![]() |
Anadoluda Doğum Gelenekleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Anadoluda Doğum GelenekleriDoğum Gelenekleri Geçiş dönemlerinde ilki olan doğum dünyanın her yerinde olduğu gibi Anadolu’da da her zaman mutlu bir olay olarak kabul edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diğer bir boyutuyla incelendiğinde ise; doğum kadına duyulan saygınlığı artırdığı gibi, onun aile, akraba ve grup içerisindeki yerini de sağlamlaştırmaktadır ![]() ![]() ![]() Anaya benlik ve bütünlük, babaya güven, akrabaya, soya, sopa da güç kazandıran ve yaşamın başlangıcı olan doğum olayı gerek söz konusu çiftin gerek yakınları tarafından büyük önem taşımaktadır ![]() ![]() Yaşamın başlangıcı olan doğum en önemli geçiş dönemlerinden olup; gelenek, görenek ![]() ![]() Böylece doğum annenin hamile kalma isteğinden başlayarak, yüzlerce adetin, inanmanın, dinsel ve büyüsel özlü işlemin hücumuna uğrayarak adeta onlar tarafından yönetilmektedir ![]() Anadolu’da doğumla ilgili adet, inanma ve gelenekler; - Doğum öncesi, - Doğum sırası, - Doğum sonrası olmak üzere üç ana başlık altında incelenmektedir ![]() I ![]() Doğum öncesi gelenek görenek, adet ve inanmalara yönelik uygulamalar; kısırlığı giderme, hamile kalma, aşerme, hamilelik, çocuğun cinsiyetini anlama, hamilelik esnasında hamile kadının kaçındığı davranışlar etrafından yoğunlaşmaktadır ![]() Kısırlığı giderme, Gebe Kalma Toplumumuzda geçmişte çocuk sahibi olunamadığı durumlarda kusur çoğunlukla kadında aranmakta, uygulama ve pratiklerin büyük çoğunluğu üzerinde yoğunlaşmaktaydı ![]() Bu uygulamaları geçmişte genel olarak; - Dinsel büyüsel nitelikli pratikler, - Halk hekimliği kapsamına giren pratikler, - Tıbbı sağaltma alanına giren yöntemler oluşturmaktadır ![]() Günümüzde ise çocuk sahibi olunamadığı durumlarda kadın ve erkek aynı derecede sorumlu tutulmakta ve birlikte tedavi görmektedirler ![]() ![]() Aşerme Hamile kadın halk deyimiyle “aş erme” aşamasına gelince bazı şeyleri yapmakta, özellikle belirli nesnelere bakmaktan, yiyecekleri yemekten kaçınmakta ya da tersine bazı şeyleri yemeye özen göstermektedir ![]() ![]() Aşeren kadın genellikle acı, ekşi ve baharatlı şeyleri yemekten kaçınmaya zorlanmaktadır ![]() ![]() ![]() Hamilelik Kadın gerek hamileliği gerekse lohusalığı süresince çevresince bir çeşit hasta kabul edilmekte ve buna göre işlem görmektedir ![]() ![]() Anadolu’da hamile kadına; yüklü, iki canlı, gebe, ağır ayak, koynu dolu, boğru dolu, guzlacı vb ![]() ![]() Çocuğun Cinsiyeti Hamilelik döneminin en önemli konularından birisini de doğacak çocuğun cinsiyetiyle ilgili yapılan yorumlar oluşturmaktadır ![]() Anadolu’da konuyla ilgili olarak; - Kadının fiziksel görünümüne bakılarak, - Kadının yediklerine bakılarak, - Kadının davranışlarına bakılarak, - Çocuğun ana karnında oynama süresine bakarak, - Sancının geliş biçimi dikkate alınarak çeşitli yorumlar yapılmaktadır ![]() Günümüzde ise; çocuğun cinsiyetiyle ilgili geleneksel yorumlardan daha yoğun olarak modern tıp yöntemlerine başvurulduğu gözlenmektedir ![]() Hamile kadının kaçınmaları ve yapması uygun görülen bazı davranışlar; Kadının hamile kaldığı andan itibaren; çocuğu annenin tüm davranışlarından etkileneceği bilimsel olarak kanıtlanmış olup; bu konuyla ilgili olarak Anadolu’nun geleneksel kesiminde çok yaygın olan inanış sistemi günümüzde de geçerliliğini korumaktadır ![]() Bu inanış sistemi; hamile kadını bir takım davranışları yapmaya ve yapmamaya zorlamaktadır ![]() Yapmaması gereken davranışlara hamile kadın, hamileliği süresince; - Ayıya, maymuna, deveye bakmaz, - Balık, tavşan, paça, kelle yemez, sakız çiğnemez, - Cenazeye gitmez, cesede bakmaz, - Gizli saklı bir şeyi alıp yemez ![]() Gibi davranış biçimlerini örnek olarak verebiliriz ![]() Yukarıdaki sayılanların dışında birtakım uygulamalar da vardır ki bunlar da aynı çıkış noktasından kaynaklanan olumlu istekle yüklü olan davranış biçimleridir ![]() Hamile kadından yapması istenilen davranışlara ise; - Aya gökyüzüne bakar, - Güzel kimselere bakar, - Gül koklar, - Ayva, elma, yeşil erik, üzüm yer gibi örnekler verilebilir ![]() 2 ![]() Anadolu’nun kırsal kesimlerinde geçmişte doğumlar köy ebelerinin yardımlarıyla köylerde evlerde yaptırılmakta doğum esnasında yapılan uygulamaların büyük çoğunluğu doğumun kolay olmasına yönelik uygulama ve pratikler oluşturmaktaydı ![]() Bu uygulamalara örnek olarak; - Kadının saç bağlarının çözülmesi, - Kilitli kapıların, sandıkların, pencerelerin açılması, - Kuşlara yem serpilmesi, - Kolay doğum yapan kadının, doğum yapacak olan kadının sırtını sıvazlaması, - Silah atılması, - Kadının sırta alınıp silkelenmesi, - Kadının yüksek bir yerden atlatılması, - Kadının bir bezin içerisine konarak sallanması verile bilinir ![]() Günümüzde ise doğumlar hastanelerde yaptırılmakta, hastanelerin uzak olduğu dağ köylerinde ise diplomalı ebelerin yardımlarıyla yaptırılmaktadır ![]() 3 ![]() Doğum sonrası uygulamalar; - Çocuğun göbeği ve eşi, - Loğusalık, - Al karası inanışı, - Kırk basması inanışı, - Kırklama işlemi etrafında kümelenmiş durumdadır ![]() Çocuğun Göbeği ve Eşi Hamile kadının yediği içtiği şeylerin, baktığı kişi, hayvanların ve nesnelerin çocuğu etkileyeceği tasarımı ve inancı varsa, çocukla göbeği ve eşi arasında da aynı inanç söz konusudur ![]() Bu nedenle çocuğun geleceğini, ilerdeki işini ve geleceğini etkileyeceği inancıyla göbek gelişigüzel atılmaz ![]() Bu uygulamaya örnek olarak göbek; - Cami duvarına, cami avlusuna gömülür ![]() - Okulun duvarına, bahçesine atılır ![]() - Ahıra gömülür ![]() - Suya atılır ![]() ![]() Çocuğun sonu, arkadaşı, eşi, yoldaşı gibi adlarla tanımlanır ![]() ![]() Günümüzde doğumlar hastanelerde gerçekleştiği için eşle ilgili geleneksel uygulamalar tamamen yok olmuş durumdadır ![]() ![]() Loğusalık Anadolu’da yeni doğum yapmış ve henüz yataktan kalkmamış kadına; loğusa, lohsa, emzikli, loğsa, nevse, kırklı gibi adlar verilmektedir ![]() ![]() Loğusalık süresi içerisinde kadının çeşitli doğa üstü güçlerin etkisinde olduğu Anadolu’da yaygın bir inanıştır ![]() ![]() Al Karısı inanışı Loğusa ve kırklı çocuklara sataştığı ve kimi zaman da onları öldürdüğü tasarımlanan alkarısı; al, cazı, cadı, al anası, al kızı, al karası, koncoloz, goncoloz, kara koncoloz gibi adlarla tanımlanmaktadır ![]() Anadolu’da ahır, samanlık, değirmen, terkedilmiş virane yerlerde, su kuyusu, su kaynakları ve loğusa kadın ve kırklı çocuğun yalnız olduğu yerlerde bulunduğuna inanılan al karısından korunmak için halk birtakım uygulamalara baş vurmaktadır ![]() Bu uygulamalara örnek olarak; - Loğusa ve kırklı çocuğun bulunduğu yere süpürge, Kuran-ı Kerim, soğan, sarımsak, nazarlık asılması, - Loğusa veya kırklı çocuğun yastığının altına iğne veya çuvaldız sokulması, - Loğusa ve kırklı çocuğun yastığının altına kama, orak, bıçak vb ![]() - Loğusa ve kırklı çocuğun bulunduğu yere ekmek ufağı ve su konulması verilebilir ![]() Al karısına ilişkin uygulamalar geçmişteki uygulamalara göre daha az olmasına rağmen günümüzde de devam etmektedir ![]() Kırk Basması İnanışı Anadolu halkı loğusayla kırklı çocuğun doğumdan sonraki kırk gün içerisindeki hastalıklarına ve ileriki aylardaki gelişim eksikliğine; kırk basması, kırk düşmesi, kırk karışması, loğusa basması, aydaş gibi adlar vermektedir ![]() Kırk günlük dönem içerisinde loğusa ve kırklı çocuğa birtakım canlı ve nesnelerin zarar vereceği inancı yaygındır ![]() ![]() Kırk baskınlığını önlemek için; - Anne ve çocuk kırk gün dışarı çıkarılmaz, - Loğusa kadın ve kırklı çocukların birbirleriyle karşılaştırılmamasına dikkat edilir, Anadolu’da çocuğa kırk basması çocuğun gelişmemesi ve zayıflamasıyla ilişkilendirilmekteydi ![]() ![]() ![]() Kırklama Loğusa ve kırklı çocuğa kırk basmaması için loğusanın ve çocuğun serbeste çıkması için; kırk gün içerisinde genellikle kadın ve çocuğun yıkanması biçiminde yapılan uygulamaya “kırklama” adı verilmektedir ![]() ![]() ![]() Anadolu’da kırklama işlemi en yaygın olarak kırkıncı gün yapılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğumla ilgili adet ve uygulamalar içerisinde kırklama işlemini geçmişte olduğu gibi günümüzde de değişmez bir kural olarak geçerliliğini sürdürmektedir ![]() |
![]() |
![]() |
|