Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bankası, banki, müzesi, osmanîi, osmanlı, şahane

Osmanlı Bankası Müzesi | Bank-İ Osmanî-İ Şahane

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Bankası Müzesi | Bank-İ Osmanî-İ Şahane



Osmanlı Bankası Müzesi | Bank-ı Osmanî-i Şahane







Osmanlı Bankası Müzesi
Osmanlı Bankası'nın Bankalar Caddesi'ndeki eski genel müdürlük binasında kurulan Osmanlı Bankası Müzesi, Garanti Bankası'nın çatısı altında faaliyet gösteren Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi'nin bünyesinde yer alıyor Bankanın zengin arşivinden yararlanılarak, binada bulunan kasa dairelerinin içinde ve etrafında düzenlenen müze, Osmanlı İmparatorluğu'nun merkez bankası, emisyon bankası ve hazinedarı olarak görev yapan Osmanlı Bankası'nın tarihine ışık tutuyor









Müzede sergilenen obje ve belgeler, bankanın merkezi rol oynadığı geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinin az bilinen dünyasının kapılarını aralıyor Kronolojik olduğu kadar tematik bir mantığı da içeren müzede, bir yandan Osmanlı Bankası'nın 80 yıllık süreçte geçirdiği önemli değişiklikler, yaşanan krizler ve gelişmeler ele alınırken, diğer yandan aynı dönemin şube binaları, müşterileri, faaliyet alanları ve çalışan profili vurgulanıyor


Müzenin ana sergileme alanının ortasında bulunan dört kasa dairesi, belirli tipteki belgeleri ayrıntılı şekilde sergilemek için kullanılıyor İç içe geçmiş yapılarıyla bizzat bir müze objesi olan dört kasada, bankanın muhasebe defterleri, müşteriler tarafından emanet edilen hisse senetleri ve tahvillerin yanı sıra, müşteri dosyaları, personel dosyaları ve banknotlar sergileniyor Kasaların dışındaki mekânda ise ziyaretçilerin bizzat inceleyebilecekleri dosyalar, müşteri kartı, hisse senetleri ve fotoğraflar yer alıyor

Adını dönemin 20 kuruşluk sikkelerinden alan Mecidiye Kasası'nda, Osmanlı Bankası'nın en önemli işlevleri arasında yer alan kağıt para ihracı ve Osmanlı para sistemi hakkında bilgi veren belgeler tanıtılıyor 1863-1914 yılları arasında banka tarafından basılan her bir banknotun hikayesinin, tasarımı, provaları, kayıtları ve örnekleriyle birlikte anlatıldığı iki katlı kasada, Osmanlı Bankası arşivinin yanı sıra, Tahsin İsbiroğlu'nun koleksiyonundan seçilen banknotlar da sergileniyor




Müze güzergâhının bitiminde yer alan bilgisayar ekranları, ziyaretçilerin, bankanın tarihini oluşturan belgelere daha yakından ve interaktif şekilde erişmesini sağlıyor Kronolojik ve tematik olmak üzere iki alternatif kurgudan hareketle kullanılabilen ekranlardan, Osmanlı Bankası tarihinin başlıca dönemleri, siyaseti ve ekonomisiyle, dönemin önemli kişi ve olayları hakkında ayrıntılı bilgilere ulaşılabiliyor Her dönem veya temanın alt başlıklarında yer alan olay ve gelişmeler, belgeler eşliğinde tanıtılıyor

Müzede sergilenen malzemenin esasını, faaliyette bulunduğu döneme ait belge ve bilgilerle devlet arşivlerine alternatif teşkil eden Osmanlı Bankası arşivleri oluşturuyor Arşivdeki belgeler, başka kaynaklardan elde edilen belge, obje ve fotoğraflar kullanılarak zenginleştiriliyor Her öğesinin, ait olduğu dönemin siyaseti, ekonomisi, toplumu, hatta gündelik yaşamı ve kültürüyle ilişkilendirilebilecek birer ipucu olarak değerlendirildiği Osmanlı Bankası Müzesi, yalnızca bir kurumun öyküsünü aktarmakla kalmıyor, kendi başına bir anlatım mekânı oluşturuyor Ana eksenini Osmanlı Bankası tarihinin oluşturduğu müze, içeriği ve tasarımıyla, toplumsal tarih bilincinin yaratılmasına imkân sağlıyor




Müze Binası



Osmanlı Bankası Karaköy Binası
27 Mayıs 1892'de hizmete açılan Osmanlı Bankası Binası, 1863 yılında kurulan Bank-ı Osmanî-i Şahane'nin, 1880'lerde başlayan yeniden yapılanma ve piyasaya açılma politikasının simgesel bir ifadesiydi Bugün giriş katında Garanti Bankası şube ve Bölge Müdürlüklerini konuk eden bina, 1999 yılı başına kadar Osmanlı Bankası Genel Müdürlük Binası olarak hizmet verdi 19 yüzyıl banka binalarında yaygın olarak kullanılan ve aşağıda şubede gerçekleşen faaliyetlerin yukarıdaki koridorlardan izlenmesine olanak tanıyan binanın üst katlarında ise Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi yer alıyor Bir yandan bankacılık faaliyetlerinin gerçekleştirilmeye devam ettiği, diğer yandan Osmanlı Bankası Arşivi, kütüphanesi, sergi alanları ve konferans salonları ile bina ziyaretçilerine geçmiş ile günceli bir arada yaşatıyor









Yeni Binanın Onayı Alınıyor
Osmanlı Bankası'nın giderek güç kazanmasıyla birlikte, yeni Genel Müdür Sir Edgar Vincent'ın hayali bankanın ihtişamına yakışır bir yeni binanın inşasıydı İkiz bina olarak tasarlanan yapının arsası, 1889 yılında Tütün Rejisi tarafından satın alındı İki ay sonra, Osmanlı Bankası Genel Müdürlüğü'nün arsaya ortak olarak kendine yeni bir bina inşa ettirmesine karar verildi Bankanın Genel Müdürü Sir Edgar Vincent, 7 Şubat 1890'da Paris Komitesi üyelerinden Theodore Berger'e bir mektup yazarak, yeni bir şube inşa etmek için arsanın yarısının satın alınmasını teklif etti Birkaç gün sonra,13 Şubat 1890'da, Paris ve Londra komitelerinin onayı İstanbul'a bildirildi Artık inşaat başlayabilecekti


Dostlardan aldığın her şey kaderin dışında kalır;Ancak vermiş oldukların her zaman için servetin olacaktır
Martialis,Epigrammata,V,42



"Bank-ı Osmanı-i Şahane"de Doğu ve Batının İzleri
Mimar Alexandre Vallaury tarafından inşa edilen bina, 3 Eylül 1890 tarihli plana gore, bodrum katında mahzen, depo ve ahırlar; zeminin altındaki katta, Londra'da dönemin en ünlü kasa imalatçısı Samuel Chatwood'a sipariş edilen ve adını dönemin 20 kuruşluk sikkelerinden alan mecidiye kasası ile yemekhane; zemin katında şube mekanı; birinci katta Genel Müdürün özel ve makam odalarının yanı sıra, sekreter ve tercümanların büroları; ikinci katta muhasebe şefi ve servisi, Hükümet Nazırı ve müfettişlik odaları; tavan arasında ise iaşe dairesi, arşiv servisi ve hizmetli odalarından oluşmaktaydı

27 Mayıs 1892 yılında törenle hizmete girmesi ve bir kaç gün sonra da bankanın Saint Pierre (Sen Piyer) handaki 13 ton ağırlığındaki 1,5 milyon liralık altın rezervi yeni mekana taşınması haberleri dönemin yerli ve yabancı basınında yer alır

Galata'nın siluetinde önemli bir yer tutan binanın en ilginç yanı, ön ve arka cephelerinde görülen tarz farklılığıdır Voyvoda Caddesi'ne yani Galata'ya bakan ön cephede kullanılan neoklasik ve neorönesans tarzlar, dönemin Avrupa'sında bir banka merkezinden beklenen görkemi ve ağırbaşlılığı yansıtır Perşembe Pazarı'na yani Haliç'in ötesindeki eski İstanbul'a bakan arka cephe ise çok daha hareketli, hatta belirli ölçüde oryantalist çizgiler taşımaktadır İki cephe arasındaki bu farklılık, bankanın batı ve doğu arasındaki konumunu simgeler gibidir Şehrin görüntüsüne yansıyan bu mimari dil, giriş avlusunda karşılıklı yer alan kitabelerde de kullanılmaktadır Kitabelerden birinde yer alan Latince alıntı, dostluğun önemini vurgulamakta; Arapça olanı ise para kazanmayı övmektedir


Para Kazanan Allah'ın Sevgili Kuludur



"Bank-ı Osmanı-i Şahane" Yaşıyor
100 yılı aşkın bir süreyi geride bırakan bina, 2000 yılından itibaren Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi'ni ağırlamaya başladı Beyoğlu ve Galata semtlerine kazandırılmaya çalışılan yeni kimliğe başlangıç niteliği taşıyan girişim, tarihle kültürün iç içe yaşadığı bir merkezin kurulması yolunda önemli bir adımı oluşturdu Bina, Osmanlı Bankası Müzesi'ne de evsahipliği yapıyor







Karaköy'deki Genel Müdürlük Binası (1950-60 arası)



Osmanlı Bankası Tarihçesi
Bank-ı Osmanî-i Şahane, uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi bankası ve hazinedarı olarak görev yaptı İmparatorluk genelinde birçok altyapı yatırımını destekleyen Banka, yaygın şube ağı sayesinde piyasa ile ilişkilerini artırarak ticari bankacılıkta kendisine önemli bir yer edindi Aynı zamanda banknot emisyonu imtiyazına da sahip olan Bank-ı Osmanî-i Şahane; mevduat, emanet, kredi ve iskonto gibi hizmetleriyle günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi

Bank-ı Osmanî-i Şahane'nin kuruluşu, 4 Şubat 1863 günü imzalanan bir sözleşmeyle gerçekleştirildi 1856'da İngiliz sermayesiyle kurulan Ottoman Bank'in İngiliz ortakları, şirkete yeni katılan Fransız ortaklar ve Osmanlı makamları tarafından imzalanan sözleşme, Kırım Savaşı'ndan beri süregelen mali krize son vermeye kararlı Sultan Abdülaziz tarafından kısa bir süre içinde onaylandı Böylece Ottoman Bank'in mirasını devralan Bank-ı Osmanî-i Şahane, 1 Haziran 1863 tarihinden itibaren yeni kimliğiyle hizmet vermeye başladı


Menkul Değerler, 1893
Para sisteminin sağlıklı hale getirilmesi ve Bank-ı Osmanî-i Şahane'nin kurulması, Tanzimat'ın maliye alanındaki icraatlarının başında yer alıyordu Banka, Osmanlı İmparatorluğu'na borç kaynağı yaratacak, borçlanmalarda aracı rolü üstlenecek ve devlet bankalarının en önemli imtiyazlarından biri olan para basma hakkını kullanacaktı 17 Şubat 1875'te imzalanan yeni bir sözleşme ile Banka, imparatorluğun hazinedarı konumuna getirildi Böylece, artan mali desteğine karşılık, bütçenin hazırlanmasında ve uygulamasında söz sahibi olarak, hazine işlemlerinde de tekel durumuna geldi


Ankara Şubesi Eski Binası
Osmanlı İmparatorluğu'nun mali krize girmesi sonucunda, Banka, bu duruma çare olarak görülen Düyun-ı Umumiye İdaresi'nin 1881'deki kuruluşunda aktif rol aldı Devletin borçlanma yükünün önemli bir kısmını Düyun-ı Umumiye'nin devralmasıyla yeniden yapılanma sürecine giren Bank-ı Osmanî-i Şahane, ticaret ve yatırım bankacılığına yöneldi O yıllarda, Müşterek-ül Menfa Tütün Rejisi (1884), Rumeli Demiryolları bağlantıları (1885), Beyrut Limanı Şirketi (1888), Selanik İstanbul Demiryolu bağlantısı, İzmir-Kasaba Demiryolu'nun uzatılması (1984), Ereğli Kömür Madenleri (1896), Beyrut-Şam-Havran Demiryolu ve uzantısı (1892-1900) ile Bağdat Demiryolu (1903) yatırımlarına iştirak etti Altyapı girişimlerinin yanı sıra giderek genişleyen müşteri portföyüne de kavuşarak, bir ticari banka kimliğine bürünmeye başladı Bu doğrultuda 1890 yılından başlayarak şube sayısını artırmaya önem veren Banka, 1910'dan sonra iyice çoğalan şubeleri sayesinde piyasa üzerindeki etkisini daha da güçlendirdi


Ankara Şubesi Personeli, 1895
Dünya Savaşı, Bankanın faaliyetlerini oldukça etkiledi Osmanlıların savaşa girmesiyle, Fransa ve İngiltere'nin gözünde Osmanlı hukukuna bağlı bir şirket olarak "düşman kuruluş" niteliği kazanan Banka, Osmanlı İmparatorluğu tarafından da İngiliz ve Fransız sermayesi sebebiyle aynı derecede güvenilmez kabul ediliyordu Bu dönemde, Fransız ve İngiliz müdürlerin görevlerini bırakması ve para basma imtiyazından vazgeçilmesi şartıyla, Bankanın faaliyetlerine devam etmesine izin verildi



1895 Ankara Şubesi, 1950'lerde
Bank-ı Osmanî-i Şahane, savaştan sonra 10 Mart 1924 tarihinde imzalanan bir sözleşmeyle para basma imtiyazını Türkiye Cumhuriyeti'ne devrettiyse de, Merkez Bankası'nın kuruluşuna kadar hazine işlemlerini sürdürmeye ve Devlet Bankası statüsünü korumaya devam etti Bu dönemde, yeni siyasal rejime uygun olarak "Osmanlı Bankası" adını aldı 1933 yılının Haziran ayında imzalanan sözleşmeyle özel bir ticaret bankası olarak yapılanan Osmanlı Bankası, 1952'de imzalanan bir başka sözleşmeyle, 1990'lara dek süren yeni statüsüne kavuştu




İzmir Şubesi(Cumhuriyet Dönemi)
1914 yılında, 37'si Anadolu'da, 11'i Suriye ve Filistin'de, 5'i Mısır'da, 3'ü İstanbul'da, 5'i Trakya'da, 6'sı Makedonya'da ve diğerleri Kıbrıs, Mezopotamya, Arabistan ve Arnavutluk'ta olmak üzere 80'i aşkın şubesi bulunan Osmanlı Bankası; gerek savaş boyunca, gerekse hemen sonrasında şubelerinin çoğunu kapatmak zorunda kaldı Buna karşılık, 1920-1930 yılları arasında İngiliz sermayedarların isteği doğrultusunda, Ortadoğu'da hızlı bir şubeleşmeye gidildi 1956 yılında Mısır şubelerinin millileştirilmesi ve el konulması sonucunda Ortadoğu'daki faaliyetlerinde önemli bir kayba uğradı Aynı dönemde Kenya, Uganda, Tanzanya, Rodezya, Katar, Abudabi, Sudan ve Katar'da, İngiliz sermayedarlara bağlı olarak çalışmalarına devam etti 1969 yılında ana sermayedar Grup Paribas'in isteği doğrultusunda; Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'daki şubelerini Grindlays Bank'e devreden Osmanlı Bankası, bu tarihten itibaren yalnızca Türkiye sınırları içerisinde hizmet vermeye başladı 1993'e gelindiğinde anonim şirket statüsüyle yeniden yapılanan Bankanın hisseleri, Haziran 1996'da Garanti Bankası'na ait Clover Investments tarafından satın alındı ve Banka, Doğuş Grubu'na katıldı 31Ağustos 2001 tarihi itibarıyla Doğuş Grubu bünyesindeki Körfezbank ile birleşen Osmanlı Bankası, 21 Aralık 2001'de ana hissadarı Garanti Bankası'nın bünyesine dahil oldu






Osmanlı Bankası Şubelerinin Kronolojik Listesi[*]1856 Londra, İstanbul, İzmir, Kalas (kap 1866), Beyrut (kap 1921)[*]1861 Bükreş (kap1921)[*]1862 Selanik, Aydın, Afyon Karahisar (kap 1880), Manisa, Larnaka[*]1865 Isparta[*]1867 İskenderiye[*]1868 Paris[*]1869 Antalya[*]1872 Port-Said[*]1875 Rusçuk (kap1880), Edirne, Bursa, Şam (kap 1880)[*]1878 Filibe (kap 1899)[*]1879 Lefkoşe, Limasol[*]1880 Varna (kap 1882)[*]1881 Nazilli (kap 1898)[*]1886 İstanbul - Yeni Cami[*]1889 Adana, Konya[*]1890 Sofya (kap 1899), Denizli, Muğla[*]1891 İstanbul - Beyoğlu, Balıkesir, Uşak, Samsun, Trabzon[*]1892 Rusçuk (tekrar, kap 1921)[*]1898 Midilli (kap 1921)[*]1899 Kastamonu, Sivas[*]1903 Manastır (kap 1914), Üsküp (kap 1914)[*]1904 Dedeağaç (kap 1914), Kavala, Eskişehir, Akşehir, Trablusşam (kap1921), Kudüs[*]1905 Nazilli (tekrar), Bandırma, Bilecik, Yafa[*]1906 İskeçe (kap 1914), Erzurum, Giresun, Kütahya, Antep, Silifke (kap 1907), Mağosa, Hayfa, Trablusgarp (kap 1912)[*]1907 Adapazarı, Musul, Minye[*]1908 Tarsus, Humus (kap 1921)[*]1909 Gümülcine (kap 1914), Tekirdağ[*]1910 Sufli, Drama (kap 1921), Seres (kap 1921), Yanya (kap 1921), Kayseri, İnebolu, Ordu, Geyve, Bolvadin, Mansure[*]1911 Manchester, İşkodra (kap 1914), Rodos (kap19031921), Diyarbekir, Harput / Mamuret-ül-Aziz, Bitlis, Van, Ceyhan, Sayda (kap 1921), Hüdeyde (kap 1921), Bingazi (kap 1912)[*]1912 Bolu, Urfa, Sandıklı, Söke, Cidde (kap 1916)[*]1913 İskenderun (kap 1921)[*]1914 Çanakkale, Zahle (kap 1921)[*]1915 Marsilya[*]1919 Hama (kap 1921)[*]1920 Kerkük, Aşar, Tunus, Kirmanşah[*]1921 Baf, Troodos[*]1922 Beytüllahim, Ramalla, Nablus, Hamedan, Tahran
































Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlı Bankası Müzesi | Bank-İ Osmanî-İ Şahane

Eski 08-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Bankası Müzesi | Bank-İ Osmanî-İ Şahane



Arşivden Belgeler





Adnan Dosyası


Anadolu-Bağdat Demiryolları Şirketi'nde
Bir Dolandırıcılık Hikayesi 1926-1938
Bağdat Demiryolu tarihini ana hatlarıyla aktaran arşiv belgeleri arasında, olayların seyrini değiştiren büyük devletlerin aralarındaki güç ilişkilerine odaklanmışken, Adnan Dosyası, bizi XIX yüzyılın bu gergin siyasi ortamından uzaklaştırarak, özel bir yaşamdan kesitler sunması açısından ilgi çekicidir
Adnan, 1926 yılında, Anadolu-Bağdat Demiryolları Şirketi'nin muhasebe bölümüne memur olarak girer ve görevine henüz yeni başlamışken bir dolandırıcılık işine karışır Dosyanın tamamı incelendiğinde, bu girişiminin gerekçesi hâlâ kesinleşmez 16 Aralık 1926 tarihinde, şirket kimliğini ve elindeki vekaletnameyi takdim ederek, Osmanlı Bankası'ndan 520£'lik bir ödeme talep eder Elindeki ödemeye ilişkin mektup, görünüşte Anadolu-Bağdat Demiryolu Şirketi'nin antetini ve yetkili üç memurunun (Vasfi Bey, Genel Müdür Yardımcısı; Mehmet Salih Bey, Muhasebe Müdürü ve Kemal Bey, Osmanlı Bankası Cari Hesaplar Şefi) imzasını taşımaktadır Mektupta kullanılan uslup, ödeme talimatlarında kullanılana o denli benzemektedir ki Osmanlı Bankası memurları, bu imzaların taklit olabileceği ihtimalini dikkate almazlar Böylece Adnan, adı geçen meblağı, şirketin mühendisi olduğunu iddia ettiği "Naim Bey'e borç" adı altında alır


Adnan Olayını Soruşturan Osmanlı Bankası'na,
Anadolu-Bağdat Demiryolu Şirketi'nin
25121926 Tarihli Cevabı
Söz konusu meblağı dolandırırken gösterdiği ustalık her iki kurumu da şaşırtır Osmanlı Bankası, Borçlar Kanunu'nun bir maddesini ileri sürerek, istihdam ettiği memurların görevlerini yerine getirirken verebilecekleri zararları önleyici tedbirler aldığını kanıtlayamaması durumunda, işverenin sorumlu tutulması gerektiğini savunur Anadolu-Bağdat Demiryolları Şirketi, bu görüşe karşı çıkar Adnan'ın şirket ismini kullanarak yasa dışı bir eylemde bulunduğunu ve bu durumda zararı suçu işleyen kişinin tazmin etmekle yükümlü olduğunu iddia eder

Osmanlı Bankası ile Demiryolu şirketi arasındaki müzakereler sürerken, Türk hükümetinin talebi üzerine, Ocak 1927'de Adnan, Bulgar polisi tarafından Sofya'da yakalanır Yapılan inceleme sonucunda, Bulgaristan Konsolosluğu'ndan kendi adıyla geçiş vizesi alarak İstanbul'dan ayrıldığı ve Sofya'ya hareket ettiği öğrenilir Bir süre adliyede çalışmış olması vize işlemlerini kolaylaştırmıştır Tutuklandığı esnada, üzerinde bulunan 12£ Daire-i Emanet'e teslim edilir

Adnan Olayını Soruşturan Osmanlı Bankası'na,
Anadolu-Bağdat Demiryolu Şirketi'nin
25121926 Tarihli Cevabının Fransızca Tercümesi
Nisan 1928'de İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, Adnan'ı 18 ay hapis cezasına mahkum eder ve sahte bir belge karşılığında dolandırdığı meblağı da tazmin etmekle yükümlü tutar Ağustos 1928'de Yargıtay, Ceza Mahkemesi'nin kararını şekil yetersizliği nedeniyle temyiz eder Bunun üzerine, Ceza Mahkemesi davaya tekrar bakar ve kararını tasdik eder; ancak Adnan'ın göz hapsi süresini dikkate alarak hapis cezasını 13 aya düşürür Böylece açılan soruşturma sonuçlandığından, Ekim 1928'de, Osmanlı Bankası, Adnan'ın dolandırdığı meblağı tahsil etmek üzere girişimlerde bulunur

1930 yılında Osmanlı Bankası'nın başvurusu üzerine, İcra Dairesi, mal beyanında bulunması için Adnan'a bir tebligat gönderir Bu durum karşısında, Adnan ilk tebligatın çekildiği evi terk eder Yeni ikametgah adresi bilinmediğinden, mal beyanında bulunması emri borçluya iletilemez



Adnan Dosyası'nı Takip Eden Avukat Refet Tamerler'in
2521938 Tarihinde Osmanlı Bankası
Hukuk Müşavirliği'ne Gönderdiği Bilgilendirme Yazısı
Nisan 1930'da Osmanlı Bankası Daire-i Emanet'e bırakılan meblağı tahsil etmek üzere İstanbul Savcılığı'na başvurur Ancak, Ceza Mahkemesi tarafından tasnif edilen Adnan Dosyası ve Daire-i Emanet'e teslim edilen meblağın tarihi bulunamadığından, Osmanlı Bankası'nın girişimi sonuçsuz kalır

Mart 1930'da, TC Devlet Demiryolları ve Limanları Umumi İdaresi, Osmanlı Bankası ile yürüttüğü iyi ilişkileri dikkate alarak, Adnan'ın tutuklandığı sırada üzerinde bulunan 12£'i ödemeyi üstlenir Bu arada, Maliye Bakanlığı'nın talimatı üzerine, II İcra Dairesi bu meblağı Osmanlı Bankası'na ödeyeceğini açıklar Bunun üzerine, Osmanlı Bankası, bu meblağı Ziraat Bankası'ndaki hesabına yatırarak TC Devlet Demiryolları ve Limanları Umumi İdaresi'ne iade eder


Wagons-Lits Şirketi'nin Mehmed Adnan İle İlgili
1811927 Tarihli İstihbaratı
Mart 1937'de, yeni bir polis soruşturması sayesinde, Adnan'ın izi sonunda bulunur Yapılan araştırma sonucunda, Kozlu Kömür Ocakları'nda muhasebe sorumlusu olarak çalıştığı saptanır Osmanlı Bankası, eski Anadolu-Bağdat Demiryolları İdaresi ve TC Devlet Demiryolları ve Limanları Umumi İdaresi arasında süren yazışmalar neticesinde, TC Devlet Demiryolları ve Limanları Umumi İdaresi Adnan'ın dolandırdığı meblağı ödemeyi üstlenir Ancak görülecek davanın Osmanlı Bankası lehine sonuçlanması durumunda tahsil edilecek tutarın kendisine devredileceği şartını koşar

Temmuz 1937'de, Osmanlı Bankası, Adnan davasıyla ilgili Yargıtay kararının bir kopyasını elde etmeyi başarır ve haciz işlemlerini başlatmak üzere girişimde bulunur


TC Devlet Demiryolları ve Limanları
Umumi İdaresi'nin 12£'i Osmanlı Bankası'na
İadesinin Yazısı 2121931
Ocak 1938'de, Adnan, İstanbul'a doğru yola çıkarak Zonguldak'tan ayrılır Mart 1938'de İcra Dairesi'nin edindiği bilgilere göre, yeni bir dolandırıcılık suçundan tutuklu bulunduğu ortaya çıkar İcra Dairesi, Adnan'a bir vasinin atanması için Sultanahmet Sulh Hukuk Hakimliği'ne başvurur Tutuklu hakkında soruşturmanın sürdürülmesi, atamanın gerçekleşmesiyle mümkün olacaktır









Yirminci Yüzyıl Başında
Osmanlı Bankası Selanik Şubesi
1864 yılında hizmete açılan Osmanlı Bankası Selanik Şubesi'nin binası 29 Nisan 1903 akşamı saat sekizde kenti sarsan bir patlamanın ardından yerle bir olur, binanın çevresindeki bir çok bina hasar görmüştür Personelden zarar gören olmamıştır Aynı binada şubenin üst katında oturan şube müdürü Mösyö Letayf ve ailesi patlamadan sağ salim kurtulabilmişlerdir


Tanzimat'ın başlangıç yıllarından Yunan egemenliğine girdiği 1912'ye, özellikle, yenilikçi padişahların kentsel politikalarının etkilerinin görülmeye başladığı 1860 yıllarının sonlarında Selanik'in tarihinde, geleneksel Doğu kentinin yerini modern bir kente bırakması anlamında yeni bir dönem başlamıştır Kent dokusundaki değişimlerle birlikte hayat, düşünme ve üretim biçimlerinde de derin değişimler olmaktadır Aşama aşama sanayinin kurulmasıyla Selanik şehri 1870'lerde sanayi ve uluslararası ticaret alanında Osmanlı İmparatorluğu'nun diğer iki önemli sanayi ve ticaret merkezi olan İstanbul ve İzmir'i geride bırakmaya başlamıştır Coğrafi konumu, demiryolu bağlantıları, Güney Avrupa, Ortadoğu ve Rus limanlarıyla sıkı ilişkilerin sürdürülmesine olanak tanıyan işlek limanı sayesinde tüm Balkanlar'ın tarım ürünleri buradan pazarlanmakta, Batı'dan gelen sanayi ürünleri de Selanik yoluyla en ücra köşelere gönderilmektedir


Bombalama Olayını Bildiren Yazışma
Nüfusunu başta Museviler olmak üzere Ortodoks Rumlar, Müslüman Türkler, dönmeler, Sırplar, Bulgarlar, Ermeniler, Arnavutlar, Ulahlar, Frenkler oluşturmaktadır On dokuzuncu yüzyılın sonunda şehirde dil, din ve politik çıkarların rekabet ettiği çok sayıda okul bulunmaktadır Bu dönemde Balkanlar'da gelişen milliyetçilik hareketlerinin etkisiyle, farklı etnik kökenlerden gelenlerin bir arada yaşaması giderek daha güçleşmekte, Osmanlı Makedonyası'nda olduğu gibi Selanik sokaklarında şiddet hüküm sürmektedir Özellikle, Bulgar çetelerinin oluşmasıyla başlayan terör olayları şehirde huzursuzluk yaratır
1903 yılının Nisan ayında Bulgar komitacıların, Avrupa devletlerinin ilgisini çekerek Selanik'e müdahale etmelerini sağlamak amacıyla yaptıkları saldırılarda artış olur Olayların gelişimiyle bu amaç gerçekleşmiş, Osmanlı yönetimi Makedonya için Batı'nın baskısı altında bazı reformları yapmak zorunda kalmıştır

15 Nisan'da Selanik Limanı'na demirli Fransız gemisi Guadalquivir'e bomba konur Yarım saat sonra demiryolları garında bir başka bomba patlar 29 Nisan 1903 çarşamba akşamı şehrin ana havagazı ve su boruları havaya uçurulur, havagazıyla aydınlatılan tüm Selanik merkezi karanlıkta kalmış ve suları kesilmiştir


Selanik'e Giden Genel Müfettiş Mösyö Cartali ve
Selanik Şubesi Eski Müdürü Mösyö Sadoch'tan
Paris Komitesine Gönderilen Yazışma
Osmanlı Bankası binasına yapılan saldırıya ilişkin 30 Nisan 1903 tarihli arşiv kayıtlarında üç arabayla gelen Bulgar isyancıların şubenin çevresini sardıkları, nöbetçileri öldürüp binaya girdikleri ve gazı kestikleri, ardından gaz musluklarını açıp bomba atmalarıyla yangın çıktığı bildirilmektedir Suçlular yakalanmıştır Binanın büyük kısmı yanmış, henüz yıkıntılara girilememiştir Kasanın zarar görmemiş olduğu umulmaktadır Kasa ve hazine dışında her şey kayıptır

Olayın ardından bir gün arayla, 1 Mayıs cuma sabahı şube hizmetleri banka binasının bahçesinde sürdürülür Saldırının gerçekleştirildiği günlerde Edirne, Üsküp ve Manastır şubelerinde de olası bir saldırıdan korunma amacıyla tüm önlemler alınmaktadır Genel teftiş sonucu Selanik'te olayların yatıştığı ve güvenin günden güne arttığı bildirilir Öncelikle, 30 Nisan günü hesaplarının yapılması ve şube için bir yer bulunması önem taşımaktadır


İdare Meclisinin 16-22 Mayıs 1903 Tarihli
Haftalık Toplantı Raporunda Banka Tarafından
Personele Zarar Ödentisi Yapılması ve
Yardımda Bulunan Kişilerin Ödüllendirilmesi Konulu Tutanak
2 Mayıs tarihli telgrafta hesapların çıkarılması için gerekli kayıt ve belgelerin kurtarılmış olduğu bildirilir Kasa ve mahzen bölümleri dışında bina tamamen tahrip olmuştur Tek gün arayla, işlere hemen tekrar başlanması kamuoyunda son derece olumlu bir etki yaratmıştır 9 Haziran'da, yazışmaların kopyaları ve yangından kurtarılabilenlerle 30 Nisan günü muhasebe işlemlerinin tuttuğu bildirilir

Mayıs tarihli bir yazışmada saldırı daha ayrıntılı olarak anlatılmaktadır: Birkaç ay önce, planlanan saldırı uyarınca bankanın karşı sırasında bir bakkal dükkanı açan bir Bulgar, bir kaç kişinin daha yardımıyla gizlice yeraltından banka binasına bir tünel kazmaya girişir ve bankanın altına bomba yerleştirirler Saldırı tek başına bir olay olarak değil, genel panik ve huzursuzluk yaratma amacıyla 30 Nisan günü sabah saat bire kadar kentin farklı noktalarında süren patlama ve çatışmaların bir parçası olarak değerlendirilmektedir Böylelikle, olay gecesi saat sekize doğru kenti karanlığa gömen patlama saldırganlar arasında bir sinyal olmalıdır Önce banka binasına dışardan bir bomba atılmış daha sonra bakkal dükkanıyla bomba arasındaki elektrik kablosu kullanılarak korkunç patlama gerçekleştirilmiştir Tüm çabalara rağmen yangın söndürülememiştir



Paris Komitesinden Gelen 8 Mayıs 1903 Tarihli Yazışma
Vali, yetkili kişiler banka için uygun ve güvenli bir yer ararlarken, dönemin en zengin Selaniklisi Saul Modiano nazik ve kendiliğinden bir davranışla, kendisine ait büyük sitede bürolarının bir kısmını bankanın kullanımına sunar Taşınma için gerekli işlemlerin ardından 4 Mayıs gününden itibaren şube işlemleri geçici olarak burada sürdürülecektir
Şube müdürü Mösyö Letayf olay sırasında ve hemen sonrasında yardımda bulunan herkesin ödüllendirilmesini talep etmektedir

Uğradıkları maddi kayıplar için şube personeli, koruma yapan askerler, yardımlarını esirgemeyen rahibeler, yangının söndürülmesinde çalışanlar ödüllendirilir Mösyö Letayf da uğradığı zarar, olaylar sırasındaki soğukkanlı tutumu, bankanın işleyişini aksatmayacak şekilde, gerekli kararları süratle alarak olayın üstesinden gelmesi göz önüne alınarak ödüllendirilir



Bank-ı Osmanî-i Şahane'nin Şubelerinin
Bulunduğu Şehirler Hakkında: Selanik
Ön cephesi hariç tamamen yıkılan Osmanlı Bankası binası Selanik'in başlıca mimarlarından İtalyan Vitaliano Poselli (1838-1918) tarafından yeniden yapılarak 20 Haziran 1904'te hizmete açılmıştır


Osmanlı Bankası binası 1902-3 yıllarında banka binalarının neredeyse tümünün bulunduğu, iş kesimine dönüşmekte olan Frenk mahallesinde yer almaktadır Şehrin ticaretle uğraşan kesiminin yaptırdığı tipte, yenilikçi rolleri simgeleyen, metal iskeletli, cepheleri eklektik üslup çeşitlemeleriyle süslü bir yapıdır Banka 1938'e kadar faaliyetini bu binada sürdürmüştür 1951'den 1978 depremine kadar Yunan Sosyal Sigorta Kuruluşu İKA tarafından kullanılan bina, 1978 depreminde zarar gördüğü için restore edilmiştir Halen Selanik Konservatuarı olarak hizmet vermektedir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.