Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anadolu, hisarı, istanbul

Anadolu Hisarı (İstanbul)

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Anadolu Hisarı (İstanbul)



Anadolu Hisarı





İstanbul'un Anadolu yakasında, bugün aynı adla anılan semtte, Göksu(Aretas) Deresi'nin İstanbul Boğazı'na döküldüğü yerde bulunan hisar Anadolu Hisarı, Yıldırım Bayezit tarafından 1395'te İstanbul Boğazı'nda yaptırılan ilk hisardır Boğazdan geçişleri kontrol altına almak ve Karadeniz'den Bizans'a gelecek yardımlara engel olmak amacıyla yaptırılmıştır Cumhuriyet Döneminde müzeleştirilen hisar, İstanbul Boğazı'nın en güzel seyredildiği mekânlardan biridir





Eski kaynaklarda, Anadoluhisarı'nın adı Güzelhisar, Güzelcehisar, Yenihisar, Yenicehisar, Akhisar diye geçer Kalenin, Boğaz suları üzerinde çevresine uygun olarak yükselişi Güzelhisar denmesine sebep olmuştur Tursun Bey Anadoluhisarı'na Yenihisar demiş, hıristiyan kaynakları bu adı Neo-Castrum diye çevirmişler ve bu bazı yazarlarda daha önce burada bir bizans kalesi bulunduğu zannını uyandırmıştır Anadoluhisarı'nı Yıldırım Bayezid'in Bizans'a gelecek gemileri kontrol için yaptırdığı bilinmektedir; ancak, yapım yılı tartışmalıdır Âşıkpaşazade 1390-1391, Nişancı Mehmed Paşa 1395′te yapıldığını söyler; 1399 yılındaki ikinci ablukadan önce yapıldığı söylenebilir
Anadolu hisarı, 7000 metrekarelik bir alan üzerine, Boğazın en dar noktası olan 660 metre mesafedeki bölgesine inşa edilmiştir Cenevizliler, Bizans'la birlik olup Karadeniz'de (Kefe,Sinop ve Amasra'da) koloniler kurmuşlardı Bu sebeple, Boğaz geçişi Cenevizliler için hayati önem taşımaktaydı Aynı durum Osmanlılar için de söz konusuydu Fatih Sultan Mehmed, Rumeli Hisarı'nı yaptırırken bu kaleye dış surlar ekletmiştir








Tarihteki Önemi


Hisarın, osmanlı tarihinde önemli bir rolü vardır; bu rol, İstanbul'un Türkler tarafından ele geçirilmesinden önceye uzanır; Yıldırım Bayezid'in oğlu Süleyman Çelebi, babasının Ankara savaşındaki yenilgisinden sonra bir süre burada saklanmış, Murad II devrinde Varna dolaylarına gelen Haçlılarla Macarların saldırısını önlemek için osmanlı ordusunun Rumeli kıyısına geçirilmesinde kaleden yararlanılmıştır

Murad II, Yalova üzerinden Anadoluhisarı'na gelmiş, karşı kıyıyı da Candarlı Halil Paşa, geçidi topları ile korumuş ve böylelikle osmanlı ordusu Boğaz'da dolaşan papalık ve venedik donanmasının saldırısına uğramadan Boğaz'ı geçebilmiştir Fatih Sultan Mehmed'in Rumelihisarı'nı yapmasından kuşkulanan bizans imparatorunun elçisine Sultan, bu olayı anlatarak yeni kalenin yapılma amacını belirtmiştir

istanbul'un ele geçirilmesinden (1453) sonra şehre Karadeniz'den gelecek saldırıların karşılanmasında Anadoluhisarı'ndan faydalanıldı










Yapımı



Yıldırım Beyazıt'ın bu kaleyi yaptırmasındaki amaç Boğaz geçişlerini kontrol altına almak ve Göksu Vadisi'ne girişi de önlemek idi Nişancı Mehmet Paşa tarihinde Güzelcehisar olarak ismi geçen bu kaleye Gözlücehisar ismi de yakıştırılmıştır Nişancı Mehmet Paşa tarihinde kalenin yapım tarihi 1394 -1395 olarak belirtilmiştir Fatih Sultan Mehmet dönemi tarihçilerinden Tursun Bey buradan Yenihisar veya Yenicehisar olarak söz etmiştir Hoca Sadettin Efendi de buraya Akçahisar olarak değinmiştir Aşıkpaşazâde tarihinde bu kalenin yapılışı ile ilgili bilgiler bulunmaktadır:

"Yıldırım Beyazıt, Kocaeli'nden geçerek, İstanbul'a doğru geldi (1390 - 91) ve Şile Kalesini alan Yahşi Bey'i gönderdi Sultan Boğazkesen üzerinde Güzelce Hisar adlı bir şato yaptırdı"
Yıldırım Beyazıt ile Timur arasında 1402'de yapılan Ankara Savaşı'ndan sonra kale Osmanlı yönetiminde kalmıştır Bu dönemde Osmanlı Beyliği dağılma aşamasına geldiğinden Süleyman Çelebi Bizans'ın desteğini sağlamak amacı ile İstanbul'a yakın olan Kartal, Pendik gibi yerler Bizans'a geri verilmiş, ancak kalenin bu dönemdeki durumu bilinmemektedir Bazı kaynaklarda Süleyman Çelebi'nin bir süre burada kaldığı da belirtilmektedir

Fatih Sultan Mehmet Rumelihisarı'nı yaptırırken Anadoluhisarı'nın çevresini de bir Hisarpeçe ile çevirmiştir Bu duvarın arkasına yerleştirilen toplar ile de Boğaz'dan geçen gemilere gerektiğinde ateş açılması sağlanmıştır

Karadeniz çevresinin Osmanlıların emri altına girmesi sonucunda askerlik yönünden önemi kalmamış (XVI yy) olan Hisar, surlarına dayanan ahşap evlerle romantik bir görünüş aldı Ancak XVII ve XVIII yy da Kara Kazakların Boğaz'a doğru uzayan akınlarının karşılanmasında, gene Anadoluhisarı'ndan yararlanıldı Kale dolaylarının ikamet bölgesi olarak kullanılmasına Fatih Sultan Mehmed zamanında başlandı, önce askerler oturdu Fatih burada, içinde sultan mahfili de bulunan bir cami yaptırdı Böylelikle kalenin çevresinde bir bucak kurulmuş oluyordu Anadoluhisarı, asıl kale, iç kale duvarı, dış kale duvarları ve üç kuleden meydana gelir



Göksu Deresi



Asıl kale, dikdörtgen bir plan üzerine yükselen kuledirBu kule üzeri beş metre kadar kalınlığı olan toprak örtülü bir kayaya oturtulmuştur Temelin üzerinde dört köşe planlı, kemerli, Örtülü bîr kat vardır Bu kule dört katlıdır Bugün kuleye güneybatıda bulunan bir kapıdan girilir; bu kapı sonradan açılmıştır XV yy a kadar süren geleneğe uyarak kulelerin alt katlarının kapısı yokturKuleye birinci kat hizasında ve kuleyi iç kale duvarına bağlayan bir asma köprüden girilir; alt kata da batı duvarının içine açılmış bir merdivenle inilirdi, ikinci kata ise kuzey duvarı içine yerleştirilmiş bir merdivenle çıkılırdıÜçüncü katla teras katına, kuzeybatı duvarı içinde bulunan ahşap bir merdivenle çıkıldığı sanılmaktadır Bugün harap olmuş teras katını mazgalların koruduğu bir devriye yolu kuşatır Zamanında üst açıklığın üzeri kurşun kaplı ahşap bir çatıyla örtülüymüş






İç kale duvarı, 2-3 metre kalınlığında, asıl kalenin kuzeybatı-kuzeydoğu köşelerini birleştiren bir duvardır İç çevre duvarını kaleden ayıran setin genişliği değişiktir ve iç kale duvarını yalnız üst taraftan sarar Köşelerden dördünün yanına yuvarlak kuleler yerleştirilmiştir; bu kulelerin üzerleri XV yy dan sonra kurşun kaplı ahşap çatılarla örtülmüştür Yollar, kaleye saldıran düşman kuvvetine engel olacak biçimdedir İç kale duvarını aşan düşmanın asıl kaleye varabilmek için iç kale duvarının güneyindeki merdivenden çıkarak doğudaki duvarın kuzey ucuna yakın asma köprüden geçmesi gerekir; ancak bu süre içinde asma köprü kalkmış olur Bundan başka gerek güneydeki merdiven, gerekse buradan asma köprüye varan yol, asıl kaledeki askerlerin okları altında bulunmaktadır Bu düzenlemeden XV yy da büyük lopların yapımına kadar çok faydalanıldı
iç kale duvarı üzerindeki kapı, kuzeydoğu köşesindeki kulenin kuzeyindedir Bu yer kalenin korunması bakımından büyük bir ustalıkla seçilmiştir Batıdan gelen düşmanın bu kapıyı görmesi hemen hemen imkânsızdır






Dış kale duvarları, çok kemerli çokgen bir surdur Güneydoğu ve kuzeybatıda iç kale duvarıyle birleşir, üzerine yerleştirilmiş üç kule ile korunur Kuzeyden güneye boyu 80 m, doğudan batıya en 65 m'dir Duvarın güneyde bir bölümü yıkılmıştır Dış çevre duvarının ortalama kalınlığı 2 m'dir, kuzeydeki kayalık çıkıntıya doğru yükselir
Kuleler, üzerlerinde mazgallar bulunan duvarlar kuzeyde, kuzeybatıda ve batıda silindir biçiminde, çevrelerine hâkim, yolları kesen üç kule tarafından korunur Batıdaki kulenin çapı 4,75 m, duvarının kalınlığı 2 m'dir İç tarafında üst üste konmuş iki delik vardır; bunların, kulenin ahşap katlarını gösterdiği sanılmaktadır Kulenin tepesindeki yol dört metre yüksekliktedir ve sur üzerindeki yollara hâkimdir Kuzeybatıdaki kulenin planı batıdaki kuleninkine benzer Çapı 7,5 m'dir Batıda 12, doğuda 9,5 metrelik bir alana hâkimdir

Kulenin içinde ahşap sütunların taşıdığı dört kat varmış Katları güney köşesine yerleştirilmiş bir ahşap döner merdiven birbirine bağlarmış Birinci katın bir ocağı bulunmaktadır Katlarda, dışarı mazgal, içeri dikdörtgen biçiminde açılan delikler vardır Kuzeydeki kulenin çapı 6 metredir Tam bir silindir biçimindedir İçi, üç kata bölünmüştür Zemin katı kayalardan oyulmuş bir merdivenle bağlanır Üzerinde mazgallar vardır Surun kuzeybatı köşesine prizma biçiminde basit bir koruyucu yerleştirilmiştir
Doğuda ve güneyde surun ek koruyucuları yoktur, bu duvarlar ve kapılar bütün bütüne yıkılıp yok olmuştur Evliya Çelebi, surun yalnız batıda bir kapısı olduğunu söyler; ancak mahallî geleneklerden, biri kuzeybatıda Öbürü doğuda iki kapısı daha olduğu çıkarılabilir Bu kapıların Rumelİhisarı'nın kuzey ve güney kapıları gibi mazgalsız, basit, sağlam ve asma parmaklıklı olması gerekir Surun denize bakan duvarları üzerinde bazıları düz, bazıları şevli delikler vardır (Bunlar top delikleridir)





Kalenin mimari özellikleri
Kalenin çeşitli bölümleri Çabuk ve basit usullerle fakat çok sağlam olarak yapılmıştır Kalenin ana duvarları blok taşlardan örülmüştür, bazen tuğla da kullanılmıştır Aynı teknik iç kale duvarlarında da görülür;; ancak buradaki tuğla sıraları daha çoktur Güneybatı kulesinin eteğinde düz tuğla sıraları arasında, balık kılçığı orgu biçiminde yapılmış iki sıra konmuştur, bu süs birkaç ayak kadar devam eder Burada kullanılan tuğlaların boyutları çeşitlidir Asıl kalenin yer katını örten tonozda ve batıda iç kale duvarının eteğindeki kemerlerde de tuğla kullanılmıştır, ancak bunlar bazı yazarların ileri sürdüğü gibi bizans devrinde yapılmış eski bir kale üzerine kurulduğunu göstermez İlk osmanlı anıtları arasında buna benzer pekçok Örnek vardır Ayrıca yapının bir bizans kalesi üzerine kurulduğunu belirtecek hiç bir işaret yoktur
Asıl kaleden surlara geçildiğinde, buradaki duvarların biraz daha değişik olduğu görülür Büyük taş dizileri arasındaki küçük taşlar daha aralıklı konmuştur Ahşap batılların sayısı daha çoktur ve tuğla sıralarına rastlanmaz Top deliklerinin üzerini örten kemerler tuğla ve kesme taştan yapılmıştır Bu tekniği Rumelİhİsarı'nın dış surlarında da görürüz Bütün bunlar, dış kale duvarlarını Fatih'in hisarı bir saldırı üssü olarak kullanma amacıyle yaptırdığını göstermektedir







Onarım


Cumhuriyetin ilanından sonra Anadoluhisarı İstanbul Belediyesi tarafından onarılmış, bu arada ortasından geçirilen Üsküdar-Beykoz karayolu kalenin bir bölümünün yıkılmasına ve özelliğini kısmen de olsa yitirmesine neden olmuştur Bu yol yapımı sırasında çevresindeki kaleye bitişik evler kamulaştırılarak yıkılmış ve kalenin kalan kısımlarının ortaya çıkması sağlanmıştır













Can Atilla - Boğaziçi Rüyaları




























Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.