Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
annelerin, destani

Annelerin Destani.

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Annelerin Destani.



Annelerin destani

Sicim gibi yagmurla gözlerin bulutlandi,
Yanagindan süzüldü inciler tane tane,
Bir milyon kitap yandi, hangi zafer(!) kutlandi?
Bin dört yüz doksan yedi Tarihlere bak anne!
Seni böyle aglatip, yüregini yakan ne?

El-Hamra Sarayi'ndan, yükselen feryat ile,
Endülüs tarihlere aci bir sayfa ekler
Gözü yasli annenin, nedir çektigi çile?
Güllerin kucaginda vurulan kelebekler!
Zulme seyirci kalan insanlik neyi bekler?

Vandal ruhu hortlamis, yakip yikiyor gene
Eli kinali gelin! Yok ki kaçacak yerin
Üç tarafin deryadir, bir tarafin Prene
Dilinden dua düsmez, derdin ummandan derin
Çile, gözyasi ve kan, bu mu senin kaderin?

Geçmisten gelecege akip giden zamanda,
Endülüs Melekleri, bir rüyaydi gördügüm
Zil, sal ve gülden önce, akla geldigin anda,
Sevgili annelere hecelerle ördügüm,
Destaniniz yazilsa çözülür mü kördügüm?

Insanlik tarihinde Endülüs ilk degildi,
Son da olmadi elbet, geldigimiz güne dek
Yavrun yasasin diye kaç kez basin egildi?
Elinde karakalem, kaç ferman yazdi felek?
Halbuki sen nelere, nasil katlandin melek?

Leke düsmez sanina! Gece uykunda bile,
Dokuz ay yük tasidin, görmeden baharini
Gizlenmis umutlarin varamazken menzile,
Feda ettin geçmisi, bugünü ve yarini
Çekmeyen bilemez ki, dogum sancilarini!

Ilâhi adaletten, Cennet sana hediye
Nurdan ruhanî varlik, sanma ki senden üstün!
Kutsal emanet olan yavrun büyüsün diye,
Günler ve gecelerin uykusuz geçti bütün,
Gülden nazik bedene, hayat verirken sütün

Ateslense bebegin arsa gider adagin
Agit düser diline, yürekleri daglayan!
Alev almis tenine, degdikçe gül dudagin,
Sanki yeniden dogar hastalanmis aglayan,
Bebegin alnindaki elin billûr çaglayan!

Naksedilmis heceler, senin kader yazinda,
''Uykusuz kalsin! '' demis, görünmeyen bu nakis
Uzun kis geceleri, zemheri ayazinda,
Simsicak kucaginla, sevgi dolu bir bakis,
Isitirken yavrunu, yaza döndü karakis

Nice yillar yapisti sefaletin pençesi,
Yoksulluk günlerinde, sanki hayattan biktin
Umudun yakarisa ses vermezken nefesi,
''Yavruma ne yedirsem? '' diyerek sen ayiktin
Bilir misin sen melek, sen nelere layiktin?

Elmasin sahi gelse yildiz konsa tacina,
''Sönük kaldim! '' diyerek gizli bir hüzün duyar
Kizil Deniz incisi dag olsa yamacina
Sana layik olan gül, aransa diyar diyar;
Irem Bagi'nin gülü, elindeyse bahtiyar

Layik olur mu sence, Hicaz tepelerine,
Saray kurulsa sana; inci mercan isiyle,
Altin kusak islense kubbenin her yerine,
Ay isigi altinda Günes'e gidisiyle,
Mavi damarli mermer, yakut ve fildisiyle!

Evrende peçelenmis Ülker'in yedi kizi,
Nedime inse sana, ilâhî ahenginden
Burç altinda çift duran güneyin Akyildiz'i,
Kandil olsa gecene, safir zümrüt renginden,
Nur yagdirsa simana, süzülerek enginden

Retinaya ilk düsen, akla yerlesen yüzün,
Bir ömür zihinlerden silinmiyormus meger
''Bayram eder! dediler, sona erecek hüzün! ''
Peri kizin mirasi, paha biçilmez deger,
Sebâ'nin yakut tahti sana sunulsa eger!

Ihtisamli El-Hamra gülleri büyü ile,
Ayagina serilse yüregini kanatir!
Bir zümrüdüankanin efsunlu tüyü ile,
Bir ceylan derisinde sirmalansa her satir,
Ey melek! Hangi destan, seni nasil anlatir?

Nasil anlatir seni, ''Anne! '' derken yanan dil?
Safaklarin tülünden perdelenmis simani
Günes dogarken bile gökte yanan tek kandil,
Venüs'ün semadaki benzersiz enfes tani,
Seni anlatamiyor, meleklerin destani

Destanlar yanik anne, Nemrudî ates düstü
Yanginlar hiç sönmedi su tasirken ebabil
Zalimlerin hisimi, masumlara üsüstü
Çoktan yerle bir oldu, dehsetine mukabil,
Nemli zindanlariyla, kizil kuleli Babil

Endülüs melekleri, bugün bile agliyor
Zulüm sayfalarindan, ders almayan insanlik,
Ne oldu ki ufuklar gene zulmet sagliyor?
Mahserin melekleri yere inse bir anlik
Annelerin safagi, neden hâlâ karanlik?

Sayisiz günes düstü kara toprak bagrina
Tomurcuk güller soldu, göremeden bahari
Sagir sultan duymusken, dünya suskun çagrina
Hiç kimse anlamadi ruhundaki hasari
Acem kehribarindan, gül yüzler daha sari

Terlemekle donuyor; bir yanip, bir üsüyor!
Nur semavi bedenler kapan doyumsuz aga,
Kaderinden habersiz anlamadan düsüyor,
Barisin melekleri, birer birer tuzaga!
Dönüs hayali uçmus, yildizlardan uzaga

Acili tarihlerde, sayfa kanla yazilmis
Bin bir agit yakildi, giden dönmüyor geri
Kara humma pusuda, siper derin kazilmis
Yemen mi daha öte, Fîzan mi daha beri?
Düstügü yeri yakar, her ayrilik haberi!

Ne bir mektubu geldi, ne giden geri döndü;
Savasin pençeleri, teslim aldikça çagi
Iki günlük gelinler, tüten ocaklar söndü!
Alev alev yandikça dünyanin dört bucagi,
Sevgili annelerin bos kaldikça kucagi!

Istirabin, gözyasin Ne diner, ne yavaslar
Kimi zaman Balkanlar, kimi zaman Yemen'di,
Gidip de dönülmeyen, genç can yutan savaslar;
Yavrularin boynuna doladikça kemendi,
Arsa yükselen feryat: Senin ''Yavrum! '' demendi

''Gizli ithaf nakseden kalemin sussun sair,
Boynu bükük misrada hece yas baglamasin!
Neyi anlatabildin benim çileme dair?
Uzak dursun savaslar, nefreti saglamasin
Adil bir dünya kurun Anneler aglamasin! ''


IRFAN YILMAZ

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.