&Quot;Bekçi Murtaza&Quot; Suriye'de

"Bekçi Murtaza" Suriye'de

Türk edebiyatının usta kalemi Orhan Kemal'in "Murtaza" romanı Suriye'de yayımlandı

Orhan Kemal Kültür Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, romanı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Türk kültür, sanat ve edebiyatıyla ilgili eserlerin Türkçe dışındaki dillerde yayımlanmasına destek projesi TEDA kapsamında Muharrem S İbrahim çevirdi

Yazıldığı günden bu yana defalarca filmlere, oyunlara konu olan roman, insanın en karışık durumlarını kara mizahla yüklü bir dille anlatıyor Eser, otoriteyle doğru
kavramı arasında sıkışıp kalan, doğruculuğundan ödün vermemek için çabaladıkça daha çözümsüz durumlara düşen, bu arada gittikçe insanı anlamaktan uzaklaşıp salt ilkelerini savunan bireyin başına gelenleri ele alıyor

Kaynak:ajandatv

Ben bu haberi görünce dağıldım…
Bir anda çocukluğuma geri döndümBabamla birlikte
Kimi zaman hüzünlenerek, kimi zaman gülüşerek okuduğumuz
Ve asla yeri dolmayacak romanlardan biriydi…
Seneler var ki unutmuştum, aklıma dahi gelmemişti…

““Almışım amirlerimden terbiye, görmüşüm kurs
Görseydin kurs, alsaydın sıkı terbiye büyüklerinden konuşmazdın böyle cahil sözler
Bilirdin yüksektir bir vazife herşeyden”

sözleriyle sürekli görevin yüceliğini öne çıkaran cümleleri gözümde canlandı birden…

Otoritesi ve insana dair duygular arasında sıkışıp kalmış bir Bekçinin
İronik öyküsüydü anlatılan…

Ve vazifesini yaparken , vazifesini savsaklayan kızının ölümüne sebep
Olması…

Güldürürken ağlatan ve ders veren bir kitaptı…

Ve Bekçi Murtaza’ nın DP kazandığı zamanki sözlerinden bir bölümlü alıntılıyorum




1950’leri anlatıyor Demokrat Parti’nin seçim kazandığı günleri Bekçi Murtaza DP’nin seçim kazandığına inanamaz Aslında kabul edemez, içine sindiremez

O vatanına, milletine, büyüklerine bağlıdır

Paşa’sına da

DP’nin seçim kazanmasını İsmet Paşa’ya yapılan saygısızlık olarak görür

Ama bir bakar ki

Karısı bile oğlu bile DP’ye oy vermiştir

Tüm mahalle

Hatta oğlu grevci amelelerin lideri bile olmuştur

Grev ha

Devlete karşı gelmek

İsyan eder Murtaza Dur yapma diyen amirlerini de gevşeklikle suçlar Vazifelerini yapmamakla, disiplini sağlamamakla

Olup bitene tepesi atar

Oldu bitti maşallah

Gelin olur inşallah diye bağırarak DP’nin iktidara gelişini kutlayan işçilerin karşısına dikilir

Gerisini birlikte okuyalım:


*
Yok oldusi, yok bittisi, yok gelin oldusi

Oldu işte!

Nedir olan?

Atı alan Üsküdar’ı geçti

Geçmedi ve de geçemez hiçbir zaman!

Halk be halk! Halkın idaresi bu, boru mu?

Abe kim halk?

Halkın oyu yani

Haaaydi be kakavanlar size deee İsmet Paşa mı büyük halkın oyu mi?

Elbette Halkın oyu

Affetmişiniz siz oni Halkın oyu kurtarmadı bizi gavurun çan seslerinden!

?

Kim çekti kılıcıni Sakarya’da İnönü’de? Kim bozdu düşmani? İsmet Paşa mı, yoksa halkin oyu mi?

Halkın oyu!

Şaşarım yıkamasina kedınin çamaşir İsmet Paşa atlar iken yalınkılıç düşman topraklarının üzerine, doğmamışti anasından daha halkın oyi

Yuuuuuuuuuh, Yuuuuuuuuuuh!
(Kitaptan alıntı)

Alıntı:








Orjinal Mesaj Sahibi Gece




““Almışım amirlerimden terbiye, görmüşüm kurs
Görseydin kurs, alsaydın sıkı terbiye büyüklerinden konuşmazdın böyle cahil sözler
Bilirdin yüksektir bir vazife herşeyden”



Otoritesi ve insana dair duygular arasında sıkışıp kalmış bir Bekçinin
İronik öyküsüydü anlatılan…

Ve vazifesini yaparken , vazifesini savsaklayan kızının ölümüne sebep Olması…






Arkadaşlar ben tam anlayamadım

Ne olmuş?
Bekçi Murtaza, romandan çıkıp gelmiş ve gerçek mi olmuş?
Birisi,Amirlerine şirin görünmek için Suriye'ye Posta atıp Bekçi Murtazalık mı yapıyormuş?
Ne işi varmış Murataza'nın, bize hiçbir zararı olmayan Suriye'de?

Amirlerince verilen görev gereği, elin Suriye'si ile uğraşırken kendi kızlarının, oğlanlarının ölmesine mi sebep oluyormuş?

Ne oluyor Bekçi Murtazlık mı var?
Anlayamadım