Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
evde, geçen, kadının, saati, yirmidört

Bir Kadının Evde Geçen Yirmidört Saati

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Kadının Evde Geçen Yirmidört Saati




Bir Kadının Evde Geçen Yirmidört Saati



Hanımların sık sık maruz kaldığı bir söz var Hani, beyler, işleri yolunda olmadığı zamanlar bu silâhı sıkça kul*lanırlar;




"Hanım, bütün gün evdeydin! Ne yaptın?" derler


Şu, bütün gün evde rahat rahat oturan, hiçbir iş yapma*yan ev hanımlarına bakalım, neler yapıyorlarmış Kim bilir, beyler belki bundan sonra artık bu sözü kullanmaktan vaz*geçerler, belli mi olur?




* * *




Diyelim ki kadın kahramanımızın üç çocuğu var




Sabah saat 6, bebeğin mama saati Yedir, altını değiştir derken saat 7 olmuş Oğlunun kalkma saati Bebeği yatağına bırakıp oğlunun odasına koşuyor Onu yedir, okula hazırla derken saat 7:30 olmuş Servis kapıda: "Hay Allah, bugün de geç kaldık!"




Bu arada, yatağa bıraktığı bebeğin yanına koşuyor Onunla ilgilen, uyutmaya çalış derken bir de bakmışsın saat 8'i geçiyor Eşinin kalkma, işe gitme saati çoktan gelmiş Onu kaldır, kahvaltısını yaptır, saat 9'a doğru yolcu et Tam kapıyı kapatacak ki, küçük kız "Anne!" diye sesleniyor He*men onun odasına koş O da ne? Kardeşi oldu olalı altını ıslatıyor Hemen alıp banyoya götür, üzerini değiştir, yatak ör*tülerini çamaşır makinesine at "Bugün çok şükür çamaşır yok" derken banyo birden çamaşırla doluyor




Bu arada be*bek uyumuşsa şanslı günü, eğer o da bir taraftan ağlıyorsa eli ayağına dolanıyor Küçük kızı yedir derken tekrar bebe*ğin mama saati Bütün bu koşuşturmalar arasında saatin na*sıl geçtiğinin farkında bile değil: "Vakit nasıl da geçmiş!"






Birazdan oğlu gelecek Öğle yemeğini ocağın üzerine koymak gerek "Ne pişirsem acaba? Bir şey de beğenmez ki! Mızmızlanır Ama olsun, yine de bir şeyler yapmalı" Oca*ğa bir şeyler koyup düşünür Ev savaştan çıkmış gibidir Acaba hangi odadan başlasa? Yatak odasından mı, çocuk odasından mı, mutfaktan mı, yoksa çamaşırların dolu oldu*ğu banyodan mı?




Odalar arasında koşuşturup şöyle etrafı bir düzeltip mutfağa yemeğe bakmaya giderken kapı zili ça*lıyor "Ne çabuk saat yarım olmuş!" Oğlu kapıda "Anne ben geldim!" Tekrar onun üzerini değiştir, yedir Küçük kızı yedir, bebeği doyur, uyut Tam kalkıp yarım kalan işleri yapacakken oğlu "Anne, derslerimde yardım eder misin?" der Ona yardım ederken, diğer taraftan da uyumamak için huysuzlaşan bebeği ayağında sallar




"Bugün ne kadar yaramazlık yaptı! Gazı var herhalde"






Onu yatağına koyar ve zamanla yarışmaya başlar Derken aklına makinede bekleyen çamaşırlar gelir Akşam yemeğini düşünürken çamaşırları serer Sererken de kendi kendine konuşur: "İyi ki şu otomatik makine icat edildi Neydi önceleri! Bezi yıka, hadi olmadı kaynat, hadi bu da oldu çocuk pişik olmasın diye onları tek tek ütüle Ne zor şu kadınlık! Üstelik de nankör bir iş Yaparsın, yaparsın, sonra da beyin gelir 'Bütün gün ne yaptın?' der




Neyse, şim*di bunları düşünmenin sırası değil" Mutfağa geçer Öyle ya, bey birazdan gelir ve daha kapıda "Hanım, ne pişirdin?" der "Pişiyor" dese, "İnsaf yani, bütün gün ne yaptın, bir ye*meği de mi yapmadın?" diyecek "Daha beter sinirlerim bo*zulmadan iyisi mi yemeği hazır edeyim"




Tabiî, bu arada kü*çük kız, annesinin bacaklarında, "Süt isterim!" diye tutturur Kardeşi oldu olalı kıskançlığı üzerinde Onun sütünü ısıtır*ken bebek yatağından avaz avaz bağırmakta "Oğlum, kar*deşine biraz baksana!" Bakarsa ne âİâ, ne hoş; yok eğer bak*mazsa küçük kız sütünü içene kadar ağlayacak






Aradan zaman geçmiş, evin erkeği gelmiş Hanım derin bir nefes alır: "Hiç değilse bebeği verir, rahat bir yemek ha*zırlarım" Ama ne mümkün! Evin erkeği ondan daha baskın çıkar: "Hanım, bugün o kadar çok yoruldum ki yemeği ye*dikten sonra hemen yatacağım"




Neyse, akşam yemeğini yi*yen bey, büyük bir savaştan çıkmış gibi kendini kanepeye zor atar Artık uyumak üzeredir ki, bir ara gözleri zorla açı*lır: "Hanım, yarın önemli bir toplantım var Takım elbisele*rim hazır mı?" "Birazdan hazırlarım" Bey hemen sinirlenir: "Şimdi zamanı mı? Bütün gün yapmadın da" Bütün gün odalar ve çocuklar arasında koşturan kadını çileden çıkartan sözler Öyle ya, bütün gün boş boş oturdu!






Oysa erkek mesai saati bittiği zaman evine gelip ertesi sa*baha kadar dinleniyor Ya kadın öyle mi? O 24 saat mesai ya*pıyor! Hele evde bir de bebek varsa, o kadın kim bilir bir ge*cede kaç defa kalkıyor, uykusu yarım kalıyor?




Hattâ bebek ağladığı zamanlar bile beylerin hemen söyledikleri bir söz vardır:


"Hanım, şunu al da başka odaya götür Ben yarın işe gi*deceğim, sen nasıl olsa bütün gün evdesin, yatıp uyursun" Düşünmezler ki, bu koşturmaca arasında kadın ne za*man uyuyacak?






İşte erkeğin nazarında bütün gün boş oturan kadının 24 saati






Aslında insaflı davrandık; çünkü bir kadının evde yaptığı işlerin bir bölümü bunlar


Bunları anlatırken yaptıklarımızdan asla şikâyetçi değiliz] İstedik ki, hayat yolunda beraberce koşan karı koca, birbirle*rinin yapmış oldukları işleri küçümsemesinler




Kadın erke*ğine "Sen ne yaptın?" deyip onun yaptıklarını, erkek de kadınına "Sen bütün gün ne yaptın?" diye onun yaptıklarını küçümsemesin Birbirlerini takdir, birbirlerine güzel sözlerle iltifat etsinler Bütün gün dışarıda streste olan erkeği kadın rahatlatsın, bütün gün de ev işi ve çocuklar arasında buna*lan kadını tatlı, lâtif sözlerle erkek hoş tutsun






Bütün gün evde sıkılan kadın, ister istemez eve gelen! eşinden ilgi ister Yorgunluğun üzerine kendini kanepeye zor atan bir erkek, ister istemez kadını çileden çıkartır Hani derler ya: "El yarası çabuk geçermiş de dil yarası öyle kolay kolay geçmezmiş" Herhalde el yarası yüzeyde, dil yarası gönülde, tâ yürekte olurmuş






Aslında beyler, hanımları anlamak için fazla değil, bir j gün nöbet değişikliği yapsalar yeterli! Bakalım o zaman kaç erkek akşama kadar bu görevde dayanır kalır?






Evin beyi bir gün evine, cennetine gelirken işinde yaşadı*ğı olumsuzlukları dışarıda bıraksa, sünnet üzere evine gelse, her zaman değil, ama ara sıra eşine bir çiçek getirse Bunlar acaba çok mu zor şeyler? Zor mu, pahalı mı, bunu bilemem; ama bildiğim şu ki, uzatacağınız bir çiçek sevgiyi çoğalta*caktır






Erkeklere haksızlık yaparak onları yargılamak niyetinde değilim Onların yaptıkları da kolay değil Önceleri "Ekmek aslanın ağzında" derlerdi; şimdilerde ise, ekmek aslanın midesine inmiş durumda




Büyük şehirde yaşıyorsanız, zaten eve gelinceye kadar trafik insanda moral diye bir şey bırakmayacaktır Erkekler, kendi açılarından haksız değil; fakat kadınlara göre, zorluklara karşı daha dirençliler






Ne dersiniz, saygıdeğer beyler? Bir gün işten geldiğiniz aman eşinizi takdir etseniz, o hanım kesinlikle yorgunluk hissetmeyecek, ertesi gün evine, çocuklarma daha bir mutlu*lukla hizmet edecektir Zaten hizmet etmek kadının yaratılı*şında var olan bir şeydir Kaç kadın eşine, çocuklarına hiz*met etmekten şikâyet eder ki? Hele hele kadın gibi karşılık*sız seven, fedakâr bir varlık, üstelik de çocuklarına, eşine hizmeti ibadet sayan Müslüman kadın için






Hep veren, fedakârlık eden bir taraf olmamalıdır Aynı hayatı ikisi de paylaşıyor Eğer evlilik iki insan arasında ger*çekleşen bir beraberlikse, her ikisinin de yeri ve zamanı gel*diğinde anlayışlı olması gerekir






İşte beye düşen görev, çilekeş ve vefalı hanımını takdir et*mek, onun gönlünü almaktır Bunlar ne kadından bir şeyler kaybettirir, ne de erkekten; bilâkis onlara çok şeyleri kazan*dırır Neleri mi? "Ailenin temeli" olan sevgiyi, saygıyı




Az mı kazanç bunlar?




Yazar: Esra Nuray Sezer

Okunma: 1172

Kategori: Ailem

Etiketler: Esra Nuray Sezer-Aile Okulu , Bir Kadının Evde Geçen Yirmidört

Alıntı Yaparak Cevapla

Bir Kadının Evde Geçen Yirmidört Saati

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Kadının Evde Geçen Yirmidört Saati



Efendim yazılanları okuduk, şimdi şöyle diyelim,

hiçbir görev kolay deyildir, ne annelik nede babalık,

ne ev hanımlığı nede rızık kazanmak için çalışma

ben bu yazdıklarınıza bir ilave edeyim,

hanımlar evde tüm ev işlerini yaparak,

çocuklarına bakarak, daha kısacası eve kapanarak

büyük bir sabır göstermiş oluyor hele birde maneviyatla süslerse

o zaman eminimki çok ama çok şeyler kazanıyor,

RABBİM hanımlarımızı başımızdan eksik etmesin, onlara

sağlık sıhhat ve hayırlı ömürler versin,hanımlar bize

RABBİMİZİN emanetidir, başımızın tacıdır,

elimiz, ayağımız, en önemlisi evlatlarımızın anneleridir

Hz Ömer RAEfendimize bir konuyu danışmaya gelen kişi evden

bağırma sesleri işitmiş Hz Ömer Efendimizin hanımı bir şeye kızmış söyleniyorlarmış,

adam içinden koca halife hanımıdan azar işitiyor diye geçirmiş dışarı yüzü kıpkırmızı çıkan

Hz Ömer Efendimiz gelen kişiye -Bak hanımlarımız Çamaşırcımız, Bulaşıkcımız, Hizmetcimiz,

Aşcımız,Çocuk Bakıcımız,Temizikcimiz, Yeri geldimi tarlada çalışan işcimiz, eşimiz

yani bir çok hizmetlerimizi görüyorlar bırakda bu kadar bağırmaya hakları olsun demiş


Bizler buradan Hanımlarımızın kıymetini ve değerini anlıyoruz


Hanımlarına kötü davranan sabredemeyen kişilere çok ama çok kızıyorum


RABBİM cümle hanım kardeşlerimizi maneviyatlı,saliha,

mümine sabırlı hatunlardan eylesin

selametle kardeşlerim

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.