Dayak Bile Kısmetse Yenir... |
08-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Dayak Bile Kısmetse Yenir...Nedense büyüklerimiz dayağa hep olumlu bir anlam yüklemeye çalışmış Mesela çocukken yediğimiz dayağın ardından, vücudumuzda darbe alan bölgelerde güllerin biteceği söylenmiş, hatta dayağın “cennetten çıkma” olduğu bile iddia edilmiştir Bu inanıştan mıdır bilinmez çocukluğumuzun dayaklarını “bir cennet meyvesi tüketiyormuşçasına” kemal-i afiyetle yemişizdir çoğu zaman Çocuklarıyla çok fazla vakit geçirmesi ve hayatın getirdikleri ile boğuşması annemizin sinirlerini iyice yıprattığından dayağı en çok annelerimizden yemişizdir Zaten böylesine mübarek bir aktivite de ancak “cenneti” ve “dayağın temel nesnesi olan terliği” ayaklarının altında saklayan annelere yakışmaktadır Bir çocuk, hangi eylemin sonunda cennetten çıkmayı yiyeceğini bilir ve bile bile de o işe girişir Bu bir risk alımıdır ve aslında hayatın gerçeklerine atılan ilk adımlardır Haşarı bir çocukluk geçirmiş ve çok sopa yemiş biri olarak yaramazlık sonrasında yenilen dayaklara asla karşı olmadım ve annemi destekledim; ben sadece “eşit dağılımı” savundum Dayağın da bir tekniğe oturtulması taraftarıydım, tek bölgeye çalışmak yerine vücudun her tarafına acıyı yayma konusunda öneriler getirdim Fakat gördüm ki sinir anında dilek ve öneriler konusunda anneler oldukça duyarsız olmaktadır Yaramazlık sonucunda yenilen dayaklara “hak edilmiş dayak” denir ve annenin de çocuğun da içi soğur Bu dayak türünün en belirgin özelliği acı vermemesidir Çünkü çocuk annesine hak vermektedir ve bu yüzden sesini bile çıkarmadan hak ettiği dayağı afiyetle yer Bir başka tür de “tercihli dayak sistemi”dir Tercihli dayak, annenin demokratik şartlarda uyguladığı bir yöntemdir Çocuk seçimini yapmakta özgürdür “Okula mı gidersin dayak mı yersin?” ya da “Kapuska mı yersin yoksa dayak mı?” şeklinde cereyan edebilir Çocuk kendi inisiyatifiyle kararını verir Kısmette dayak yemek varsa sebeplerin önemi yoktur Bazı dayak türleri de vardır ki pisi pisine yenilmiş olur Bu tür dayaklar için “Dayak bile kısmetle yenir, kısmet olmayınca yenmez” sözü söylenir… Burada dayak yemek için sizin bir şey yapmanız gerekmez, kısmet olmuş olması yeterlidir Çünkü sebepler son derece kıytırıktır “En bilindik sebepsiz” dayak, annemizin gün içinde kayınvalide, görümce, elti grubuyla yaşadığı gerilimin çocuğa patlamasıdır Bu gibi durumlarda gözünüzün üstünde kaşınızın olması dayağı hak etmeniz için yeterlidir “En tuhaf” dayak yeme durumu soru-cevap şeklinde gelişir Anne çocuğuna soru sorar, çocuk anneyi daha fazla sinirlendirmemek için konuşmak taraftarı değildir Anne ısrarla soruyu tekrarlar ve cevap ister, bu durumda çocuk kısa ve öz bir cevap verir ki bu cevapla anneden “Bana karşılık verme” dayağını hak etmiş olur Aslında soruya cevap verilse de verilmese de dayak kısmet boyutundadır ve her iki halde de zaten yenilecektir “En masum” dayaklar kategorisinde kardeşlerimizi inceleyebiliriz Kardeşimizin istemeden yaptığı bir hata ya da bilerek işlediği bir suçtan dolayı sinirlenen annemizin, evlatları arasında hak geçirmemek ya da bir tarafı kayırmamak adına tüm çocuklarına girişmesi ile yenilen dayaklar vardır ki bunları “kurunun yanında yaş da yanar dayağı” kapsamında da inceleyebiliriz Toplumsal sorumluluk dayakları Kardeşleri yüzünden yenilen dayaklar bir yere kadar çekilir de şu “Toplumsal Sorumluluk Dayakları” tam olarak akıllara zarardır Bu tür dayaklara en çok misafirliklerde rastlanır Çeşitli ailelerin çocuklarından oluşan karma bir çocuk topluluğu bir araya gelince kaçınılmaz olarak yaramazlıklar ortaya çıkar Bunun sonucunda o topluluğun en uslu çocuğu bile olsanız grup psikolojisi çerçevesinde yapılan yaramazlıkların sorumluluğunu otomatikman paylaşır ve havada uçuşan terliklerin hedefi olursunuz Kışın dayak yemek daha avantajlı Dayak çeşitleri saymakla bitmez, fakat mevsimsel dağılım da göz ardı edilmemelidir Yaz ve kış dayakları olarak incelendiğinde kış dayakları çocuk açısından çok avantajlıdır Kışın giyilen giysilerin kalın ve çok katlı olması dayağın acıtma etkisini azaltır Yaz dayaklarında çocuk tek kat ve ince giysiler giyer hatta çoğu zaman kısa kollu ya da şort tipinde kıyafetler kullanıldığından vücudun açıkta kalan kısımları fazladır ve mevsimsel talihsizlik yaşanır Ağlamak da bu mevsimsel farklılıklarda kendini farklı hissettirir Kışın avaz avaz bağırarak acımızı doya doya ilan ederken, yaz aylarında sıcaklarda ve özellikle de nemli bölgelerde ağlamak da sıkıntılıdır, terletir, dayak yemek bile bu kadar bunaltıcı değildir Dayaktır bu, cennetten çıkma… Vardır herkeste dayaktan bir hatıra “Annenin vurduğu yerde gül biter” diye, Kandırıldık çocukluğumuz boyunca Yazar : Ayşenur Uslu |
|