُّهَا الْكَافِرُونَ(1)لاَ أَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ(2)وَلاَ أَنْتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ(3)وَلاَ أَنَا عَابِدٌ مَا عَبَدتُّمْ(4)وَلاَ أَنْتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ(5)(لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِيَ دِينِ(6

Bismillâhi’r-ramani’r-rahîm Kul yâa eyyühel-kâafiruun Lâaa e’büdü mâa te’büdüün Velâa entüm aabidüüne mâa a’büd Velâa ene aabidüm mâa abed-tüm Velâa entüm aabidüüne mâa e’büd Leküm diynüküm veliye diyn
İhlas Sûresi:
بِسْـــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
(قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ(1)اللَّهُ الصَّمَدُ(2)لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ(3)وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ(4

Bismillâhi’r-ramani’r-rahîm
Kulhüvellâhü ehad Ellâhussamed Lem yelid ve lem yüüled Velem yeküllehüü küfüven ehad
Felak Sûresi:
بِسْـــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ(1)مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ(2)وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ(3)وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِ(4)وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ(5)

Bismillâhi’r-ramani’r-rahîm
Kul euuzü birabbil- felalk Min şerri mâa halak Ve min şerri ğâasikın izâa vekab Ve min şerrin- nefâasâati fil’ukad Ve min şerri haasidin izâa hased
Nas Sûresi
بِسْـــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ(1)مَلِكِ النَّاسِ(2)إِلَهِ النَّاسِ(3)مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ(4)الَّذِي يُوَسْوِسُ فِي صُدُورِ النَّاسِ(5)مِنْ (الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ(6

Bismillâhi’r-ramani’r-rahîm
Kul euuzü birabbinâs Melikinnâs İlâhinnâs Min şerril vesvâasil-hannâs Ellezii yüvesvisü fii sudüürinnâas Minel-cinneti vennâs
Tesbih duası

سُبْحَانَ اللهِ وَالْحَمْدُ للهِ وَلاَ اِلَهَ اِلاَّ الله اَكْبَرْ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ الْعلىِّ الْعَظِيمِ
“Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ İlâhe illâllahü ekber Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyil-azîm
Müzminlere istiğfâr:
اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِلمؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتْ
“Allâhümma’ğfir lil mü’minîne ve mü’minât
Allâhım! Kadın ve erkek (bütün) müminleri bağışla

Nefsine ve anne-baba için istiğfâr:
اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِى وَلِوَالِدَيَّ
“Allâhümma’ğfir lî velivâlideyye”
Allâhım! Beni ve anne babamı bağışla
Son dua;
اَللَّهُمَّ رَبِّ افْعَلْ بِنَا وَ بِهِمْ عَاجِلاً وَآجِلاً فىِالدِّينِ وَ الدُّنْيَا وَاْلآخِرةِ مَا أَنْتَ لَهُ أَهْلٌ وَلاَ تَفْعَلْ بِنَا يَا مَوْلاَنَا مَا نَحْنُ لَهُ أَهْلٌ اِنَّكَ غَفُورٌ حَلِيمٌ جَوَادٌ كَرِيمٌ رَؤُفٌ رَحِيمٌ لاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ الْعَلىِّ الْعَظِيمِ
Okunuşu:
Allâhümme rabbifal binâ ve bihim âcilen ve eecilen fi-d-dünya vel-âhireti mâ ente lehü ehlun ve tefal binâ yâ mevlânâ mâ nehnu lehü ehlun İnneke Ğafurun Halimun Cevâdun Kerimun Raufun Rahimun Lâvle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyil-Aziym[67]

Salavâtları Rızka Vesile Kılmak

Salâvat-i şerifeler, rızkın anahtarlarıdır Zira Efendimiz (sav) hazretleri buyurdular:
مَنْ صَلَّى عَلَىَّ كل يوم خمسمأة لم يفتقر ابداً
-"Kim benim üzerime günde beş yüz (500) defa salâvat okursa, o kişi ebediyen fakirlik yüzü görmez"[68]
Salâvat okuyan kişinin rızkı ve bereketi çoğalır[69]
Salâvat-i şerifeler, rızkın anahtarlarıdır

Salât-ı Münciyye

ٱَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ صَلاَةً تُنْجِينَا بِهَا مِنْ جَمِيعِ ٱْلاَحْوَالِ وَٱْلاٰفَاتِ وَتَقْضِى لَنَا بِهَا جَمِيعَ ٱلْحَاجَاتِ وَتُطَهِّرُنَا بِهَا مِنْ جَمِيعِ ٱلسَّيِّئَاتِ وَتَرْفَعُنَا بِهَا عِنْدَكَ اَعْلَى ٱلدَّرَجَاتِ وَتُبَلِّغُنَا بِهَا اَقْصَى ٱلْغَايَاتِ مِنْ جَمِيعِ ٱلْخَيْرَاتِ فِى ٱلْحَيَاتِ وَبَعْدَ ٱلْمَمَاتِ اِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ
Allâahümme salli alâa seyyidinâa Muhammedin ve alâa âali seyyidinâ a Muhammedin salâaten tüncinâa bihâa min cemî'ıl-ehvâali ve'l-âafâat Ve tadıy lenâa bihâa cemî'al-haacâat ve tütahhirunâa ve bihâa min cemî'ıs-seyyi'âat ve terfeunâa bihâa ındeke a'led-derecâat ve tübelliğunâa bihâa aksa'l-gaayâat Min cemî'ıl-hayrâti fi'l-hayâati ve ba'del-memâat İnneke alâa külli şey'in kadîyr
Maddi ve manevî sıkıntılar için bin kere (1000) okunması tavsiye olunur[70]

Salât-i Fethiye

ٱَللّٰهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَبَارِكْ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ ٱلْفَاتِحِ لِمَا اُغْلِقَ وَٱلْخَاتِمِ لِمَا سَبَقَ نَاصِرِ ٱلْحَقِّ بِٱلْحَقِّ وَٱلْهَادِى اِلٰى صِرَاطِكَ ٱلْمُسْتَقِيمِ وَعَلٰى اٰلِهِ حَقَّ قَدْرِهِ وَمِقْدَارِهِ ٱلْعَظِيمِ
Allâahümme salli ve sellim ve bâarik alâa seyyidinâa Muhammedini'l-fâtihı limâa uğlika ve'l-hâtimi limâa sebeka nâsırı'l-hakkı bi'l-hakkı ve'l-hâadi ilâa sırâtıke'l-müstakîym ve alâa âalihi hakka kadrihi ve miktârihi'l-azîym
Maddî ve manevî kapıların açılması için bu salâvâti okumalıyız

Salât-i Nâriyye

اَللَّهُمَّ صَلِّ صَلاَةً كَامِلَةً وَ سَلِّمْ سَلاَماً تَامّاً عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ الَّذِى تَنْحَلُّ بِهِ الْعُقَدُ وَتَنْفَرِجُ بِهِ الْكُرَبُ وَ تُقْضَى بِهِ الْحَوَائِجُ وَ تُنَالُ بِهِ الرَّغَائِبُ وَحُسْنُ الْخَوَاتِمِ وَحُسْنُ الْخَوَاتِمِ وَيُسْتَسْقَى الْغَمَامُ بِوَجْهِهِ الْكَرِيمِ وَ عَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ فِى كُلِّ لَمْحَةٍ وَنَفَسٍ بِعَدَدِ كُلِّ مَعْلُومٍ لَكَ
Allâahümme salli salâaten kâamileten ve sellim selâmen tâammen alâa seyyidinâa Muhammedini'l-lezîi tenhellü bi'hi'l-ukadü ve tenfericü bihi'l-küradbü ve tükdâa bihi'l-havâatimi ve hüsnü'l-havâatimi ve hüsnü'l-havâatimi ve yüsteska'l- ğamâamü bivechihi'l-kerim ve alâa âalihi ve sâhibihîi fii külli lemhetin ve nefesin bi adedi külli ma'lûmin lek
Salât-i nâriye her türlü maddî ve manevî sıkıntılar için; 4444 kere okunur[71]
İnşallah murâd ve matlubu (istek ve arzusu) kendisine müyesser olur
Salât-i nâriyye günde 11 (on bir) kere okuyan kişiye gökten ve yerden rızk kapıları açılır[72]

Efendimiz (sav)'ın Hazret-i Fatımaya(Ranha) Öğrettiği Dua

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ جَاءَتْ فَاطِمَةُ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ تَسْأَلُهُ خَادِمًا فَقَالَ لَهَا قُولِي:
اَللَّهُمَّ رَبَّ السَّمَوَاتِ السَّبْعِ وَرَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ رَبَّنَا وَرَبَّ كُلِّ شَيْءٍ مُنْزِلَ التَّوْرَاةِ وَالْإِنْجِيلِ وَالْقُرْآنِ فَالِقَ الْحَبِّ وَالنَّوَى أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ كُلِّ شَيْءٍ أَنْتَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهِ أَنْتَ الْأَوَّلُ فَلَيْسَ قَبْلَكَ شَيْءٌ وَأَنْتَ الْآخِرُ فَلَيْسَ بَعْدَكَ شَيْءٌ وَأَنْتَ الظَّاهِرُ فَلَيْسَ فَوْقَكَ شَيْءٌ وَأَنْتَ الْبَاطِنُ فَلَيْسَ دُونَكَ شَيْءٌ اقْضِ عَنِّي الدَّيْنَ وَأَغْنِنِي مِنْ الْفَقْرِ
Ebû Hüreyre (ra) hazretlerinden rivâyet olundu Hazret-i Fatıma (ra) Efendimiz (sav) hazretlerine geldi Kendisinden bir hizmetçi istedi Efendimiz (sav) hazretleri de Hazret-i Fatıma (ra)'a buyurdu:
-"(Şöyle dua et ve ) de:
-"Allâhümme Rabbe's-Semevâti's-seb'ı ve rabbe'l-arşı'l-azîym Rabbene ve Rabbe külli şey'in münzilet-Tevrâti ve'l-İncîli ve'l-Kur'âni fâlika'l-habbi ve'n-nevâ ezûzü bike min şerri külli şey'in ente âhızün bi nâsıyetihî ve ente'l-evvelü ve feleyse kableke şey'ün ve ente'l-bâtınü ve fe leyse dûneke şey'ün akdı annî'd-deyne ve eğninî mine'l-fakri…""[73]

Açılır Bahtımız Elbette Bir Gün

Açılır bahtımız bir gün hemen battıkça batmaz ya
Sebepler halk eder Hâlik, kerem bâbın kapatmaz ya
Benim Hakk'a münacâtım değildir rızk için hâşâ
Hüdâ Rezzâk-ı âlemdir rızıksız kul yaratmaz ya
Erzurumlu İbrahim Hakkı

HzÜstaz'dan:"İhlas-ı Şerif Aspirin gibidir Her derde devadır Reçetesiz kullanılır"

"Her gün hakkı Kur'an-ı Kerim 200 ayetdir Elli İhlas-ı Şerif okunursa onun hakkı ödenmiş olur Buna riayet eden bu vesile ile dünyada hiçbir sıkıntı görmez Rızkı da geniş olur"
İstiğfar hakkında: "Her kim istiğfara devam ederse, Allah-u Teala o kimseyi hem darlıktan kurtarır, ferahlığa çıkarır ve ona beklemediği yerden rızık verir"

İmamı Azam Hz'den: "Kim İhlas suresini okursa, ahiretin şiddetinden, sekerat-ı mevtten, kabir azabından ve kıyametin dehşetinden İhlas-ı Şerif onu korur"

İhlâs Sûresini Çok Okumak
“Her gün hakk-ı Kur'ân (Kur'ân-ı Kerim'in günlük hakkı) 200 âyettir; elli İhlâs-ı Şerif okunursa, Kur'ân-ı Kerim'in hakkı ödenmiş olur Buna riâyet eden, bu vesîle ile dünyada hiç bir sıkıntı görmez, rızkı da geniş olur

Namazda tadili erkana riayetsizlik maişet sıkıntısı getirir


[1] Et-Tevbe: 9/28,
[2] Seb'e: 34/39,
[3] En-Nahl: 16/112,
[4] El-A'râf: 7/31,
[5] Âl-i İmrân: 3/180,
[6] Muhammed: 47/38,
[7] El-Leyl: 92/5-11,
[8] El-İsrâ: 17/2630,
[9] Et-Talâk: 65/7,
[10] Bakara: 2/261,
[11] Kenzu'l-Ummâl: 8220,
[12] Kenzu'l-Ummâl: 45520,
[13] Kenzu'l-Kummal:
[14] Camius-SağîrY: 8702,
[15] Et-Talâk: 65/2,3,
[16] Müsned-i Ahmed: 348,
[17] En-Nûr: 24/32,
[18] Kenzûl'l-Ummâl:

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.