Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
eden, huzurunda, Îmân, kralice, manevi, rasûlullahın

Rasulullah'ın Manevi Huzurunda İman Eden Kraliçe

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rasulullah'ın Manevi Huzurunda İman Eden Kraliçe



Hazret-i Ömer b Hattab -radıyallâhu anh-, bazı Acem kalelerini fethetmek üzere 4000 kişilik bir atlı ordusu techîz ederek, başlarına da oğlu Abdullah'ı kumandan tayin etmişti
Abdullah bin Ömer -radıyallahu anhümâ- başlarından geçen garip bir hadiseyi şöyle anlatır:
"-Acem diyarına gittik Yüksek bir dağın üzerindeki kaleyi zorlukla kuşattık Elimizdeki silahlar kaleyi fethetmek için yetmiyordu Uzun süren taarruzlarımız bir netice vermemişti Kalenin içindeki ordu da kalabalık ve tecrübeliydi Başlarındaki komutan ise ise güzel bir kadındı Bu kadın, burçlarda dolaşır, savaşın seyrini takip eder ve sağa sola emirler vererek ordusunu idare ederdi
Zaman zaman ordumuza bakar, safların dizilişinden, hücum tarzımızdan ve yiğitlerimizden yola çıkarak kaledeki ordusunu tanzim ederdi Bir gün yine bu hâl üzere askerlerimizi seyrederken, içlerinden gayet yakışıklı, uzun boylu, harb etmekte ve ata binmekte mâhir bir genç dikkatini çekmiş ve görür görmez bu gence içi ısınmıştı
Onu dikkatle seyre koyuldu tavırları, hareketleri kraliçeyi adeta büyüledi Kraliçenin hizmetinde bulunan kadınlardan bir tanesi, durumu fark etti ve kraliçeye:
"-Kraliçem! Sen şu delikanlıya gönlünü kaptırdın, ancak sen kaleler ve engeller içindesin Oysa o dışarıda Savaş halindesiniz Üstelik o sizin düşmanınız! Bu sebeple bir araya gelmeniz imkansız!" deyince kraliçe:
"-Elbet, bir yolu bulunur!" deyip, o delikanlıya gizlice bir elçi gönderdi Elçi, kraliçenin düşünce ve duygularını ihtiva eden mektubu gence uzattı
Kraliçe şöyle soruyordu:
"-Senin benim, benim de senin olabilmem için bir yol bulabilir miyim?"
O delikanlı da aynı elçiyle haber yolladı:
"-Evet! Bunun için iki şart var: Birincisi kalenin dışını bize teslim edeceksiniz, ikincisi ise, kalenin içini O'na teslim edeceksiniz"
Kraliçe elçiyi tekrar gönderdi ve:
"-Kalenin dışının teslimini anladık ama, kalenin içinin teslimi nedir?" diye sordurdu
O delikanlı cevâben:
"-Kalbini Allah'a teslim edip, O'nun vahdâniyyetini tasdik edeceksiniz!" dedi
Bu haberin kraliçe'ye ulaşması, kalbine bir kor düşürdü Bir insan, bir kraliçe ile evlenmek için ne şartlar ileri sürüyordu?! Bu nasıl dindi?
Derhal kalenin teslimi için bir heyet göndererek:
"-Askerlerinizi kaleye yerleştirin Kapıları sonuna kadar açtırdım" haberini ulaştırdı
Askerler hiçbir mücadeleyle karşılaşmadan, rahatça kaleye girdiler Kraliçe, genci huzûruna davet etti Genç, kraliçeyi İslâm'a davet etti
Bunun üzerine kraliçe:
"-Sen de takdir edersin ki, ben yüksek himmet sahibi bir kraliçeyim Askerleriniz içinde senden daha yüksek rütbeli kimse var mıdır? Onun önünde müslüman olmak istiyorum" dedi

Delikanlı:
"-Evet! Bizim kumandanımız ve büyüğümüz, Emiru'l-Mü'minîn'in oğlu Abdullah vardır O içimizde en üstün rütbeli kimsedir!"
Kraliçeyi, Abdullah bin Ömer'in huzûruna çıkardılar Kraliçe onun önünde durdu Abdullah -radıyallahu anh- ona İslâm'ı arz etti Kraliçe aynı şekilde O'na da sordu:
"-Takdir edersiniz ki, ben yüksek himmet sahibi bir kraliçeyim Müslümanlar içinde sizden daha yüksek bir kimse var mıdır?" Abdullah b Ömer:
"-Evet! Babam Emir'ul-Mü'minin Ömer bin Hattab bu hususta daha ehildir! Fakat o Medine'dedir Oraya kadar gitmek ister misiniz?" diye sordu
Kraliçe bunu seve seve kabul edeceğini söyleyerek, küçük bir müfrezenin refakatinde Medine'ye doğru yola koyuldu
Kraliçe hiç durmadan dinlenmeden yola devam etti Hazret-i Ömer'e ulaşınca:
"-Ey mü'minlerin Emîri! Burada senden daha büyük biri daha var mıdır?" diye sordu
Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- bu soruya şaşırmakla birlikte:
"-Evet! Allah'ın Rasûlu Hazret-i Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- hepimizden daha üstündür" dedi
Ve Ravza-i Mutahhara'yı işaret ederek;
"-Kabr-i Şerifi budur!" deyince kraliçe:
"-Vallahi, onun huzûrundan başka hiç bir yerde Müslüman olmam!" dedi
Hazret-i Ömer -radıyallahu anh- kraliçenin istediğini kabul etti ve müsaade edildi
Kraliçe, Ravza-i Mutahhara'ya girdi Orada saygıyla durdu Rasullullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in mânevî huzurunda edep ve vakarla oturup şehadet ederek müslüman oldu
Gözyaşları içinde, Peygamber Efendimizin kabr-i şerifine kapanarak yalvarmaya başladı:
"-Ey güzellerden güzel Rabbim! Bana maddî ve mânevî saltanat lutfettin Zulmetten çıkartıp nura nail ettin İmanımı, isyan ve günahların kirletmesinden korkuyorum Bu sevgili Rasûlün hürmetine, bir daha Sana âsî olmadan, tertemiz bir şekilde ruhumu kabzet!"
Bir müddet öylece kaldı ve o hâlde vefat etti Hazret-i Ömer ve orada hazır bulunanlar, kadının bu güzel hâlini ibret ve gözyaşlarıyla seyretti Hazret-i Ömer, bu kadının yıkanıp kefenlenerek, Bâkî kabristanlığında ashabın arasına defnedilmesini emretti"

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.