Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çile, fazil, necip

Necip Fazil ( Çile )

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Necip Fazil ( Çile )




Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,


Benliğim bir kazan ve aklım kepçe,


Deliler köyünden bir menzil aşkın,


Her fikir içimde bir çift kelepçe




Niçin küçülüyor eşya uzakta?


Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl?


Zamanın raksı ne bir yuvarlakta?


Sonum varmış, onu öğrensem asıl?




Bir fikir ki sıcak yarad kezzap,


Bir fikir ki, beyin zarında sülük


Selam sana haşmetli azap;


Yandıkça gelişen tılsımlı kütük




Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!


Ey yedinci gök, esrarını aç!


Annemin duası, düş de perde ol!


Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!




Uyku, katillerin bile çeşmesi;


Yorgan, Allahsıza kadar sığınak


Teselli pınarı, sabır memesi;


Size şerbet, bana kum dolu çanak




Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet,


Sırrını ararken patlayan gülle?


Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;


Karınca sarayı, kupkuru kelle




Akrep nokta nokta ruhumu sokmuş,


Mevsimden mevsime girdim böylece


Gördüm ki, ateş de, cımbız da yokmuş,


Fikir çilesinden büyük işkence




*********




Evet, her şey bende bir gizli düğüm;


Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!


Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,


Yetişir çektiğim mesafelerden!




Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;


Yollar bir yumaktır, uzun ve dolaşık


Her gece rüyamı yazan sihirbaz,


Tutuyor önümde bir mavi ışık




Büyücü, büyücü ne bana hıncın?


Bu kükürtlü duman, nedir inimde?


Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,


Bir zehir kıymak gibi, beynimde




Lugat, bir isim ver bana halimden;


Herkesin bildiği dilden bir isim!


Eski esvaplarım, tutun elimden;


Aynalar söyleyin bana, ben kimim?




Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,


Arzı boynuzunda taşıyan öküz?


Belâ mimarının seçtiği arsa;


Hayattan muhacir; eşyadan öksüz?




Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim,


Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,


Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim,


Dev sancılarımın budur kaynağı!




Ne yalanlarda var, ne hakikatta,


Gözümü yumdukça gördüğüm nakış


Boşuna gezmişim, yok tabiatta,


İçimdeki kadar iniş ve çıkış




*********




Gece bir hendeğe düşercesine,


Birden kucağına düştüm gerçeğin


Sanki erdim çetin bilmecesine,


Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin




Açıl susam, açıl! Açıldı kapı;


Atlas sedirinde mavera dede


Yandı sırça saray, ilahi yapı,


Binbir avizeyle uçsuz maddede




Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;


Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur


İçiçe mimari, içiçe benlik;


Bildim seni ey Rab, bilinmez bilinmez meşhur!




Nizam köpürüyor, med vakti deniz;


Nizam köpürüyor, ta çenemde su


Suda bir gizli yol, pırıltılı iz;


Suda ezel fikri, ebed duygusu




Kaçır beni ahenk, al beni birlik;


Artık barınamam gölge varlıkta


Ver cüceye, onun olsun şairlik,


Şimdi gözüm, büyük sanatkarlıkta




Öteler öteler, gayemin malı;


Mesafe ekinim, zaman madenim


Gökte saman yolu benim olmalı;


Dipsizlik gölünde, inciler benim




Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!


Heybem hayat dolu, deste ve yumak


Sen, bütün dalların birleştiği kök;


Biricik meselem, Sonsuza varmak…


NECİP FAZIL KISAKÜREK

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.