![]() |
Ali El–Esedî,Kan Döken Haydudidi Ayeti Duyunca Kurbanın Olayım Birdaha Oku Diyor |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ali El–Esedî,Kan Döken Haydudidi Ayeti Duyunca Kurbanın Olayım Birdaha Oku DiyorKURBANIN OLAYIM BİR DAHA OKU Ali el–Esedî, yol kesen, kan döken, mal gasp eden, yol emniyetini ihlal eden, dağların, sahraların, ıssız vâdilerin ele avuca sığmaz, güç yetmez şâkisi, haydududur ![]() Verdiği huzursuzluğun, gelip geçeni soyarak ele geçirdiği malın haddi hesabı yoktu ![]() Devlet gücü peşine düşmüş, zulmünden çaresiz kalan halk, birleşerek üzerine gitmiş; ama her seferinde Ali el–Esedî onlardan kurtulmasını ve dağlarda, sahrâlarda kaybolmasını becermiş, işlediği cürümlere yenilerini eklemişti ![]() Bu kadar vebâl, zulüm dolu bir hayat Ali'ye tevbe kapısını, gönül yumuşaklığını, Rabbine dönerek pişmanlığını dile getirmeyi unutturmuş, af ve mağfireti düşünemez hâle gelmişti ![]() Bu kadar mazlumun âhı, Mevlâ–yi Bârî'ye isyân nasıl temizlenebilirdi ki? Siyah yağmur bulutlarının, yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutan, gündüz aydınlığının yokluğundan da istifade ederek, her geçen dakika biraz daha ortalığı karanlığa boğduğu, yere düşen iri yağmur damlalarının bir araya gelerek dağlardan, kayalardan süzülerek vâdilerde ırmaklar meydana getirdiği bir vakitte, Ali el–Esedî de yeni avını takip ediyordu ![]() ![]() Yağmur ve karanlıkta daha fazla yol alamayacağını anlayan yolcu, ortalık tamamen kararmadan bir mağara bulmuş, binekleri için de uygun bir yer ayarlayarak, tutuşturduğu ateşle kurumaya ve ısınmaya başlamıştı ![]() Dışarıda yağan yağmurun, içerde çıtırdayan ateşin sesini bir müddet dinledikten sonra, ![]() "Ey günah işleyerek nefsine zulüm eden kullarım! ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Size azap gelip çatmadan, Rabbinize yönelin; O'na teslim olun ![]() ![]() Ansızın gelecek azapla yüz yüze gelmeden, Rabbinizden size indirilenin en güzeline, Kur'an'a tâbi olun ![]() Nefsin: "Yazıklar olsun bana! ![]() ![]() ![]() Ali el–Esedî, mağaradan içeri girmiş, hançerini sıyırmış; ama duyduklarıyla sanki yerine çivilenmiş, donmuştu ![]() ![]() Kendine doğru gelirken, yolcu onu görmüş ve korkuyla yerinden fırlamıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ama kendine doğru ilerleyen Ali el–Esedî, her zamanki Ali el–Esedî'ye pek benzemiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Yavaş yavaş parmakları çözüldü ![]() ![]() Ali el–Esedî'nin gözleri dolu dolu olmuştu ![]() "Anam babam sana feda olsun ![]() Yolcu onun duygularını ve ne istediğini anlamıştı ![]() ![]() "Ey günah işleyerek nefsine zulüm eden kullarım! ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Kurbanın olayım bir daha oku!" Tekrar, tekrar okudu ![]() Kalbi yumuşamış, ümitle dolu dolu olmuştu ![]() Devir, Emevî Hilâfeti devriydi ![]() ![]() ![]() Ortalık aydınlanmaya başlayınca insanlar onu tanıyor ![]() ![]() Dağların, sahraların yırtıcı parsı, Ebû Hüreyre'ye teslim ![]() ![]() ![]() Ebû Hüreyre, toplanan insanların Ali'ye saldırısına mâni oluyor ![]() "Ancak ele geçmeden, kendisi tevbe ederek teslim olanlar hariç ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|