Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hikayesi, yusufun

Yusuf'un Hikayesi

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf'un Hikayesi






Kanallarında kuğuların, martıların ve ördeklerin gezindiği, güvercinlerin bu gezintiye kıyılardan eşlik ettiği, yemyeşil meralarında mübarek hayvanların tesbih ederek dolaştıkları bir köy kadar şirin küçük bir ülke olan Hollanda' da Müslüman olmuş bir Hollanda' lı ile tanıştık


Yeşil gözleri, beyaz teni ve kumral saçlarıyla tipik bir Hollanda' lıyı, pırıl pırıl bir çehreyle görmek pek alışılmış bir şey değildir Bir arkadaşının evindeki sohbette karşılaştığımız bu '' milyonda bir'' talihliyle konuşmaya başladık:

_İsminiz?

_Yusuf

_Maşa Peki, niçin bu ismi tercih ettiniz?

-Yusuf Aleyhisselam' ı kuyuya atmışlar Annem babam da beni 15 yaşımda sokağa attı


Bir anne ve babanın hayatlarını daha iyi yaşamak için evlatlarına tekmeyi yapıştırmalarını biz istesek de anlayamayız Ama o böyle şeylerle çok karşılaştığını ima edercesine, dudağında acı bir tebessüm, bir tekme işareti yaparak anlatıyordu nasıl evden atıldığını


-Peki ya sonra?


-Sonra ben çok kötü işlere girdim, hapishaneye düştüm ' a dua ediyordum ''2 ım ne olur kurtar beni hangi din güzelse onu seçtir bana'' diye Havasının soğuk, binalarının soğuk, insanlarının soğuk olduğu bu ülkede böyle bir manzarayla karşılaşmak, sarp yamaçlarda tek tük biten çiçeklerle karşılaşmak kadar hayret vericiydi Hapisten çıktıktan sonra dinleri araştırmaya başladım


Bir gün Müslümanlar' ın daveti üzerine gittiğim bir sohbettemasanın üzerinde Kur' an-ı gördüm Kur' an adeta konuşuyor, ''Oku, oku beni'' diyor, bir mıknatıs gibi beni kendine çekiyordu Daha sonra aldığım Kur' an mealini okudukça gözüm gönlüm açıldı ve hidayet bana nasip oldu


Yusuf Müslüman olduktan sonra İslam' ı yaşamak için çok gayret sarfetmiş; fakat maalesef etrafındaki eski kötü arkadaşları onun peşini bırakmamışlar Yalnız kalan Yusuf eski günahlara meyleder gibi olmuş İçine tekrar düştüğü zulmetlerden nasıl bir ikazla çıkarıldığını Yusuf şöyle anlattı:


-Tekrar günah işlemeye başladığım zaman kendimi ateşin içine düşmüş gibi hissettim Sanki vucudum yanıyordu Garip sesler duymaya başlamıştım: ''İnneke fi zulumat'' (sen karanlıklardasın) sesi kulaklarımda yankılanıyordu Ne zaman gözüm harama kaysa ''İnn e semian basira'' ( herşeyi işiten ve görendir) sesini duyuyordum


Bundan sonra Yusuf bu çevreyi terk etmesi gerektiğine karar verir

Bu arada bir gün, terasa bıraktığı motosikletinin üzerine komşusunun çocuğu çıkar, çocuk düşer ve ayağını incitir Yusuf ise evde her şeyden habersiz, yeni sünnet olmuş, yalnız başına kalmaktadır:


-Birden yine bir ses işittim: ''Yusuf, kalk ' a dua et, seni öldürmeye geliyorlar'' Ben de dua ettim: ''' ım, şu şu arkadaşları benim evime gönder'' dedim


Psikolojik rahatsızlıkları olan komşusu, birkaç kişiyi yanına alarak elinde bir zincirle kapıya dayanmış Tam o sırada isim isim saydığı o arkadaşları gelmiş, kendisini kurtarmışlar


Yusuf, hayatının düzene girmesi içinMüslüman birisiyle evlenmesi gerektiğini düşünmüş O sıralarda evliliğiyle alakalı üç rüya görmüş Birincisinde bir arkadaşıyla birlikt uçakla Türkiye' ye gidiyorlar İkincisinde hanımın evini, kendisini ve isminin Fatma veya Fadime olduğunu, üçüncüsünde ise hanımıyla babası arasında bir tartışmayı görüyor


Aradan bir müddet geçtikten sonra bir Türk arkadaşı , evlilik hususunda kendisine yardımcı olmak istediğini söylüyor ve birlikte uçakla Türkiye' ye gidiyorlar Konya' da bir kaç kişiyle görüşüyor, fakat Yusuf rüyasındaki evi ve hanımını bulamıyor Daha sonra bir köyden bir ailenin kızıyla görüştürmeye karar veriyorlar Yusuf arabayla köye geliyor ve daha arabadan inmeden kızın ismini soruyor Fatma olduğunu, bazen de Fadime diye hitap ettiklerini öğrenince sevincinden '' ' u Ekber!'' deyip sıçrıyor


Evde , müstakbel gelinin ikram ettiği kahveyi içerkençok utandığını, buram buram terlediğini söyledi Eski hayatını düşününce, onu değiştiren dinamiklerin ne kadar sağlam olduğunu bir kez daha tasdik ettik


Evlendikten sonra gördüğü rüyalardan hanımına da bahsetmiş Hatta babasıyla aralarında geçen tartışmayı bile cümle cümle nakletmiş Hanımı da ''Sen nereden biliyorsun bunları'' diye şaşkınlığını ifade etmiş Kaderin garip bir cilvesi olarak kendisi de hep Avrupalı bir Müslüman' la evlenmek için dua edermiş


Yusuf başından geçen bir hadiseyi daha anlattı:


_Bir gün Almanya' daki bir arkadaşımı çok özledim Fakat ben de adresi yoktu Yine de Almanya' ya gittim Bir taksiye bindim ve taksiciye beni herhangi bir camiye götürmesini söyledim Caminin önünde inip kaldırımda yürürken arkamdan bir ses işittim: ''Yusuf, ne arıyorsun burada?'' Arkadaşım bana sesleniyordu


Bu tür garip hadiselerden ve daha önceleri duyduğu seslerden oldukça etkilenmiş olmalı ki, bir ara doktoruna bunların sebebini sormuş Doktor halüsinasyon deyip geçiştirmiş Bize de sebebini sordu: ''Samimiyyet ve ihlas'' dedik


Samimiyetle çevresine de oldukça tesir etmiş Bir gün bir Türk arkadaşına: ''Sen cuma Müslümanısın'' demiş Arkadaşı böyle bir şeyi, sonradan Müslüman olmuş birinden işitince vurulmuşa dönmüş Aradan çok geçmeden o da beş vakit namaz kılmaya başlamış


Bir gece rüyasında şeytanı görmüş, şöyle anlattı rüyasını:


-Elinde süslü süslü yüzükler vardı İnsanlar sıraya girmiş elini öpüyordu Ama ben öpmedim


Yusuf, dünyanın süri ve fani güzelliklerinin insanı tatmin edemeyeceğini idrak etmiş Şimdi dünyaya değil, ' a teslim olmuş kardeşlerini hararaetle kucaklıyor


Hayatın geçmiş ve gelecek aynaları arasında ki yansımaları kaderi cilveler halinde ruhunda tezahür etmiş İlkokula giderken Arapça harfleriyle '''', '''' yazdığını şimdilerde fark ettiğini söyledi


(Yusuf Alan)


Müslüman olarak doğma şerefine nail olan bizler acaba bu hikayenin neresindeyiz((((((( konuyu Bediüzzaman hz bir sözüyle bitireceğim inş


''Rüya-yı sadıka, Hiss-ikablevukuununfazla inkişafıdır Hiss-i kablevuku ise, herkeste cüz-i külli vardır Hatta hayvanların dahi vardır Ehl-i dalalet ve Ehl-i felsefe , o gayr-ı meşhur hislere; hata ederek ahmakçasına 'sevk-i tabii'' diyorlar Haşa, sevk-i tabi değil, belki bir nevi İlham-i fıtri olarak insan ile hayvanı kader-i ilahi sevkediyor''

Bediüzzaman

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.