Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
alametleri, kiyamet

Kiyamet Alametleri

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kiyamet Alametleri




“Kıyamet alametleri” başlığı altında eserlerde geçen Hz Peygamber’in (as) beyanları aynı zamanda birer mucizedir

On dört asır önceden bugüne ışık tutmak

Ta o yıllardan bugünü okumak ve “ümmete” okutmak mucize değil de ya nedir?

Bu “mucize” hadis–i şeriflerden birini daha önce birçok kez okumuş ve yorumlamış olsam da, hadiste geçen bir kelime fazlasıyla hem düşündürdü beni hem de irkilmeme sebep oldu


Önce hadis–i şerif

Hazret–i Peygamber (as), Hz Enes’ten (ra) gelen rivayette şöyle buyuruyor:

“Kıyamet kopmazdan önce gece karanlığının parçaları gibi fitneler olacak Kişi (o vakit) mümin olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama kavuşur Mümin olarak akşama erer, kâfir olarak sabaha kavuşur Birçok kimseler azıcık dünyalık mukabilinde dinlerini satarlar” (Tirmizî, Fiten 30, –2196–)

Hadis–i şerifte geçen iki kelimeyi biraz irdeleyelim

Fiten/fitneler: Geniş bir anlam çeşitliliği taşıyan bu kelime, günümüz şartlarını gözönüne getirerek özetle şu cümleyle izah edilebilir; fitne; “inanç bozuklukları/itikadî sapmalar” demektir Büyük İslam alimi Aliyyü’l–Kârî’ye ait olan bu tarif, hadiste geçen ve hem kıyametin vuku öncesi durumu, hem de bugünkü hali özetleyeme daha uygundur İnsanları bir anda imandan küfre, küfürden imana zıplatacak hal olsa olsa itikat/inançla ilgili olsa gerektir


Çünkü iman ve küfür akaitle ilgili bir haldir ve neyin iman neyin küfür olduğunu da Kur’an belirlemiş, Hz Peygamber de bunu insanlara/müminlere beyan etmiştir

İmanın; kalp ile tasdik, dil ile ikrarın yanında, iman alametinin üçüncü şıkkı olan boyun ile inkiyat/onama ilk bakışta gereksiz görünse de öyle değildir

Çünkü küfrü mucip bir hali, sözü, gelişmeyi boyun sallayarak inkiyat etme/onama insanı küfre götürecek bir haldir, çok basit gözükse de

Gündelik hayatta bir olayı boyun bükerek tasdik, ya da boyun bükmeyerek reddetmiyor muyuz sanki


Bunun yanında fitne; imtihandır, belâdır, hastalıktır, fikir ayrılığıdır, savaştır

Hadiste geçen ve ilgimi çeken bir başka kelime ise “ekvâm” kelimesidir Topluluk, grup, cemaat anlamında olan “kavm” kelimesinin çoğulu olduğuna göre “ekvâm”; cemaatler, gruplar, topluluklar demektir

Yukarıdaki hadis–i şerifi tercüme eden günümüz ilahiyatçıları nereden mülhemdir bilinmez “ekvam” kelimesine, “bazı kimseler” manasını vermişlerdir ki, bu manaya gelmesi de mümkündür


Ancak bu kelimenin cemaatler, gruplar, topluluklar şeklinde diğer metinlerde tercüme edilmiş olması daha doğrudur

Öyleyse son cümleyi şu şekilde tercüme etmek hadisin özüne daha uygun düşmez mi?

“Kıyamet kopmazdan öncebazı gruplar/cemaatler/topluluklar dinlerini azıcık bir dünya menfaati karşılığında satacaklardır

İşte bu noktada bizlere düşen işte bu noktada bir nefis muhasebesi yapmaktır

Ameli hataların günah, itikadî hataların ise küfür olduğunun altını bir kez daha çizerek etrafımızda itikadî sapmaların havada uçuştuğu bir zamanda tavrımızı neye göre ve nasıl belirliyoruz?


İslam’ın “küfür” diye açıkladığı olayları biz nasıl değerlendiriyoruz

Allah’ın “lanetlediği” hal ve davranışlara biz de “lanetleyebiliyor muyuz”, yoksa “var bir hikmeti” deyip geçiyor muyuz?

İman–küfür olayı, “ayranın” karalığı kadar basit değildir ve olmamalıdır

Neyin iman dairesinde olup, neyin kafir yaptığı konusu o kadar hassas ve helak edici bir durumdur ki, Allah (cc) onu belirlemiş, kullara bırakmamıştır

Hani o halk tabiriyle “çocuk oyuncağı” değildir iman–küfür

Bu kadar ilginç olan bir başka şey ise şudur ki, dün bir olaya/fikre bu “küfürdür” hükmünü verenlerin bugün aynı şeyi “iman/hak” olarak görmeleri, hatta imanın gereği olarak ilan etmeleri olsa gerektir

Oysa bize düşen batılı kılıf aramak değil, onun batıl olduğunu ilan etmemizdir


Hz Peygamberin (as);

“Sizden biri bir münkeri/küfrü/batılı/Allah’a isyanı/şirki/günahı gördüğü zaman önce eliyle engel olsun, gücü yetmezse diliyle engel olsun, bunlara gücü yetmezse kalpten buğzetsin/nefret etsin/tepki göstersin/hoş karşılamadığıbelirtsin Bu da imanın en zayıf halidir” hadisine uygun hareket ediyor muyuz?

İmanın en zayıf halini de mi hal edinemiyoruz

Yoksa münkeri “hoş” mu görüyoruz?

Eğer böyle yapıyorsak, bütün bunları neye bedel, kaç kuruşluk dünya malı karşılığı yaptığımızı da cevaplandırmamız gerekmez mi?

Eğer böyle yapıyor ve hakkı batıl, batılı hak ilan ediyorsak bu durumda “azıcık dünya malı karşılığı” dinimizi satmış olmuyor muyuz?


Son bir hadis–i şerif

Resulüllah (as) buyurdular ki:

“İnsanlar öyle aldatıcı yıllar görecek ki, o yıllarda yalancılar tasdik, doğru söyleyenler tekzip edilecekler Keza o yıllarda haine itimat edilecek, emin /güvenilir kimseye de hainsin denilecek O zaman ‘ruvaybıda’ adam amme işinde söz sahibi olacak

“Ruvaybıda” kimdir diye sorulmuştu “Amme işlerinde söz sahibi olan değersiz adam” diye cevap verdi (Kutub–i Sitte Muhtasarı Terc Ve şerhi, c 17, s546)

Hiç olsun bu hadis–i şerifleri ezberleyin

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.