Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Dualar

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dua, giymek, zırhını

Duâ Zırhını Giymek...

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Duâ Zırhını Giymek...



İnsan bu dünyaya ibadet, duâ ve ilimle tekemmül etmek/mükemmelleşmek için gönderilmiştir İbâdetin özü ise duâdır Büyük bir kulluk olan duâ; her şeyin sahibi, mâliki, idârecisi, Rabbi, sonsuz rahmet, şefkat, sevgi, kudret sahibi olan Cenâb-ı Hakk’a yalvarmak, istemek, O’na dayanmak, aczimizi anlayıp O’nu vekil tâyin etmek, ihtiyaç ve arzularımızı O’na arz etmektir “Duâ” kelimesinin Kur’ân’da 212 defa geçmesi; bize insânî vasfı kazandıran önemli ibâdet olduğunu gösterir

* Duâ eden bilir ki, yalnız değil, birisi var; bütün ihtiyaçlarını görür, bilir, sesini duyar, ona cevap verir Buna binâendir, duâları işiten ve cevap veren Semî-i Mutlak ve Mucîb-i Mutlak olan yüce Rabbimiz, “Duânız olmasa ne ehemmiyetiniz var?”1 buyurmaktadır Bu meseleyi şöyle anlayabiliriz:

Medeniyetten, insanlardan çok uzaklarda, mağaralarda yalnız başına yaşayan bir insanın ne önemi var? Duâ ile ’ın sonsuz rahmet ve hazinesinden bir şey istemeyen insanın da Hakkın nazarında ne önemi olabilir?

* Duâ, varlığımızın değerini de belirler Duâ, ispat-ı vücuddur Yâni, varoluş sebebimizi, ne olduğumuzu, nereden geldiğimizi, niçin geldiğimizi ve nereye gideceğimizi, sonunda ne olacağımızı ve ne olmamız gerektiğini duâlarımızla ortaya koyarız

* Duâ psikolojik açıdan büyük bir rahatlık ve huzûr doğurduğu gibi, ahlâkî arınmayı, yücelmeyi gerektirir Dolayısıyla, gelişim safhasındaki takılma ve saplantıların önlenmesinde, şahsiyetin/kişiliğin gelişmesinde yapıcı bir fonksiyon icra eder Bir hadis-i kudsiye göre duâ ve ibâdetle meydana gelen yakınlaşma ’a karşı sevginin, bu sevgi de kuldan duyarlı bir vicdan ve sağduyunun doğmasına sebep olduğu belirtilir

Böylece duâmızla, sonsuz Rahîm (şefkat eden, yardım eden), Hafîz (koruyan) ’ın koruma alanına gireriz Şeytan ve habis ruhların şer/kötülük ve baskılarından emin oluruz

* Duâ, dünya ve içindekilerle beraber, şeytan ile nefsin etrafında dolanmaktan kurtulup, tek bir noktaya yönelmek demektir Bu, çokluktan, dünya problemlerinden, sıkıntılarından sıyrılıp, ruha nefes aldırmak, onu dinlendirmektir aynı zamanda Duâ, madde bağımlılığından, nefsî, indî/subjektif, süflî/pespâye arzu ve isteklerden kurtulmaktır Duâ, işlediğimiz hatâ, kusur ve günahların izlerini vicdânımızdan siler, rûhumuzu arındırır Şeytânî hallerden uzak durup; ruhumuzu imân, tefekkür, ilim, ibâdet, takva, salih amel gibi mânevî gıdalarla doyurup beslemeliyiz

* Düşünce ve duygularımızın antenini duâ ile İlâhî hakikatlere, ulvî âlemlere çeviririz Tamamen habis/siyah, karanlık menfî bir enerji boyutundan yaratılan şeytan; insanların ruhlarına etki edebilir Gayet tabiî ki bu, şeytanın verici gücünün yüksekliğine ve alıcının telkine, olumsuz meselelere açık olmasına ve cevap vermesine bağlıdır Şeytan, vesvese ve fitnesiyle ruh ve duygularımızın dengesini bozar Rûh ile vücûdun manyetik dengesinin bozulmasından rûhî hastalıklar doğar Şöyle ki:

Elektrik de, sinir hücreleri arasında iletişim sağlayan bir unsurdur Elektrik akımının da dengesizliği; vücut ritmini, dengesini bozar Kimyevî ifrazat ve elektrik akımlarını harekete geçiren de; aşırı veya yersiz evham, korku, öfke, heyecan, kin, düşmanlık, sıkıntı, endişe/kaygı gibi negatif duyguların yerinde ve ölçüsünde kullanılmamasıdır Aşırı ifrâzâtları, güzel söz ve telkinlerle dengelemek mümkün Zaten, vehmî hastalıkların en etkili ilâçlarından biri önem vermemektir Önem verdikçe büyür, şişer Önem verilmezse küçülür, dağılır Zaten, vehmî hastalık çok devam etse, (psiko-fizyolojik yapımızı etkileyerek) hakikî hastalığa döner Vehham ve asabî insanlarda fena bir hastalıktır; habbeyi kubbe yapar, mânevî gücü kırar2

* Şeytanın vesveseleri negatif olduğundan ruh ve bedenin ritminin dengesini bozmaktadır Duâ, ibâdet, zikir, fikir, pozitif enerji yayar ve biyo-manyetik tedâvî yaparak bozulan ruh ve beden ritmini, dengesini sağlar Böylece şeytanın vesveselerine karşı bir kalkan, bir zırh görevi de görmüş olur Çünkü, İlâhî, ulvî, melekî alana girilmiş olur

Dipnotlar:

1- Kur’ân, Furkan, 77

2- Lem’alar, s 219

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.