Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aya, büyükada, istanbul, manastırı, yorgi

Aya Yorgi Manastırı | (Büyükada - İstanbul)

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Aya Yorgi Manastırı | (Büyükada - İstanbul)













Patrikhane kayıtlarından elde edilen bilgilere göre Aya Yorgi Manastırı'nın inşa ediliş tarihi 1751'dir Bu tarihte inşa edilmiş olan küçük kilise, şapel ve dua yeri eski kilise olarak bilinir ve iki katlı, kiremit örtülü küçük bir yapıdır Tepede çan kulesinin arkasındaki kesme taştan yapılmış olan kilise ise yeni Aya Yorgi Kilisesi'dir ve 1905 yılında inşa edilmiş, 1909 yılında kullanıma açılmıştır









Hiristiyan inanışına göre, Aya Yorgi'ye yürüyerek çıkan insanlar "yarı hacı" sayılırlar (Efes'teki Meryem Ana Kilisesi'nin ziyareti ile "Tam Hacı"lık gerçekleşir)










Büyükada'nın ikinci ve en yüksek tepesi olan Aya Yorgi Tepesi'nde bulunan ünlü bir kilisedir Ayayorgi Tepesi ya da sonraki ismiyle Yüce Tepe'ye uzun bir yokuşu çıkarak varıyorsunuz Manzara olağanüstü Kır kahvesinde bir yandan yorgunluğunuzu atarken bir yandan Aya Yorgi Kilisesi'nin hikayesini dinleyin










Kaynaklar, Ayayorgi Tepesi'nde bulunan manastırın 963 yılında, Bizans İmparatoru Nikiforos Fokas tarafından yaptırıldığı yazmakta Bugün gördüğünüz Aya Yorgi Kilisesi ise 1905 tarihini taşımakta Kiliseden aşağı doğru indiğinizde 1751 tarihini taşıyan bir başka kilise ile karşılaşıyorsunuz





















Aya Yorgi Manastırı, IV Murad zamanında bir çoban tarafından bulunmuş Bulunmuş denilmkte; çünkü geçen zaman içinde kaybolmuş Efsaneye göre, çobanın üç gün üst üste rüyasına giren Aya Yorgi (Saint George), ‘tepeye çıkan uzun yolun sonunda çan seslerini duyacağını ve orayı kazmasını’ söyler Çıplak ayaklarıyla yokuşu tırmanan çoban gerçekten tepeye yakın bir yerde çan seslerini duyar ve bulunduğu yeri kazmaya başlarSaint George'un denizden çıkan bir canavarı mızrağı ile öldürdüğü bir ikona bulur Bizans döneminde işgal edilen Prinpiko adasının papazları bu ikona ve diğer bazı kutsal eşyaları buraya gömmüşlerdir Çobanın bulduğu bu ikona şimdi kilisede sergilenmekte







Efsane kulaktan kulağa yayılır Gerek Büyükada’lılar gerekse de İstanbul’lular Ayayorgi Tepesi'ni ziyaret ederek adakta bulunmaya günümüzde de devam etmekteler
Şimdilerde tepeye tırmananlar yol boyunca sağlı sollu sıralanmış olan çalı ve ağaç dallarına sarılmış mendil ya da eşarplar yerine Selpak mendil, naylon poşetlerle karşılaşmaktalar







Büyükada'nın diğer tepesi olan Hristo (İsa) Tepesi'ndeyiz 1899 yılında bir Fransız şirketi tarafından otel olarak dönemin ünlü mimarı Vallaury'e inşa ettirilen ahşap bir bina bütün görkemi ile adanın manzarasını süslemekte







Prinkipo Palas ismiyle açılacak otel gerekli izinleri alamaz Otel olarak yapılan bina Eleni Zarifi tarafından satın alınır ve buraya Yedikule Balıklı Rum Hastanesi'nin yetimhanesi taşınır 1960'lı yıllara kadar açık olan Büyükada Rum Yetimhanesi, o tarihlerden beri bakımsız bir bina olarak ilgi beklemekte






































Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.