Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
besmeleden, çıkartılacak, incelikler

Besmele'den Çıkartılacak İncelikler..

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Besmele'den Çıkartılacak İncelikler..



Birinci Nükte: Mûsâ (as) hastalandı ve karnının ağrısı iyice şiddetlendi de hâ­lini, Cenâb-ı 'a arzetti da ona, sahradaki bir otu gösterdi O da, on­dan yedi de, 'ın izniyle şifa buldu Sonra, bir başka zaman bu hastalık ona tekrar musallat oldu Bunun üzerine, aynı otu yedi Fakat hastalığı arttı Hastalığı, artınca şöyle dedi: "Ya Rabbî, ilk önce bu otu yedim ve ondan faydalandım İkin­ci defa onu yediğimde ise, hastalığım arttı" Bunun üzerine Cenâb-ı Hakk şöyle buyurdu: "Çünkü sen, birincide seni ota sevkeden Ben idim, böylece onda şifa meydana geldi İkincisinde ise, sen kendin ota gittin de, bunu müteakip hastalığın arttı Bilmiyor musun ki, bütün dünya öldürücü zehir, onun panzehiri de benim ismimdir"

İkinci Nükte : Rabiatü'l-Adeviyye, bütün geceyi teheccüd ve namaz ile geçirdi Tan yeri ağarınca, uyudu Derken, evine hırsız girdi Elbiselerini aldıktan sonra, kapıya doğru yöneldi Fakat kapıyı bulamadı Bunun üzerine elbiseleri bıraktı, kapıyı da buldu Bu işi üç defa tekrarladı Bunun üzerine, evin köşe-bucağından, "Kumaşı bırak ve çık Şayet seven uyuduysa onun Sultanı uyanıktır" diye nida edildi

Üçüncü Nükte : Anlatıldığına göre Firavun, Tanrılık iddiasında bulunmazdan ön­ce, bir saray yaptırttı Ve, sarayın dış kapısına da, besmelenin yazılmasını emret­ti Ulûhıyyet iddiasına kalkışıp da, Hz Mûsâ peygamber olarak ona gelip, O'nu hak dine davet edince, onda doğruya ulaşma istidadı görmedi Bunun üzerine Hz Mûsâ şöyle dedi: "Ya Rabbî, onu ne kadar dine davet ettimse de, onda her hangi bir hayır görmedim" Bunun üzerine Cenâb-ı Hakk şöyle buyurdu: "Ey Mûsâ, belki de sen, onun küfrüne bakarak, onu helak etmemi istiyorsun Halbuki Ben, onun sarayının dış kapısının üzerine yazmış olduğu besmeleye bakıyorum" Bu­radaki incelik şudur: Kâfir de olsa, kim bu kelimeyi dış kapısının üzerine yazarsa, helak olmaktan emin olur Kim bu kelimeyi, ömrünün başından nihayetine kadar, kalbine yazarsa, onun durumu nasıl olur, var sen düşün!

Dördüncü Nükte : Cenâb-ı Hakk kendisini Rahman ve Rahîm diye adlandırdı O halde, nasıl merhamet etmesin? Anlatıldığına göre, bir dilenci zengin bir kimse­nin kapısında durarak, bir şeyler istemişti Bunun üzerine kendisine çok cüz'î bir şey verildi İkinci gün, elinde bir baltayla geldi ve kapıyı kırmaya başladı Ona, "Ne yapıyorsun?" denilince, şöyle cevap verdi: "Ya kapı, bahşedilene uygun ve­yahut da yapılan bağışın kapıya uygun olması gerekir" Ey Rabbımiz! Merhamet denizleri, senin rahmetine nisbetle, zerrenin senin Arşına olan nisbetinden daha küçüktür Kitabının başında rahmetinin sıfatını, kullarına bildirdin Binâenaleyh, bizi rahmetinden ve lütfundan mahrum bırakma

Beşinci Nükte : "Bismi" kelimesinde ki "bâ" harfi, "Berrü" kelimesinden müştaktır "Berr" kelimesi de, dünya ve ahiretteki çok çeşitli ikramları ile, müminlere iyilik yapan manasınadır Cenâb-ı 'ın iyilik ve ikramının en yücesi, kıyamet günü müminlere kendi Cemâlini göstermesidir

Birisinin, Yahudî olan komşusu hastalandı Bu zat şöyle anlatıyor: Ziyaret için, hastanın yanına girdim ve ona Müslüman olsana, dedim O da bana, niçin Müs­lüman olayım, dedi Cehennem korkusundan emin olman için, dedim O da, ce­henneme aldırış etmiyorum, dedi Ben de, öyleyse cennete kavuşman için, Müslüman ol dedim O, cenneti istemiyorum, dedi Ben de öyleyse ne istiyorsun, dedim Yahudî, Cenâb-ı 'ın, kerim yüzünü bana göstermesini istiyorum, de­di Ben de, bu arzuna nail olmak için Müslüman ol, dedim O, bunu yazı ile yaz, dedi Ben de bunu onun için yazdım Bunun üzerine o Müslüman oldu ve he­men öldü Cenazesini kıldık ve defnettik Onu rüyamda, sanki gururlanır bir du­rumda gördüm ve ona: "Şemon! Rabbin sana nasıl muamele etti" diye sordum O da cevaben: " beni bağışladı ve bana, Bana olan şevkinden dolayı Müslüman oldun, dedi" “Bismi” kelimesindeki "sîn" harfi, Cenâb-ı 'ın "Semî" (hakkıyla duyan, işiten) isminden gelmektedir u Teâlâ, Arş'tan toprağın altına kadar, bütün mahlûkatın duasını duyar

Rivayet edildiğine göre, Zeyd b Harise (ra), bir münafık ile beraber Mekke1 den Taife doğru yola çıktı Bir harabeye vardıkları zaman, münafık şuraya girip istirahat edelim, dedi Girdiler ve Zeyd {ra) uyudu Münafık, Zeyd'in elini ayağını iyice bağlayarak, onu Öldürmek istedi Bunun üzerine (uyanan Zeyd), beni niçin öldürmek istiyorsun? dedi, Münafık, çünkü Muhammed seni seviyor Ben ise, O'na buğz ediyorum, dedi Zeyd (ra),"Ya Rahman! Bana yardım et!" diye yakardı Mü­nafık, "Yazıklar olsun sana, onu öldürme!" diyen bir ses duydu Dışarı çıktı, sağa sola bakınca hiç kimseyi göremedi Tekrar geri dönüp, Zeyd'ı öldürmek istedi Bu sefer, "Onu öldürme!" diyen ve öncekinden daha yakından seslenen birisini işitti Tekrar dışarıya bakınca, kimseyi göremedi Üçüncü defa dönüp, Zeyd (ra)'ı öldürmek istedi Onu öldürme! diyen ve çok yakından gelen bir ses işitti Bunun üzerine dışarı çıkınca, mızraklı bir süvari gördü Süvari mızrağı ile, bir vuruşta, münafığı öldürdü Ve, harabeye girerek, Zeyd'in iplerini çözdü Ona, "beni tanıyor musun, ben Cebrailim, sen a dua ettiğinde, ben yedincı semada bulu­nuyordumTeala kuluma yetiş dedi İkinci defa öldürmek istediğinde en yakın semadaydım Üçüncüsünde münafığa yetiştim" dedi

“Bismi” deki "mim" harii de, Arş'dan toprağın altına kadar olan her şeyin, 'ın milki ve mülkü olduğunu ifade eder

Süddî, şöyle demiştir: Süleyman (as) zamanında insanlar, kıtlık belâsına uğradılar Süleyman (as)'a gelip "Ey 'ın peygamberi, insanlarla yağmur dua­sına çıksana!" dediler Bunun üzerine, hep beraber yağmur duasına çıktılar Birden, ayakları üzerine kalkmış ve ellerini açmış bir karıncanın, "Ya Rabbî, ben senin yarattıklarındanım Senin lütfundan müstağni olamam" diye dua ettiğini gör­düler Bunun üzerine, Cenâb-ı onlara bol yağmur indirdi Bu durumu gö­rünce Hz Süleyman, insanlara: "Haydi, geri dönün! Başkasının yakarmasıyla, sizin talebinize karşılık verildi" dedi

"" lâfzına gelince: Ey insanlar, biliniz ki, ben bütün hayatım boyunca, "" dedim Öldüğüm zaman, diyeceğim Kabirde sual sorulduğunda, di­yeceğim Kıyamet gününe vardığım zaman, diyeceğim Amel defterimi al­dığımda, diyeceğim Amellerim tartıldığında, diyeceğim Sıratı geçer­ken, diyeceğim Cennete girerken, diyeceğim Ve Cenâb-ı 'ı gör­düğümde, yine diyeceğim

Altıncı Nükte : "Besmelede" bu üç ismin zikredilmesinin hikmeti, Kur'ân-ı Kerim'de, muhatap alınanların üç kısım olmasındandır
Cenâb-ı Hakk şöyle buyurmaktadır: "Onlardan, nefsine zulmeden vardır Onlardan orta yolu tutan vardır Ve onlar­dan, hayırlarda, en önde olan vardır" (Fatır, 32) Bu ayette Cenâb-i Hakk, sanki şöyle: buyurmaktadır: "Ben, hayırlarda en önde olanların 'ıyım Orta yolu tutanla­rın Rahmânı'yım Zulmedenlerin de Rahîm'iyim"

Aynı şekilde "" lütuflarda bulunan; Rahman, seçkin kullarının (evliya) zellelerini (küçük hatalarını) bağışlayan; Rahîm de, kabalığı (cefa) bağışlayandır Rah­metinin kemâlinden dolayı, Cenâb-ı âdeta şöyle diyor: "Ey kulum! Ben se­nin öyle durumlarına muttaliyım ki, eğer anne ve baban onları bilmiş olsaydı, seni terk ederlerdi Eğer hanımın onları bilseydi, sana cefa ederdi İnsanlar bilseydi, hemen senden kaçarlardı Komşun bilseydi, evini yerle bir etmeye çalışırdı Ben bütün bunları biliyorum ve fakat, benim Kerîm bir Rabb olduğumu bilesin diye, lütfumla onları örtüyorum"

Yedinci Nükte : Hz Peygamber (şas) şöyle buyurmuştur

"Kim, üzerinde besmele yazılı bir kâğıdı 'a saygısından dolayı yerden kaldı-nrsa, katında sıddîklerden yazılır, ana babasının, müşrik de olsalar azabla-n hafifletilir" Bu konuda Bişru'l-Hâfi'nin hikayesi meşhurdur Ebu Hureyre (ra)'den, Peygamberimiz (sas)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:

"Ya Ebâ Hureyre, abdest aldığında "Bismillah" de Zira, abdestini tamamlayınca­ya kadar senin Halaza Meleklerin sana sevab yazmayı bırakmazlar Hanımınla münasebette bulunduğunda "Bismillah" de Zira, sen gusledinceye kadar, Hafaza Meleklerin sana sevab yazarlar Eğer bu münasebetten bir çocuk olur ve o çocu­ğun da nesli devam ederse, hiç bir istisna olmaksızın, soyundan gelenlerin nefesleri sayısınca sana sevap yazılır Ey Ebû Hureyre, bir hayvana bindiğinde, "Bismillah, elhamdülillah" de O zaman, hayvanın adımları sayısınca sevap yazılır Bir gemi­ye bindiğinde de "Bismillah, elhamdülillah" de O zaman, ondan ininceye kadar sana sevab yazılır Enes b Mâlik (ra)'dan rivayet edildiğine göre Hz Peygamber (as) şöyle buyurmuştur:

"İnsanların elbiselerini çıkardıkları zaman "Besmele" çekmeleri, insanların mahrem yerleri İle cinlerin gözleri arasında perde olur" Bu hadiste şuna işaret edilmiştir: Besmele, bu dünyada senin ile cinlerden olan düşmanların arasında perde olursa, ahırette de senin ile zebaniler arasında perde olmaz mı?

Sekizinci Nükte : Bizans İmparatoru, Hz Ömer (ra)'a, devamlı bir baş ağrısı olduğunu, bunun için kendisine bir ilaç göndermesini yazmıştı Bunun üzerine Hz Ömer (ra) bir fes gönderdi İmparator bu fesi başına koyduğunda, baş ağrısı duruyor, çıkarınca başı yeniden ağrımaya başlıyordu Bunun üzerine İmparator hayret ederek, fesi kontrol etmeye başladı Fesin içinde "Besmele"nin yazılı olduğu bir kâğıt buldu

Dokuzuncu Nükte : Hz Peygamber (sa,s) şöyle buyurmuştur:
"Kim abdest alır da besmele çekmezse, sadece yıkadığı azaları temizlenmiş olur Kim de abdest alır ve besmele çekerse bütün vücûdunu temizlemiş olur"

Abdestte besmele çekmek, bütün bedeni temizlediğine göre, o besmeleyi samimî kalb ile çekmenin, kalbi küfür ve bidatlardan temizlemesi evlâ olur

Onuncu Nükte : Hz İsâ (as), bir kabrin yanından geçerken azap melek­lerinin bir ölüye azab ettiklerini gördü İşini görüp tekrar döndüğünde, aynı kab­re uğradı Bu sefer de, yanlarında nurdan tabaklar bulunan rahmet meleklerini gördü ve bu hale taaccüb etti Bunun üzerine Hz İsâ (as) namaz kılıp 'a dua etti de, Cenâb-ı ona şunu vahiy ile bildirdi: Ey İsâ, o, âsî ve günahkâr bir kul idi Öldüğünden beri azabımda idi Geride hanımını hâmile olarak bırak­mıştı Hanımı bir çocuk doğurdu ve büyüyünceye kadar onu terbiye etti Daha sonra onu mektebe verdi Hocası ona besmeleyi öğretti İşte bu nedenle, oğlu yer yüzünde Benim adımı söylerken Ben, yerin altında kuluma ateşimle azab etmekten haya duydum"


Onbirinci Nükte : Ariflerden birisi besmeleyi yazdı ve bunun kefenine konul­masını vasiyet etti Bunun üzerine ona, "Bundan ne umuyorsun?" denildi O da: "Kıyamette şöyle derim: ım! Sen bir kitab gönderdin ve başına besmeleyi koydun O halde bana kitabının bu başlığına göre muamele et"

Onikinci Nükte : Besmelenin harflerinin ondokuz tane olduğu söylendi Bun­da iki fayda vardır

Birincisi: Zebanîler de ondokuz tanedir Böylece Cenâb-ı , bu ondokuz harfe karşılık, zebanilerin azabını savuşturur

İkincisi: Cenâb-ı Hakk, gece ve gündüzü yirmidört saat olarak yarattı Sonra beş ayrı saatte beş vakit namazı farz kıldı Binâenaleyh besmelenin bu ondokuz harfi, yirmi dört saatten geriye kalan ondokuz saatte meydana gelen günahlar için kefaret olmuş olur

Onüçüncü Nükte : Tevbe Sûresi, savaş emrini ihtiva ettiği için, başına besmele yazılmadı Yine bir hayvanı keserken uyulması gereken sünnet de böyledir, denilirde, denilmez Zira savaş ve öldürme zamanında, Rahman ve Rahîm kelimelerini söylemek uygun olmaz Her gün bes­meleyi, farz namazlarda onyedi defâ söylemeye muvaffak kıldığına göre, bu, 'ın seni, öldürmen ve azab etmen için değil, merhamet, iyilik ve lütufta bu­lunman için yaratmış olduğunu gösterir Teâlâ doğru olana götürendir


Fahruddîn Er-Razî Tefsîr-i Kebîr/ Sahife: 235 ilâ 241



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.