Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
degmesi, göz, nazar

Göz Degmesi (Nazar)

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Degmesi (Nazar)



Kur'an-ı Kerim'de Hz Yusuf Aleyhisselâm'ın kıssası anlatılırken Hz Yakup Aleyhisselâm'ın oğullarını Mısır'a gönderdiği vakit onların şehre girmeleri hakkında onlara şöyle tavsiyede bulunduğu zikredilmektedir:
"(Yakup) dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin
Ayrı ayrı kapılardan girin (ki size nazar değmesin) Yine de 'ın takdir ettiği bir şeyi ben sizden gideremem
Hüküm ancak 'ındır
Ben ona güvenip dayandım
Tevekkül edenler de yalnız ona güvenip dayanmalıdırlar (Yusuf, 12/67)
Hafız İbn-i Kesir, bu ayeti tefsir ederken Selef imamlarından naklettiğine göre, Hz Yakup Aleyhisselâm, küçük oğlu Bünyamin'i hazırlayıp ağabeyleri ile beraber Mısır'a göndereceği zaman Mısır'da şehre girerken hepsinin bir tek kapıdan değil, muhtelif kapılardan şehre girmelerini onlara emretmişti
Hz Yakup Aleyhisselâm'ın böyle davranmasının sebebi şu idi: Çünkü Hz Yakup Aleyhisselâm, insanların, çocuklarına "nazar" etmelerinden korkuyordu Zira onlar, çok güzel fizikî yapıya sahip idiler
Yüce (cc), kulu ve Resulü Hz Muhammed (sav) Efendimize hitaben şöyle buyurmaktadır:
"Doğrusu inkâr edenler, Kur'an'ı duydukları vakit (sana olan düşmanlıklarından dolayı) neredeyse gözleri ile seni yere sereceklerdi!
Hâlâ da (senin için): Mutlaka o, delidir! Diyorlar
Halbuki Kur'an, bütün âlemler için bir öğütten başka bir şey değildir" (Kalem, 68/51-52)
Bir kısım müfessirlerin beyanına göre, müşrikler, peygamberimiz tiz Muhammed (sav) Efendimize olan kin ve hasedlerinden dolayı onu gözleri ile öldürmek istiyorlardı Yani, gözleri ile ona nazar ediyorlar ve onu kıskanıyorlardı
Eğer (cc)'ın koruması olmasaydı, ona fenalık yapacaklardı
Yüce (c c), hasedcinin şerrinden kendisine sığınmamızı emretmektedir:
"De ki: (Karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran) sabahın Rabbine sığınırım
Yarattığı şeylerin şerrinden,
(Karanlık çöktüğü zaman) bastıran gecenin şerrinden,
Sihir yapmak için düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden,
Ve kıskandığı zaman kıskanç kişinin hasedinden ('a sığınırım)" (Felâk Suresi, 113/1-5)
Bu surenin son ayetinde, hased eden kimsenin hasedinden (cc)'a sığınılması açık bir şekilde emrolunmaktadır,
Hasedci, Cenab-ı Hakk'ın, kuluna verdiği nimeti çekemez ve o nimetin yok olmasını ister
Bu, genel bir tutumdur
Hasedcinin nazar etmesini ve daha başka musibetleri içine alır
Yukarıda zikrolunan ayetler, gözdeğmesinin hak ve gerçek olduğuna bir delildir
Eğer gözdeğmesi (nazar) diye bir olay olmasaydı, onun şerrinden Cenab-ı Hakk'a sığınmaya da gerek olmazdı
Yine onun hak ve gerçek olduğuna dair sünnetten de deliller vardır
İnsanlardan pekçoğu gözdeğmesi ile ilgili olaylara daima şahit olmuşlardır ve şahit olmaya devam etmektedirler
Bazan bu gözdeğmesinin farkına varırlar ve onu bilirler
Bazan da onu bilip anlayamazlar
İnsanların başlarına gelen tecrübeler, zikredilenlerden çok daha fazladır
Nice ölen kimseler vardır ki, onların ölüm sebepleri bilinmez
Nice sağlam, kişiler de vardır ki, hasta olup yatağa düşerler fakat hastalıklarının gerçek sebebini bilmezler
Nazar (gözdeğmesi), toplumda vâki olan bir hususdur
Bazı kimselerin gözlerinde bir hâl vardır ki, konsantre olarak baktığı kişiye çeşitli zararlar verir
Bir kısım âlimlere göre, insanların gözbebeklerinden ve parmak uçlarından görünmeyen ışınlar saçılmaktadır
Gözdeğmesi gerçek olmakla beraber asıl sebebin ne olduğu bilinmemektedir
Onu ancak Yüce (cc) bilir
Nasıl ki; mıknatıs, demiri kendine çeker Fakat asıl çekme sebebini, onu yaratan Rabbimiz bilir Nazar da öyledir
İmam Kastalanî diyor ki: "Bir çanak içinde süt olsa ve hayız gören bir kadın, elini o sütün içine soksa, o süt özelliğini kaybeder ve bozulur
Eğer temiz bir kadın, elini o sütün içine soksa, süte bir şey olmaz"
Sebebini bilmediğimiz diğer şeyler de buna kıyas olunmalıdır
Gözü değen bazı kimselerin anlattıklarına göre, bir şeye gıpta ile bakıp imrendikleri zaman onların gözlerinden bir hararet çıkmaktadır
Gözdeğmesi ile ilgili olarak pekçok hadis-i şerifler de vardır
Resûlüllah (sav) Efendimiz nazar olayının, yaşanan bir gerçek olduğunu dile getirmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Gözdeğmesi hak ve gerçektir" (Müslim Abdullah b Abbas (ra)'dan rivayet etmiştir)
Hafız İbn-i Hacer diyor ki: "Yani, kem göz ile nazar edip gözdeğdirmek, toplumda var ve sabit olan bir şeydir"
İmam el-Kurtubî de gözdeğmesinin sabit olduğunu zikrederek şöyle demiştir: "Bu durum, ulemanın ittifak ettiği bir hususdur Ancak bid'at ehli olan bir taife bunu inkâr etmişlerdir
Onların görüşlerine karşı hadis-i şeriflerden pekçok deliller vardır
Yine bu olayları müşahede eden pekçok kimseler mevcuttur
Nice yiğitler vardır ki, gözdeğmesi, onları mezara koymuştur
Nice güçlü develer vardır ki, nazar, onları da tencereye koymuştur
Bütün bunların hepsi Cenab-ı Hakk'ın dilemesi ile olmaktadır"
Yüce (cc) şöyle buyurmaktadır:
"Onlar ise, 'ın izni olmaksızın kimseye bir zarar veremezler" (Bkz Bakara 2/102)
Aslı olmayan ve mesnedsiz bir şekilde inkâr yolunu seçerek şeriata ve akla muarız (karşı) olan kimseye iltifat olunmaz
Allâme İbn-i Kayyım diyor ki: "Vahiyden (dinden) ve akıldan nasibi olmayan bir taife, gözdeğmesi işini geçersiz saymışlardır
Onlara göre, bu nazar değme işi ancak bir evhamdan ibarettir Onun aslı yoktur!
Bunlar akıl ve nakil bakımından insanların en cahilidirler
Hicap (utanma) bakımından da insanların en kabasıdırlar
Sıfatlarıyla,
Fiilleriyle ve tesirleriyle onlar, ruh ve nefisleri bilmekten uzaktırlar
Akıllı olan kimseler, her ne kadar göz-değmesinin sebebi ve tesiri hakkında ihtilâf etseler de nazar meselesini inkâr etmezler"
Hafız el-Hattâbî de gözdeğmesi gerçeğine değinmiş ve şöyle demiştir: "Kem gözle nazar eden kimsenin hain bakışı, karşısındaki şahsa zarar verir"
GÖZ DEĞMESİNİN SEBEPLERİ
Bilmiş ol ki;
Gözdeğmesi (nazar) iki sebepten dolayı olur:
Biri, şiddetli düşmanlıktır Diğeri de, bir şeyi beğenip onu güzel bulmasıdır
Resulüllah (sav) Efendimiz şöyle buyurmaktadır:
"Gözdeğmesi hak ve gerçektir Eğer kaderin önüne geçen bir şey olsaydı, nazar, onun önüne geçerdi" (Müslim, Abdullah b Abbas (ra)'dan rivayet etmiştir)
Bu hadis-i şerifte gözdeğmesinin tesirine ve isabet etmesinin sür'atine işaret ve te'kid vardır
Hz Peygamber (sav) Efendimiz yine şöyle buyurmuştur:
" (cc)'ın kaza ve kaderinden sonra benim ümmetimden ölenlerin çoğu gözdeğmesindendir" (El-Bezzâr Câbir b Abdullah (ra)'dan rivayet etmiştir)
El-Elbânî bu hadis-i şerif için "Sahih" demiştir
Hafız İbn-i Hacer de "Hasen" demiştir
Bazı insanlar bu nazar olayını garip bulurlar
Bazıları da dehşete kapılırlar Bununla beraber olaylar onun varlığını tasdik etmektedir
Nice kimse vardır ki, (cc) ona bolca mal ve nimet vermiştir de bir hasedcinin nefsi o nimetlere takılmıştır Böylece o adamın malı bir felâkete ve zarara uğramıştır Yahut bütün malı ve mülkü yokolup gitmiştir
Yine nice insanlar ve özellikle de bazı kadınlar vardır ki, (cc) onlara son derece fizikî güzellik vermiştir de bir hasedcinin nefsi o güzelliklere takılmıştır
Böylece o güzele bir felâket
Yahut bir hastalık,
Ya da benzeri bir musibet gelmiştir de uzman doktorlar onun tedavisinden âciz kalmışlardır
NAZARDAN KORUNMA TEDBİRLERİ
Gözdeğmesi (nazar) illetine yakalanmadan önce korunmak için şu tedbirler alınmalıdır:
1) BİRİNCİ TEDBİR: Sabah ve akşam koruyucu dua, evrad ve zikirlere devam edilmelidir
Onları okuyan kimseyi (cc) nazardan muhafaza buyurur
Okunacak sure ve dualar çoktur
Bazıları şunlardır:
Fatiha Suresi,
Ayetü'l-Kürsî,
Felâk Suresi,
Nâs Suresi,
Peygamber (sav) Efendimiz'in okuduğu muhtelif dualar
Şimdi bunları açıklayalım:
a) Fatiha Suresi:
"Hamd, Âlemlerin Rabbi (olan) 'a mahsusdur
O, Rahman ve Rahîm'dir
Din gününün sahibidir
Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz
Bizi doğru yola hidayet et
Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna (ilet) Gazaba uğrayanların ve sapmışların yoluna değil" (Fatiha, 1/1-7)
b) Ayetü'l-Kürsî:
", kendinden başka hiçbir ilâh bulunmayan ()'dır
O, Hayy ve Kayyûm'dur
Onu ne bir uyku yakalar, ne de bir uyuklama
Göklerde ve yerde bulunanların hepsi onundur
Onun izni olmadan katında hiç kimse şefaat edemez
O, (kullarının) yapmakta oldukları şeyleri ve önceden yaptıklarını bilir
Onun dilemesi hariç, insanlar onun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler
Onun kürsüsü, gökleri ve yeri içine alır
Onları koruyup gözetmek, kendisine ağır gelmez
O yücedir, büyüktür" (Bakara, 2/255)
c) Felâk Suresi:
"De ki: (Karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran) sabahın Rabbine sığınırım
Yarattığı şeylerin şerrinden,
(Karanlık çöktüğü zaman) bastıran gecenin şerrinden,
Sihir yapmak için düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden,
Ve kıskandığı zaman kıskanç kişinin hasedinden ('a sığınırım)" (Felâk, 113/1-5)
d) Nâs suresi:
"De ki: İnsanlann Rabbine sığınırım İnsanların melikine (mutlak sahibine)
İnsanlann ilâhına (sığınırım)
Sinsi vesvesecinin şerrinden
İnsanlann kalplerine şüphe ve tereddüt sokan
Gerek cinlerden, gerek insanlardan" (Nâs, 114/1-6)
e) Peygamberimizin okuduğu muhtelif Dualar:
Nazara karşı şu duayı okumalıdır:
"Yarattığı şeylerin şerrinden (c c)' in tam olan kelimelerine sığınırım" (Ebu Davûd, Tıp, 19; Dârimî, İsti'zan, 48; Muvatta, İsti'zan, 34; Ahmed b Hanbel, 4/430)
Yine şu duayı okumalıdır:
"Bütün şeytanlardan, zararlı hayvanlardan,
Kem gözlerden (cc)'ın tam olan kelimelerine sığınırım
Hiçbir iyinin ve kötünün yapamadığı ve (c c) 'in yaratıp vücuda getirdiği bütün şerlerin şerrinden,
Gökten inenlerin ve göğe çıkanların şerrinden,
Yerde bitenlerin ve yerden çıkanların şerrinden,
Gecenin ve gündüzün fitnelerinin şerrinden,
İyilik için kapı çalan hariç, gece ve gündüz her kapı çalanın şerrinden (c c) 'ın tam olan kelimelerine sığınırım
Ey Rahman (olan 'ım)" (Buharî, Kitabü'l-Enbiya, 10; Müslim, Kitabu'z-Zikr, 54, 55; Ebu Davud, Kitabu't-Tıb, 19; Kitabu'l-Edeb, 98; Tirmizî, Kitabu't-Tıb', 18; Kitabu'd-Deavât, 40; Ahmed b Hahbel, 2/181, 290, 375, 448, 4/57)
Yine şu ayeti okumalıdır:
"Doğrusu inkâr edenler, Kur'an'ı duydukları vakit (sana olan düşmanlıklarından dolayı) neredeyse gözleri ile seni yere sereceklerdi!
Hâlâ da (senin için) mutlaka o, delidir! Diyorlar
Halbuki Kur'an, bütün âlemler için bir öğütten başka bir şey değildir" (Kalem, 68/51,52)
İnsanların ahvâline bakan kimse, nazar konusunda onlarda bir umursamazlık olduğunu görür Oysa ki, bilhassa bebeklerin ve küçük çocukların şeriata uygun dualarla nazardan korunmaları gerekir
Resûlüllah (sav) Efendimiz, Hz Hasan (ra) ve Hz Hüseyin (ra)'ı şu dua ile koruyordu:
"Sizi, bütün şeytanlardan, Zararlı hayvanlardan, Kem gözlerden, (cc)'ın tam olan kelimelerine sığındırırım" (Buharî, Abdullah b Abbas (ra)'dan rivayet etmiştir)
Resûlüllah (sav) Efendimiz, torunları olan Hz Hasan (ra) ve Hz Hüseyin (ra)'a hitaben yine şöyle derdi:
"Şüphesiz ki, sizin atanız (İbrahim Aleyhisselâm) İsmail'i ve İshak'ı onlarla koruyordu" (Buharî, İbn-i Abbas (ra)'dan rivayet etmiştir)
2) İKİNCİ TEDBİR: Nazar değmesinden korunma yollarından biri de, korktuğu ve şüphelendiği kişilerin yanında güzelliklerini teşhir etmemelidir
Hafız el-Bağavî "Şerhü's-Sünne" eserinde anlattığına göre, Hz Osman b Affan (ra) çok güzel bir çocuk görmüştü
Bunun üzerine, onu nazardan korumak için çocuğun velisine şöyle dedi: "Bu çocuğun çenesine siyah boya sürerek onun güzelliğini kamufle ediniz"
3) ÜÇÜNCÜ TEDBİR: Gözdeğmesinden korunma yollarından biri de, görüp beğendiği bir şey hakkında, gören kişinin bereketle dua etmesidir
Bir kimse, kendi gözünün başkasına zarar vermesinden korkarsa, ona baktığı zaman şöyle demelidir:
" (cc) onu sana mübarek etsin" (Benzer ifade ile Bkz Ebu Davud Nikâh, 36; Tirmizî, Nikâh, 7; İbn-i Mâce, Ezan, 2; Ahmed b Hanbel, Müsned, 3/281)
Veya şöyle demelidir:
"Ya Rabbi! Ona mübarek eyle" (Benzer ifade ile Bkz Müslim, Zühd, 74; Ebu Davud, Vitir, 31; Nesaî, Zekât, 12; İbn-i Mâce, Zühd, 8; Ahmed b Hanbel, müsned, 3/108, 188, 5/77)
Yahut şöyle demelidir:
"Mâşâallah ( ne güzel yapmış) 'tan başka kuvvet (sahibi) yoktur" (Ebu Davud, Edeb, 101)
Ya da buna benzer dualar etmelidir O zaman (cc)'ın izni ile zarar defolur gider
Ebu Ümâme (ra)'dan rivayete göre, Âmir b Rebîa, Sehl b Huneyf e uğramıştı
O sırada Sehl b Huneyf banyo yapıyordu
Âmir b Rebîa dedi ki: "Bugünkü gibi parlak bir cild görmedim"
Bunun üzerine Sehl b Huneyf in durumu değişti
Çok geçmeden sar'a nöbetine tutuldu Bayılıp yere düştü
Gelip Peygamber (sav) Efendimiz'e haber verdiler
Ona şöyle dediler: "Yâ Resûlallâh! Sehl' in imdadına yetiş Onu sar'a iletti tuttu ve yere düştü"
Peygamber (sav) Efendimiz: "Kimin nazar etmesinden şüphe ediyorsunuz?" Diye sordu
Dediler ki: "Âmir b Rebîa'dan şüphe ediyoruz"
Bunun üzerine Resûlüllah (sav) Efendimiz şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz kardeşinden hoşuna giden bir şey gördüğü zaman onun mübarek olması için dua etsin" (Ebu Ümâme rivayet etmiştir)
Daha sonra bir kap suya okudu ve Âmir'in o su ile abdest almasını emretti
Âmir de o su ile abdest aldı
Ayrıca yüzünü yıkamasını, Kollarını dirseklere kadar yıkamasını, Dizlerini yıkamasını, Eteğinin iç kısmını yıkamasını,
Ve yine üzerine su dökmesini emretti
Zührî diyor ki: "Resûlüllah (sav) Efendimiz ayrıca ona, kabı ters çevirmesini emretti"
Hadis-i şerifte gözdeğmesinin ilacı beyan olunmuştur Buna göre, nazar eden kimsenin abdest azalarını yıkadığı ve bilhassa cildine temas eden iç çamaşırlarını yıkadığı su alınır ve nazar olunan kimsenin arkasından dökülür
Bir hadis-i şerifte Resûlüllah (sav) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Sizden yıkamanız istenirse, yıkayınız" (Müslim rivayet etmiştir)
Yani, bir şahıs gelip de sizden birinizin abdest ve gusül suyundan elbisenin bir kısmına sürmek isterse, bunu yapsın Bundan dolayı ona kızmasın, demektir
Kendi nefsinden, başkasına nazar değmiş olmasından şüphelenen ve endişe duyan kimsenin yapması gereken şey, (cc)'dan korkması ve gözdeğmesine sebep olabilecek şeylerden sakınmasıdır
Bunun için (cc)'ı çokça zikretmeye devam etmelidir
İnsanlardan hoşa giden bir şey gördüğü zaman (cc)'dan, onu mübarek kılmasını dilemelidir
Yüce (cc)'ın, insanlara vermiş olduğu nimetlere kesin olarak hased etmemelidir Çünkü, eğer onlara hased ederse, sanki Rabbine karşı itirazda bulunmuş gibi olur
İşte bu da apaçık bir hüsrandır
NAZAR DEĞMESİNDEN SONRA
Yukarıda, nazar değmemesi için alınacak tedbirler ve korunma çareleri açıklanmıştı
Nazar değdikten sonra da şeriata uygun çareler vardır
Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde bu hususa işaret eden deliller bulunmaktadır
Yine şu sure ve ayetler dua maksadıyla okunmalıdır
a) Fatiha Suresi,
b) Ayetü'l-Kürsî,
c) Felâk Suresi,
d) Nâs Suresi,
e) Ayrıca Cebrail Aleyhisselâm'ın, Resûlüllah (sav) Efendimiz'e okuduğu ve öğrettiği şu dua okunmalıdır:
" (c c) 'in ismi ile sana rukye ederim (okuyup üflerim)
Sana eziyet veren her şeyin şerrinden,
Her nefsin yahut hased edenin kem gözünün şerrinden (cc) sana şifa versin
(cc)'in ismi ile sana rukye ederim" (Buharî, Kitabu't-Tıb, 38; Müslim, Kitabu's-Selam, 40; Ebu Davud, Kitabu't-Tıb 19; Tirmizî, Kitabu'l-Cenâiz, 4; İbn-i Mâce Kitabu't-Tıb, 36 37; Ahmed b Hanbel, Müsned 6/332)
Yine Resûlüllah (s av) Efendimiz' in bir hastalığı olduğu zaman Cebrail Aleyhisselâm gelir ve şu duayı okurdu:
" (cc) 'in ismi ile sana rukye ederim (okuyup üflerim) (cc) bütün hastalıklardan sana şifa versin
Hased ettiği zaman hased edenin şerrinden ve bütün kem gözlülerin şerrinden (seni korusun)" (Müslim, Hz Âişe (ra)'dan rivayet etmiştir)
Bazı İslâm büyüklerinden nakledilmiştir ki; gözden sakınmanın şartı, iyilikleri, güzellikleri, zînetleri gizlemektir Bir kimsenin kendisini, ailesini veya çocuğunu süsleyip el âleme teşhir etmesi uygun değildir
Allâme İbnu'l-Kayyım diyor ki: "Kim bu duaları okuyup tecrübe ederse, faydasının derecesini ve ona ne kadar çok ihtiyaç bulunduğunu anlar Bu dualar, nazar edenin tesirine mâni olur Onu okuyan kimsenin imanının kuvvet derecesine göre nazarın etkisini giderir Çünkü bu dualar silahdır Silah ise, kullanana göre etkili olur"
Kimi, tam merkezden vurur Kimi de, ıskalar!
Abdullah es-Sâcî (ra)'ın anlattığına göre, kendisinin çok güzel bir devesi vardı
Birgün devesine binerek yol arkadaşları ile beraber sefere çıktı Yolculardan biri vardı ki, gözü değerdi Bu durumu bilenler Abdullah'ı uyardılar Devesini o adamın gözünden sakınmasını söylediler Abdullah o adamın, devesine bir zarar veremeyeceğini söyleyip pek aldırmadı Abdullah'ın sözlerini ve davranışını da o adama anlattılar Adam, kendisini ispat etmek için Abdullah'ı kollamaya başladı Bir mola sırasında Abdullah oradan ayrılınca, adam hemen gelerek deveye nazar etti Biraz sonra deve hastalanıp yere düştü O sırada Abdullah da çıkageldi Deveyi o vaziyette görünce neler olduğunu sordu
Dediler ki: "Sen gidince hemen o adam gelip deveye nazar etti
Hayvana bakınca o da bu hâle geldi"
Bunun üzerine Abdullah: "O adamı bana gösterin" dedi
Onlar da gösterdiler Abdullah, adamın yanına varıp karşısında durdu
Sonra şu duayı okudu:
" (cc)'ın ismiyle hapsedenin hapsinden, Kuru taşın (şerrinden), Yakıcı kıvılcımın (şerrinden 'cc)'a sığınırım)
Nazar edenin gözdeğmesi, kendi aleyhine dönsün ve en sevdiği kişinin üzerine dönsün
Gözünü çevirip de (sema' ya) bak! Bir bozukluk görüyor musun? Sonra gözünü iki kez çevir de yine bak Göz hor, Hakir, Bitkin ve ümidini kesmiş olarak tekrar sana döner" (Bu duanın son kısmı, Mülk Suresi'nin 3 ce 4 ayetleridir Bkz Mülk, 67/3-4)
Abdullah es-Sâcî bu duayı okuyunca gözdeğmesi kalktı
(cc)'ın izni ile devesi iyileşti
PEYGAMBERİMİZİN (sav) RUKYELERİ
Buharî'nin rivayetine göre, birgün Abdülaziz (ra), Hz Sabit (ra) ile beraber Enes b Mâlik (ra)'ın ziyaretine gitmişlerdi
Hz Sabit (ra): "Ya Ebâ Hamza! Biraz rahatsızım" dedi
Hz Enes b Mâlik (ra): "Senin üzerine Resûlüllah (sav) Efendimiz'in rukyesini okuyayım mı?" diye sordu
Hz Sabit (r;a): "Oku" dedi
Hz Enes b Mâlik şu rukyeyi okudu:
"Ey insanların Rabbi! Zarar ve fitneyi gider Şifa ihsan et Şifa verici sensin Senden başka şifa verecek olan hiçbir kimse yoktur Öyle bir şifa ver ki, hastalıktan eser kalmasın" (Buharî, Abdülaziz (ra)'dan rivayet etmiştir)
Yine Resûlüllah (sav) Efendimiz hasta olan bazı ashabını eliyle sığayıp şöyle dua yapardı:
"'ım! Ey insanların Rabbi! Zarar ve fitneyi gider Ona şifa ver Şifa verici sensin Senin şifandan başka şifa yoktur Öyle bir şifa ver ki, hastalıktan eser kalmasın" (Buharî Hz Âişe (ra)'dan rivayet etmiştir)
Resûlüllah (sav) Efendimiz yine şöyle buyurmuştur:
"Ey insanların Rabbi! Zarar ve fitneyi silip gider Şifa, senin (kudret) elindedir Senden başka ona (yol) açıcı yoktur" (Buharî, Hz Âişe (ra)'dan rivayet etmiştir)
UYARILAR
1) BİRİNCİ UYARI: Gözdeğmesi (nazar) bazan insanlardan olur Bazan da cinlerden olur
Mü'minlerin annesi Ümmü Seleme (ra)' dan rivayete göre, Resûlüllah (sav) Efendimiz, evinde bir kız görmüştü
Kızın yüzünde bir değişme farketti ve şöyle buyurdu:
"Ona rukye yapınız (okuyup üfleyiniz) Çünkü onda gözdeğmesi (nazar) vardır" (Buharî ve Müslim, Ümmü Seleme (ra)'dan rivayet etmişlerdir)
Hafız el-Bağavî diyor ki: "Resûlüllah (sav) Efendimiz nazar değmesine işaret ederken cinlerden nazar değmiş olacağını kasdetmiştir"
Deniliyor ki: "Cinlerin nazar etmesi, mızrak ucundan daha tesirlidir"
Şüphe yok ki, insan kirli elbiselerini değişmek için çıkardığı vakit, Yahut tuvalet ihtiyacını gidermek için, Ya da bir başka sebeple avret yerini açtığı vakit cinlerin nazarından korunmak için dua etmelidir
Bu da Cenab-ı Hakk'ın ismini zikretmekle olur
Resûlüllah (sav) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Onlardan (insanlardan) biri helaya girdiği zaman, başka bir rivayette, elbisesini çıkarıp bir yere koyduğu zaman bismillah demesi, cinlerin gözleri ile Ademoğlunun avret mahallinin arasında bir perdedir" (Tirmizî Sünen'inde ve Ahmed b Hanbel de Müsned'inde rivayet etmişlerdir)
2) İKİNCİ UYARI: Cenab-ı Hakk'ın ihsan ettiği sağlığı, Güzelliği, Nâli olduğu nimetler ve sair sebeplerle gözdeğmesine hazır olan kimse, daima tedbirli olmalı ve kendisini teşhir etmemelidir
Özellikle kadınlar kendi güzelliklerini ve bilhassa kız çocuklarının güzelliklerini aşırı derecede teşhir etmemelidirler Çünkü bunun sonucunda birçok üzücü olaylara şahit olunmaktadır
Bu konuda şâir diyor ki:
Kemâl sahibi sevilir,
Olgunluk başta bir taçdır
Fakat yeri gelince onu
Nazardan koruyan ayba muhtaçtır
Resûlüllah (sav) Efendimiz Esma binti Umeys (ra)'a hitaben şöyle buyurmuştur:
"Bana ne oluyor ki, kardeşoğullarının cisimlerini zayıf görüyorum! Yardıma muhtaç duruma gelmişler" (Müslim, Câbir b Abdullah (ra)'dan rivayet etmiştir)
Bunlar Hz Cafer b Ebu Tâlib'in çocukları idiler
Esma dedi ki: "Onların bir hastalıkları yok Fakat onlara nazar değdi"
Bunun üzerine Resûlüllah (sav) Efendimiz şöyle buyurdu:
"(O halde) sen onlara rukye yap (okuyup üfle)" (Ahmed b Hanbel Müsned, 3/333)
3) ÜÇÜNCÜ UYARI: İnsanlardan bazıları rukye tedavisi (okuyup üfleme) talep ettikleri zaman okuyan kişinin inancının sağlam olup olmadığını, Maksadını, İlmini araştırmıyorlar
Bu sebeple de sahtekârlara, Büyücülere ve kötü maksadlı olanlara yöneliyorlar
O bozguncular, yapıcı olmaktan çok yıkıcıdırlar
Hatta onların içinde niceleri vardır ki, haram olan şeyleri, Yahut bid'atları, Ya da şirk olan şeyleri insanlara emrederler Böyle kimselerin şerlerinden muhafaza etmesini Yüce (cc)'dan dileriz
Rukye (okuyup üfleme) talep eden kimseye gereken şey, dikkatli olması ve işini sağlam yapmasıdır Yani, ya kendisi okumalı, Yahut da buna ehil olan imanlı ve ihlâslı kimseleri bulmalıdırlar
Şunu da iyi bilmelidir ki; Eğer şeriatın uygun gördüğü şartlar uygun olmazsa, rukye yapmak caiz olmaz
İslâm şeriatına uygun olan şartlar şunlardır:
a) Okunan şeyler, Kur'an-ı Kerim ayetleri ya da Resûlüllah (sav) Efendimiz'in okuyup tavsiye buyurduğu dualar olmalıdır
b) Ayet ve hadisler orijinal metni ile ve mânâsı bilinerek okunmalıdır
c) Okuyanın şunu da çok iyi bilmesi gerekir ki, rukye'nin kendisi hiçbir tesir icra etmez
Her şey (cc)'ın takdiri ile olur
Şifayı verecek olan da bizzat (cc)'ın kendisidir O, bir şeyi sebep kılmıştır
d) Aslı esası olmayan vehimlerden ve vesveselerden kaçınarak,
Vesile olacak fiili işleyerek sonucu (cc)'a bırakmalı ve samimiyetle Cenab-ı Hakk'a tevekkül etmelidir
Hz Yusuf Aleyhisselâm'ın kıssasını anlatan şu ayetin mânâsını derin derin düşünmeliyiz:
"Ayrı ayrı kapılardan (şehre) girin (ki size nazar değmesin) Yine de 'ın takdir ettiği bir şeyi ben sizden gideremem Hüküm ancak 'ındır Ben ona güvenip dayandım Tevekkül edenler de yalnız ona güvenip dayanmalıdırlar" (Bkz Yusuf, 12/67)
e) Bilmelidir ki, gözdeğmesinden (nazardan) korunmak ve onu tedavi etmek, ancak (cc)'dan ve onun Resûlü'nden gelen şeylerin doğruluğuna inanmakla mümkün olur
Eğer bu konuda şüphe ve tereddütleri olursa, ilacın tesiri de azalır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.