Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kıbrıs’in, tarihi

Kıbrıs’İn Tarihi

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kıbrıs’İn Tarihi



Kıbrıs’ın Tarihi -I-

Eski adı Alasya olan Kıbrıs’ a Mısır firavunları, Asurlular, Persler hakim olmuş yunanlılar ticari üsler kurmuşlardır MÖ 4 yy ‘da Persler den Makedonyalı İskender ‘e sonra da Roma hakimiyetine geçen Kıbrıs 395 yılında Doğu Roma ( Bzans)’ nın payına düşmüştür Yedinci asırda İslam Emevi Halifesi Muaviye, Adayı ele geçirmiş olmasına rağmen Bzanslılar geri almayı başarmıştır

IIIHaçlı Seferinde İngiliz Kralı Aslan Yürekli Richard Bzans Valisini Ada’dan kovarak Fransız Lusignan hanedanını yönetime getirdi(1191 )

Böylece Katolik yönetim kurulmuş oldu Bu dönemde Kıbrıs Mısır Türk Memluklu Sultanlığına bağlandı(1250-1517) 15yy’ da Venedikliler Adayı işgal ederek sömürgeleştirdiler

Yavuz Sultan Selim ‘in 1517’de Mısır ‘ı alarak Doğu Akdeniz ‘i ele geçirmesiyle Kıbrıs; İstanbul-Mısır yolunun güvenliğini tehlikeye düşüren bir konuma geldi Venedikliler Osmanlılara vergi ödeyeceklerini bildirmelerine rağmen Kıbrısta üslenen korsanlar Türk gemilerine saldırmaktaydılar Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa ‘ nın karşı çıkmasına rağmen , Padişah IISelim, Şeyülislam Ebusuud Efendi, Piyale Paşa ve Lala Mustafa Paşa Ada ‘nın fethine karar verdiler 1571 de Lala Mustafa Paşa komutasındaki donanma Kıbrıs’ı ele geçirdi Anadolu’dan binlerce Türkmen Kıbrıs’a yerleştirildi Venediklilerin Ortadoks Rum halka yaptıkları kötü muameleye ve mezhep baskısına son verildi Kıbrıs Osmanlı devletinin bir İli (Sancak) durumuna getirildi

Osmanlı devleti ile Rusya arasında savaş çıkması üzerine 1878 ‘de İngiltere Osmanlılardan yana tavır koyacağını ileri sürerek Hukuken Osmanlılara kalmak kaydıyla Ada ‘nın kendisine verilmesini istedi Anlaşmaya göre Kıbrıs Osmanlı devletinin hukuki bir parçası olacak, İstanbul’ a vergisini ödeyecek fakat İngiltere tarafından yönetilecekti Bunun sonunda İngiltere Berlin antlaşması’ nda Türkiye yi destekleyecekti Ruslar işgal ettikleri Kars ve Artvin’i Türkiye ye geri verdikleri zaman Kıbrıs’ın yönetimi yeniden Osmanlılara bırakılacaktı Ancak 1914 yılında Osmanlı Devleti İngiltere’ye karşı Almanya ile birlikte savaşa girince İngiltere Osmanlılarla yaptığı antlaşmayı tanımadığını ileri sürerek Kıbrıs ‘ı sömürgeleri arasına kattıİngilizler Kıbrıs’taki Türk vakıf arazisine ve gayri menkullerine el koyarak Türkleri yoksullaştırma ve Ada dan göç etmeye zorladı Bunun sonucu Türklerin mülkiyetindeki topraklar azalmış oldu 1878 sonrası on binlerce Türk, Kıbrıs tan ayrılarak Türkiye ve İngiltere’ye göç edince Ada daki Türkler azınlığa düşmüş oldular Kurtuluş Savaşı sonrası yapılan Lozan antlaşmasında Kıbrıs konusu gündeme getirilmemiştir

Megalo İdea

Kıbrıs Yunanistan ‘ın Megalo İdea ülküsü içinde yer aldığı için IIDünya Savaşı sonrası sömürgeci devletlerin sömürgelerini terk etmeye başlaması üzerine Yunanistan Kıbrıs ‘ı İngiltere den istedi Yunanistan ele geçirdiği Türk topraklarındaki Türklere baskıyı arttırarak göçe zorladı Türkiye bu duruma karşı çıktı Üstelik Kıbrıs coğrafi olarak Yunanistan a çok uzak ve Anadolu’nun yanı başındaydı Ve İskenderun körfezinden kopan bir kara parçasıydı Türkiye ’nin güvenliği ile ilgili bir konumdaydı Yunanistan’ın ele geçmesi halinde Türkiye batıdan ve güneyden Yunan kuşatması altına girmiş olacak ve Türkiye nin Akdeniz ve Ege ye açılması mümkün olmayacaktı

1959 Londra ve 1960 Zürih Anlaşmalarıyla Adnan Menderes hükümetinin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu İngiltere’ nin hakemliğinde Türkiye’ nin Ada ‘da “ Garantör ( Söz Sahibi)” Devlet olduğunu İngiltere ve Yunanistan ‘a kabul ettirdi Böylece Rumların Adadaki Türkleri yok etmesi önlendiği gibi 16081960 ‘ta Kıbrıs Rum-Türk Cumhuriyeti ilan edildi

Kıbrıs Anayasası’ na göre devletin dili Yunanca ve Türkçe resmi dil olacak , yönetimi iki cemaat ortak paylaşacaktı Rumlar bu anlaşmayı içlerine sindirememiş ve Enosis( Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama ülküsü) den vazgeçmemişlerdi Türk cematinin lideri Dr Fazıl KÜÇÜK cumhurbaşkanı yardımcısı olarak Makarios’ un entrikalarında bunalmıştı 19021959 Londra Anlaşmasına göre İngiltere, Türkiye ve Yunanistan garantör devletler olarak Kıbrıs Cumhuriyetinin Anayasası’nın ihlali halinde ortak olarak , mümkün olmazsa diğerlerine danıştıktan sonra tek başlarına askeri müdahaleye karar verebileceklerdi

***

Alıntı Yaparak Cevapla

Kıbrıs’İn Tarihi

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kıbrıs’İn Tarihi



Kıbrıs'ın Tarihi-II

1967 Kıbrıs Buhranı

1968 yılında başlayan ve 1974 e kadar süren toplumlar arası görüşmeler Rumların inadı yüzünden bir sonuca ulaşamadı Türkiye 1960 anayasasına dayalı hakları geliştirmeye ve federal bir yapı oluşturmaya çalışıyordu Zaman içinde Türkiye üniter devlet içinde bölge muhtariyeti sistemini ileri sürdü 1973 seçimleriyle Türkiye de MSP – CHP koalisyon kuruldu Kıbrıs’la ilgili olarak tek bir devlet içinde görev ve yetkilerin iki toplum arasında paylaşıldığı fonksiyonel federatif sistemin kurulması tezi savunuldu Yunanistan da iş başında bulunan askeri cunta Enosis in gecikmesini çine sindiremiyordu Ve Makarios un iktidardan uzaklaştırılması için plan yapmaya başladılar Makarios bunu öğrenince çok sert tepki gösterdi 15 Temmuz 1974 te Rum cinayet örgütü EOKA cılar ve lideri Nikos Sampson Rum Milli Muhafız teşkilatının yardımıyla darbe yaparak Makarios’u görevden uzaklaştırıp Kıbrıs Helen Cumhuriyetini ilan etti Böylece ENOSİS yolunda ilk önemli adım atıldığı gibi Yunanistan’ın da Kıbrıs a müdahale ettiği gün yüzüne çıktı Amerika İngiltere ve Türkiye yeni yönetimi tanımadıklarını açıkladılarTürkiye bu durumu antlaşmaları hiçe saymak, anayasal düzeni yıkmak ve geçersiz bir yönetim oluşturmak olarak nitelendirdi

Türkiye garanti antlaşmasının 4 maddesinin verdiği yetkiye dayanarak , İngiltere ile beraber Kıbrıs a müdahale etmeye kararlıydı Başbakan Bülent Ecevit Londra da görüştüğü İngiliz hükümetinden gerekli desteği alamadı İngiltere, BM ve NATO’ nun devreye girmesini istiyordu Türkiye tek başına müdahale yapacağını İngiltere ye hissettirdiyse de İngilizler buna ihtimal vermediler Amerikanın yunan cuntasına baskısına rağmen Yunanistan yönetimi geri adım atmadı

Başbakan Bülent Ecevit 19 Temmuz 1974 te Londra’ dan döndükten bir gün
sonra 20 Temmuz 1974 ’te Türk Silahlı Kuvvetleri denizden ve havadan adaya çıkarma yaptı 22 Temmuz akşamı ateşkes yürürlüğe girdiğinde Türk Kuvvetleri Girne Lefkoşe yolunu kontrol altına almışlar ve Girne kıyılarında da bir genişleme yapmışlardı Bu durum askeri bakımdan tehlikeli ve yetersizdi Bu dönemde Türkiye 300 tank ve 40 bin askeri adaya indirmiş bulunuyordu

Yunanistan’ ın adaya müdahalesinde kılını kıpırdatmayan BM güvenlik konseyi Türkiye’ nin Kıbrıs’ a çıkarma yapmasıyla harekete geçti Yunanistan ve Türkiye savaş durumuna gelmişlerdi BM güvenlik konseyi 20 Temmuz 1974 te aldığı 353 sayılı kararla ada da atel kesin sağlanıp yabancı kuvvetlerin çekilmesini Kıbrıs ın bağımsızlık ve toprak bütünlüğünün sağlanmasını karalaştırdı Türkiye 22 Temmuz 1974 saat 17:00 de ateşkese uydu 23 Temmuzda yunan hükümeti istifa etti Konstantin Karamanis yeni Yunan hükümetini kurdu Kıbrıs’ta da yönetime Nikos Sampson yerine Glafkos Klerides getirildi 25 Temmuzda Türkiye, Yunanistan ve İngiltere İsviçre’ nin Cenevre kentinde toplanarak 30 temmuzda Cenevre deklarasyonunu imzaladı Bu deklarasyona göre ;

1) Kıbrıs’ta 1960 anayasa düzeni yeniden kurulmalıdır

2) Taraflar kontrol ettikleri alanları büyütmemelidir

3) 30 Temmuz ateşkes çizgisinde BM kontrol bölgesi kurulacaktır

4) Rum çemberindeki Türk bölgelerinden Rum kuvvetleri çekilecek buralar BM korumasına bırakılacaktır

5) Anayasal düzenin sağlanması yolunda Rauf Denktaş cumhurbaşkanı görevlerini yürütecektir


Bu konferans Türkiye’ nin başarısıyla sonuçlanmıştır Rumlar daha sonra ateşkese uymayıp Türk bölgelerindeki kuşatmayı sürdürmüşlerdir

Türk tarafı coğrafi esasa dayalı fedaratif sistem veya kantonlara dayalı sistemden yanaydı Yunanlılar ise Türkiye’yi oyalıyordu Bunun üzerine 14 Ağustos 1974 te ikinci Kıbrıs barış harekatı başlatılmıştır İki gün zarfında Türk kuvvetleri Magusa- Lefkoşe-Lefke-Kokkina çizgisine ulaşarak adanın %38 ini ele geçirmiş ve BM’ nin ateşkesine uyduğunu kabul etmişti

II Kıbrıs Harekatı toprak işgali olarak algılanmış ve ne sert tepki ABD ile SSCB den gelmiştir Kıbrıs meselesinde Türkiye’ye en büyük darbeyi Amerika indirmiştir Bu arada Yunanistan 14 Ağustosta NATO’ nun askeri kanadından çekildiğini açıklamıştır

1963-1964 Kıbrıs krizindeki Johnsen mektubundan sonra 1974 Kıbrıs krizi Türk-Amerikan ilişkilerine ikinci bir tahrip edici darbe vurmuştur Amerikan Kongresi 5 Şubat 1975 te Türkiye’ ye silah ambargosu uygulamaya başlamış, Eylül 1978 e kadar sürmüştür Ambargoya karşı Türkiye 13 Şubat 1975’ te Kıbrıs Türk federe devletini kurarak anlamlı bir cevap vermiştir 1978 yılındaki Ecevit hükümeti Kıbrıs’ ın Türk bölgesindeki Maraş ‘ a 35000 Rum göçmenin kabul edilebileceğini açıklayınca 26 Temmuz 1978’ de Amerika Türkiye’ ye ambargoyu kaldırdığını açıklamıştır

***

Alıntı Yaparak Cevapla

Kıbrıs’İn Tarihi

Eski 08-03-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kıbrıs’İn Tarihi



Kıbrıs'ın Tarihi-III

Kıbrıs meselesinde toplumlar arası görüşmeler yeniden başladı 12 Şubat 1977 de Denktaş-Makarios anlaşmasıyla ; iki topluma dayalı “ Federal bir cumhuriyet” esası kabul edilmiş, toprak düzenlemesinin ekonomik yeterlilik veya verimlilik ve toprak mülkiyeti prensiplerine göre yapılacağı ortaya konulmuştur Kypriano ile Rauf Denktaş arasında 19 Mayıs 1979’da imzalanan anlaşma iki toplumlu, iki bölgeli federal bir devlet ve ülke birliği esası öngörülmekteydi Ayrıca Kıbrıs cumhuriyetinin, bağımsızlık, egemenlik ,toprak bütünlüğü ve bağlantısızlığı korunacak Ada’ nın kısman veya tamamen herhangi bir devletle birleşmesi reddedilecek ve askerden arındırılacaktır Görüşmeler sırasında Rumlar Maraş meselesinin ele alınmasını istiyordu Denktaş ise Maraş meselesinin, anayasa ve toprak meseleleriyle birlikte değerlendirilmesini ileri sürerek iki bölgelilik ve iki toplumluluk ilkelerini ortaya koyarak güvenliğini sağlamak istiyordu Anlaşma sağlanamayınca görüşmeler kesildi Bu arada BM genel kurulu 34/30 sayılı kararı alarak Kıbrıs Cumhuriyetinin egemenlik,bağımsızlık,toprak bütünlüğü ,birlik ve bağlantısızlığı destekleniyordu Kıbrıs’taki bütün yabancı kuvvetlerin geri çekilmesinin ve toplumlar arası görüşmelerin başlanmasını tavsiye ediyordu Bu oylamada Türkiye’yi destekleyen Ülkeler; Pakistan, Bangladeş, Suudiarabistan ve Cibuti idi Toplumlar arası görüşmeler 1982 yılı boyunca devam etti Taraflar anayasa meselelerini değerlendirip federal hükümetin yapısıyla ilgili konularda görüşmelerde bulundular Yerleşim, dolaşım, mülk edinme gibi konular tartışıldı Bu arada Kıbrıs Rum tarafı Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ta bir merkez bankası kurması ve Türk Lirasının Kuzey Kıbrıs’ta Türk parasının tedavülde olmasından rahatsız olduğunu açıkladı Rum kesiminde yapılan seçimlerde Kyprianu yönetime geldi Türk tarafına isteklerini kabul ettiremeyeceğini anlayan Rumlar meseleyi enternasyonalize etmeye çalıştırlar Rumların baskısıyla BM Genel Kurulu 13 Mayıs 1983 günü çok ağır bir karar alarak Türkiye ,Pakistan, Bangladeş, Malezya ve Somali’nin aleyhte oyuna rağmen,” Kıbrıs Cumhuriyetinin; egemenlik, bağımsızlık, toprak bütünlüğü ve üniter yapısını koruması gerektiğine dair karar aldı Yani adadaki Türk gerçeği yok sayılıyordu Bunu üzerine Rauf Denktaş 16 Mayısta verdiği bir demeçte Kıbrıs Türk Federe Devletini ilan edeceğini açıklıyordu Türk tarafı 17 Haziran 1983’ te yayınladığı bir deklarasyonla Kıbrıs Türk’ ünün “ Self determinasyon hakkını “ ilan etti Bu arada BM genel sekreteri Perez de Cuellar Türk ve Rum tarafına yeni teklifler getirmişti Buna göre Türklere % 23 toprak bırakılırsa, merkezi hükümet organlarında temsil oranı % 40; % 30 toprak bırakılırsa Türklerin merkezi hükümette temsil oranı % 30 olacaktı Kısaca Türklere %30 toprak bırakılıyordu Oysa Türklerin elindeki toprak oranı %37 dir

Türkiye de ANAP yönetime gelmeden 15 Kasım 1983’te KKTC ilan edilmişti Bu arada toplumlar arası görüşmeler devam edilebileceği açıklanmıştı Yeni KKTC’ni sadece Türkiye tanımıştı Rumlar, Yunanistan ve İngiltere sert tepki gösterdi İngiltere’nin isteği ile BM Güvenlik Konseyi 17 Kasım 1983’ te toplanarak KKTC’ nin bağımsızlığına ilişkin kararın hukuken geçersiz sayılıp eski statüsünün verilmesini dile getirdi Güvenlik konseyinin 541 sayılı bu kararı 29 Mart 1984’te AET tarafından olduğu gibi kabul edilmiştir Amerikanın baskısıyla Pakistan ve Bangladeş’ te KKTC yi tanımadı Bu arada toplumlar arası görüşmeler tekrar başlatıldı BM’nin teklifi gereğince Maraş bölgesi geçici olarak BM yönetimine bırakılacak Türk tarafı bağımsızlıktan vazgeçecekti Böylece bütün tavizler Türk tarafından isteniyordu Rumlar Türk toplumuna azınlık statüsü veriyor, topraklarını %23 e indirmeye çalışıyor, 1974 ten beri süregelen durumu göremiyorlardı Oysa 1960 sistemini Rumlar yıkmış Türk toplumu kendi düzenini kurma çabası içerisine girmiştir Türkiye hükümeti KKTC yi güçlendirmek için ilişkileri büyük elçilik seviyesine çıkardı Bu arada BM Kuzey Kıbrıs a hiçbir şekilde yardımcı olmama ve temasta bulunmama konusunda üyelerine çağrı yapmış ve Maraş bölgesinin eski sakinleri dışında kimsenin kullanımına açılmamasın bildirmiştir Pakistan ve Türkiye bu karar aleyhine oy kullanmıştır Bu arada dolaylı görüşmeler başlamıştırBu görüşmelerde anlaşma zemini ortaya çıkmış bu taslağa göre iki toplumlu ,iki bölgeli federal cumhuriyet kurulacak Türk tarafına mecliste %30 , senato da % 50 temsil hakkı verilecek , Maraş BM ye teslim edilecek ,hükümet kurulduktan sonra yabancı kuvvetlerin Ada dan çekilmesi konusunda görüşmeler yapılacak Türkiye’nin garantilerini kaldırıp BM garantileri geçerli hale gelecekti Yine de Kypriano bu anlaşmayı imzalamadı

5 Mayıs 1985’te Kuzey Kıbrıs’ta referandum yapılmış 164 Maddelik anayasa yapılarak yürürlüğe konulmuş ve Devlet olma yolunda önemli bir adım atılmıştır Yapılan seçimler sonrası oyların %70 ini alan Rauf Denktaş KKTC’nin İlk Cumhurbaşkanı olmuştur Devam eden görüşmelerde Rumların amacı Türkiye’nin Adadaki Türklere dönük garantilerini kaldırmak ve Türk askerini adadan uzaklaştırmaktı Türk tarafını tezi ise 12 Aralık 1985’te Rauf Denktaş tarafından ortaya konuldu Kıbrıs Rum yönetiminin ve Yunanistan’ın , Türk askerinin adadan geçici hükümet kurulmadan çekilmesi yolundaki tekliflerini tartışma konusu yapmanın mümkün olmadığını , Kıbrıs’ta barış kurulduktan sonra Türk askeri görevini şerefle tamamlamış olarak bir program çerçevesinde çekilecek ancak Türkiye’nin etkili garantörlüğü devam edecektir şeklinde ortaya koymuştur Bu arada Sovyetler Birliği meseleyi karıştırıcı teklifler öne sürmüştür Bu teklife göre Kıbrıs sorununun düzenlenmesinin Kıbrıs Cumhuriyetinin varlığına tehdit oluşturmasından ciddi biçimde kaygı duymaktadır Kıbrıs cumhuriyeti adanın tüm topraklarını içermelidir Sovyetler Birliği adanın bölünmesine karşıdır Ada’daki her türlü yabancı asker çekilmeli yabancı üst ve tesislerin faaliyetine son verilmelidir Ada da BM Güvenlik konseyinin üyeleri garantör olmalıdır şeklindeydi Sovyetler Birliği’nin amacı uzlaşmayı bozmak NATO üyelerini birbirine düşürmekti Bu arada Rumlar yeni bir belge ileri sürdüler Bu belge Kıbrıs cumhuriyetinin iki toplumlu ve iki kesimli bir devlet olacağını belirtmekle birlikte iki toplumun eşitliğinden söz etmemekteydi Yetkileri konusunda 3/7 oranı ileri sürülmüştü Federal Cumhuriyetin tek bayrağı olmakla beraber federe devletlerin de kendi bayrakları olabilecekti Bu arada Maraş bölgesiyle Lefkoşe hava alanının geçici olarak BM barış gücü kuvvetlerine teslimi öngörülmekteydi Denktaş bu önerileri kabul etmedi Bu belgede Rumlar KKTC yi , Türk toplumunu ve 1974 Barış Harekatı’nın getirdiklerini yok sayıyorlardı

1987 yılında Sovyetler Kıbrıs meselesine farklı bir boyut katmaya çalıştılar ve Kıbrıs meselesini milletler arası bir konferansa taşıma çabasına girdiler 1988 yılında en önemli gelişe İsviçre’nin Davos şehrinde yapılan Özal-Papandreu görüşmesinde yayınlanan Daos bildirisidir Yunanistan’ın beklentisi Türkiye’ nin Kıbrıs tan taviz vermesi , Türkiye’nin isteği ise Türk-Yunan ilişkilerini yeniden barışçı ve yapıcı şartlara taşınmasıydı Denktaş 3 Mart 1988 ‘te bir iyi niyet manifestosu yayınladı Denktaş iki toplum arasında işbirliği yapılmasını teklif ediyor ve belirli konularda komiteler kurulmasını ticaret, çevre ve bulaşıcı hastalıklar konusunda bilgi alış verişi ve işbirliği yapılmasının karşılıklı spor, kültür ve bilimsel temasların yapılmasını, Türkçe’nin ve Rumca’nın isteğe bağlı olarak karşılıklı okutulmasını , polislerin işbirliği yapmasının adi suçluların iadesini, ticaret,turizm,iletişim ve diğer ekonomik alanlarda tarafların birbirlerinin menfaatlerine zarar vermekten kaçınmalarını , yayın organlarında saldırgan tavırların sergilenmemesini sunmuştu Vasiliui bu tekliflere cevap vermedi Çünkü Denktaş ı kendisine muhatap ve Türk toplumunun eşitliğini kabul etmiyordu

Taraflar Daos ruhundan uzaklaşınca Yunan hükümeti Batı Trakya’daki Türklere baskıyı arttırdı Türk kimliklerinin inkar ederek onların Müslüman azınlık olduklarını öne sürdü Bu arada Sovyetlerin Afganistan’dan çekilmesini Yunanlılar değerlendirmek isteyerek Türkiye’nin Kıbrıs’taki askerlerini çekmesini istiyordu Amaçları Türkiye’yi işgalci göstermekti

***

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.