![]() |
İslam Tarihinden Sayfalar |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslam Tarihinden Sayfalar‘Yâ Resûlallah! Allah yolunda mı öleceğim?’ Câbir bin Abdullah “radıyallahü anh” Eshâb-ı kirâmın büyüklerindendir ![]() 601 senesinde (Hicretten 21 sene önce) Medîne’de doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tefsir ve fıkıh ilminde Eshâb-ı kirâmın önde gelenlerinden olan Câbir bin Abdullah hazretleri, Peygamber “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin sağlığındayken sorulan bâzı suâllere cevap verip, müftîlik yaptığı gibi, Peygamber efendimizin vefâtından sonra, Ondan öğrendiği ilmi dört bir yandan gelenlere öğretmeye çalıştı ![]() ![]() ![]() Ömrünün sonuna doğru Yezîd’in kumandasındaki orduda İstanbul Muhâsarasına katıldığı bu sırada 693 (H ![]() ![]() ![]() ![]() BEŞ VAKİT NAMAZ KILANLAR ![]() ![]() ![]() Bizzat Peygamber efendimizden işiterek rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden biri: Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz; “Birinin evi önünde nehir olsa, her gün beş kere bu nehirde yıkansa üzerinde kir kalır mı?” diye sordu ![]() ![]() Resûlullah efendimiz; “İşte beş vakit namazı kılanların da böyle küçük günahları affolur” buyurdular ![]() ![]() ![]() Câbir bin Abdullah “radıyallahü anh” anlatır: Gazvelerden birine Resûlullah efendimiz ile birlikte çıkmıştım ![]() ![]() “Yâ Resûlallah, gölgeye buyurun” dedim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “İYİ ELBİSELERİNİ GİYSİN!” Benim develerimi otlatan bir arkadaşım vardı ![]() ![]() ![]() O hâliyle yürüyüp gitti ![]() ![]() “İki elbisesi dahâ var, ben vermiştim ![]() ![]() Onu çağırdım ![]() ![]() “Arkadaşının hâlinin ne olacağını biliyor musun? Allahü teâlânın onun için takdîr ettiği ölüm bu harbde olacaktır” buyurdu ![]() rkadaşım bu sözleri işitip, “Yâ Resûlallah! Allah yolunda mı öleceğim?” diye sordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() VEHBİ TÜLEK / TÜRKİYE |
![]() |
![]() |
![]() |
İslam Tarihinden Sayfalar |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslam Tarihinden Sayfalar“Mazlumun âhı indirir şâhı! ![]() ![]() Sâlihlerden bir kimse vardı ![]() Çok sevdiğim dindar, güvenilir ve namuslu bir oğlum vardı, vezirin oğlu haksız yere onu öldürdü, hakkımı aradım ama kimse elimden tutmadı ![]() Ben de sabah akşam Bedir ehli yüzü suyu hürmetine Allâhü teâlâdan istemeye başladım ve çocuğumun kanının hakkını alabilmem için onlardan himmet istedim ![]() ![]() ![]() “BEDİR EHLİNE KOŞUN! ![]() ![]() Aradan uzun zaman geçince gönlüm daraldı ve hakkımı alabileceğimden ümidimi kestim ![]() Bir gece uyurken rüyamda, güzel kılıkta ve hoş bir halde bulunan birtakım zatlar gördüm ![]() “Bedir ehline koşun!” diyordu ![]() ![]() “Sübhânallâh! İşte bunlar çocuğumun hakkını almak için kendilerinden himmet islediğim Bedir ehli! Karşımda duruyorlar! Vallahi ben de onları izleyeceğim ![]() ![]() ![]() dedim ![]() ![]() ![]() O sırada onları ziyaret eden ve hallerinden şikâyet eden birtakım toplumlar gördüm ![]() “Peki ben niye çocuğumu öldürenden şikayetçi olmuyorum?” dedim ve onlara doğru giderek durumumu ve kimsenin elimden tutmadığını anlattım ![]() “La havle vela kuvvete ila billa hil aliyyil azîm” diyerek yanındakilere baktı ve; “Kim bana bu zavallının hasmını getirecek?” dedi ![]() Hemen biri gitti, çok geçmeden benim oğlumun katilini getirdi ![]() “ZULÜM VE DÜŞMANLIK!” “Bu adamın oğlunu sen mi öldürdün?” deyince o; “Evet” dedi ![]() “Peki onu öldürmeye seni ne sevk etti?” diye sorunca o; “Zulüm ve düşmanlık!” diye cevap verdi ![]() “Yere otur!” dedi ![]() “İşte senin hasmın budur, o senin oğlunu öldürdüğü gibi sen de onu öldür” dedi ![]() ![]() Uykumdan uyanınca büyük bir nâra işittim ![]() “Vezirin oğlu yatağında boğazlanmış olarak bulundu, fakat katili bilinmiyor” diye konuşuyorlardı ![]() ![]() ![]() Evet, zulmeden mutlaka yıkıma uğrar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|