Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adamın, alan, beratını, hikayesi, muhteşem

Beratını Alan Adamın Muhteşem Hikayesi

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Beratını Alan Adamın Muhteşem Hikayesi



Eski zamanların birinde saf mı saf temiz mi temiz, her şeye ve herkese kanan bir adam yaşarmış Tüm muradı insanlara hizmet edip Rabbinin rızasını kazanmakmış Fakat bazı kendini bilmez insanlar, onun bu saflığından yararlanıp, ona kötü şakalar yaparlar, üzerlermiş

Gel zaman git zaman, bu saf adamın köyünden bir grup insan umre ziyareti yapmaya karar verirler Giderlerken bu adamcağızı da yanlarında götürmeye karar verirler

“Yolda biraz takılırız, zaman geçiririz” diye

Nihayet uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra yüce ALLAH’ın evi Beytullah tüm heybetiyle görünmüş Müslümanlar ve bizim iyilik timsali saf adamımız, heyecan ve sevinçle ona koşmuş ve umre vazifelerini yerine getirmişler

Yaklaşık on gün burada ibadet ve taatla meşgul olan kafile artık toparlanıyormuş

Şimdi Resûlullah’a varma zamanı gelmişti

Nur şehir Medine’ye gitmek için yola koyulmuşlardı

Mekke’den bir mil mesafe ayrılmışlardı ki, içlerinden biri çantasından birtakım kâğıtlar çıkarmış, acele ile arkadaşlarına dağıtmaya başlamış

“Bu nedir?” diyenlere:

-”Susun, sessiz olun Bizim saf adam duymasın, ona müthiş bir oyun hazırladım” demiş

Kafilede olan herkese dağıtmış

O kâğıtlardan sadece saf adama vermemiş

Arkadaşları dayanamamış, “çabuk anlat, oyunun nedir?” demişler

Adam:

-”Bakın, birazdan saf adam gelecek Bizlere ellerimizdeki kâğıtların ne olduğunu soracak

-”Eee, biz ne diyeceğiz?” diye atılmış arkadaşları

-”Diyeceğiz ki, bu kâğıtlar bize cennetten gelmiştir Umre ziyaretimizi kabul eden ALLAH, bizlere beraatlarımızı gönderdi” diyeceğiz

Arkadaşlarından bazıları:

-”Fakat bu çok ağır bir şaka” dedilerse de bu işi yapmaya karar verdiler

Biraz sonra saf adam yanlarına gelmişti Birde ne görsün, herkesin elinde birtakım kağıtlar, onu öpüp kokluyorlar

Dayanamadı:

-”Ey benim arkadaşlarım! Nedir o elinizdeki öpüp kokladığınız kâğıtlar?” diye sordu

Hepsi birbirlerine kaş göz edip gülüşmüşlerdi

Bu oyunu hazırlayan zat ona:

-”Aaa, senin bu kâğıtlardan haberin yok mu?”

-”Hayır, yok

-”Ama nasıl olur, bak, hepimize gönderildi bundan

-”Fakat anlamıyorum, nedir onlar? Kim gönderdi?”

-”Kim olacak, umremizi ve ibadetlerimizi beğenip kabul eden ALLAH gönderdi

Saf adam âdeta beyninden vurulmuştu

Son baharda yaprakları dökülüp en ufak bir rüzgârda titreyen bir gül ağacı yaprağı gibiydi Dudakları:

-”Rabbim! Rabbim! diye kıpırdıyordu

Aniden yönünü Mekke’ye çevirdi

Kâbe karşısındaydı; birden olanca kuvvetiyle koşmaya başladı

Arkadaşlarının

-”Dur, gitme! şaka yaptık” sözlerini duymuyordu bile

Onun gönlü yanmıştı, hem de nasıl bir yangın? Belki Nil nehri oraya aksa, söndüremeyecekti Düşüyor, kalkıyor, ağlıyordu Sonunda kavuşmuştu Beytullah’a Ona öyle bir sarıldı ki, gözyaşlarını, Kâbe’nin örtüsü içine çekiyordu Kalbini âlemlerin Rabbi olan ALLAH’a bağlamış haykırıyordu:

-”Ey yüceler yücesi ALLAH’ım! Ey benim Rabbim!

Niye benim beraatımı vermedin, ne kusur ettim?

ALLAH’ım! Arkadaşlarım öyle mutlu ve sevinçli, ben böyle boynu bükük yetim kaldım

Rabbim! Sana yalvarıyorum! Benim de beratımı ver Ne olur ALLAH’ım, beratımı ver!”

O, böyle yalvarırken, kafasına bir şeyin değip yere düştüğünü hissetti Bir de ne görsün, arkadaşlarının ellerindeki kâğıtlardan çok daha güzel bir kâğıt Hemen aldı, sevinçten ne yapacağını şaşırmıştı Hemen kalktı kafilesine doğru koşmaya başladı Bir yandan da bağırıyordu:

-”Aldım! Aldım! Ben de beratımı aldım!?”

Arkadaşlarının hepsi şaşırmıştı

Adam yanlarına gelince, hemen elindeki kağıdı aldılar

O da neydi? Bu kâğıt nasıl da güzel kokuyordu! Hayatlarında hiç bu kadar güzel bir koku koklamamışlardı üstelik çok garip harika desenli bir kâğıttı

Şimdi hepsi telaşlanmışlardı, işin içinde bir iş vardı

Hiç vakit kaybetmeden hemen Mekke’ye döndüler ve o devrin büyük âlimi bir büyük zata gittiler

Kâğıdı ona verdiler

O âlim zat kâğıdı eline alır almaz, ayağa kalktı

-”SübhanALLAH! Bu cennet kokusudur” dedi Kâğıdı açınca hayret ve dehşeti arttı:

-”Bu,” dedi, “bu bir berattır Falan adama yazılmıştır Hem de nur mürekkeple yazılmıştır

Hepsi donmuşlardı Kimileri hüngür hüngür ağlıyordu Âlim o saf adamı kucaklamış sakallarından, yüzünden, ellerinden öpüyordu-”Ne olur bana dua et!” diye rica ediyordu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.