Prof. Dr. Sinsi
|
Kur’Ani Anlamak Ve O’Na Tabi Olmak
Âlemlerin Rabbi, ilk insan ve ilk peygamber Âdem(a s )’dan son peygamber Hz Muhammed Mustafa(s a v )’e kadar gelmiş geçmiş bütün peygamberleri, insanlığa yol gösterici gerçek önderler olarak gönderdiği gibi onlar aracılığıyla tebliğ ettiği yüz dört kitabı da, hidayet rehberleri olarak nâzil buyurmuştur
Aynı Allah’ın (ki O’ndan başka ilah yoktur) aynı görevle sorumlu elçileri olmak bakımından peygamberler arasında bir fark yoktur(el-Bakara,285) Ancak mertebe ve fazilet bakımından peygamberlerin kiminin kimine üstün kılındığı ayetle sabittir
(el-Bakara,253)
Öyleyse; insanlığı aynı ulvi hedefe çağırma bakımından ilahi kitaplar arasında da fark yoktur Ancak muhteva, hitap alanı ve fazilet bakımından kitapların da farklı olduğunu söyleyebiliriz Hal böyle olunca, en son ve âlemşumül bir kitap olan Kur’an’ın yüceliği tartışma götürmez Hâtemü’l-Enbiya ve Resûl-ü Sekaleyn olan Peygamber Efendimiz’in yüceliğinin tartışılamayacağı gibi
Kendinden önceki bütün kitapları nesh etmesi (hükmünü kaldırması) ve kıyamete kadar (korunarak) hükmünün devam edecek olması, Kur’an’ın başka bir farkını ortaya koymaktadır
Bütün bunlara rağmen, geçmiş bütün peygamberlere ve bütün ilahi kitapların asıllarına inanmak bir müslümanın iman borcudur
(el-Bakara,285)
Cenab-ı Hak, Kur’an’ı Nasıl Takdim Ediyor?
Yüce Rabbimiz, son peygamberi aracılığı ile en büyük mucize olarak gönderdiği Kur’an’ı, bizzat kendisi tanıtıyor ve vahiy yoluyla takdim ediyor:
“Sana bu Kitab’ı, herşeyi açıklayan ve müslümanlara yol gösterici, rahmet ve müjde olarak indirdik”(en-Nahl,89) / “(Bu Kur’an), Rablerinin izniyle insanları karanlıktan aydınlığa; yani her şeye galib (ve) övgüye layık olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır” (İbrahim Sûresi,1)
“Ramazan ayı-ki; insanlara yol gösterici, hidayeti, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırdedip açıklayıcı olarak-Kur’an o ayda indirilmiştir”(el-Bakara,185)
Bu ayetlerin açık beyanı, Kur’an’ın genel olarak şu özelliklerini tespit etmemizi sağlıyor:
· · Kur’an, herşeyi açıklayan(tıbyan) bir kitaptır: Kur’an, birçok ayetinde, kendini “Kitab-ı Mübîn” olarak tanıtıyor Yani, “Apaçık Kitap”; herşeyi en net ve duru bir şekilde beyan eden bir kitap
Cenab-ı Hakk’ın, insanlığın hidayeti için gönderdiği kitabını noksan ya da anlaşılmaz bir kitap kabul etmek; Kur’an’ın gönderiliş gayesine ve Allah’ın sıfatlarına aykırıdır Kullarının her zaman ve mekanda ihtiyaçlarını bilen(Alîm/Habîr olan) Allah(c c ) noksan sıfatlardan münezzehtir(Sübhandır) Onun için, Allah’ın kitabında insanlığın her meselesine bir ışık bulabilirsiniz Yeter ki, meselenizi Kur’an’ın nuruyla aydınlatmaya karar veriniz Rabbimizin şu ayeti, Kur’an’ın her hususta bizim için yeterli ve yol gösterici olduğunu beyan etmiyor mu?:
“Yaş ve kuru, hiçbir şey müstesna olmamak şartıyla apaçık bir kitapta(Levh-i Mahfuz’da /Kur’an’da)dır”(el-En’am,59)
· · Kur’an, müminler için bir hidayet kaynağıdır: Kur’an, kendisine inananlara en doğru yolu(Sırât-ı Müstekîm) gösterir Münkirler, Kur’an hidayetinden müstefid olamazlar Çünkü ışıktan mahrum olanlar, karanlıkta yollarını daima şaşırmaya mahkumdurlar Kur’an’ın nurunu, samimi olarak rehber edinenler yollarını asla şaşırmazlar Evet, “Kendinde hiçbir şüphe bulunmayan Kur’an” “Takva sahipleri için bir hidayet rehberidir” (el-Bakara,2)
· · Kur’an bir rahmettir: “Alemlere rahmet olarak gönderilen”(el-Enbiya,106) Hâtemü’l-Enbiya(s a v )’in en büyük rahmet mucizesidir
Sevgili Peygamberimiz(s a v ), ‘rahmet’ olan Kur’an’ın mübelliği olduğu için ‘alemlere rahmet’ olmuştur Çünkü O, inkarı sebebiyle kurumuş ve ölmüş gönülleri, Kur’an’ın rahmet sağanaklarını serpmek suretiyle yeşertmiş ve diriltmiştir Bugün dahi insanlığın dirilişi, o ‘Ebedi Rahmet’e bağlılıkla mümkün olmaktadır Kur’an’ın rahmetinden mahrum olmak demek; dünyada da, ukbada da huzursuz ve eza içinde yaşamak demektir
· · Kur’an, bir müjdedir: Kur’an, kendine tabi olanları hidayetle(el-İsra,9), fani dünyanın ve ebedi ahiretin her türlü huzur ve saadetiyle, en güzeli de cennet ve cemalullah ile müjdeler İnkara saplanıp kalanları da ‘elîm bir azap’la müjdeler-!-  (el-Bakara,25)
· · Kur’an, furkandır: Yani; doğru ile yanlışı, müsbet ile menfiyi, iyi ile kötüyü, haram ile helali, hak ile batılı  mutlak manada ancak Kur’an’ı mikyas yaparak, onu ölçü olarak ayırt edebilirsiniz Gerçek adaleti, ancak Kur’an’ın ebedi düsturlarıyla sağlayabilirsiniz
Öyleyse; insanlık huzur-barış ve gerçek mutluluğu tatmak istiyorsa, her türlü derdinin devası için Kur’an eczanesine müracaat etmek zorundadır Yani; Kur’an’ı, -Allah Resulünün, ashabına yaşattığı gibi- yaşamak durumundadır Bu da; Kur’an’ın özünden ve ruhundan habersiz olarak üç-beş ayet meali ezberleyip ahkam kesmekle olmaz  Bu ancak; Kur’an’ı bir bütün olarak anlayıp davranışlarına aksettiren “Peygamber vârisleri”nin, yani bizleri Allah’ın Sevgili Resûlü’ne ve Rabbü’l-alemine vardığı yoldan taşıma liyakatindeki Allah dostlarının terbiyesine girmekle, erenlerin tezgahında dokunmakla mümkün olacaktır
Misyonerlik com
|