Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
korkusu, şerefimizdirkimininde

Bizim Şerefimizdir.Kimininde Korkusu!

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bizim Şerefimizdir.Kimininde Korkusu!






Osmanlılardan Kalma Ne Varsa Değiştirildi Onların Kurduğu Mekteplere, Fakültelere, Müesseselere, Şehirlere Bile Başka İsimler Verildi Üniversiteden Mahkemelere, Nüfus İdaresinden Hava Kuvvetlerine, Millet Meclisinden Danıştay’a Kadar, Bugün Doğru Dürüst İşleyen Ne Varsa, Hepsi Osmanlılar Zamanında Kurulmuştu Yeni Kurulanlar İse Zaten O Zaman Dünyada Bulunmayan Şeylerdi


Her Nedense Ay-Yıldızlı Bayrağına Dokunulmadı İyi de Oldu Cumhuriyetin İlk Yıllarında, Yerine Mavi Bayrak Düşünülmüş de, Yunan Bayrağına Benzer Endişesiyle Olsa Gerek, Vazgeçilmiş





BOYU VE SÜSÜ KORKU VERİR!

Belki hissi gelecek ama, dünya bayrakları içinde Ay-Yıldızlısı kadar derin manalısı yok gibidir Asırlarca esir Müslümanların hayallerini süslemiş; meşhur Azeri bestekar Üzeyr Hacıbeyli, Çırpınırdı Karadeniz‘de bunu terennüm etmiştir Polonya Tatarları’nın bugün İslamiyetle tek bağı, neredeyse mezar taşlarındaki Ay-Yıldızlardır


Zamanla istiklalini kazanan Müslüman memleketler, göklerinde hep Ay-Yıldızlı bayrak dalgalandırmayı tercih etmiştir İşte Tunus, Cezayir, Pakistan, Şarki Türkistan, Singapur, Malezya

Padişah adına hutbe okunması ve sikke kestirilmesi, ayrıca tabl (mehter), sancak ve tuğ, Osmanlılarda hükümranlık alametleri idi


Cuma ve bayram namazları, padişah izniyle muayyen camilerde kılınır; hutbelerde hatib, padişahın ismini duayla zikrederdi Osman Gazi, ilk defa kendi adına gümüş sikke kestirdi Askeri mızıka olan mehterhane-i hümayun, muayyen zamanlarda nevbet vurur; padişah bu konseri ayakta dinlerdi 1826’dan sonra mehter, mızıka-yı hümayuna dönüştürüldü Sultan II Mahmud devrinden itibaren, monarşilerin hepsinde olduğu gibi, her padişah için bestelenen marşlar, milli marş olarak kabul edildi At kuyruğunun bir mızrağa geçirilmesinden müteşekkil tuğ ise, eski Türklerden gelen bir hakimiyet alametidir Padişahın ardından 7 veya 9 tuğ götürülürdü Vezirlerin de tuğları vardı


Bayrak, Bir Milletin Varlığının Timsali, Tarihinin Hatırasıdır Kıymeti pamuktan, atlastan, ipekten olmasına bağlı değildir Bayrak, devletin hakimiyet ve şerefini temsil eder Bu sebepten hürmet gösterilir Cevdet Paşa der ki: Bayrak kullanılmasındaki sır ve hikmet şudur ki: bir maslahata müteveccih olan bir topluluk, bir bayrağın altına toplanınca, aralarında birlik hasıl ederler Bayrak onların tek yürek ve tek dil olmalarına vasıta ve alamettir Onun altında toplanmakla kendilerini bir vücut hükmünde tasavvur ederler ve akrabalarından ziyade yekdiğeriyle kaynaşırlar Muharebe esnasında mademki bayrak kâimdir; harbe hazır ve muktedirler demektir Zaferden ümitsiz olmazlar Bayrağı alınıp yok edilenler ise korkuya düşerek dağılır Bayrakların boyu ve süsü de düşmanları korkutup ürkütür Zira mızıka sedası kulaktan ruha şevk ve yiğitlik verdiği gibi, bayrakların göze görünüşü dahi gayret ve düşmana korku verir





Bayrak (batrak), yere batırılarak dikildiği için bu ismi almıştır Sancak ise ucu mızrak gibi düşmana saplandığı için sançmak (yaralamak) kelimesinden gelir İkisi de birbirinin yerine kullanılır Her birliğin, devlet adamının sancağı olabilir Ama umumiyetle bayrak bir tanedir Arapçası raye, alem ve livadır Liva, bir mızrağa dürülüdür ve ordu kumandanının yerini belli eder Her birliğe verilen raye ise mızrağın ucuna bağlanıp rüzgarda dalgalanması için salınır Hazreti Peygamber, hicretin 1 yılında Şam’dan dönen Kureyş kafilelerinin üstüne gönderdiği Hazreti Hamza kumandasındaki 30 kişilik kuvvete, kendi elleriyle bir mızrağın ucuna beyaz bir bez bağlayarak, Ebu Mürsed‘in eline vermişti Bu Livau’l-Beyza, Müslümanların ilk bayrağıdır Hazret-i Peygamber gazalarda iki türlü bayrak kullanırdı Rayesi siyah idi el-Ukab adlı livası daha küçük olup beyaz idi Bu sancaklardan Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlılara geçen birisi (Sancak-ı Şerif) hürmet ve ihtimamla saklanmıştır Abbasî bayrağı siyah idi


Göktürkler kurtbaşlı gök, Kırgızlar kırmızı ve yeşil, Hunlar ejder resimli sarı, Avrupa Hunları kuş resimli beyaz ve Akhunlar üç yıldızlı beyaz bayrak kullanırdı İlk Müslüman Türk devletlerinden Gazneliler, yeşil zemin üstüne beyaz hilâl ve hüma kuşu resimli bayrak kullandı Ayrıca siyah hususî bir devlet bayrakları da vardı Karahanlı bayrağı, üzerinde 9 tuğ resmi bulunan turuncu renkli idi Harezmşahlar siyah, Babürşahlar kırmızı-sarı bayrak kullandı Timur Han‘ın bayrağında mavi zemin üstüne üçgen şeklinde dizilmiş üç dolunay resmi vardı Altınordu bayrağında beyaz zemin üzerinde ağzı yukarı kırmızı hilâl bulunurdu Selçuklu bayrağında mavi zemin üstüne beyaz çift kartal ile siyah çizgili gerilmiş halde yay ve ok resimleri vardı Sonra siyah bayrak kullandılar





Osmanlılarda padişahın bulunduğu yerde, hanedanı temsilen kırmızı (al) ve devleti temsilen de beyaz (ak) sancak açılırdı Selçuklu sultanının Osman Gazi’ye gönderdiği bayrak beyaz idi Son asırda Sultan III Selim‘den itibaren (1793) her ikisi birleşerek kırmızı zemin üzerine beyaz hilâl ve yıldız, resmi bayrak oldu Sekiz köşeli yıldız, Sultan Mecid zamanında (1842) beş köşeliye dönüştü Bir muharebede akan kanların üzerine gökteki ay ve yıldızın aksetmesinden doğduğu, efsanedir Bayrakta hilâlin mazisi çok eskiye uzanır Hazret-i Peygamber, Sa’d bin Mâlik‘e siyah zemin üzerine beyaz hilâl bulunan bir râye (bayrak) vermişti Bayraklarda hilâle, Gazneliler, Altınordu, Fâtımiler, Eyyûbîler, Memlûkler ve Anadolu Beylikleri’nde de rastlanır Bayrakların tepelerinde de alem olarak madenî hilâl yer alırdı Bazı Göktürk sikkelerinde de ay-yıldız işaretine rastlanmıştır Türk-İslâm kültüründe gerek aynı harflerle yazıldığı; gerekse yazılışı şekil olarak benzediği için hilâlin ; beş köşeli yıldızın da Arapça’da beş köşeli olarak yazılan Muhammed kelimesini sembolize ettiğine inanılmıştır Üç hilâlli yeşil bayrak, donanma bayrağı idi ve üç kıtadaki Osmanlı hakimiyetini temsil ederdi Ortasında kelime-i tevhid işlenmiş sırma saçaklı kırmızı alay sancakları, II Meşrutiyet’e kadar kullanılmıştır





alıntıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.