Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
olmeden

Olmeden Once Ne Ne Ne

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Olmeden Once Ne Ne Ne




Hele hele musalla taşında yatan bir yakını ise, onu ve yaşamını yakından biliyorsa, neler düşünür insan tabuta bakarken? nasıl değerlendirir, yorumlar eleştirir o ölünün yaşamını ? Güzelliklerle dolu yaşamına neleri dert etmişti kendine etmeseydi daha mutlu olmaz mıydı Deriz kendi kendimize Yapmak isteyip de yapamadığı durmadan ertelediği bir yığın şey vardı yapsaydı, yapmadan gitmeseydi

Her cenazeden yaşam dersleri alarak döneriz, ama kısa zamanda bu dersleri unuturuz

Bir daha bir cenaze töreninde musalla taşına bakarken "orada ben olsaydım diye" düşünün Nasıl bir hayat yaşamış olarak öte tarafa gidiyor olurdunuz acaba Acaba, oradan geri dönme ve yeniden yaşama şansı verilse, öncelikleriniz gene böyle mi olurdu? "yahu neleri dert edinmişim nelerle boşuna üzülmüş, beni sevenleri üzmüşüm değer miydi? diye kaç şey sayardınız?

"Şu şu vakitlerimi böylesine boşa harcayacağıma, şu şu aptalca şeyleri kendime dert edeceğime, sevdiğim çok sevdiklerimle en güzel geçecek günleri aptalca kırgınlıklar, kavgalar, inatlar yüzünden ziyan edeceğime, en sevdiğim şeylere ve insanlara ayırsaydım" diye ömrümüzün neredeyse yarısını başka türlü yaşamak istemez miydiniz?

KENDİNİZİ KENDİ CENAZE TÖRENİNDE HAYAL ETMEK, size dönüp geriye bakmak ve her şey bitmeden hayatınızda bazı önemli değişiklikler yapmak fırsatı verir

Ölümden söz etmekten korkulan bir toplumda insanın kendi ölüm anını düşünmesi zor Ama iyi fikir İnsanın kendi ölümü ve yaşamını bir arada düşünmesi iyi fikir gerçekten Bu sayede nasıl bir insan olduğumuzu hatırlar, hayatınızda sizin için en önemli öncelikleri daha iyi sıralarsınız

Kendi cenaze töreninizi düşünmek sizin için bir "uyandırma zili" olabilir Şu an düşünün " Şu an gidiyorum" deyin ve hayatınızın muhasebesini yapın, artılarını eksilerini çıkarın

Eğer yaşasaydım neleri yapmaz, neleri öncelikle yapmak için çırpınırdım deyin

Ve işte zil çaldı

Uyanın

Ne mutlu size işte yaşıyorsunuz

Bu fırsat elinizde

Hadi bakalım, başlayın,

BAŞTAN

İnsan, kendisinin âciz ve zelil, dünyanın aldatıcı ve fâni; âhiretin ise çok yakın olduğunu, tam olarak, ancak ölünce anlar Bu hadis-i şerif ile, ölmeden önce uyanmamız, hayatımıza çeki düzen vermemiz ihtar ediliyor


Ölmeden önce ölmeyi başarmak, seçkin insanlara mahsus Bizlere düşen, elden geldiğince onlara benzemeye gayret etmek Bu emri dinleyen insan, dünyayı misafirhane, vücudunu ise emanet bilir Ruhunu ve kalbini onlarda boğmaz Bu hâl ile hallenen insan, ölmeden evvel ölmüş demektir


İnsan ölümle birlikte hayatının hesabını da vermeye başlar Öyle ise; ömür muhasebesini dünyada yapan insan, ölmeden evvel ölmüş demektir Dünya hayatının bitimiyle yeni bir hayata geçilir O halde, bu dünyada iken âhiretine hazırlanan insan ölmeden evvel ölmüş demektir


Ölümle, insanın elinden, diğer azaları gibi, gözü ve dili de alınır O artık okuma, anlatma nimetlerinden mahrumdur Bunu düşünerek, orada yarayacakları burada öğrenen ve orada konuşulacakları burada dinleyen insan, ölmeden evvel ölmüş demektir


Ölümle birlikte mahlûkatın sevgisi de biter, korkusu da Ölü için, yaşayanlar tarafından övülmekle yerilmek eşit olduğu gibi, yazla kış arasında da fark yoktur İnsanların teveccühlerine ve yermelerine dünyada ehemmiyet vermeyen, “varlığa sevinmeyip, yokluğa üzülmeyen” insan da ölmeden evvel ölmüş demektir


Ve en önemlisi; ölümle insan Hakka rücu eder, Rabbine döner Ölmeden evvel ölenler, Hakka bu dünyada rücu ederler; hayatlarını ilâhî emirler dairesinde geçirirler; Allahın rahmetine dünyada iltica eder, gazabından da yine dünyada korkarlar İşte bu bahtiyar insanlar âhirette de Hakka rücu ederler, ama bu rücu onlar için Allaha vâsıl olma ve lütfuna erme şeklinde tezahür eder


Ölümle, cüzi iradenin hükmü son bulur Öyle ise, ölmeden evvel ölenler, nefsî arzularını hayatta iken terk etmeyi başarıp, Allahın küllî iradesine tâbi olurlar Nefis hesabına bir şey talep etmezler Bütün arzuları helâl dairesinde olur Böylece ölmeden evvel ölmenin zevkine ererler


Ölmeden evvel ölmek; gerçekten, bu dünyada büyük bir lütuf, büyük bir saadet Bilindiği gibi, insan, yerde iken gök gürültüsünden ürker, şimşekten korkar, yıldırımdan kaçar Ama uçakla bulutları yarıp onların üstüne çıktı mı, artık güneşi bulmuş ve önceki korkularından kurtulmuştur Ölmeden evvel ölmenin sırrına erenler de, ölümü hayatta iken geçmiş, mahşere bu dünyada çıkmış, hesaplarını burada vermiş ve itaatkar bir kul olarak Hakka rücu etmişlerdir Artık onları benlik duygusu boğamaz, çünkü ölünün benliği olmaz Tabiat onları kendine celp edemez, zira ölünün tabiatla bir alış verişi kalmamıştır


Prof DrAlaâddin Başar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.