Canım Atam...Söyle Ne Gördün... |
08-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Canım Atam...Söyle Ne Gördün...Canım Atam Söyle Ne Gördün On kasım oldu Ata'm, yoksun sen işte, Barut kokarken her yan, cephelerinde, Bir bardak içki ile, bir teklik filtresize, Günahı boynuna, saranları mı gördün Kim verir bu ülkeye, senden fazla hayat, Kim gocunur durur, olmuş hayatı bayat, Sakın damlamasın yaşın, ölür bu surat, Altın saçını bronza,değişeni mi gördün Kulluk bakidir sınava, Allah'ın katında, Kim onu üçkağıda, tav edebilir orada, Bu hayat kozlarını, açsa da aç ruhlara, Rahat ol Ata'm, küfe yapanı mı gördün Zaman sen değil, bu gün senin değilki, Benim istediğim hayat, sanma bu mu ki, Savaşlarında şimdi, kim olmak ister ki, Cephenden, bu vatanı satanı mı gördün Uykuların hep ağır, olsun isterim senin, Yaşadığımız günleri, aman görmeyesin, Bir kaç yaşanan aşkı, bir kaç mutlu anı, Çok görüpte sana, söyleneni mi gördün Yirmidört saatin, yirmidördü de vatan, Kurdun kuşun yemi olduk, bak şu an, Önce denirdi hep, kalk da ben yatam, Yerinde olmayı, istemeyeni mi gördün Haftanın üç gününde, öğünsüz kaldınız, Köpeğin yatmayacağı, yerlerde yattınız, Ülkeyi şimdi, siz kimlere bıraktınız, Bir tas hoşafı, beğenmeyeni mi gördün Yaramız açıktır, sar desen de sarılmaz, Bu yara, hiç bir merhemle deva bulmaz, Aşkın olmadan, bu hayat inan yaşanmaz, Aydınlarını, dut yemiş, bülbül mü gördün Her bir köşeler, kaplı bireysel zevklerle, Toplumsal refahı, istemez oldu kimse, Eğer sensiz hayat, tam böyle birşeyse, Sen, bu yılda olmayacağını mı gördün Sekiz silindir jeepler, belki oniki oldu, Elifin kağnısı da, cepheye yayan kaldı, Düşmanın mermi bekler,toplar sustu, Boğaz'da gavur bayrak, yatlar mı gördün Sisli hava, barut kokar dört bir yan, Uslan desen kalbim, uslanmaz bu an, Düşmana, niye geldiniz diye mi soran, Ağıt yakan, anaların yaşını mı gördün Saklanma derim sana, ama nafile, Şu an burada olsan, yerin bilmem nere, Düştük dünya tezgahına, artık bir kere, Elin heybesinde, olduğumuzu mu gördün Yıl ondokuzyirmiüç, sen şahlanmış bir at, Bakar günümüzden, sana çok az surat, Bıraktıkların şimdi, görme çok bayat, Sofranda yenmeyecek, şeyler mi gördün Boğazın aç tok, cephende olduğu gibi, Sizi yazan kalemler, sizden çok tok şimdi, Söylemedi tarih bana, aç geçen günlerini, Bir whisky eşliğinde, yazıldığını mı gördün Kapında köle olan, o yakaran suratlar, Aşımıza zehirlerini, nasılda sinsi sunar, Bizim eller bu zehre, devadır diye bakar, Bu tabaktan kaşık kaşık, içeni mi gördün Sana rahat uyu diye, haykırmak isterdim, Ben seni, bu vatanıma tek önder bildim, Şu an yanımda olmanı, inan nasıl isterdim Akan gözyaşımı, silemediğimi mi gördün Alıntı |
|