Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Dualar

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
demet, duâlarından, kuran

Kur'an Dualarından Bir Demet

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Dualarından Bir Demet



1-Hz Âdem ve Havva’nın tevbe duası: “Rabbena zalemna enfusena Ve in lem tağfirlena ve terhemna lenekunenne minel hasirin” Meali: “Ey Rabbimiz! Biz nefsimize zulmettik Eğer bizi bağışlamaz ve merhamet etmezsen, elbette büyük ziyana uğrayanlardan olacağız”(Araf-23)



2-Hzİbrahim’in bir duası: “Rabbic’alni mukimessalati ve min zürriyeti Rabbena ve tekabbel dua Rabbenağfirli veli valideyye velil muminine yevme yekumul hisab” Meali: Rabbim beni namazı dosdoğru, mükemmel şekilde kılan bir insan yap Zürriyetimden de böyle insanlar yarat Ey Rabbimiz! Dualarımızı kabul et Rabbimiz, Kıyametin kopacağı günde, beni ana ve babamı ve müminleri bağışla-İbrahim–40–41 (Not: Beş vakit namazda okumalı)



3-HzMusa’nın bir duası: Rabbişrahli sadri ve yessirli emri Vahlul ukdeten min lisani yefkahu kavli” Meali: Ey rabbim Göğsümü aç, genişlet İşimi kolaylaştır Dilimde bulunan düğümü çöz de, anlasınlar beni”(Taha:25-28)(Not: Bir davetçinin sık sık etmesi gereken bir dua, özellikle bir sohbete girişte)



4-HzMusa’nın bir duası: Rabbi inni zalemtü nefsi fağfirli” Meali: Ey Rabbim, ben nefsime zulmettim Beni bağışla”(Kasas-16)




5-Zekeriyya(as)’ın duası: Rabbi hebli min ledünke zurriyetten tayyibetenİnneke semiüddua” Meali: Rabbim bana kendi katından tertemiz ve mübarek bir zürriyet ihsan et Şüphe yok ki, sen duaları işitensin(Âl-i İmran-38)




6-Talut’un askerlerinin düşmanla karşılaştığında ettikleri dua: Rabbena efriğ aleyna sabren ve sebbit akdemena vensurna alel kavmil kâfirin Meali: Ey Rabbimiz üzerimize sabır yağdır Ayaklarımızı sabit kıl Kafirlerden meydana gelen topluluğa karşı bize yardım et(Bakara-250)


7-Kurban keserken veya bir ibadete başlarken: İnnes salati ve nusuki ve mahyaye ve memati lillahi rabbil alemin” Meali: Hiç şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin rabbi olan Allah’a aittir(Enam–162)



8-Şeytan ve cinlerden korktuğunda: Rabbi euzu bike min hemezatişşeyatin Ve euzu bike rabbi en yahderun Meali: Ey Rabbim şeytanların vesvese vermelerinden sana sığınırım Rabbim onların yanımda olmalarından sana sığınırım”(Muminun-97-98)



9-Evlenme niyetinde olanların okuyacağı dua: Rabbena heblena min ezvacina ve zürriyatina kurrete ayuninVecalna lil muttekine imama” Meali: Rabbimiz bize eşlerimiz ve çocuklarımızdan gözümüzün nuru iyi kimseler ihsan etVe bizi takva sahiplerine imam kıl(Furkan-74)

10-Dinde sebat için: Rabbena la tuziğ kulubena bade iz hedeytena ve heblena min ledünke rahmehİnneke entel vehhab” Meali: Rabbimiz hidayete erdikten sonra kalplerimizi batıla meylettirme Şüphesiz sen ziyadesiyle bağışlayansın”(Âl-i İmran–8,9)

Alıntı Yaparak Cevapla

Kur'an Dualarından Bir Demet

Eski 08-06-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Dualarından Bir Demet





HZNUH'UN DUALARI

Kuran'da, yıllar boyunca, örnek bir kararlılıkla kavmini tevhid dinine çağıran Hz Nuh'un sabrından övgü ile bahsedilir Hz Nuh kendisine ve yanındaki müminlere düşmanlık gösteren kavmine karşı kararlılıkla mücadele etmiştir Hz Nuh'un içinde bulunduğu her türlü durumda Allah'a yönelmesi, O'nun yardımını umarak samimiyetle dua etmesi ise müminler için büyük bir örnektir Hz Nuh içinde bulunduğu durumu Allah'a söylemişve şöyle dua etmiştir:
Sonunda Rabbine dua etti: "Gerçekten ben, yenik düşmüşdurumdayım Artık Sen (bu kafir toplumdan) intikam al" (Kamer Suresi, 10)
Başka bir surede Hz Nuh'un Allah'a duası şu şekilde haber verilir:
Nuh: "Rabbim, yeryüzünde kafirlerden yurt edinen hiç kimseyi bırakma" dedi "Çünkü Sen onları bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptırırlar ve onlar, kötülükte sınırı aşan (facir'den) kafirden başkasını doğurmazlar Rabbim, beni, annemi, babamı, mü'min olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla Zalimlere yıkımdan başkasını arttırma" (Nuh Suresi, 26-28)
Allah, Hz Nuh'un bu duasını kabul etmişve ileride kopacak olan Tufan'a hazırlık yapmasını emretmiştir Hz Nuh yakında herhangi bir deniz veya göl olmamasına rağmen Allah'ın emri üzerine büyük bir gemi yapmaya başlamıştır Geminin yapımı sırasında kavmi ise kendisi ile alay etmeye devam etmiştir Bu olay Kuran'da şöyle haber verilir:
Gemiyi yapıyordu Kavminin ileri gelenleri kendisine her uğradığında O'nunla alay ediyordu O: "Eğer bizimle alay ederseniz, alay ettiğiniz gibi biz de sizlerle alay edeceğiz" dedi (Hud Suresi, 38)
Ancak Hz Nuh kavminin tüm baskısına rağmen, Allah'ın emri gereği gemiyi hazırlamaktadır Ve sonunda Allah'ın vaadi gelir ve tufan patlak verir:
Biz de 'bardaktan boşanırcasına akan' bir su ile göğün kapılarını açtık Yeri de 'coşkun kaynaklar' halinde fışkırttık Derken su, takdir edilmişbir işe karşı (hükmümüzü gerçekleştirmek üzere) birleşti Ve onu da tahtalar ve çiviler(le inşa edilmişgemi) üzerinde taşıdık (Kamer Suresi, 11-13)
Tufan sırasında boğulanlardan birisi de Hz Nuh’un oğludur Hz Nuh tufandan önce oğlunu gemiye çağırır ancak oğlu babasının bu çağrısını kabul etmez (Hud Suresi, 43) Kuran’da Hz Nuh’un, oğlunun ölümü üzerine Allah’a şu şekilde seslendiği haber verilmektedir:
Nuh Rabbine seslendi: Dedi ki: “Rabbim, şüphesiz benim oğlum ailemdendir ve Senin va’din de doğrusu haktır Sen hakimler hakimisin” Dedi ki: “Ey Nuh, kesinlikle o senin ailenden değildir Çünkü o, salih olmayan bir iş(yapmıştır) Öyleyse hakkında bilgin olmayan şeyi benden isteme Gerçekten ben, cahillerden olmayasın diye sana öğüt veriyorum” (Hud Suresi, 45-46)
Hz Nuh kavminin helak edilmesi için dua ederken “mümin olarak evine girenlerin” korunmasını istemiştir Oysa Nuh’un oğlu iman etmemiştir Kuran’da Hz Nuh’un Allah’a kendisini affetmesi için şöyle dua ettiği bildirilir:
Dedi ki: "Rabbim, bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım Ve eğer beni bağışlamaz ve beni esirgemezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum" (Hud Suresi, 47)



<!-- message -->


HZİBRAHİM'İN DUALARI

Günümüzde milyonlarca insanın hac görevini yerine getirmek için ziyaret ettiği Kabe'yi inşa eden Hz İbrahim, Kuran'da, "tek başına bir ümmet" olarak tanıtılmaktadır O ve oğlu Hz İsmail, bundan binlerce yıl önce, Allah'ın vahyi doğrultusunda insanların toplanacakları ve O'nu zikredecekleri, yılın belirli zamanlarında oraya hacca gelecekleri bir ev inşa etmişlerdir Bu evin Kuran'daki adı Kabe'dir İkisi bunu bir ibadet olarak yapmış, ve sonrasında şöyle dua etmişlerdir:
İbrahim, İsmail'le birlikte Evin (Ka'be'nin) sütunlarını yükselttiğinde (ikisi şöyle dua etmişti): "Rabbimiz bizden (bunu) kabul et Şüphesiz, Sen işiten ve bilensin" (Bakara Suresi, 127)
Kabe'nin inşa edildiği yer zamanla gelişecek ve bugün Mekke olarak isimlendirdiğimiz şehir halini alacaktır Hz İbrahim burası için Allah'a şöyle dua etmiştir:
Hani İbrahim: "Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır" demişti de (Allah: "Sadece inananları değil) inkâr edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o"demişti (Bakara Suresi, 126)
Hz İbrahim ve oğlu İsmail dualarında sadece kendi yaşadıkları dönem için değil, kendilerinden sonra gelecek olan kuşaklar için de bazı isteklerde bulunmuşlardır:
Rabbimiz, ikimizi Sana teslim olmuş(Müslümanlar) kıl ve soyumuzdan Sana teslim olmuş(Müslüman) bir ümmet (ver) Bize ibadet yöntemlerini (yer veya ilkelerini) göster ve tevbemizi kabul et Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin Rabbimiz, içlerinden onlara bir elçi gönder, onlara ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları arındırsın Şüphesiz, Sen güçlü ve üstün olansın, hüküm ve hikmet sahibisin (Bakara Suresi, 128-129)
Hz İbrahim'in bir başka duasında, Allah'a yakınlaşma yolları aradığı şöyle haber verilmektedir:
Hani İbrahim: "Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster" demişti (Allah

Alıntı Yaparak Cevapla

Kur'an Dualarından Bir Demet

Eski 08-06-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Dualarından Bir Demet




"İnanmıyor musun?" deyince, "Hayır (inandım), ancak kalbimin tatmin olması için" dedi "Öyleyse, dört kuştut Onları kendine alıştır, sonra onları (parçalayıp) her bir parçasını bir dağın üzerine bırak, sonra da onları çağır Sana koşarak gelirler Bil ki, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir" (Bakara Suresi, 260)
Ayetten de açıkça anlaşıldığı gibi İbrahim Peygamberin Allah'tan ölüleri nasıl dirilttiğini göstermesini istemesi, inancındaki bir zayıflıktan dolayı değildi Aksine iman etmişti, ama iman ettiği gerçeği tam anlamıyla kavramak istiyordu O, son derece samimi ve içten bir biçimde Allah'ın bir mucizesine tanık olmayı istemiş, Allah bu samimi duaya icabet etmişti




Hz İbrahim'in babası bir putperestti O, babasına dini tebliğ etmişancak babası iman etmeyi kabul etmemişti İbrahim Peygamber ise babası için Allah'tan bağışlanma dilemişti:
(İbrahim orjinal boyut

"Selam üzerine olsun, senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim, çünkü, O, bana pek lütufkardır" dedi Sizden ve Allah'tan başka taptıklarınızdan kopup-ayrılıyorum ve Rabbime dua ediyorum Umulur ki, Rabbime dua etmekle mutsuz olmayacağım" (Meryem Suresi, 47-48)
Hz İbrahim'in, babası bir mümin olmadığı halde onun için Allah'a dua etmesinin gerçek nedeni de Kuran ayetlerinde şöyle haber verilmektedir:
Kendilerine onların gerçekten çılgın ateşin arkadaşları oldukları açıklandıktan sonra -yakınları dahi olsa- müşrikler için bağışlanma dilemeleri Peygambere ve iman edenlere yaraşmaz İbrahim'in babası için bağışlanma dilemesi, yalnızca ona verdiği bir söz dolayısıyla idi Kendisine, onun gerçekten Allah'a düşman olduğu açıklanınca ondan uzaklaştı Doğrusu İbrahim, çok duygulu, yumuşak huyluydu (Tevbe Suresi, 113-114)
Bugün milyonlarca insanın ziyaret ettiği Mescid-i Haram'a yani Kabe'ye ilk yerleşen Hz İbrahim, duasının devamında oğulları İsmail, İshak ve tüm müminler için şu isteklerde bulunmuştu:
Rabbimiz, gerçekten ben, çocuklarımdan bir kısmını Beyt-i Haram yanında ekini olmayan bir vadiye yerleştirdim; Rabbimiz, dosdoğru namazı kılsınlar diye (öyle yaptım), böylelikle Sen, insanların bir kısmının kalblerini onlara ilgi duyar kıl ve onları birtakım ürünlerden rızıklandır Umulur ki şükrederler Rabbimiz, şüphesiz Sen, bizim saklı tuttuklarımızı da, açığa vurduklarımızı da bilirsin Yerde ve gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz Hamd, Allah'a aittir ki, O, bana ihtiyarlığa rağmen İsmail'i ve İshak'ı armağan etti Şüphesiz Rabbim, gerçekten duayı işitendir Rabbim, beni namazı(nda) sürekli kıl, soyumdan olanları da Rabbimiz, duamı kabul buyur Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni, anne-babamı ve mü'minleri bağışla (İbrahim Suresi, 37-41)
Görüldüğü gibi Hz İbrahim duasında hem Allah'ın sıfatlarını saymakta, hem de O'na şükretmektedir O'ndan istediği şeyler de, kendisini O'na yakınlaştıracak, ahirette bağışlanmasına vesile olacak isteklerdir




HZLUT'UN DUALARI

Kuran'da "hüküm ve ilim" verilen peygamber olarak bahsedilen Hz Lut, Nuh Peygamber gibi kavmine uzun yıllar boyunca hak dini tebliğ etmiştir Ancak Allah'ın sınırlarını çiğneyerek eşcinsel ilişkilerde bulunan kavminin Hz Lut'a cevabı hep olumsuz olmuştur:
Hani Lut da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz Kavminin cevabı: "Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış!" demekten başka olmadı (A'raf Suresi, 80-82)
Lut Kavmi, Allah'ın elçisini tanımamakla kalmayıp, ona karşı açıkça meydan okumuştu Hz Lut ise kavmini uzun bir zaman tevhid dinine çağırdı, herhangi bir olumlu cevap alamayınca Allah'a şöyle dua etti:
Dedi ki: "Rabbim, fesat çıkaran (bu) kavme karşı bana yardım et" (Ankebut Suresi, 30)
Hz Lut'un duasını Allah kabul etti ve Allah'ın elçisine başkaldıran Lut Kavmi helak oldu:
Şüphesiz Biz, fasıklık yapmalarından dolayı, bu ülke halkının üstüne gökten iğrenç bir azab indireceğiz Andolsun, Biz akledebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır (Ankebut Suresi, 34-35)
Bu örnekte gördüğümüz gibi dua, sadece insanların iyiliği, dünya ve ahiret saadeti için olmayabilir Allah'ın sınırlarını çiğneyen, müminlere zulmeden toplulukların helakı için birçok peygamber dua etmiştir Hz Lut'un duası da buna bir örnektir



HZ EYÜP'ÜN DUALARI

Kuran'da dört yerde Hz Eyüp'ten bahsedilir ve onun sabrı müminlere örnek olarak gösterilir Allah'tan vahiy alan seçilmişbir kul olan Hz Eyüp (Nisa Suresi, 163), ciddi bir hastalığa yakalanarak sıkıntı çekmiştir Ancak içinde bulunduğu her türlü ağır şartta daima sabrı ve Allah'a olan güveni ile öne çıkmıştır Allah onun bu vasfını tüm müminlere örnek olarak gösterir:
Gerçekten, Biz onu sabredici bulduk O, ne güzel kuldu Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip-dönen biriydi (Sa'd Suresi, 44)
Hz Eyüp yakalandığı hastalığın yanısıra bir de şeytanın olumsuz telkini ile karşı karşıya kalmıştı Ancak Hz Eyüp bu sıkıntısını samimi olarak Allah'a açmışve O'ndan yardım dileyerek dua etmiştir:
Kulumuz Eyyub'u da hatırla Hani o: "Herhalde şeytan, bana kahredici bir acı ve azab dokundurdu" diye Rabbine seslenmişti (Sad Suresi, 41)
Bir başka ayette, Hz Eyüp'ün içli duasından şöyle söz edilir:
Eyüp de; hani o Rabbine çağrıda bulunmuştu: "Şüphesiz bu dert (ve hastalık) beni sarıverdi Sen merhametlilerin en merhametli olanısın" (Enbiya Suresi, 83)
Allah elbette bu salih kulunun duasına icabet etmiştir Allah'ın Hz Eyüb'e verdiği cevap ayetlerde şöyle aktarılır:
Böylece onun duasına icabet ettik Kendisinden o derdi giderdik; ona Katımızdan bir rahmet ve ibadet edenler için bir zikir olmak üzere ailesini ve onlarla birlikte bir katını daha verdik (Enbiya Suresi, 84)
Allah insanları çok farklı şekillerde imtihan etmektedir Allah'ın salih kullarından biri olan Hz Eyüp de şiddetli bir sıkıntı ile denenmiştir Benzer sıkıntılar, yine dünyadaki imtihan ortamı içinde başka müminlerin başına da gelebilir Dolayısıyla bu tür bir durumda kalan bir mümin, Hz Eyüp örneğinde olduğu gibi, imtihanın şekli ve süresi ne olursa olsun Allah'ın insana taşıyamayacağı yükü yüklemeyeceğinin bilincinde olmalıdır




HZ YUSUF'UN DUALARI

Hz Yusuf kıssası, dua konusunda müminler için güzel örneklerle doludur Hz Yusuf, karşılaştığı her türlü sıkıntıya karşı tevekküllü ve teslimiyetli davranmasıyla, Allah'a olan sadakatiyle, sağlam bir imanın tüm alametlerini göstermiştir
Hz Yusuf'a ve babası Hz Yakup'a isabet eden sıkıntılar, küçük yaştaki Hz Yusuf'un kıskanç kardeşleri tarafından kuyuya atılıp bir kurt tarafından yenmişgibi gösterilmesiyle başlar Ancak Hz Yakup, çok sevdiği oğlunun başına gelen bu olay karşısında Allah'a olan teslimiyetini korur:
Ve üzerine yalandan kan (sürülmüş) ola gömleğini getirdiler "Hayır" dedi Nefsiniz, sizi yanıltıp (böyle) bir işe sürüklemiş Bundan sonra (bana düşen) güzel bir sabırdır Sizin bu düzüp-uydurduklarınıza karşı yardım istenecek olan Allah'tır" (Yusuf Suresi, 18)
Ayetten de anlaşılacağı gibi oğlunun kanlı gömleği ile karşılaşan Hz Yakup, gerçek bir mümin tavrı göstererek yapacağı en doğru davranışın "sabır, tevekkül ve dua" olacağını söyler Nitekim kuyuya atılarak ölüme terk edilen Hz Yusuf, bir mucize eseri yoldan geçen bir kervan tarafından bulunur Onu bulan kafile, onu para karşılığında satmaya karar verir ve yanlarına alır
Bunun ardından köle olarak önde gelen bir Mısırlıya satılan Hz Yusuf'a, ergenlik çağına geldiğinde Allah "ilim ve hikmet" (Yusuf Suresi, 22) verir
O'nu satın alan Mısırlının karısı, ayette bildirildiğine göre ondan murad almak ister Bunu kabul etmeyen Hz Yusuf'u hapse attırmakla tehdit eder Bunun üzerine Hz Yusuf şöyle dua eder:
(Yusuf) Dedi ki:"Rabbim, zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden bana daha sevimlidir Kurdukları düzeni benden uzaklaştırmazsan, onlara (korkarım) eğilim gösterir, (böylece) cahillerden olurum (Yusuf Suresi, 33)
Ayette görüldüğü gibi Hz Yusuf, duasında içinde bulunduğu durumu samimi olarak itiraf etmiştir Bunun ardından hapse atılan Hz Yusuf, zindanda yanındakilere tebliğe başlar:
“Ey zindan arkadaşlarım, birbirinden ayrı (bir sürü) Rabler mi daha hayırlıdır, yoksa kahhar (kahredici) olan bir tek Allah mı? Sizin Allah’tan başka taptıklarınız, Allah’ın kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir Hüküm, yalnızca Allah’ındır O, Kendisi’nden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir Dosdoğru olan din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler” (Yusuf Suresi, 39-40)
Yıllar boyu orada kaldıktan sonra, Mısırlı'nın karısının da Hz Yusuf'un masum olduğunu söylemesi üzerine Hz Yusuf zindandan çıkarılır (Yusuf Suresi, 51-54)
Tüm bu sıkıntıların ardından Hz Yusuf'un duası kabul edilir ve kuyuya atılma ile başlayan olaylar, ülkenin iktidarında söz sahibi olmasıyla devam eder:
İşte böylece Biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan (iktidar) verdik Öyle ki, orada (Mısır'da) dilediği yerde konakladı (Yusuf Suresi, 56)
Böylece iktidar sahibi olan Hz Yusuf, kendisini zindandan çıkararak hazinenin başına geçiren Allah'a şükreder ve dünyada Müslüman olarak ölmek ve ahirette de salihlerle birlikte olmak için dua eder:
Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanını) verdin, sözlerin yorumundan (bir bilgi) öğrettin Göklerin ve yerin Yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim Sensin Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat (Yusuf Suresi, 101




Alıntı Yaparak Cevapla

Kur'an Dualarından Bir Demet

Eski 08-06-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Dualarından Bir Demet



orjinal boyut

“Ey Zekeriya, şüphesiz Biz seni, adı Yahya olan bir çocukla müjdelemekteyiz; Biz bundan önce ona hiçbir adaşkılmamışız” (Meryem Suresi, 7)

O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi: “Allah, sana Yahya’yı müjdeler O, Allah’tan olan bir kelimeyi (İsa’yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir” (Al-i İmran Suresi, 39)
Ayetlerin devamında bildirildiğine göre, Hz Zekeriya Allah'ın duasına karşılık ileri yaşına rağmen kendisine bir erkek evlat bağışlamasına şaşırır Kendisine müjdeyi ileten melek ise O'na Allah'ın kudretini hatırlatır:
Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım" (Ona gelen melek orjinal boyut

"İşte böyle" dedi "Rabbin dedi ki: - Bu Benim için kolaydır, daha önce sen hiçbir şey değil iken, seni yaratmıştım" (Meryem Suresi, 8-9)
Önceki bölümlerde Allah'ın samimi kullarının dualarına onlar için en hayırlı olacak şekilde icabet ettiğini belirtmiştik Ve Allah'ın içten çağrıda bulunan inananların tek dostu ve yardımcısı olduğunu da bildirmiştik Allah, çocuk sahibi olması imkansız gibi görünen Hz Zekeriya'ya da, samimi duasına icabet ederek salih bir oğul armağan etmiştir



HZ YUNUS'UN DUALARI

Kuran'da, Hz Yunus'tan şöyle söz edilir:
Şüphesiz Yunus da gönderilmiş(elçi)lerdendi Hani o, dolu bir gemiye kaçmıştı Böylece kur'aya katılmıştı da, kaybedenlerden olmuştu Derken onu balık yutmuştu, oysa o kınanmıştı (Saffat Suresi, 139-142)
Hz Yunus peygamber olarak gönderildiği kavmini terk etmişti Yukarıdaki ayetlerde görüldüğü gibi, binmiş olduğu gemide yolcular arasında kura çekilmiş ve kura sonucunda onun denize atılmasına karar verilmişti Yine Kuran’da bildirildiğine göre, denize atılan Hz Yunus, dev bir balık tarafından yutulmuştur
Balığın karnında iken pişmanlık duyan Hz Yunus, Allah’a şöyle dua etmiştir:
Senden başka ilah yoktur, Sen Yücesin, gerçekten ben zulmedenlerden oldum (Enbiya Suresi, 87)
Allah ise Hz Yunus'un samimi duasına karşılık onu mucizevi bir biçimde kurtarmıştır:
Bunun üzerine duasına icabet ettik ve onu üzüntüden kurtardık İşte Biz, iman edenleri böyle kurtarırız (Enbiya Suresi, 88)
Hz Yunus'u Allah daha sonra da itaatli bir kavmin başına geçirmiştir:
"Onu yüzbin veya (sayısı) daha da artan (bir topluluk)a (Peygamber olarak) gönderdik Sonunda ona iman ettiler, Biz de onları bir süreye kadar yararlandırdık" (Saffat Suresi, 147-148)
Daha önceki bölümlerde Allah'ın bir duayı kabul ederken bunu belli sebeplere bağladığını, ancak dilerse sebepsiz de istenilen şeyi gerçekleştirebileceğini ve bunun göklerin ve yerin Rabbi olan Allah için son derece kolay olduğunu söylemiştik Allah Hz Yunus'un duasını kabul ederken de her türlü zor görünen şartı ortadan kaldırmışve Hz Yunus'u balığın karnından kurtarmıştır Bu, insanın hiçbir zaman Allah'ın rahmetinden umut kesmemesi ve hep O'na dua etmesi gerektiğinin çarpıcı delillerinden biridir İnsan Rabbimize içten yöneldiği müddetçe, kesin bir karşılık görecektir

<!-- message --> orjinal boyut

"Bu şeytanın işindendir; o, gerçekten açıkça saptırıcı bir düşmandır" dedi (Kasas Suresi, 15)
Ayette anlatılan olay sonucunda Hz Musa Allah'tan bağışlanma diledi ve bir daha suçlu ve günahkarlara destek olmayacağına dair Allah'a söz verdi:
Dedi ki: "Rabbim, gerçekten, ben kendi nefsime zulmettim, artık beni bağışla" Böylece (Allah) onu bağışladı Şüphesiz O, bağışlayandır, esirgeyendir Dedi ki: "Rabbim, bana verdiğin nimetler adına, artık suçlu günahkarlara destekçi olmayacağım" (Kasas Suresi, 16-17)
Söz konusu olayın duyulması üzerine, bulunduğu şehrin önde gelenleri Hz Musa'yı yakalayarak öldürmeyi planladılar Bunu öğrenince Hz Musa yine Allah'a dua etti:
Böylece oradan korku içinde (çevreyi) gözetleyerek çıkıp gitti: "Rabbim, zalimler topluluğundan beni kurtar" dedi (Kasas Suresi, 21)
Hz Musa’nın duası kabul edildi ve Allah’ın yönlendirmesiyle Firavun’un şehrinden ayrılarak daha güvenli bir yere gitmek üzere yola koyuldu Bu sırada da sürekli Allah’a yönelmiş, hep O’na dua etmişti:
Medyen'e doğru yöneldiğinde de: "Umarım Rabbim, beni doğru bir yola yöneltip iletir" dedi Medyen suyuna vardığı zaman, su almakta olan bir insan topluluğu buldu Onların gerisinde de (hayvanları su başına götürmekten çekinen) iki kadın buldu Dedi ki: "Bu durumunuz ne?" "Çobanlar sürülerini sulamadıkça, biz sürülerimizi sulayamayız; babamız, yaşı ilerlemişbir ihtiyardır" dediler Hemencecik onların sürülerini suladı, sonra yine gölgeye çekilerek dedi ki: "Rabbim, doğrusu bana indirdiğin her hayra muhtacım" Çok geçmeden, o iki (kadın)dan biri, (utana utana) yürüyerek ona geldi "Babam, bizim için sürüleri sulamana karşılık sana mükafaat vermek üzere seni davet etmektedir" dedi Bunun üzerine ona gelip de olup bitenleri anlatınca o: "Korkma" dedi "Zalimler topluluğundan kurtulmuşoldun" (Kasas Suresi, 22-25)
Bu olayların ardından Hz Musa Medyen’de yerleşti Ardından geçen 8-10 yıldan sonra ailesiyle birlikte Medyen’den ayrıldı Yolda Tuva Vadisi denilen yere geldiğinde ilk vahyi alacaktı Allah ona Firavun’a gitmesini ve kendisine dini tebliğ etmesini emretti Hz Musa’nın Kasas Suresi’nde Allah’a bu konuda şöyle dua ettiği bildirilir:
Dedi ki: "Rabbim, gerçekten onlardan bir kişi öldürdüm, beni öldürmelerinden korkuyorum Ve kardeşim Harun; dil bakımından o benden daha düzgün konuşmaktadır, onu da benimle birlikte bir yardımcı olarak gönder, beni doğrulasın Çünkü onların beni yalanlamalarından korkuyorum" (Kasas Suresi, 33-34)
Kuran’da bildirildiğine göre Hz Musa içinde duyduğu heyecanın tebliğ görevini yerine getirmesine engel olmasından çekinmişti Bunun için de Allah’a dua etti:
Dedi ki: "Rabbim, benim göğsümü aç Bana işimi kolaylaştır Dilimden düğümü çöz; ki söyleyeceklerimi kavrasınlar Ailemden bana bir yardımcı kıl, kardeşim Harun'u Onunla arkamı kuvvetlendir Onu işimde ortak kıl, Böylece Seni çok tesbih edelim Ve Seni çok zikredelim Şüphesiz Sen bizi görüyorsun" (Taha Suresi, 25-35)
Hz Musa'nın bu samimi duasına karşılık Allah onu ve kardeşini özel bir koruma altına aldığını şöyle bildirmiştir:
(Allah) Dedi ki: "Pazunu kardeşinle pekiştirip güçlendireceğiz; sizin ikinize de öyle bir 'güç ve yetki' vereceğiz ki, ayetlerimiz sayesinde size erişemeyecekler Siz ve size uyanlar galip olanlarsınız" (Kasas Suresi, 35)

orjinal boyut

"Beni asla göremezsin, ama şu dağa bak; eğer o yerinde karar kılabilirse, sen de Beni göreceksin" Rabbi dağa tecelli edince, onu paramparça etti Musa bayılarak yere düştü Kendine geldiğinde: "Sen ne Yücesin (Rabbim) Sana tevbe ettim ve ben iman edenlerin ilkiyim" dedi "Ey Musa" dedi "Sana verdiğim risaletimle ve seninle konuşmamla seni insanlar üzerinde seçkin kıldım Sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol" (Araf Suresi, 143-144)
Hz Musa Tur Dağı'na giderken kavminden sorumlu olarak kardeşi Hz Harun'u bırakmıştı Ancak kavmi Hz Musa'nın gidişi ile birlikte gevşeklik göstererek Mısır'daki putperest inanışlara dönüş yaptılar Kendilerine bir buzağı heykeli yaptılar ve ona tapındılar Hz Musa kavminin buzağıya tapması üzerine aralarından müminleri ayırarak Allah'ın daha önceden vahyettiği buluşma yerine doğru yola çıktı Ancak buluşma yerine gelmeden bunları da ayetin ifadesiyle "dayanılmaz bir sarsıntı" tutunca, Allah'tan kendisi ve yanındaki müminler için bağışlanma diledi:
Dedi ki: "Rabbim, eğer dileseydin, onları ve beni daha önceden helâk ederdin (Şimdi) İçimizdeki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı bizi helak edecek misin? O da Senin denemenden başkası değildir Onunla Sen dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirirsin Bizim velimiz Sensin Öyleyse bizi bağışla, bizi esirge; Sen bağışlayanların en hayırlısısın" Bize bu dünyada da, ahirette de iyilik yaz, şüphesiz ki biz Sana yöneldik Dedi ki: "Azabımı dilediğime isabet ettiririm, rahmetim ise herşeyi kuşatmıştır; onu korkup-sakınanlara, zekatı verenlere ve Bizim ayetlerimize iman edenlere yazacağım" (A'raf Suresi, 155-156)
Kuran'da Hz Musa ile ilgili olarak anlatılanlara baktığımızda, Hz Musa'nın dualarında en çok dikkat çeken noktalardan birinin, onun içten samimiyeti ve açıksözlülüğü olduğunu görürüz Allah'a samimi bir biçimde dua etmişve O'ndan yardım dilemiştir Allah, Hz Musa'yı zamanla ve olaylarla eğiterek büyük güç sahibi bir peygamber haline getirmiştir



Yani, önceden de vurguladığımız gibi, duanın en önemli şartlarından biri samimiyetle ve içtenlikle yapılmasıdır İnsanı bu noktada yanıltabilecek engellerden biri, Allah'a karşı utanarak O'na bazı günah ya da kusurları itiraf etmeme eğilimidir Bazı insanlar bu eğilimin etkisiyle Allah'a dua ederken çok "resmi" bir ruh hali içinde olurlar ve belki utanma duygusundan belki de kibirlerinden dolayı Allah'a herşeylerini açmazlar Oysa Allah bizim her türlü kusurumuzu, yaptığımız, hatta aklımızdan geçen her türlü yanlışve anormal fiil ya da düşünceyi zaten bilmektir
O halde yapılması gereken şey, açıksözlülükle ve samimiyetle Allah'a yönelip her sırrımızı O'na açmaktır Allah'a karşı duyulması gereken içli korku, Allah ile kulu arasına "resmiyet" sokacak bir engel değil, kulunu Allah'a teslimiyetli ve samimi bir biçimde yakınlaştıracak bir teşviktir




HZMUHAMMED (SAV)'İN DUALARI
Kuran'da "Şüphesiz sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin" (Kalem Suresi, 4) ayetiyle tanıtılan son peygamber Hz Muhammed (sav), gecenin bir bölümünü dua, zikir ve ibadetle geçiriyordu Bir ayette bundan şöyle söz edilir:
Gerçekten Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden biraz eksiğinde, yarısında ve üçte birinde kalktığını bilir; seninle birlikte olanlardan bir topluluğun da Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder Sizin bunu sayamayacağınızı bildi, böylece tevbenizi kabul etti (Müzemmil Suresi, 20)
Kuran’da Peygamber Efendimiz Hz Muhammed’in müminlere karşı ne kadar düşkün ve şefkatli olduğu anlatılır ve onlar için bağışlanma dilemesi emredilir:
Allah'tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile ve işkonusunda onlarla müşavere et Eğer azmedersen artık Allah'a tevekkül et Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever (Al-i İmran Suresi, 159)
Kuran’da daha birçok ayette kutlu Peygamberimiz (sav)’in dualarından bahsedilmektedir Dualarda Allah’ı sıfatları ile birlikte anmanın en güzel örneklerini Peygamberimiz Hz Muhammed’in dualarında görebiliriz Bunlardan bir tanesi şöyledir:
De ki: "Ey mülkün sahibi Allah'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir Gerçekten Sen, herşeye güç yetirensin" (Al-i İmran Suresi, 26)
Tüm peygamberler gibi Hz Muhammed (sav) de gönderildiği kavmin ileri gelenleri tarafından tehdit edilmişve zaman zaman şeytanın olumsuz telkinleri ile karşı karşıya kalmıştır Böyle durumlarda Peygamberimiz (sav) Allah'a üzerindeki sıkıntıyı kaldırması için şöyle yalvarmıştır:
Ve de ki: "Rabbim şeytanın kışkırtmalarından sana sığınırım Ve onların benim yanımda bulunmalarından da Sana sığınırım Rabbim" (Müminun Suresi, 97-98)
Müminun Suresi'nin son ayetinde ise Peygamberimiz (sav)'in bir duası şöyle aktarılır:
Ve de ki: "Rabbim bağışla ve merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın" (Müminun Suresi, 118)











Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.