Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
boğazlar, sorunu

Boğazlar Sorunu....

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Boğazlar Sorunu....



Boğazlar Sorunu


Türk Boğazları'nda (İstanbul ve Çanakkale Boğazları) yabancı devletlere ait deniz araçlarının geçişine ilişkin olarak çeşitli dönemlerde ortaya çıkan anlaşmazlık






XVIII yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı Devletinin boğazlar üzerinde kayıtsız şartsız bir egemenliği söz konusuydu Bu tarihte Rusya Karadeniz'in kuzey kıyılarını ele geçirmeye başlamıştı 1774'te iki ülke arasında yapılan Küçük Kaynarca Antlaşması ile Rusya ticaret gemilerine boğazlardan serbest geçiş hakkı tanındı




1798 ve 1805 Osmanlı-Rus ittifak andlaşmalarıyla da boğazlar bütün üçüncü devletlerin savaş gemilerine kapatılırken Rus savaş gemilerine serbest geçiş hakkı tanındı Ancak 1807'de iki ülke arasında çıkan savaş sonucunda bu andlaşma yürürlükten kalktı Bu arada Osmanlı Devleti 1809'da İngiltere ile imzaladığı Kala-i Sultaniye Andlaşması ile Boğazları kapalı tutmayı taahhüt etti Daha sonra 1829'da Rusya ile yapılan Edirne Antlaşması sonucunda Boğazlar tekrar Rus ticaret gemilerinin serbest geçişine açıldı 1833'te Osmanlı Devleti'ni iyice zor duruma sokan Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanı sırasında Rusya Osmanlı Devleti'ne yapacağı askeri yardım karşılığında bu devletten boğazları üçüncü devletlerin savaş gemilerine kapalı tutma sözünü aldı Hünkar İskelesi Andlaşması, 1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi ile iptal edilmişti Bu sözleşme barış zamanında boğazların Osmanlı dışındaki bütün savaş gemilerine kapalı tutulmasını öngörüyordu londra Sözleşmesi 1923 Lozan Boğazlar Sözleşmesi'nin imzalanmasına kadar yürürlükte kalmıştır I Dünya Savaşı sonundaki Mondros Ateşkes Andlaşması ile boğazlar itilaf devletlerince işgal edilmişti Bu devletlerin Ağustos 1920'de İstanbul hükümetiyle imzaladıkları Serves Andlaşması, Boğazların denetimini bir uluslararası Boğazlar Komisyonuna devrediyordu Bu komisyon çeşitli devletlerin gönderecekleri üyelerden oluşacak ve adeta bir devlet niteliğine bürünecekti Serves'in hiçbir zaman yürürlüğe girememesi ile bu Komisyon da hiç bir zaman kurulamadı



Rauf Orbay bakanlar kurulu başkanı olduğu için görüşmelere katılmak istemiş; fakat görüşmelere Mondros Mütarekesini imzalayan bir kişinin gide*meyeceğini savunan Mustafa Kemal; barış görüş*melerine İsmet paşa’nın gitmesini uygun bulmuştur



1923 Lozan Boğazlar Sözleşmesi ile Boğazlar bölgesi Türkiye'nin egemenliğine bırakılıyordu ama Türkiye bu bölgeyi silahlandıramazdı Her ne kadar Türkiye'nin başkanlığında bir Boğazlar Komisyonu öngörüyorsa da bu komisyonun statüsü Serves'dekinden çok daha farklıydı Sözleşme ile bütün savaş gemilerine boğazlardan geçiş serbestisi tanınmıştı 1933 Londra Silahsızlanma Konferansı sırasında Türkiye bu sözleşmenin değiştirilmesi yönündeki talebini imzacı devletlere sundu İtalya dışındaki bütün imzacı devletlerin katılımıyla 1936'da Montreux'de toplanan Konferans sonucuna 20 Temmuz 1936 tarihli Montreux Boğazlar Sözleşmesi imzalandı Sözleşmeye göre Türkiye Boğazlar bölgesini silahlandırabilecek, savaşta, barışta ve savaşa yakın hissettiği durumlarda Boğazlardan gemi ve diğer deniz araçlarının geçişi hakkında çeşitli kararlar verebilecektir Boğazlar Komisyonu da kaldırıldı



Açıklama: Türkiye açısından Lozan antlaşmasının en sakat maddesi boğazlarla ilgili maddesi olmuş*tur Bu madde adeta Türkiye’yi malüb durumuna düşürerek, Türkiye’nin egemenlik haklarını kısıt*lamıştır





Sovyetler Birliği 1945 yılındaki Yalta ve Potsdam Konferanslarında Montreux düzeninin değiştirilmesi ile ilgili öneriler ileri sürdü ama bu konuda ABD ve İngiltere ile uzlaşamadı



Yalta Konferansı (1945): Churchill, Roosevelt, Stalin

Savaş sırasında Türkiye'nin Montreux Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini öne sürecek boğazların Karadeniz'e kıyıdaş devletlere açık, geri kalan devletlere ise kapalı tutulmasını istedi Ayrıca boğazları, Türkiye ile ortaklaşa savunma talebinde bulundu Batılı devletler ise sorunun bir uluslararası konferans çerçevesinde çözülmesini savundular Türkiye de Sovyetlere verdiği notalarla sorunun uluslararası görüşmelerle çözülmesi gerektiğini ileri sürdü ve Sovyetlerin ortak savunma talebini reddetti Bir uluslararası konferans toplanması girişimleri de bir sonuç getirmedi ve Boğazlar rejiminde bugüne kadar bir değişiklik olmadı





***

Alıntı Yaparak Cevapla

Boğazlar Sorunu....

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Boğazlar Sorunu....




Alıntı:







Atatürk'ün Türk Boğazları'ndaki Başarısı

1936 yılında siyasi havanın bozulduğunu gören Atatürk, Boğazlar meselesini kati olarak çözmeye karar verdi Türk Hükümeti, Milletler Cemiyetine müracat ederek Lozan Anlaşması’ndaki Boğazlara ait hükümlerin değiştirilmesini istedi Bunun üzerine İsviçrede’ki Montrö şehrinde 21 Temmuz 1936’da bir konferans düzenlenmiş ve Montrö Anlaşması imzalanmıştır Bu anlaşma, Atatürk’ün sulh yoluyla elde ettiği siyasi bir zafer olup, bu sayede Boğazlar üzerinde kayıtsız şartsız Türk hakimiyeti kurulmuştur Türkiye, Boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını, Mustafa Kemal Atatürk’ün diplomatik başarılarından biri olan Montrö Sözleşmesi ve Balkan komşularıyla iyi dostluk ilişkilerini perçinleyen Balkan Paktı sayesinde elde etmiştir

Atatürk’ün belirttiği üzere; bağımsız bir devletin varlığı için temel şartlarından biri olan milli bir dış siyaset dışında ulusal güvenliğimiz açısından da teknolojimizin de millileştirilmesi oldukça büyük önem arz etmektedir Aksi takdirse, yabancı teknoloji kontrolunda ne ulusal güvenliğimizi sağlayabilir ne de denizcilik ve diğer sektörlerde kullanılan teknolojiyi, kodların yabancı teknoloji elinde olması nedeniyle üst modellere çıkarabiliriz Boğazlarımızın emniyeti ve güvenliği açısından da milli teknolojiye ihtiyaç söz konusudur
Sonuç olarak; Boğazlar konusu Türkiye'nin en önemli stratejik meselelerinden biridir Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 71 yıllık süreçte bölge ve dünya barışına önemli katkıları olmuştur Türk Boğazları’ndaki eğemenliğimizi ve vatanı borçlu olduğumuz Büyük Önder Atatürk ve tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi saygıyla ve sevgiyle anıyor onların bıraktığı emaneti korumanın, Montrö Sözleşmesi’nin değiştirilme istekleri olması durumunda hazırlıklı olmanın ve Montrö’ye sahip çıkmanın bir vatan borcu olduğunu düşünüyorum





Osmanlı zamanında yaşanılan siyasi başarısızlıklardan bir tanesi de buAtamızda bu sorunu başarıyla çözmüş
Teşekkürler konu için canım

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.