Aslına Huuu... Nesline Huuu!.. |
08-05-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aslına Huuu... Nesline Huuu!..Vakt ü zamanında bir hükümdar vezirlerine şöyle bir emir vermiş: -Tebaamdan bana hızır aleyhisselamı bulup getirecek bir kul var mıdır? Araştırılsın! O günden tezi yok memleketin dört bir yanına dellarlar çıkartılmış Ancak kimsenin bu işe cesaret ettiği yok! Meğer devlet elinin erişmediği uzaklarda bir yerde pek yoksul bir ihtiyar yaşarmış Adamcık uzun uzun düşündükten sonra (eğer bazı şartlar öne sürerek bu işe talip olursam Ahir’i ömrümde birkaç zaman olsun bolluk ve refah yüzü görürüm Hükümdarın tebaası olarak bizi arayıp sorduğumu var? Hem ola ki talih yaver gider) deyip sarayın yolunu tutmuş Hükümdar, ihtiyara kırk gün süre tanıyıp her türlü isteyinin yerine getirilmesini ferman buyurmuş İhtiyar o kırk günde ne kadar kendisi gibi fakir fukara varsa doyurmuş, yardımda bulunmuş Kırkıncı gün sarayın adamları kapıya dayanmışlar ve (buyur efendi, gidiyoruz!) demişler Zavallı ihtiyar sayılı günün çok çabuk geçtiğini bilerek emre rıza göstermiş Yolda yanlarına bir fakir derviş takılmış ve -bende sizinle geleyim ve sarayı bir kez olsun göreyim Demiş İhtiyar buna da rıza gösterip huzura varmışlar Hükümdar ihtiyara bakmış; o da hükümdara bakmış ortada ne hızır var ne mazeret Adamcık durumu anlatacakken hükümdar ateş püskürür vaziyette en büyük vezirine sormuş: -efendi söyle bu densize ne ceza verelim? -Hükümdarım, bu adamı kırk katırın kuyruğuna bağlayıp sürütelim - Aslına huuu nesline huuu! diye bir ses duyulmuş ihtiyarın yanına takılıp gelen fakir dervişten Sultan sesini çıkarmamış ve ortanca vezirine sormuş: - Söyle bre bu herife ne yapalım -Bu herifi keşkek edip leşini köpeklere yedirelim - Aslına huuu nesline huuu! demiş yine fakir Padişah ona sert sert bakmış Sonra aynı suali küçük vezire sormuş Cevap: -yüce sultanım Bu zavallı ihtiyar zaten ömrünün sonuna yaklaşmış Yoksulluk ve devletin ilgisizliği yüzünden bir yalana tevessül etmiş Kaldı ki aldığı her kuruşu fakir fukaraya dağıtmış Affetmek büyüklük alametidir Büyüklüğünüzü gösterip bağışlayı veriniz -Aslına huuu nesline huuu! demiş yine derviş Padişah öfkeyle sesin geldiği yana dönerek kükremiş: - Bre sen kim olasın ve niçin hep aynı şeyi söyleyip durmaktasın? Padişah huzurunda edep böylemi olur? Derviş hükümdarı saygıyla selamlamış ve söze başlamış: - Haşmetli hünkarım! Senin büyük vezirinin babası katırcı idi, onun için ihtiyarı katırlara sürütmek istedi Ortanca vezirinin babası keşkek dükkanı işletirdi Etin artığını da köpeklere atardı O da babasının yaptığına uygun gördü bu ihtiyara Şu küçük vezirine gelince O asil bir vezir ailesinden gelmektedir ve vicdanı bu ihtiyara devlet himayesiyle mücazat etmesini gerektiriyor Babasından da öyle görmüştü zira Hepsinin sözleri, asıllarını ve fiillerini göstermekte Ben de o sebepten “Aslına huuu; nesline huuu!” diyorum Padişahın merakı artmış Hayretler içinde bu fakirin bütün bunları nereden bildiğini merak ederek sormuş: - Peki, derviş sen kimsin? -Ya sen bugün kimi bekliyordun? hünkarım? Sonra da önce küçük veziri, ardından kendini işaret ederek, - İşte vezir; işte Hızır! Deyip ortadan kayboluvermiş İskender Pala |
|