|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
birinci, dünya, fransızların, işgalii, savaşı, sonrasında, trakyayı |
![]() |
Birinci Dünya Savaşı Sonrasında Fransızların Trakya'yı İşgali-İ |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Birinci Dünya Savaşı Sonrasında Fransızların Trakya'yı İşgali-İBirinci Dünya Savaşı Sonrasında Fransızların Trakya'yı İşgali-I Doğu’da Karadeniz, Güney’de Çanakkale ve İstanbul boğazlarıyla Marmara Denizi ve Ege Denizi, Batı’da Makedonya, Kuzeyde bazen Karasu veya Rodop dağlarının silsilesi hudut kabul edilen sahaya Trakya adı verilmiştir1 ![]() ![]() ![]() ![]() 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonrasında imzalanan Ayastefanos Antlaşması ile Rusya gerek Balkanlar’da ve gerekse Doğu Anadolu’da üstün bir duruma geçerek, İngiltere’nin İmparatorluk yolunu tehdit eder duruma gelmişti ![]() ![]() Balkan Sıradağları’yla Karadeniz, Marmara Denizi, Çanakkale Boğazı ve Mesta nehri arasında yer alan Trakya’nın Romalılar devrinden beri devam ede gelen idarî birliği Osmanlılar zamanında da muhafaza edilmiş, yönetimi Edirne vilâyeti çatısı altında toplanmıştır ![]() Doğu Rumeli’nin Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmasından sonra Trakya; Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi’yle, Mesta nehri ve Doğu Rumeli’nin güney sınırları arasındaki bölgeden ibaret kalmıştır ![]() ![]() Doğu Rumeli’nin Bulgaristan’a ilhakı ile sadece Trakya bölgesinin parçalanması söz konusu olmamış, İstanbul ve Boğazların en sağlam ve tabiî bir savunma hattı olan Balkan sıradağlarının elden çıkmasıyla, Trakya’nın Osmanlı Devleti’nde kalan kısımları ve İstanbul ile Boğazların ve dolayısıyla bütün Anadolu’nun emniyeti de ciddî şekilde tehlikeye girmiştir ![]() Trakya, I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birinci Dünya Savaşı’nın son günlerinde İtilâf Devletleri’nin Selanik cephesi, Fransız generali Franchet d’Espérey’in emrinde bulunuyordu ![]() ![]() ![]() Franchet d’Espérey, Bulgar ve müttefik devletler cephesine karşı, İngiliz, Yunan ve Sırp kuvvetlerinden oluşturulan 700 000 civarındaki Makedonya ordusuyla Manastır-Doyran hattında taarruza geçip (15-24 Eylül 1918), Dedeağaç’tan Avlonya’ya kadar uzanan 630 km ![]() ![]() ![]() Bulgaristan’ın mütareke imzalayarak Birinci Dünya Savaşı’ndan çekilmesi Türkler için iyi olmamıştır ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti’nin İtilâf Devletleri’yle imzaladığı 25 maddelik Mondros Mütarekesi’nin hiçbir maddesinde, açık bir hüküm olarak Türk topraklarından herhangi bir yerin işgal edileceğine dair bir ifade bulunmamasına rağmen, kapalı hükümlere dayanılarak, Anadolu’nun bir çok bölgesinde olduğu gibi Doğu Trakya toprakları da işgal edilmek istenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti’nin İtilâf Devletleri’yle imzaladığı Mondros Mütarekesi hükümlerine göre; itilâf donanması 7 ve 11 Kasım 1918 günlerinde İstanbul’a gelerek, gemilerini Dolmabahçe önünde demirlemişlerdi ![]() ![]() Trakya üzerindeki hâkimiyet, aynı zamanda boğazların kontrolü ile de yakından ilgili olduğundan, bilhassa Rusya bu son gelişmeleri benimsememekteydi ![]() ![]() İngiltere, müttefikleri arasında Türkiye’ye karşı güçlü görünmek için Mondros Mütarekesi’ni imzalarken Fransa’ya hiç bir bilgi vermeyip, Türk toprakları üzerinde adeta tek söz sahibi olma konumuna gelmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Venizelos’un barış konferansına sunduğu Yunan isteklerinin kabul edilmesi neticesinde, 14 Ocak 1919 tarihinde Hadımköy’den Kuleli ve Burgaz’a kadar bütün demiryolu istasyonları Yunanlılar tarafından işgal edildi ![]() ![]() Fransız generali d’Espérey, 8 Şubat 1919 tarihinde tren ile ikinci defa İstanbul’a geldiğinde, görkemli bir törenle karşılanarak, Fatih’in İstanbul’a girişine kinaye olarak beyaz bir atın üzerinde Rum, Ermeni… azınlıklarının çılgınca alkışları arasında Beyoğlu caddelerinde şov yapmıştır ![]() ![]() Franchet d’Espérey’in İstanbul’a bu ikinci gelişini Süleyman Nazif Hadisat Gazetesi’nde “Kara Bir Gün” başlıklı yazısında yererek; “Varlıklarını Osmanlının hoşgörüsüne borçlu olan azınlıkların, vatana ihanet ederek, Fransız işgal generalini çılgınca karşılamaları Türklerin yüreğinde ebediyen kanayacak bir yara açtı ![]() ![]() ![]() Her inkıraz döneminde görüldüğü gibi, yıllardır Türk hoşgörüsü altında ve Türklerle birlikte yaşayan insanlar, devletin zayıf konumundan yararlanarak, kendi zayıf karakterlerini ortaya koyup, düşmanla işbirliği etmekten çekinmemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Fransız Generali Franchet d’Espérey’in kuvvetleri, Bulgaristan’ı savaş dışı bıraktıktan sonra, Doğu Trakya’ya üstlenmek üzere 2 Temmuz 1919’dan itibaren, emrindeki birlikleri Edirne’ye toplamaya başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Doğu Trakya’nın Fransızlar tarafından işgal edildiği bu günlerde, bir diğer olay da Bulgaristan hükümetinin, Karaağaç ahalisi başta olmak üzere, diğer yerlerdeki İslâm ahalinin evlerini arayarak, buldukları Bulgar paralarına ve ecnebilere ait her nevî evraka el koymalarıdır25 ![]() Fransız kuvvetleri bir yandan Edirne’de toplanmaya çalışıp, İstanbul’a geçme hazırlığında bulunurken, diğer yandan Bulgaristan’daki kuvvetlerinin bir kısmı firar etmeğe başlamış, ayrıca Bulgaristan’da Rus Bolşevikleriyle de yer yer çatışmalar ortaya çıkmıştır ![]() ![]() ![]() Fransızlar, Bulgaristan’da bulunan askerlerini 17 Eylül’de 30 vagon29, 21 Eylül’de 27 vagon, 22 Eylül’de 68, 23 Eylül’de 30, 24 Eylül’de 11, 25 Eylül’de 11, 30 Eylül’de 10 vagon ile Edirne’ye taşıyacaktır Fransız askerlerinin Bulgaristan’dan ayrılmasından sonra, Bulgaristan toprakları olarak kabul edilen bir kısım yerlerin komşu devletlere verileceği söylentileri üzerine, Bulgaristan’da protestolar olmuş, bu konuyla ilgili olarak Edirne Vali vekili Gazi Sırrı Bey 26 Temmuz 1335 (1919) tarihinde; “ … 15 güne kadar Bulgaristan’ın İsçeze ve Romanya’nın bir kısım arazisinin İtalyanlar tarafından işgal edileceği ve Dobruca Bulgar Makedonyası’nın Romanya ve Sırbistan ve Yunanistan’a ilhakı aleyhinde Bulgaristan’ın muhtelif şehirlerinde tevarih-i muhtelifede mitingler yapıldığı ve bu gün Karaağaç’ta da bu maksatla bir miting yapılacağı Dobruca ve Makedonya Bulgar Heyet-i Murahhasaları’nın Paris Konferansı’nca adem-i kabul, memalik-i mezkurenin Romanya ve Sırbistan ve Yunanistan’a ilhak edileceğine bir işaret telakki edildiğinden şehir halkına 27’inci Pazar günü umum Bulgaristan’da sosyalistler tarafından mitingler yapılacağı ve bunun Bolşevikliğe bir mebde’ olacağı ve bunu ihtilâl takip edeceği ve asayiş-i asliyenin muhafazası içün Karaağaç’taki Süvari Alayı ile piyadelerden tertip edilen müfrezelerin Bulgaristan içlerine sevk edildikleri ![]() ![]() ![]() ![]() 27 Temmuz günü Bulgaristan’ın bir çok kasabalarında Bolşeviklik lehinde Bulgarlar tarafından nutuklar irad edildiği ve Filibe civarında ahalinin toplanmalarına engel olmak üzere hükümet tarafından sevk olunan asker ile ahali arasında müsademelerin olduğu ve Karaağaç’ta nutuk irad edileceği esnada Hükûmet tarafından engel olunduğu ve 28 Temmuz’da Karaağaç’ta tekrar toplanmak üzere Rumca ve Bulgarca ilânlar dağıtılmasına rağmen toplantının gerçekleşmediği, ancak Bulgaristan’da Bolşevikliğin ilân edildiği anlaşılmaktadır32 ![]() ![]() *** |
![]() |
![]() |
![]() |
Birinci Dünya Savaşı Sonrasında Fransızların Trakya'yı İşgali-İ |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Birinci Dünya Savaşı Sonrasında Fransızların Trakya'yı İşgali-İBirinci Dünya Savaşı Sonrasında Fransızların Trakya'yı İşgali-II Fransa’nın Trakya’yı işgal ettiği günlerde Osmanlı devletini tehdit eden diğer bir husus ise, Rusya’daki Bolşevizm ideolojisinin Bulgaristan üzerinden Trakya’yı tehdit etmesidir ![]() ![]() Trakya’da bu gelişmeler yaşanırken, yukarıda belirtildiği gibi Fransız Generali Franchet d’Espérey, daha önce âdeta bir şov edası içinde iki defa İstanbul’a gelmişti ![]() ![]() ![]() ![]() Ağustos ayının sonları ile Eylül ayının başlarında Trakya’da bir askeri hareketlenme ve yer değişimi gözlenmiştir ![]() 30 Ağustos’ta, posta treniyle bir vagon Fransız askeri, 31 Ağustos’ta yine posta treniyle 13 vagon silahlı Arap askeri Bulgaristan’dan İstanbul’a geçmiştir38 ![]() ![]() Franchet d’Espérey, 7 Kasım 1919 günü Karaağaç’a gelerek, burada Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Bey ile görüşmüş ve görüşmede, 16 Ekim 1919 günü Edirne’de toplanan Trakya Paşaeli Kongresi’nde Batı Trakya’nın bir kısmının Bulgaristan’a verilmesinin protesto edilmesindeki memnuniyetsizliğini dile getirmiştir41 ![]() ![]() ![]() ![]() Franchet d’Espérey, 11 Ekim 1919 günü yaveri Lejyon yüzbaşısı Halid’i Trakya Cemiyeti’nin İstanbul’daki merkezine göndererek, Batı Trakya’nın bir kısmının Bulgar idaresinden kurtularak, müttefikler arası bir hükümetin idaresine girdiğini tebliğ etmiştir ![]() Paris’te bulunan Venizelos da, İskeçe’nin bir Yunan tümeni tarafından işgal edilmesi müsaadesini zaten almıştır ![]() ![]() Paris Konferansı’nda kararlaştırıldığı üzere, Bulgar sınırı dışında kalan Bulgar kuvvetleri, 11 Ekim 1919 tarihinde Sofya’dan verilen emir gereğince 14 Ekim’e kadar geri çekilmesi gerektiği bildirilmiştir ![]() Fransızlar, yukarıda belirtildiği gibi askerlerinin bir kısmını İstanbul’a sevk ederken, Bulgaristan’ın boşalttığı yerleri doldurmak için, diğer bir kısım askerlerini de Trakya bölgesinde iskân ettirmeyi uygun görmüşler, 16 Eylül 1919 tarihinde Macaristan’da bulunan Fransız askerinin 8-10 binini Edirne ve çevresine yerleştirip, kış mevsimini burada geçirmeğe karar vermişlerdir ![]() ![]() ![]() Bulgar kuvvetleri 17 Ekim’de Edirne Sancağı’nı, 19 Ekim’de Gelibolu Sancağı’nı boşaltmaları üzerine, yerlerine Fransız askerlerinin gelmesi kararlaştırılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Bölge halkı,Trakya bölgesinin Türkler dışındaki devletler arasında el değişmesine rıza göstermemiş, bu durumu protesto etmek üzere 1 Kasım 1919 günü Karaağaç ve çevre köyleri toplanarak sulh muâhedesini te‘lin etmişlerdir52 ![]() ![]() ![]() Trakya’nın Türklere verileceğine dair Atina’da haberler çıkmaya başlayınca; Yunanlılar, 13 Ekim 1919 günü halkı zorla Tekfur Dağı’na (Tekirdağ’a) toplayıp miting yaptırtmışlardır ![]() İtilâf Devletleri, mütareke ile savaştan çekilen Bulgaristan’a 27 Kasım 1919’da Neuilly Antlaşması’nı imzalattırmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Franchet d’Espérey, 30 Aralık 1919 günü ikinci defa Edirne’ye geldiğinde, bir kaç yeri ziyaret ettikten sonra; İslâm Cemaati Kulübü’nde Müftü’ye hitaben; “Her ne olursa olsun, İslâmların din ve mukaddesâtının düçar-ı tecavüz olmayacağını” belirterek, burada bir devlet kurulacağını imâ edip, “Trakya’da, henüz Trakya hakkında konferansça bir karar verilmediğini, verilecek karara itaat lâzım gelip, aksi takdirde itaate icbar etmek vazifesi kendilerine ait olduğunu”56 söylemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğu Trakya’nın Yunanistan’a verilmesi kesinlik kazanınca, bölge halkı İstanbul hükûmetinden kendilerine bir fayda gelemeyeceğini anlayıp, Mustafa Kemal Paşanın Anadolu’da başlattığı yurdu kurtarma çalışmalarının neticeye gittiği bu günlerde, çareyi Anadolu yönetiminde aramaya başlamışlardır ![]() ![]() Sonuç Birinci Dünya Savaşı’nın sıcak atmosferinde paylaşılmaya çalışılan Türk toprakları, 30 Ekim 1918 tarihinde İtilâf Devletleri’yle Osmanlı Devleti arasında imzalanan Mondros Mütarekesi’yle hayata geçirilmeğe çalışılmıştır ![]() ![]() Fransız askerlerinin öncülüğündeki İtilâf güçlerinin Trakya’da hakimiyet kurmaya çalıştıkları 1919 yılının ilk aylarından itibaren, bölgede ortaya çıkan yönetim boşluğu ve belirsizliği şu sonuçları ortaya çıkarmıştır ![]() 1- Bölge sakinlerinden olan Türk ve Müslüman halk, çevrede her geçen gün şiddetini artıran çete faaliyetlerinin baskısına maruz kalmıştır ![]() ![]() 2- Diğer taraftan, Rusya’nın tesiriyle, Bolşevizm ideolojisi Bulgaristan üzerinden bölgede hakim düşünce haline getirilmeğe çalışılmıştır ![]() ![]() 3- Trakya bölgesi Türk yönetiminden alınarak, İtilâf Devletleri’nin kendi menfaatlerine uygun düşmesi sebebiyle Yunanistan’a verilmek istenmiştir ![]() ![]() 4- İtilâf Devletleri’ne İstanbul’un Trakya kapısı açılmış, İstanbul’un fiilî işgali gerçekleştirilmiştir ![]() ![]() Doç ![]() ![]() ![]() ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ |
![]() |
![]() |
![]() |
Birinci Dünya Savaşı Sonrasında Fransızların Trakya'yı İşgali-İ |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Birinci Dünya Savaşı Sonrasında Fransızların Trakya'yı İşgali-İBirinci Dünya Savaşı Sonrasında Fransızların Trakya'yı İşgali-II Fransa’nın Trakya’yı işgal ettiği günlerde Osmanlı devletini tehdit eden diğer bir husus ise, Rusya’daki Bolşevizm ideolojisinin Bulgaristan üzerinden Trakya’yı tehdit etmesidir ![]() ![]() Trakya’da bu gelişmeler yaşanırken, yukarıda belirtildiği gibi Fransız Generali Franchet d’Espérey, daha önce âdeta bir şov edası içinde iki defa İstanbul’a gelmişti ![]() ![]() ![]() ![]() Ağustos ayının sonları ile Eylül ayının başlarında Trakya’da bir askeri hareketlenme ve yer değişimi gözlenmiştir ![]() 30 Ağustos’ta, posta treniyle bir vagon Fransız askeri, 31 Ağustos’ta yine posta treniyle 13 vagon silahlı Arap askeri Bulgaristan’dan İstanbul’a geçmiştir38 ![]() ![]() Franchet d’Espérey, 7 Kasım 1919 günü Karaağaç’a gelerek, burada Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Bey ile görüşmüş ve görüşmede, 16 Ekim 1919 günü Edirne’de toplanan Trakya Paşaeli Kongresi’nde Batı Trakya’nın bir kısmının Bulgaristan’a verilmesinin protesto edilmesindeki memnuniyetsizliğini dile getirmiştir41 ![]() ![]() ![]() ![]() Franchet d’Espérey, 11 Ekim 1919 günü yaveri Lejyon yüzbaşısı Halid’i Trakya Cemiyeti’nin İstanbul’daki merkezine göndererek, Batı Trakya’nın bir kısmının Bulgar idaresinden kurtularak, müttefikler arası bir hükümetin idaresine girdiğini tebliğ etmiştir ![]() Paris’te bulunan Venizelos da, İskeçe’nin bir Yunan tümeni tarafından işgal edilmesi müsaadesini zaten almıştır ![]() ![]() Paris Konferansı’nda kararlaştırıldığı üzere, Bulgar sınırı dışında kalan Bulgar kuvvetleri, 11 Ekim 1919 tarihinde Sofya’dan verilen emir gereğince 14 Ekim’e kadar geri çekilmesi gerektiği bildirilmiştir ![]() Fransızlar, yukarıda belirtildiği gibi askerlerinin bir kısmını İstanbul’a sevk ederken, Bulgaristan’ın boşalttığı yerleri doldurmak için, diğer bir kısım askerlerini de Trakya bölgesinde iskân ettirmeyi uygun görmüşler, 16 Eylül 1919 tarihinde Macaristan’da bulunan Fransız askerinin 8-10 binini Edirne ve çevresine yerleştirip, kış mevsimini burada geçirmeğe karar vermişlerdir ![]() ![]() ![]() Bulgar kuvvetleri 17 Ekim’de Edirne Sancağı’nı, 19 Ekim’de Gelibolu Sancağı’nı boşaltmaları üzerine, yerlerine Fransız askerlerinin gelmesi kararlaştırılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Bölge halkı,Trakya bölgesinin Türkler dışındaki devletler arasında el değişmesine rıza göstermemiş, bu durumu protesto etmek üzere 1 Kasım 1919 günü Karaağaç ve çevre köyleri toplanarak sulh muâhedesini te‘lin etmişlerdir52 ![]() ![]() ![]() Trakya’nın Türklere verileceğine dair Atina’da haberler çıkmaya başlayınca; Yunanlılar, 13 Ekim 1919 günü halkı zorla Tekfur Dağı’na (Tekirdağ’a) toplayıp miting yaptırtmışlardır ![]() İtilâf Devletleri, mütareke ile savaştan çekilen Bulgaristan’a 27 Kasım 1919’da Neuilly Antlaşması’nı imzalattırmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Franchet d’Espérey, 30 Aralık 1919 günü ikinci defa Edirne’ye geldiğinde, bir kaç yeri ziyaret ettikten sonra; İslâm Cemaati Kulübü’nde Müftü’ye hitaben; “Her ne olursa olsun, İslâmların din ve mukaddesâtının düçar-ı tecavüz olmayacağını” belirterek, burada bir devlet kurulacağını imâ edip, “Trakya’da, henüz Trakya hakkında konferansça bir karar verilmediğini, verilecek karara itaat lâzım gelip, aksi takdirde itaate icbar etmek vazifesi kendilerine ait olduğunu”56 söylemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğu Trakya’nın Yunanistan’a verilmesi kesinlik kazanınca, bölge halkı İstanbul hükûmetinden kendilerine bir fayda gelemeyeceğini anlayıp, Mustafa Kemal Paşanın Anadolu’da başlattığı yurdu kurtarma çalışmalarının neticeye gittiği bu günlerde, çareyi Anadolu yönetiminde aramaya başlamışlardır ![]() ![]() Sonuç Birinci Dünya Savaşı’nın sıcak atmosferinde paylaşılmaya çalışılan Türk toprakları, 30 Ekim 1918 tarihinde İtilâf Devletleri’yle Osmanlı Devleti arasında imzalanan Mondros Mütarekesi’yle hayata geçirilmeğe çalışılmıştır ![]() ![]() Fransız askerlerinin öncülüğündeki İtilâf güçlerinin Trakya’da hakimiyet kurmaya çalıştıkları 1919 yılının ilk aylarından itibaren, bölgede ortaya çıkan yönetim boşluğu ve belirsizliği şu sonuçları ortaya çıkarmıştır ![]() 1- Bölge sakinlerinden olan Türk ve Müslüman halk, çevrede her geçen gün şiddetini artıran çete faaliyetlerinin baskısına maruz kalmıştır ![]() ![]() 2- Diğer taraftan, Rusya’nın tesiriyle, Bolşevizm ideolojisi Bulgaristan üzerinden bölgede hakim düşünce haline getirilmeğe çalışılmıştır ![]() ![]() 3- Trakya bölgesi Türk yönetiminden alınarak, İtilâf Devletleri’nin kendi menfaatlerine uygun düşmesi sebebiyle Yunanistan’a verilmek istenmiştir ![]() ![]() 4- İtilâf Devletleri’ne İstanbul’un Trakya kapısı açılmış, İstanbul’un fiilî işgali gerçekleştirilmiştir ![]() ![]() Doç ![]() ![]() ![]() ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ |
![]() |
![]() |
|