08-03-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürk Ve Kin

Gazi Mustafa Kemal İzmir Türkocağı’nda Çayda 
Sağında: Fahrettin Altay Paşa, Solunda: Kâzım Dirik (2 Şubat 1931)
Atatürk, bir işi yaparken fayda ve zararını sadece kendisi açısından değerlendiren insanların bencil olduğunu düşünürdü Asıl olan insanların yaptığım iş başkalarına ve özellikle benden sonra geleceklere ne kazandırır veya ne kaybettirir, diye düşünebilmeleridir Bu anlayış insanları bencillikten uzaklaştırır, ufkun ötesini görmelerini sağlayarak başkaları için bir şeyler yapmanın zevkine onları ulaştırır İnsanların bencil, kinci ve bağnaz olmalarında bu düşünceden yoksunluk vardır
Aşağıdaki olayda görevini yapmadığından dolayı evlatlarının zarar göreceğini düşünmeyen babayla, kendini o görevlinin evlatlarını düşünmek zorunda hisseden gerçek baba Atatürk’ün anlayış farkını yansıtmaktadır Atatürk’ün asla kini yoktur Bir kimseye ne kadar kızarsa kızsın, bir süre sonra affeder, olanları unutur, bir daha duymak bile istemezdi Bu yüzden civarındakilerden birçokları zaman zaman gözden düşer, sonra yeniden affedilir, yeniden eski mevkiini alırdı
Fakat, asla göz yummadığı şey, bir kimsenin ekmeğiyle oynanmasıydı Yeni harflerin kullanılmasının kararlılıkla takip edildiği dönemde bir seyahati esnasında bir hükümet bürosuna girdi Açtığı bir defterde bir deste eski harflerle yazılmış notlar ve kağıtlar buldu Defterin sahibi yaşlı bir memurdu Atatürk, hayatında ender rastlanan bir hiddetle memurdan başladı, amirde bitirdi, hepsini kovdu
Dışarı çıkarken de:
- Bunlar mikroptur, efendim! Milli bünyenin iyiliği namına temizlenmeli!  diye bağırdı
Akşam oldu, vilayet konağında bir ziyafet vardı Bir aralık söz yine yeni harflere geldi Atatürk, valiye sordu:
- Bugünkü yobazlara ne yaptın?
Vali:
- Görevlerine son verdim, paşam Esasen ücretli hizmetlilerdi Atatürk durakladı, sonra usulca:
- O olmadı işte!  dedi Bu adam, kabahatli, muhakkak!  Fakat, çoluğunun çocuğunun suçu ne? Onları aç bırakmaya hakkımız yok Onu görevine usulca iade et!  Biz adamları cezalandırmalıyız, ama ekmekle oynamak doğru değildir!  
N A BANOĞLU, Nükte ve Fıkralarla Atatürk, s 325-326
|
|
|