Prof. Dr. Sinsi
|
İhtiyaçlara Harcanan, İsraf Olmaz
ihtiyaçlara harcanan, israf olmaz
--------------------------------------------------------------------------------
İsraf, bir kimsenin, ister kendisi, isterse başkası için olsun, elindeki malı, parayı, haram olan yerlere vermesidir İsraf çok kötü bir huydur Malı haram yerlere vermenin, azı da, çoğu da israftır ve büyük günah olur İçki, kumar ve benzeri haram olan oyunlar için vermek de böyledir
Parayı, malı, helal ve mubah olan yerlere vermek, iki türlü olur:
Birincisi: Kendi bedeni için, yemekte, içmekte, giyinmekte, ev kurmakta, tabiatının çektiği şeye, ihtiyacından fazla harcetmek, israf olur Mesela bir şeyi yemek, içmek isteyince, doyduktan sonra, fazlası israf olur
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
“İnsan ve hayvanların bedeni dört şeyden yapılmıştır Toprak maddeleri, su, hava ve hararettir Birbirine benzemeyen, hatta birbirinin aksi olan bu dört şeyin ihtiyaçları ve icapları vardır Bedendeki hararetten, ısıdan dolayı ve ısı da kudret kaynağı olduğu için, insan ve hayvanlar, kendini beğenmekte, üstün görmektedir Şehvet ve gadab kuvvetleri ve başka kötülükler, bu dört şeyden ileri gelmektedir ”
İşte bu ihtiyaç ve icaplar, hayvanların ve insan tabiatının istediği şeyler olup bunlara, sevk-i tabii, içgüdü denilmektedir Aklı olan kimse, bu sevk-i tabiileri İslamiyet’in emrettiği, izin verdiği gibi kullanır ve günah olmaz Aklı dinlemeyenler ise, nefse uyarak, mubahlardan dışarı taşar, günaha girerler Çünkü nefs, insanı mubahların dışına çıkarmaya zorlayan bir kuvvettir İnsanların duygu organları ve hareket sinirleri, kalb ismindeki bir kuvvetin emrindedir Bedenin dört yapı maddesi ile nefs ve kalb kuvvetlerini bir arada tutan, çalıştıran kuvvet de, ruhtur İnkâr edenlerin ve günah işleyen müminlerin nefsleri azmış, kalbi ve ruhu kaplamıştır Bu üç kuvvet birleşmiş gibi olup nefsin istediğini yapmaktadırlar
İslamiyet’e uyunca, bu üç kuvvet birbirinden ayrılıp, kalb ve ruh kuvvetlenir ve nefs zayıflayarak, kalb ve ruh, nefsin baskısından, kumandasından kurtulur ve temizlenmeye başlar Her ikisi de, işlerini ü teâlânın rızası için, iyilik için yapar
Hayvanlarda, kalb, ruh ve nefs olmadığından, sevk-i tabii ile hareket ederler Mesela acıkınca, doyuncaya kadar, bulduklarını yerler İnsanlar ise, kalb ile hareket eder Kalb, nefse uyarsa, bulduğu ile doymaz, haram olan şeyleri arar ve doyduktan sonra da yer Mesela, sıcakta, insanın tabiatı, serin bir şey isteyince, kalb akla uyarsa, İslamiyet’in izin verdiği su, şerbet, limonata ve daha birçok içecekleri ve lüzumu kadar alır Aklı dinlemeyip, nefse uyarsa, mubahları ihtiyaç olan miktardan fazla ister ve nefsin istediği haram içkilere de sapar
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor:
“İnsanın bazı arzuları, tabiatından ileri gelmektedir Beden sağ kaldıkça, hiç kimse bu isteklerden kurtulamaz Mesela, hararet artınca, insanın tabiatı serin bir şey içmek ister Soğukta, sıcak bir şey ister Böyle istekleri yapmak günah değildir ve nefse uymak değildir Çünkü, tabiatımızın zaruri istekleri mubahtır Bunlara ihtiyaç maddeleri denir İhtiyaç maddelerini lazım olduğu kadar kullanmak sünnettir Nefs, mubahların lüzumundan fazlasını ve şüphelileri ve haramları ister Mubahların zaruri miktarı ile doymaz ”
İkincisi: Malı kendi bedeni için kullanmadığı zaman, hakkı, yani lüzumu olmayan yere, az da sarf etmek israf olur Mesela, malı ateşte yakmak, denize atmak böyledir Lüzumu olan yere, lüzumundan fazla vermek de israf olur Mesela, çoluk çocuğuna ihtiyaçlarından fazla şeyler vermek israf olur İhtiyaç, İslamiyet’in gösterdiği miktarlar ile ve memleketin âdetine göre belli olur
Netice olarak, malı, ihtiyaç olan mubahlara harcetmek, israf değildir, günah olmaz Bunun için malı sarf edecek yerleri ve kendi malındaki başkalarının hakkını öğrenmek lazımdır İnsanın, kendi malında bulunan, başkasının hakkını ödemesi, israf değildir Bu hakları hemen vermek lazımdır Bu hakların en mühimi ise, zekattır
osman ünlü
|