Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hazreti, müslüman, oluşu, ömerin

Hazret-İ Ömer'in Müslüman Oluşu

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hazret-İ Ömer'in Müslüman Oluşu



HAZRET-İ ÖMER'İN MÜSLÜMAN OLUŞU

Bir perşembe gecesi, Habîb-i ekrem 'sav', Ömer 'ra' hakkında düâ etdi Düâsı kabûl oldu

Buyurdular ki,

- Yâ Rabbî! Şu iki kişiden hangisi sana sevgili ise dîn-i islâmı onun ile azîz eyle Ömer bin Hattâb veyâ Amr bin Hişâm

Ertesi gün, Kureyşin büyükleri Haremde toplandılar

- İşbu Ebû Tâlibin yetîmi Muhammed Mustafâ 'sav' zuhûr edip, âbâ ve ecdâdımızın dînini ibtâl etdi Putlarımız için, fâide ve zarar vermez diye kötüledi Gayretine dokunmuyor mu ki, yâ Ömer, bu denli kudret ve heybetin, izzet ve satvetin var iken, putlara yardım etmeyi, onu öldürmeği düşünmüyor musun, diye tahrîk etdiler


Hazret-i Ömerin câhiliyye damarı kalkdı Sonu kötü olan bir gayretle, kılıncını takındı Resûlullah 'sav' hazretlerini öldürmeğe giderken, Benî Zühreden Nu'aym 'radıyallahü teâlâ anh' hazretlerine rastladı

- Yâ Ömer, nereye gidersin dedikde, cevâb verip,

- Şu Kureyşin büyüklerine ahmak diyen ve putlarımıza bâtıl diyen, Muhammedi katl etmeğe gidiyorum, dedi

Nu'aym 'radıyallahü teâlâ anh' dedi ki,

- Yâ Ömer! Hayret edilecek bir işe yeltenirsin Başa çıkamıyacağın sevdâya düşmüşsün Eğer bu işi başarırsan, Benî Hâşim ve Benî Zühre seni sağ koyacaklarını mı sanıyorsun Yürü var, işine git, deyince,

Ömer 'radıyallahü teâlâ anh' dedi ki,

- Yâ Nu'aym! Yoksa sende mi, Muhammedin dînine girdin Eğer öyle ise, evvelâ seni katl edeyim

Nu'aym hazretleri dedi:

- Muhammedin dînine sâdece ben mi girdim, sanırsın Kız kardeşin ve enişten de girmişlerdir

Ömer, bu haberi işitince, gadabı dahâ fazla olup, nereden ma'lûm onların müslimân oldukları, dedi

Nu'aym dedi:

- Eğer inanmaz isen, kız kardeşinin evine var Bir koyunu kendi elin ile boğazla, pişirsinler Onlar senin boğazladığın koyunu yimezler ise, o zemân bilmiş olasın ki, onlar islâm dînine girmişlerdir

Hazret-i Ömer 'radıyallahü teâlâ anh' o tehevvür ile gidip, kapılarına vardı İçeriden kulağına bir ses geldi Dikkat ile dinledi Anladı ki, okudukları kelâm, hiç insan sözüne benzemez Meğer o vakt Tâhâ sûresi nâzil olup; hazret-i Fahr-i kâinât aleyhi efdalüttehıyyât, muhâcirînden Habbâbı 'radıyallahü anh' onlara göndermişdi Onlara, o sûrenin âyetlerini ta'lîm ediyordu O vakt, bunlar hazret-i Ömerin korkusundan, kapıyı bağlamışlardı Ta'lîm ile meşgûl iken, hazret-i Ömer kapı ardından dinledi Dinledikçe, istidâdlı kalblerine, ezelî olan kelâmın rahmânî nûrları gelmeğe başlayıp, şeytânî küfr zulmeti mahv olmağa başladı Sabr etmeğe mecâli kalmayıp, kapıya eli ile vurdu Kapı bağlanmış idi Dikkat kesildikleri gibi, içeride olanlar, korkularından susdular Habbâbı 'radıyallahü anh' gizlediler Sûre-i kerîmeyi saklayıp, kapıya bakdılar ki, gelen hazret-i Ömerdir 'ra' Kılıncı yanında, heybetle ve satvetle gelmiş ki, yüzlerine bakmaz Kız kardeşi,

- Hoş geldiniz deyip, içeri alıp, oturdular

Gelmelerinden dolayı, yiyecek tedârik edip, koyun getirdiler Hazret-i Ömer 'ra' kalkıp, kendi boğazladı Pişirdiler Hazret-i Ömer, ezelî kelâmın te'sîrinden mest olmuş, ne konuşmağa mecâli ve ne oturmağa sabrı ve karârı var idi Ne hâl ise, taâmı pişirip, ortaya getirdiler Hazret-i Ömer dedi, gelin berâber yiyelim Her biri bir özr behâne edip, yimediler Kendileri de birkaç lokma aldılar Dîn-i islâma girdiklerini tahkîk edip, hayreti de çoğaldı Taâmı [yiyeceği] kaldırdıkdan sonra, süâl buyurdular ki;

- Okuduğunuz ne idi

Onlar okuduklarını inkâr eylediler Korkularından konuşmağa başladılar

Hazret-i Ömer 'radıyallahü teâlâ anh' buyurdular ki,

- Bilmiş olunuz ki, ben Kureyş arasında kılınç bağlayıp, o da'vâ ile geldim ki, varıp, Muhammedi katl edeyim Yolda gelirken, sizin de Muhammedül-emînin dînine girdiğinizi işitdim Geldim ki, evvelâ sizi katl edeyim Sonra Muhammedi katl edeyim Lâkin, kapıya geldim Kulağıma bir ses geldi Dinledikce o kelâmın lezzeti bir hâl verdi ki, o kötü fikr benden gidip, kalbime şevk ve muhabbet dolup, beni tedirgin eyledi Elbette inkâra mecâl vermeyip, getirin okuduğunuzu, dinleyelim, dedi

Kız kardeşi ve eniştesi, bu sözü işitdiklerinde, sevindiler Kalbi islâm tarafına meyl etmişdir diyerek, dediler ki,

- Okuduğumuz, ü teâlânın ezelî olan kelâmıdır Hak Sübhânehü ve teâlâ, hazret-i Cebrâîl aleyhisselâm vâsıtası ile, Resûl-i ekrem 'sav' hazretlerine indirmişdir Dinlemek istersen, evvelâ gusl eyle Ondan sonra okuyalım, göresin


Hazret-i Ömer 'ra' kalkıp, huzûr-ı kalb ile, gusl edip, gelip, kıbleye dönüp oturdu Kız kardeşi kalkıp, ta'zîm ve tekrîm ile, sûre-i şerîfi eline alıp, (Bismillahirrahmânirrahîm) (Tâhâ ) diye okumağa başladı Nazm-ı şerîfin fesâhat ve belâgatinden, kalbi çok yumuşadı (Ben o ım ki, benden başka ibâdete müstehak ilâh yokdur O hâlde yalnız bana ibâdet et ve beni hâtırlaman için nemâz kıl) meâlindeki Tâhâ sûresinin 14cü âyetine gelince, Kur'ân-ı kerîmin nûru kalbine nûrâniyyet verip, Kur'ânın eseri açığa çıkıp, küfr ve şekâvet zulmeti gitmeğe başladı Dedi ki, beni, iki cihânın fahri, Muhammed Mustafâ 'sav' hazretlerinin huzûruna ulaşdırın O sırada Habbâb bin Erat, perde arasından dışarı çıkıp, dedi ki,

- Yâ Ömer, müjdeler olsun sana ki, ü teâlâya, Resûlullah 'sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem' hazretlerinin etdiği düâsı, senin hakkında, kabûl oldu ü teâlâya hamd olsun

Sevinerek, önüne düşüp, hazret-i Sultân-ı Enbiyânın olduğu eve götürdü Bütün Eshâb-ı güzîn 'rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma'în', hazret-i Ömerin geldiğini görünce, hazret-i Fahr-i kâinâta haber verdiler

- Bırakın gelsin Başında devlet var ise îmâna gelir, buyurdu Hazret-i Ömer 'radıyallahü teâlâ anh' hazret-i Peygamberin 'sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem' mubârek nûr cemâlini müşâhede ile müşerref oldu

Resûl-i ekrem hazretleri buyurdular ki,

- Yâ Ömer, dahâ küfr ve şekâvetden vazgeçmek yok mu?

Hazret-i Ömer, Peygamberin mubârek cemâline nazar edip, kelâmını duyup, nazarlarına kavuşunca, hemen karârsız kalmayıp, yüksek dergâhlarına yüz sürüp, sonra,

- Yâ Resûlallah, hiç şek ve şübhe kalmadı Hak Peygambersin Bana îmânı arz eyle, dedi

(Eşhedü en lâ ilâhe illallah Ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resûlüh) deyip, şecere-i îmânı [îmân ağacını] temîz kalbine dikdi Cümle Eshâb-ı güzîn 'rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma'în' tekbîr getirip, sürûr-ı kalb ile, hazret-i Ömer ile kucaklaşıp, boynuna sarıldılar ü teâlâ hazretlerine hamd ve senâ eylediler Resûlullah 'sav' buyurdu;

- Su getirdiler Hazret-i Ömer 'radıyallahü teâlâ anh' temizlenip, gusl eyledi Ona Kur'ân ta'lîm buyurdular Kalbini îmân nûru ile doldurdular Nemâzı ve diğer dîni erkânı ta'lîm eyledi Hazret-i Ömer onları gördü ki, mağara gibi gizli bir yerde dururlar

Dedi ki,

- Yâ Resûlallah! Bu ne keyfiyetdir ki, bu mağarada ihtifâ buyurdunuz

Se'âdet ile buyurdular ki,

- Müşriklerin mü'minlere ezâ ve cefâsından dolayı burada dururuz

Hazret-i Ömer 'radıyallahü teâlâ anh' dedi ki,

- Onlar puta gündüz taparlar Önünde âşikâre yer öperler Niçin biz, Hâlıka gizli taparız, yâ Resûlallah Buyurun billahi varalım, biz de Harem-i beyt-i şerîfde nemâzı âşikâre kılalım Görelim, bize kim mâni' olur

Fahr-i âlem 'sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem' kalkıp, Sahâbe-i güzîn 'rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma'în' ile berâber, hazret-i Ömer önlerinde, elinde yalın kılınç, Beyt-i şerîfe doğru yürümeğe başladılar Kureyş müşrikleri önlerinde, hazret-i Ömeri böyle gördüklerinde, sevinip, dediler ki,

- Meğer Ömer bunların hepsini esîr etmişdir, ki getirip karşımızda kırmak ister

Yanlarına geldiklerinde, gördüler ki, hazret-i Ömer bunların herbirine güzel muâmele edip, bunlar ile karışmış güle-güle söyleşip gelirler Ebû Cehl la'în bu hâli gördü Müslimân olduğunu anladı

- Âh! Gördünüz mü? Muhammed Ömeri de, kendi dînine döndürmüş Ben size demedim mi ki, sihrle Muhammed onu aldatır, kendine uydurur Siz dediniz ki, böyle olmaz Eyvâh, gelin görelim, şimdi ne yapalım Ve ona ne söyliyelim Yakınına geldiler Hazret-i Ömer 'ra' kılıncı kaldırıp dedi; (Nazm)

Durun ben geliyorum, bize kıyâma durun,

Genç, ihtiyâr, yaşlı hepsi, efendi köle olsun

Dîn-i islâmı teblîg için, gönderdi,

Bize Peygamber olan Muhammedi 'aleyhisselâm'

Açığa çıkardı, güzel islâm dînini,

Putlar yıkıldı, kalmadı hükmleri

Döndüm Hakka, bunun dînine girdim,

Ey Kureyş! Hepiniz avam ve has böyle bilin!


Kâfirler, bu hâli görüp, içlerinde telâşlanıp, it gibi çağrışdılar Ebû Cehl la'în, yüksek sesle dedi ki,

- Görün Muhammedi ki, Kureyşin büyüklerini müslimân yapmağa başladı Bu işler bize azdır Dedim, gelin onlar çoğalmadan, öldürelim, aldırmadınız Şimdi ejderhâ oldu

Kâfirler, hazret-i Ömerden korkup, hiçbir mü'mine el uzatmağa kâdir olmadılar Her birinin dudağı kuruyup, kaldı Server-i âlem 'sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem' ileri yürüyüp, Hacer-ül esved ile bâb-ı Kâ'be-i şerîf arasında durup, nemâzı o gün âşikâre kıldılar Gerçi kâfirler çok idi Mü'minler az idi Nemâz bitdikden sonra kalkıp, Kâ'beyi ta'vâf etdiler İbni Mes'ûd 'radıyallahü teâlâ anh' buyurdular ki, hazret-i Ömerin 'radıyallahü teâlâ anh' müslimân olması, mü'minlere feth ve nusret ve rahmet oldu O müslimân oluncaya kadar dîn-i islâm âşikâre olmadı Kâ'be-i mu'azzamada, müslimânlardan hiç kimse nemâz kılmamış idi Nakl edilmişdir ki, hazret-i Ömer 'radıyallahü anh' îmâna geldikde, Peygamberimiz 'sav' hazretleri, mubârek elini Ömerin 'radıyallahü anh' göğsüne koyup, üç kerre buyurdular ki,

- Yâ Rab! Bunun sadrında olan gereksiz sıfatı [göğsünde bulunan kötü sıfatı] ve illeti [hastalığı] çıkarıp, onun yerine îmân ve hikmeti ver


(Menakıb-i Çihar Yar-i Güzin)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.