Prof. Dr. Sinsi
|
Kadının Kadına Yaptığı Davranışlar

Bekarken eğer evde erkek kardeşleriniz varsa, siz ailenize kendinizi sevdirmek için daha fazla çaba sarf edersiniz ve hatta ailenizin güvenini kazanmak için yeri geldiğinde erkek gibi olma taklitlerine başvurursunuz Anne kızını bakire olarak saklayıp, babasının ve ağabeylerinin namusu olarak gönderdiği gün, kocasına teslim ederken dönüşü olmayan, ancak kefeninle dönersin diye tembihlenir
Kadın evlendikten sonra ise yine en çok, kayınvalide, elti, görümce tarafından horlanır, baskı altına alınmaya çalışılır Kayınvalide gelini hep yetersiz görür, kadın gençtir, güzeldir ve iş bilmiyordur, elti ise hep bir kıskançlık ve kendine gelmiş bir rakip olarak görür Görümce ise kendisinin evinden ayrıldıktan sonra yerini doldurmuş el kızı olarak onun söz sahibi olmasını kıskanıyordur Kadınların birliği, yine bir kadına karşı işbirliğine dönüşmesi mümkündür Mutsuz evliliklerin çoğunun altında, eşlerin ailelerinin yarattığı facialar vardır
Modern toplumlarda, ya da kentleşme ile kültürel yapıların biraz daha kadın için esnek olduğu yapılarda ise kadınları başka kadın tuzakları bekliyordur Kadının iş yaşamına girmesi, eğitim düzeyinin gelişmesi, kadının ayaklarını yere basar hale getirdiğinde, artık onun yine rakipleri kadınlar oluyor İş yaşamında erkeler arasındaki rekabet duygusu doğal ve abartılacak bir şey değilken, bu durum erkeğin tamamen yapısal rolü olarak görülürken kadın açısından bu durum tamamen duygusal ve diğer kadınları ezici bir güç haline dönüşebiliyor
Kadın aynı zamanda sevgili ya da eşi ile birlikteyken, durumuna göre sosyal çevre belirliyor Eğer sevgilisi varsa onu bekar olan kadın arkadaşları ile asla tanıştırmıyor ve kendisi de bekar arkadaşları ile olana ilişkisini kesiyor Kadın erkek karşısında kendine rakip olabilecek diğer kadınları imha etmek için hiçbir şekilde vicdan taşımıyor
Bunun çok belirgin örnekleri sokakta, iş yaşamınızda ya da komşuluk ilişkilerinizde, ya da hayatınızın farklı noktalarında görmeniz mümkündür Kıskanç kadınlar, aynı zamanda öz güveni olmayan kadınlardır Aklına ve zekasına güvenen kadınların ise ne dış görünüm, umurlarındadır, ne de erkeğinin ne zaman ne yaptığı kıskançlığına kapılırlar Çünkü kadın olaya kendi açısından, her şeyden önce kendisinin önemli olduğunu düşünecek gelişimi sağlamıştır
Öte yandan kıskançlık krizi içine giren kadın hemen rakibi gördüğü kadının hayatını mahvetme planları içine girer, hem de sevgilisi ya da eşini kendinden soğutur Kaybetme korkusu kadını yer bitir, bu yiyip bitirme kendi güvensizliği ile telaş ve şaşkınlık içinde küçük düşme noktasında, kişiliğinin ve psikolojisinin bozulması ile iyice şizofren bir hale dönüşünce tüm ilişkiler için gerçek bir tehlike sinyali çalıyor demektir
Bu durum karşısında aslında ne yapılması gerektiğini kimse tam olarak bilemez, çünkü herkes zaman zaman bu duyguyu yaşamıştır Kimsi çok yaşar, kimisi az yaşar, kimisi de benim gibi hiç yaşamaz Hayatım boyunca tek rakibim kendim oldum, kendimden başkasını asla rakip almadım, hatta hep erkelerle yarış içinde oldum, bunun içinde kendimle gurur duyuyorum Kadınları önemsemediğimden değil, kadınların enerjilerini yine kadınlara harcamamaları gerektiğine inandığım için sanırım Ya da yetişme koşullarımdan kaynaklıda olabilir İki ağabeyinin içinde büyüyünce onlar benim tek yarış halinde olduğum ve sürekli kendimi onlara ispatlama derdi ve kaygısı çektiğim içinde olabilir belki
Neden bu yazıyı yazıyorum, çünkü bu hafta işe giderken yaşadığım bir olay beni çok etkiledi, ben kafamda binlerce şey düşünürken, yanıma ne zaman oturduğunu bile fark etmediğim bir adam kucağında en fazla 8 aylık bir bebekle dikkatimi çekti Dikkatimi çekmesi ise bebeğin dayanılmaz ağlama sesiydi Kafamı çevirdim ve yine kadınsal bir iç güdü ile bebeği susturmak ve güldürmek için çaba sarf etmeye çalıştım Bebeğe güneş gözlüğümü uzattım, bebek sustu, yaz sıcağında terin suyun içinde kalmıştı bebek, ve babası na dönüp, susamış olabilir ya da acıkmıştır dedim “Yok” dedi, annesi orda oturuyor, emiyor da şimdi ondan ağlıyor dedi
Kadınla göz göze geldiğimde ise “sanki kocasını orda ben yiyecek kadınmışım, ve o erkeğin sahibi benim haberin olsun bakışını” hissettim Kadının gözlerinde anında kıyaslama, kıskançlık duygularını okumak, o kadar mümkündü ki, hemen kafamı çevirdim, adam ise boşalan ilk koltukta yerini değiştirdi
Bu yaşadığım olaydaki ailenin kültür seviyesi düşük bir aile olduklarını ayrıca belirtmek istiyorum Bu kanıya nasıl vardım, dış görünüş ve yüksek sesle otobüs içinde konuşmalarından Ancak anladığım şey şuydu ki, kültürel seviyesi çok yüksek kişilerle, düşük sevideki insanların bu tarz konularda ortak yanlarının var olduğuydu Çünkü aynı gün içinde başka bir kıskançlık durumuna daha tanık olmak da beni oldukça germişti Kadında erkekte oldukça seviyeli olmalarına rağmen kıskama duygularının esirleri haline dönüşmüş, kadın erkeğin her şeyini yönetir hale gelmişti Erkek ise çaresizlikten her şeye boyun eğer haldeydi
Bu iki durumu gören bir kadın olarak kıskançlık kadınların kadınlara verdiği en büyük zarardır diye düşündüm Her şeyden ötede kadının kendini, bilincini ve sahip olduklarını kaybetmesinin nedenidir
|