Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çobanda, feraset

Çobanda Ki Feraset

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çobanda Ki Feraset



ÇOBANDAKI FERASET VE MARiFET


Abdullah bin Mübarek (rah) bir gün Medine dışında seyahat ediyordu Yolda koyun otlatan genç bir çoban gördü Gence acıdı Bu zavallı genç, çocuklukta cobanlık yaparsa büyüyünce Allah Teala'nın ibadet ve marifetini nasıl öğrenir, diye düşündü ve kendi kendine, `Gideyim, ona Allah Teala'yı tanıması için bazı şeyler söyleyeyim, bir kaç mesele öğreteyim" deyip genç çobanın yanına geldi Ona selam verip tanıştıktan sonra,


"Evladım, Allah Teala'yı bilir misin? diye sordu Çoban,


"Kul sahibini nasıl bilmez?" dedi Abdullah bin Mübarek,


"Allah Teala'yı ne ile nasıl tanıdın, kim öğretti? diye sordu Çoban,


"Bu koyunlarımla tanıdım" dedi Abdullah bin Mubarek,


"Bu koyunlarla O`nu ne şekilde tanıdın ki? diye sordu Çoban,


"Düşünsene, bu bir kaç koyun sahipsiz ve çobansız olmaz, olan da bir işe yaramaz Bunlara su ve ot verecek, kurttan ve diğer tehlikelerden koruyacak birisi lazımdır Bundan anladım ki kainat, insanlar, cinler, hayvanlar, diğer canlılar ve şu üzerimde uçan kanatlı kuşlar bir koruyucuya muhtaçtır Hem bunlar kendi kendine olmaz Şu alemde ki binlerce çeşit varlıkları yaratan, koruyan, kollayan, hepsine gücü yeten biri vardır Bu Allah Teala'dan başkası değildir İşte bu koyunlarla Allah Teala'nın varlığını böylece bildim" dedi Abdullah bin Mübarek,


"Allah Teala'yı nasıl bilirsin?" diye sordu Çoban,


"O`nu hiçbir şeye benzetmeden bilirim" dedi


"O`nun hiçbir şeye benzemediğini nasıl bildin?" diye sordu Çoban,


"Yine bu koyunları düşünerek böyle olduğunu bildim" dedi Abdullah bin Mübarek,


"Nasıl düşündün?" diye sordu Çoban,


"Şöyle düşündüm: Ben bu koyunların çobanıyım, onları sevk ve idare ediyorum Bakıyorum, ne onlar bana benziyor, ne de ben onlara Bundan anladım ki, bir çoban koyunlarına benzemezse, bütün varlıkların sahibi olan Allah Teala da kullarına benzemez" dedi Abdullah bin Mübarek,


"Güzel, doğru söyledin İlimden bir şey öğrendin mi? diye sordu Çoban,


"Ben bu sahralarda, nasıl ilim tahsil edebilirim ki" dedi Abdullah bin Mübarek,


"Peki, bu ferasetle başka ne öğrenmişsin?" diye sordu Çoban,


"Yüce Allah'ın yardımı ile üç çeşit ilim öğrendim Bunlar gönül ilmi ve beden ilmidir" dedi Abdullah bin Mübarek,


"Bunlar nelerdir?" diye sorunca, genç çoban şöyle açıkladı


"Gönül ilmi şudur: Allah bana kalp verdi Orayı kendisine muhabbet ve marifet yeri yaptı İstedi ki bu kalp ile O`nu bileyim, tanıyayım ve seveyim Ayrıca O`nun sevdiklerini de seveyim, sevmediklerine kalbimde yer vermeyeyim, onlardan uzak kalayım


Dil ilmi şudur: Allah bana dil verdi Bu dilimle kendisini zikretmemi, adını anmamı ve nimetlerini anlatmamı istedi Dilime kötü sözü yasakladı


Beden ilmi şudur: Yüce Allah bana beden verdi Onunla kendisine hizmet ve ibadet yapmamı istedi Hayırda koşmayı, kötü işlerden uzaklaşmayı emretti"


Genç çobandan bunları dinleyen Abdullah bin Mübarek, işittiklerine hayret etti Çok memnun oldu Çobanı tebrik etti ve ona,


"Ey genç, senin bu söylediklerin öncekilerin ve sonrakilerin bilmesi gereken ilimdir İlmin aslını ve herkese lazım olanı sen söyledin Şimdi o temiz gönlünle bana bir nasihat et" dedi Genç çoban şunları söyledi


"Efendi, yüzünüzden alim bir zat olduğunuz belli oluyor Eğer ilmi Allah rızası için öğrendi iseniz artık insanlardan bir şey istemeyin, onlardan bir menfaat beklemeyin Eger din ilmini dünya kazanmak icin ögrenmişseniz ahirette bir faydasını göremezsiniz, cennete giremezsiniz Ayrıca vebali de sana kalır" dedi


Abdullah bin Mübarek (rah), genç çobana dua ederek ve yüce Allah'a şükrederek oradan ayrıldı

http://forumsinsinet


Dr Dilaver SELVİ - Semerkand Yayınları

Alıntı Yaparak Cevapla

Çobanda Ki Feraset

Eski 08-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çobanda Ki Feraset



KISSADAN DERSLER


Hz Ali (ra ) der ki:


"Küçük çocukken ölüp cennetin en yüksek yerlerine ulaşmak beni fazla sevindirmez Beni sevindiren yüce Rabbimi tanıyarak ölmemdir Bunun için yüce Allah'tan beni uzunca yaşatıp kendisini tanıtmasını isterim"


Velilerden Malik b Dinar (rah), bir gün,


"Ah, ah! İnsanların coğu şu dünyada bir ömür yaşadı, yedi içti, gezdi, gördü fakat asıl işten bir tat alamadan, kokusunu koklamadan ölüp gitti" dedi Kendisine,


"Nedir o hiç tadını alamadıkları şey ?" diye sorulunca,


"Marifetullah (Yüce Allah'ı tanımak)" dedi


Aklını ve kalbini kullanan kimseler için bütün kainat bir okuldur; alem her zerre ve kürresiyle sahibi yüce Allah'ı tanır Marifet ilminin meyvesi takvadır Kalpte Allah sevgisini artırmayan her ilim ve bilim, vebaldir


Allah Teala buyurur ki:


"Allah dilediğine hikmet verir Kime hikmet verilmişse ona pek çok hayır verilmiştir ( Kur`àn ve kainat ayetlerini) ancak gerçek akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar"



Resülullah (sav) buyurur ki:


"Haramlardan sakın ki insanların en güzel ibadet edeni olasın Allah'ın taksimine razı ol ki insanların en zengini olasın Komşuna güzel davranıp iyilik yap ki gerçek mümin olasın Kendin için sevdiğin ve istedigin şeyleri diğer insanlar için de iste ki hakiki müslüman olasın Bir de çok gülme, hiç şüphesiz çok gülmek kalbi öldürür"

Alıntı Yaparak Cevapla

Çobanda Ki Feraset

Eski 08-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çobanda Ki Feraset



O SENİ GÖRÜYORSA


Sehl b Abdullah Tüsteri ( ks ) anlatır:


"Allah kendisine rahmet etsin, bir gün dayım Muhammed b Sivar bana, 'Seni yaratan Allah'ı zikretmez misin?I dedi Ben de, "O`nu nasıl zikredeyim?" diye sordum Dayım şöyle dedi 'Yatağına girdiğin zaman dilini oynatmadan kalbinle "Allah benimle beraberdir, Allah bana bakmaktadır, Allah benim her hälimi görmektedir`diye düşün ve bunu içinden üç defa söyle"


Ben bunu üç defa söyledim; sonra gelip kendisine haber verdim Bana, "Her gece on bir defa söyle" dedi Bende söyledim Kalbimde bu şekil zikirden bir tat olmuştu Bir sene geçtikten sonra dayım bana, "Bu şekilde kabre girene kadar devam et; sana fayda verecek olan budur" dedi


Ben de bu şekilde zikretmeye ve düşünmeye senelerce devam ettim; kalbimde yaptığım bu zikrin tadını buldum Sonra, bir gün dayım bana şu tavsiyede bulundu: "Ey Sehl! Allah birisiyle beraber olunca, ona bakınca ve onun her halini görünce, o kimse Allah'a isyan eder mi? Sen de günah işlemekten sakın!"





KISSADAN DERSLER



Zikir, içene fayda veren ilaca benzer Zikri kim yaparsa fayda görür Zikirle birlikte kalbe Allah sevgisi de yerleşir Bu sevgi ile kul Rabbini tanır O`nun her yerde kendisiyle birlikte olduğunu bilir, iman nuru ile bunu müşahede eder ve artık O`na karşı kusur işlemekten utanır Takva, Mevla'ya karşı hayalı olmaktır


Allah Teala buyurur ki:


"Allah'tan korkan muttaki kullar, bir kötülük yaptıklarında ya da kendisine zulmettiklerinde hemen Allah'ı hatırlarlar ve günahlarına tövbe istigfar ederler Hem günahları Allah'tan başka kim bağışlar ki Bir de onlar işledikleri kusurda bile bile ısrar etmezler"


Resülullah ( sav ) buyurur ki:


"İmanın en faziletlisi Allah'ın her yerde seninle oldugunu bilmendir (ve O`na isyan etmekten haya etmendir)"

http://forumsinsinet

Dr Dilaver SELVİ - Semerkand Yayınları

Alıntı Yaparak Cevapla

Çobanda Ki Feraset

Eski 08-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çobanda Ki Feraset



ALLAH KULUNDAN NE ZAMAN RAZI OLUR?


Üstad Ebü Ali Dekkak (ks) anlatır:


Bir telebe hocasına, "Kul Allah Tealanın kendisinden razı oldugunu bilebilir mi ?" diye sordu Hocası,


"Bilemez, bunu nasıl bilsin ki, Allah'ın rızası gayba ait bir şeydir!" dedi Talebe,


"Hayır, bilebilir!" dedi Hocası,


"Nasıl?" diye sordu Talebe,


"Ben kalbimin Allah'tan razı oldugunu görürsem, bilirim ki O da benden razıdır!" diye cevap verdi Bunu işiten hocası,


"Ey genç güzel ve dogru söyledin!" dedi"


Hz Musa (as) "İlahi! Bana öyle bir amel göster ki, onu yapınca sen benden razı olasın!" diye dua etti Allahu Teala,


"Sen buna güç yetiremezsin!" buyurdu


O zaman Hz Musa (as), secdeye kapanıp yalvardi Allah Teala kendisine vahyetti:


"Ey Imran'ın oglu! Şüphesiz benim rızam, senin benim takdirime razı olmandadır"




KISSADAN DERSLER


Kul, yüce Allah'tan razı olursa, Rabbi de ondan razı olur Kulun aynası ve şahidi kalbidir Herkes kalbine bakmalı Kul kalbinde Rabbine ne kadar hürmet ediyor ve O`nu yüceltiyorsa, kendiside o derece degerli ve sevimlidir


Allah Teala buyurur ki:


"Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah'tan razı oldu"


Resülullah (sav) buyurur ki;


"Kim sabah akşam `Ben rab olarak Allah'a din olarak Islam'a ve peygamber olarak Muhammed'e (sav) razı oldum` derse, yüce Allah kıyamet günü muhakkak ondan razı olur (ve onu rıza yurdu cennetine kor)"

http://forumsinsinet

Dr Dilaver SELVİ - Semerkand Yayınları

Alıntı Yaparak Cevapla

Çobanda Ki Feraset

Eski 08-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çobanda Ki Feraset



ALLAH NASIL GÖRÜLÜR?



Hz Ali(ra) birgün minbere çıkarak cemaate,


'' Arş-ı ala'nın aşağısından yeryüzüne kadar ne varsa herşeyi bana sorabilirsiniz Benim şu göğsümde (kalbimde) derya gibi ilimler var Resulullah(sav) benim ağzıma şerefli tükürüğünden tükürdü, o tükürük hala ağzımda duruyor (O'nun bereketi ile dilimden hikmetler akmaktadır) Canım kudret elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, eğer bana izin verilseydi Tevrat ve İncildeki bütün ilimleri insanlara anlatırdım ve herkes beni tasdik ederdi''


Hz Ali'nin (ra) bu konuşmasını yaptığı mecliste Yemenli bir adam vardı Bu adam kendi kendine;


''Bu çok büyük laflar ediyor şunu bir rezil edeyimde görsün gününü!''dedi Hz Ali'ye (ra) yönelerek,


'' Sana bir sorum var!'' dedi Hz Ali(ra),


'' Beni zora düşürmek ve imtihan etmek için değil, bir şeyler öğrenmek için sor'' dedi Adam :


'' Beni buna sen zorladın, Ey Ali! sen hiç rabbini gördün mü?'' diye sordu Hz Ali (ra) :


'' Ben görmediğim bir rabbe ibadet etmem!'' dedi Adam :


'' O'nu nasıl gördün?'' diye sordu Hz Ali (ra) :


'' O'nu baş gözü göremez; fakat kalpler O'nu imanın hakikatı ile (Allah'ın verdiği bir nurla) görür Rabbim birdir ve tektir, ortağı yoktur O birdir, ikincisi yoktur Tektir, benzeri yotur O, zaman ve mekanla sınırlanmaz Duyu organları ile hissedilemez ve Hiç bir ölçü ile ölçülemez!''


Hz Ali'nin (ra) bu cevabı üzerine Yemenli adam bayılıp yere yığıldı Ayılıp kendisine geldiğinde,


'' Vallahi bundan sonra imtihan ve utandırmak için kimseye soru sormayacağım'' dedi


KISSADAN DERSLER


İNSAN İÇİN İKİ TÜRLÜ GÖZ VARDIR; BİRİ BAŞ, DİĞERİ KALP GÖZÜDÜR BAŞ GÖZÜ BİLDİĞİMİZ ŞARTLARDA GÖREV YAPAR BU GÖZDE MÜMİN KAFİR AYNIDIR BU GÖZ HAYVANLARDA DA VARDIR HATTA BAZI HAYVANLARIN BAŞ GÖZÜ İNSANLARDAN DAHA UZAKLARI GÖRÜR GECE GÖREN HAYVANLAR BİLE VARDIR İNSAN HER ŞEYİ BAŞ GÖZÜYLE GÖREMEZ, GÖRMESİ DE GEREKMEZ


KALB GÖZÜ, GAYB ALEMİNİ, GİZLİ SIRLARI, PERDE GERİSİNİ, SAKLI ŞEYLERİ GÖRMEK İÇİNDİR HERKESTE KALB VARDIR FAKAT HAKİKATİ GÖREN KALB GÖZÜ YOKTUR KAFİRLERİN KALB GÖZÜ KÖRDÜR GÜNAHLARA DALAN MÜMİNİN KALBİ DE PERDELİDİR


HER MÜMİNİN KALBİ AYNI DERECEDE NUR VE FEYİZ SAHİBİ DEGİLDİR HERKESİN MANEVİ GÖRÜŞÜ VE KABİLİYETİ FARKLIDIR


YÜCE ALLAH KALB GÖZÜYLE GÖRÜLEBİLİR; BU MÜMKÜN VE CAİZDİR ALLAH DOSTLARI YÜCE ALLAH'I DÜNYADA KALBLERİYLE GÖRDÜKLERİNİ SÖYLEMİŞLERDİR BU GÖRME YÜCE ALLAH'I İHATA ETME ŞEKLİNDE DEĞİLDİR BUNUN İÇİN BİR MEKAN VE YÖN DE DÜŞÜNÜLEMEZ BÜTÜN MÜMİNLER YÜCE ALLAH'I AHİRETTE CENNETE GÖRECEKLERDİR HEPSİ YÜCE ALLAH'IN RAHMETİ İLE OLACAKTIR


ALLAH TEALA BUYURUR Kİ:


'YÜZLER VARDIR O GÜN (AHİRETTE) IŞIL IŞIL PARLAYACAKTIR RABLERİNE BAKACAKLARDIR (O'NU CENNETTE GÖRECEKLERDİR)'


HZ RASULULLAH (SAV) BUYURUR Kİ:


'ÖLÜP CENNETE GİRMEYİNCE RABBİNİZİ GÖREMEZSİNİZ'


'CENNETLİKLER CENNETE GİRİNCE, ALLAH ONLARDAN PERDEYİ KALDIRIR, ALLAH'A BAKARLAR (O'NUN CEMALİNİ MÜŞAHEDE EDERLER) ONLARA ALLAH'A NAZAR ETMEKTEN DAHA SEVİMLİ GELEN VE GÖNÜLLERİNİ HOŞ EDEN BİR


NİMET VERİLMEMİŞTİR'

http://forumsinsinet
Dr Dilaver SELVİ - Semerkand Yayınları

Alıntı Yaparak Cevapla

Çobanda Ki Feraset

Eski 08-04-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çobanda Ki Feraset



YA VARSA!


Hz Ali’ye (ra), birisi geldi Adam, öldükten sonra tekrar dirilmeyi, ahiretteki hesabı, cenneti ve cehennemi inkar ediyordu Hz Ali’ye,


“Ya Ali, siz müslümanlar ölüme ve ölüm ötesine inanıyorsunuz; biz ise inanmıyoruz Siz cehennemden kurtulmak, cennete girmek için bir sürü ibadet ediyor, mal harcıyor, zahmete giriyorsunuz Bu zahmete değer mi? Hem ölümden sonra tekrar dirilmenin olacağı ne malum?” diye sordu


Hz Ali (ra) adamı sükünetle dinledi, sonra ona şu cevabı verdi:


“Evet, ölümden sonra dirilmek, hesaba çekilmek, cennete veya cehenneme girmek, ya senin dediğin gibi yoktur; ya da bizim dediğimiz gibi vardır Önce senin dediğinin doğru olduğunu düşünelim Ölümden sonra ahiret hayatı yoksa seninle biz aynı durumdayız Sana da yok bize de yok Bu arada bizim Yüce Allah için kıldığımız namazların, yaptığımız ibadetlerin, hayır ve iyiliklerin, güzel ahlakın, verdiğimiz zekat ve sadakaların bize bir zararı olmaz Ama ya ahiret varsa; bizim dediğimiz doğru çıkarsa, senin halin nice olur?” diye sordu Adam, biraz durdu, düşündü ve sonra:


“Vallahi, her iki durumda da siz kazançlısınız, ahiret, cennet ve cehennem varsa vay bizim halimize! Yolunu öğret, ben de Müslüman olacağım” Dedi ve Müslüman oldu, kulluk yoluna adım attı, emniyet dairesine girdi







KISSADAN DERSLER



Rabbim ALLAH'tIr deyip güzel işler peşinde koşan kimseden daha akıllı ve haklı kim vardir? Mide icin yaşamak maharet değildir O işte hayvanlar insanlardan daha öndedir Insanin şerefi ve asıl işi mide degil, marifettir Marifet, icinde yaşadığı mülkün sahibini tanımak ve O`nun mülkünde edep üzere yaşamaktir


Rabbini unutup nefsine tapan, mide ve menfaati icin yaşayan kimsenin şerefi, midesinden çıkan kadardır


Mümin, ALLAH ile emniyet bulmuş kimsedir ALLAH tarafindan mümine azaptan emniyet garantisi verilmiştir


Mümin, dünya ve ahirette kötü hallerden ve azaptan korunmuştur, cünki imanı ona her güzel şeyleri emreder, ondan temiz işler ister, kendisini cirkinliklerden uzak tutar


Iman nurdur Nur hayat sebebidir Nur, atıldığı kalbi diriltir, temizler, süsler, tatlandırır ve huzura ulaştırır


Isläm, selamet demektir Kim iman dairesine girip Isläm"in hüküm ve edeplerine SIMSIKI sarılırsa, bütün bozuk işlerden korunur, rahmet ahlakı üzere olur, ölünce ebedi saadeti bulur Bu yüce ALLAH"in verdigi bir garantidir


Allah Teälä buyurur ki:




"Hiç ALLAH"a iman edenle, haktan uzaklaşan FASIK kimse bir olur mu? Bunlar elbette bir olamaz


Iman edip güzel işler yapanlara gelince, onlar icin yaptiklari güzel işlere karşılık olarak me`vä cennetleri vardir; orada yerleşip kalacaklardır


Küfür ve isyanla hak yolundan çıkanlara gelince, onlarin varacaklari yer ateştir Oradan her çıkmak istediklerinde ateşe geri çevrilirler ve kendilerine, `Yalanlayıp inkar ettiginiz cehennem ateşini tadın`denir" (secde; 32/18-20)

http://forumsinsinet

Dr Dilaver Selvi - Semerkand Yayınları

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.