Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dersim

Dersim

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dersim



DERSİM


En aşağı 50000 müslümanın kanını ve canını ihtiva et*mesi bakımından, kalın hatlarıyle bir harita gibi çizdiğimiz ve şu anda yalnız ana prensip ve manasıyle tesbit ettiğimiz bu facianın, tarihte bir benzeri gösterilemezBabalarını arayan ve yanına gitmek istediklerini söy*leyen iki masum çocuğun Hozat Kaymakamı tarafından süngületilerek babalarının yanına gönderilmesi… Kendisi*nin öğretmen ve köy halkıyle alakasız bir şahıs olduğunu id*dia ederek alevler içinden fırlamak isteyen bir gencin, kalas*la itilip alevler içine atılması ve karşısında sigara içilmesi…


Buğday sapları üstünde yakılan, daha evvel kurşunlanmış bütün bir köy halkı… Annesinin karnından sivri uçlu aletle çıkartıldıktan sonra yaşamakta devam eden ve hala topu*ğunda bu sivri uçlu aletin izini taşıyan çocuk… Bir dere için*de boğazlanan ve bu fiili yerine getiren celladın bulunması bir hayli zorluğa yol açan yİrmi masum… Ve buna benzer Daha neler, daha neler!Cesetleri değil, manaları muhakeme ve idam eden ta*rih, bakalım bu 50000 çocuk, genç, ihtiyar, kız, kadın, has*la, alil müslüman cesedine karşılık kaç ferdin manası üze*rinde ebedi kararı verecektir?

Elazığ Ortaokulunda okuyan iki çocuk… Tatili geçir*mek üzere memleketleri olan Hozat’a geliyorlar ve facianın tam üstüne düşüyorlar Hozat yakınlarındaki köylerine gel*dikleri zaman babaları Yusuf Cemil’in öldürtülmüş olduğu*nu öğreniyorlar ve ağlamaya başlıyorlar Onlara şu karşılık veriliyor:«- Sizi de onun yanına götüreceğiz!»Çocuklar odadan sürükletilerek çıkartılıyor ve jandar*ma muhafazasında gittikleri yolda süngületiliyorlar Böyle*ce babalarının yanına gönderilmişlerdirHer evi ayrı ayrı tutuşturulduktan sonra dört bir etrafı ayrıca çalı çırpı içine alınıp alev alev yakılan bir köyden, de*li gibi bir adam çıkıp, çalı yığınları gerisinde manzarayı sey*redenlere doğru ilerliyor ve haykırıyor«Durun, ben köyah alisinden değilim! Muallimim! Müsade edin, kendimi size isbat edeyim!»Fakat sözüne mukabele, bir kalasla itilerek alevler içi*ne atılması oluyor

Adam, evvela göğsünün kılları tutuşarak alev alev yanarken, çalı yığınları gerisinde amir, zevk ve is*tihza ile sigarasını içmektedir (Bu vak’a, bana, 1944 yılın*da, Eğridir’de askerliğimi yaparken, resmi şahıslar huzu*runda, yanan adama karşı sigarasını zevkle içtiğini söyle*yen amirden bizzat dinleyenlerce anlatılmıştır)Yusuf Cemil’in köyünden 200 kadın ve çocuk öldür*tülmüş ve bunların cesetleri buğday sapları üzerinde yakıl*mıştır, Öldürülenler arasında, Elazığ’da askerliğini yapan ve o sırada izinli olarak köyünde bulunan Rüstem adında bi*ri de vardır Bu zavallı, mezun olduğunu ve isterlerse hüvi*yet ve izin kağıdını da gösterebileceğini söylediği halde der*dini dinletemiyor ve dört çocuğu ile seksenlik anası arasın*da, onlarla beraber, kurşunlanıyorHozat’ın Karaca köyünden Cafer oğlu Kasım… Bu adam, o tarihten 30 sene kadar evvel Amerika’ya gitmiş, orada 15 yıl kalmış, epeyce para kazanmış ve sonra köyüne dönmüştür

Kasım, Amerika dönüşünde, Birinci Dünya Harbinde Kafkas cephesi Köprüköy muharebesinde şehit düşen kardeşi Yüzbaşı Şükrü’nün iki çocuklu dul karısı Şi*rin Hatunla evlenmiş, Hozat’a gelip yerleşmiş, orada bir ma*ğaza açmış ve ticarete başlamıştır Hükümetle de bazı taah*hüt işlerine girişmektedir Dersim hareketi esnasında, işbu Cafer oğlu Kasım, taahhüt bedelinden alacağı olan 6000 li*rayı tahsil etmek üzere Ovacık Kaymakamlığına müracaat ediyor Muamelesini tekemmül ettirip parayı kendisine ve*riyorlar Muamele biter bitmez «Seni Hozat’tan çağırıyor*lar!» diyerek, onu, mahfuzen yola çıkarıyorlar Cafer oğlu Kasım, kasabadan ayrıldıktan bir saat sonra jandarmalara öldürtülüyor Koynundaki 6000 lira da, iki alakalı idare amiri arasında taksim ediliyorZavallı zevcesi Şirin Hatun, o esnada, dört çocuğuyle birlikte, komşularına oturmaya gitmiştir

Kadın, evine dön*düğü zaman bir de görüyor ki, kapısı kırılmış ve bütün eşya*sı etrafa dökülüp saçılmıştır Haykırmaya başlıyor:«- Yetişin, evimize eşkiya girdi!»Bu feryadına karşılık olarak kadın, kapısının önünde, çocuklarıyle beraber öldürülüyor ve dolgun miktarda altını, parası ve eşyası yağma ediliyorBu arada, Hozat’ın Zımbık köyünde (Şekspir)in haya*line bile taş çıkartacak bir vak’a cereyan etmektedir Erkek*leri tamamıyle doğranmış olan köyün 100 kadar kadın ve çocuğu, sivri uçlu aletle (süngü) öldürülüyor Öldürülen ka*dınlar arasında biri, doğurmak üzere bir gebedir Bu kadının kamına giren sivri uçlu alet, barsaklarını yere döküyor, rah*mini parçalıyor ve kendisini öldürüyor Tehlike geçtikten sonra gizlendikleri yerden çıkan birkaç kadın, ölüleri göz*den geçirirken, bu kadının rahminden düşen çocuğun sağ ol*duğunu dehşetler içinde görüyorlar Muazzam bir kader cilvesi olarak yaşamakta devam eden çocuğu alıyorlar, emzir*tip büyütüyorlar ve ona «Besi» adını koyuyorlar Bu kız bu*gün hala aynı köyde ve hayattadır Sivri uçlu alet annesinin karnına girip rahmini deldiği zaman da onun topukçuğunda bir yara açmıştır ve kız hala bu yarayı topuğunda taşımaktadır

(24 yıl evvelki Büyük Doğu’lardan)Hozat’ın Dolantanır köyünden Veli isminde bir genç, Elazığ Muallim Mektebinde okuduktan sonra öğretmen olarak Trakya’ya gönderilmiş, orada evlenmiş, 3 çocuk sa*hibi olmuş ve tam da Dersim hareketi başlamak üzereyken, karısı ve çocuklarıyle, yaz tatilini geçirmek üzere köyüne gitmiştir Genç muallimin köyü, erkekli ve kadınlı, çocuklu ve ihtiyarlı doğranırken, kendisi, karısı ve çocukları da aynı akıbete mahkum edilmiş ve cesetleri yakılmıştırMazgirt Tersemek nahiyesinin halkı doğranmakta… Merhamet sahiplerinden biri, birle on yaşı arasında 20 kadar çocuğu alıp bir derenin içine saklanmıştır Vaziyet birden haber alınıyor Çocukların öldürülmeleri emri veriliyor Fa*kat bu emri yerine getirebilecek kimse zuhur edemiyor En katı yürekliler bile, böyle müdafaasız masumlara silah kullanamayacaklarını söylemeye mecbur kalıyor Tecrübe bir*kaç defa akamete uğruyor ve hayli sıkıntı mevzuu oluyor

Nihayet en kara yüzlü çingeneden daha karanlık suratlı bir adam bulunuyor ve bir dere içinde titreşe titreşe bekleyen 20 masumun işi bitiriliyorMurat suyunun kandan kıpkızıl aktığını görenler olmuşturCelal Bayar’ın Başvekil ve Mareşal Fevzi Çakmak’ın Genelkurmay Başkanı bulunduğu 1938 yılında cereyan eden Dersim faciası, bütünleştirilmesini okuyucularımızın hayaline ve istikbaldeki tarihçinin kalemine bıraktığımızbirkaç teferruat çizgisi halinde budur! Dayandığı tek sebep de birtakım asayişsizlik ve itaatsizlik bahanesi altında, bü*tün Doğu Anadolu’yu kapsayıcı olarak, o mıntıkanın bir tür*lü sulandırılamayan koyu İslami rengidir

Bir kıvılcım halinde gösterdiğimiz Dersim yangının kömürleştirilmiş 50000 cesedinde, kutup şahsiyetler dışı bir yığın olarak din mazlumluğunun en çarpıcı levhasını seyredebilirsiniz!

Necip Fazıl Kısakürek-Son Devrin Din Mazlumları

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.