Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
başörtüsü, çiçekleri, sevdamin, yaş, yitik, örtülü, örtüsü

Yitik Sevdamin Örtülü Çiçekleri (Başörtüsü) Yaş Örtüsü

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yitik Sevdamin Örtülü Çiçekleri (Başörtüsü) Yaş Örtüsü




youtubecom/watch?v=BtduTt-m50s " title="View this video at YouTube in a new window or tab" target="_blank">YouTube Video
youtubecom/watch?v=BtduTt-m50s "> youtubecom/watch?v=BtduTt-m50s " /> ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.
Yitik Sevdamın Örtülü Çiçekleri (başörtüsü)yaş örtüsü









Öfkemin asırlardır kapanmayan yarasına Kurşun sıkıyorlar yine şüheda!

Ülkemde örtülerim çekiliyor başımdan, Başörtülülerle boğuluyorum her gece İlmik ilmik boğazıma düğümleniyor hıçkırığım, Haykırmak istesem de sesim çıkmıyor ,Hafakanlar ortasında kaldım, Biçareyim şüheda!

Bugün yine zulüm yağıyor, Akan gözyaşlarım üstüne, Birileri başörtümü istiyor, Birileri ölüm istiyor şüheda!

Yitik sevdamı yok etmek için, Darağaçlarında Bak bir Zeyneb çıkmış şüheda! ONURUMDUR ÇİĞNETMEM! diyor Birilerinin dili dışarıda,hayvanca saldırıyor Bir Sümeyye çıkıyor Her fırsatta karşılarına Ve direnişin sancağı, Başörtümüz oluyor! Dalgalandıranlara selam olsun! Öfkemin yarasına intikamlar yağıyor şüheda!

Beyazıt Meydanında yakılan, İsyan ateşi bile içimi ısıtmıyor! Buz kesildim utancımdan şüheda!

Kan-ter içinde kaldım, titriyorum; Öfkelerin ayazında Bak bir Aişe çıkıyor

;ŞEREFİMDİR ÇİĞNETMEM! diyor! Birileri hayasızca, Peruk teklif ediyor Bir Zehra direnişi çıkıyor, iğrenç teklifin karşısına! Ve direnişin sancağı, Başörtümüz oluyor! Koruyanlara selam olsun! Beynimin dehlizlerine, Bakışların düştü yine şüheda! Gelmek istesem tel örgüler bırakmıyor, Uykularım bölünüyor bin berzah ötesinde Keşke diyorum, keşke Ama yok, yok işte Arasatta kalmış gibiyim, Biçareyim şüheda! İntizarın düşüyor gönlümün vuslatlarına, Kelepçeli ellerimi semaya kaldırarak, Yitik sevdamın örtülü çiçeklerine Adıyorum dualarımı!


İslam için öleceksem ey kılıçlar alın canımı!



"Kızımın örtüsü batmakta reziLin gözüne Acırım tükrüğe biLLahi tükürsem yüzüne!"
(Mehmet Akif Ersoy)


Mümin kadınlara da söyle:

Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar;

namus ve iffetlerini esirgesinler

Görünen kısımları müstesna olmak üzere,

zinetlerini teshir etmesinler

Baş örtülerini,

yakalarınızın üzerine (kadar) örtsünler


[ Nur Suresi -31 ]

Alıntı Yaparak Cevapla

Yitik Sevdamin Örtülü Çiçekleri (Başörtüsü) Yaş Örtüsü

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yitik Sevdamin Örtülü Çiçekleri (Başörtüsü) Yaş Örtüsü



AĞLAMA MELEĞİM


NURAHASRET

youtubecom/watch?v=ESlXfnYWjB8 " title="View this video at YouTube in a new window or tab" target="_blank">YouTube Video
youtubecom/watch?v=ESlXfnYWjB8 "> youtubecom/watch?v=ESlXfnYWjB8 " /> ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.








**Ağlama meleğim, kendini mahvetme! Başını eğip de "Başlarını açamasak

bile

baş eğdirdik" dedirtme Unutma, "Şeref ve üstünlük Allah'ındır, bir de

Resûlünün ve müminlerin" Sana "başını ört!" diyen Allah böyle buyuruyor

Sen başını yiğitçe örterek gerçek kişiliğini ortaya koydun başörtünü

inancınla bütünleştirdin Onu kimliğinin bir parçası haline getirdin ve

böylece dünya aleme "Ben müslümanım" diye haykırdın Başını örtmeni

emreden Allah'a yemin ederim, sen bu yiğit duruşunla her zaman şanlı ve

galipsin Seni mağlup edecek adam daha anasından doğmadı

Senin başın dumanlı dağlardan daha yüce Başörtün bulutlardan daha

güzel Cennette Allah, ayın on dördü gibi ayan beyan görüldüğü zaman,

eminim o gün sen, Kâinatın Rabbini, daha yakından göreceksin o yücelerdeki

başınla

Seni ezmek isteyene ezilme! Allah'ın sana doğduğun gün verdiği hakkı söke

söke almaya çalış! Bu gün vermezlerse yarın verecekler

Yorulduğuna, yıprandığına üzülme Dünya didinme ahiret dinlenme yeri

Rabbine kavuşuncaya kadar mü'mine rahat yok Rahat cennette, o ebedi

yurdumuzda Dünya denen şu ağacın altında biraz nefeslenip yeniden yola

koyulacağımızı aklından çıkarma

Ayağımıza batan dikenler bizi yıldırmasın Belli ki cennet yakınımızda

Çünkü cennet dikenlerle çevrilidir yorgunluk, sürekli hastalık, tasa,

keder, sıkıntı ve gam, hatta ayağa batan dikene varıncaya kadar başa gelen

her şey müslümanın hatalarının bağışlanmasına vesiledir Allah hayrını

dilediği kişiye sıkıntı verir Biraz korku, biraz açlıkla imtihan bizim

kaderimizde var

Çetin bir imtihandasın, dayan Seni zor yıldırmasın Elbette her

güçlükle birlikte bir kolaylık vardır Şüphesiz her güçlükle birlikte bir

kolaylık Ve Allah sabredenlerle beraberdir

Kainatın Efendisi şu dünyada rahat yüzü görmedi Öz yurdunda, müslüman

kimliğiyle yaşayamadı Zalimler bastırdıkça o dayandı Her şeye Allah

için katlandı Ama davasından taviz vermedi İyice tıkandığı zaman,

yurdunu terk edip hicret etti Boynu bükük, gönlü kırık, boğazında

hıçkırık gurbet ele gitti Çünkü Allah'ın arz-ı genişti Gittiği yere

İslam'ın ışığın götürdü İnsanlar bilmediklerini öğretti Gerçek

varlığı, gerçek hayatı, gerçek mü'mini Ve bir gün yurduna zaferle

girdi Onu öldürmek isteyenler ondan aman dilediler Zulmün süngüsü

düştü, cihanın tarihi değişti Gerekirse sen de git Mekke devrini

yaşayan topraklara Medine'yi getir Sabrın meyvelerini devşir Sen

varsın Allah var, dünya var, ahiret var Bunlar inkarı mümkün olmayan

gerçeklerSen ebediyetin kokusunu almış bir bahtiyarsın Gönüllere

cennetin kokusunu sen taşıyacaksın

Her şeyi diplomadan ibaret sanma Ashab-ı Kirâmın diploması yoktu

Tâbiînin diploması yoktu daha sonra gelen İslam büyüklerinin de diploması

yoktu Ama dünyanın bir ucundan diğer ucuna İslâmı onlar götürdüler Bir

an bile susmadan kainatı çınlatan ezanı gök kubbeye onlar perçinlediler

Bir gün medreseler açılıp da diplomalı tahsil başlayınca, büyüklerimiz çok

üzüldüler; artık ilmin sonu geldi dediler İlmin sonu gelmedi, yine devam

etti ama, Onlar sırf Allah rızası için okuyup okutmanın daha bereketli

olacağına inancından vazgeçmediler Büyüklerimizin aydınlık yolundan

ayrılma Elinden diplomayı alanlar ağzını da bağlayamazlar ya

İşte sen o büyüklerin izinden gideceksin Sen peygamber yurdunu ev ev

dolaşarak aydınlatan sahâbî analarımız gibi, ev ev dolaşarak yurdunu

aydınlatacaksın Peygamberimizi, kendine örnek alacak, onun ahlakını

özümseyeceksin Yüzünden eksilmeyen tebessümünle; insanları hoş görüp

bağışlama merhametinle; gösterişe pirim vermeyen sadece yaşayışın ve eşsiz

tevazuunla; müslüman hanıma en çok yakışan o zarif nezaketinle; herkesi

imrendiren iffetinle; özü, sözü doğru güvenilir şahsiyetinle; elinde olanı

başkasıyla paylaşmaktan zevk alan cömertliğinle; tabansızlara pabuç

bırakmayan cesaretinle; haksızlığa haddini bildiren asil öfkenle; Allah için

gözyaşı dökmeyi ihmal etmeyen duygulu halin, ibadet ve tâatinle; özellikle

de dilinden düşürmediğin dua ve zikirlerinle gittiğin yere Peygamber kokusu

götüreceksin Seni görenler Peygamber'i görmüş gibi sevinecekler; evimize

Peygamber nefesi geldi diye bayram edecekler Başındaki o aziz örtüye

"siyâsal simge" diye seni mektebi kapısında işkenceye tâbi tutanlar yapmasa

bile, onların çocukları utanıp senden af dileyecekler

Sen ağlama yavrum, senin işin çook Sen torunlarımı büyüteceksin

"Bismillâh" diyerek emzireceksin onları, zemzem kadar temiz, ak sütünle

Konuşmaya başlarken kelime-i tevhidi öğreteceksin onlara "La ilâhe

illallah" diye diye büyüyecekler Dillerine, gönüllerine, beyinlerine

Allah kelâmını nakşedeceksin, silinmemecesine O nur topu yavrular,

"Bismillâh" diyerek dikecek kelime-i tevhid fidanını dikecek bütün

gönüllere Aşkla sabırla teenni ile Usanmadan, bıkmadan, yılmadan

İşte o zaman güzel yurdum bir cennet olacak Orada hiç kimse

horlanmayacak İnansa da inanmasa da

Gözyaşını boşuna harcama Ağlamasını bilmeyen elbette bizden değildir

Daha iyi kulluk edemedim diye ağla Allah için gözyaşı dök

Resûlullah'ın karasevdalısı ol Seccaden kurumasın kızım

*alıntıdır*

ağlarmısın gözlerim ömrüm gelip geçti bilemedim

Alıntı Yaparak Cevapla

Yitik Sevdamin Örtülü Çiçekleri (Başörtüsü) Yaş Örtüsü

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yitik Sevdamin Örtülü Çiçekleri (Başörtüsü) Yaş Örtüsü



BACILARIM

youtubecom/watch?v=T0SzxDKd4NU" title="View this video at YouTube in a new window or tab" target="_blank">YouTube Video
youtubecom/watch?v=T0SzxDKd4NU"> youtubecom/watch?v=T0SzxDKd4NU" /> ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.






Başörtüsü için çile çeken, gözyaşı döken bacılarım

Allah yolunda her türlü tehdide, işkenceye, zulme göğüs geren, dövülen, horlanan

Sözlerinde, özlerinde gönüllerinde imanın nurunu dalgalandıran

Allah için, seherlerde kanlı gözyaşları arş-ı alaya dayanmış sizler!

BACILARIM SİZLERE SELAM OLSUN!




Ve sizler, öyle kimselersiniz ki;

Allah ve Rasulünü dünyadan ve dünyadakilerden üstün tutanlarsınız

- Sizler Allah'tan ümit kesmeyenlersiniz

- Sizler Dertlerini sessiz-beyaz dilekçelerle Allah'a sunanlarsınız

- Sizler istediklerini yalnız ve yalnız Allah'tan isteyenlersiniz

Ve sizler

-Allah'ın mahşerdeki hesabını unutup, size alaylı gözlerle her türlü acımasızlığı yapanların yüzüne;

Şanlı direnişinizi tokat gibi çarpan sümeyyelersiniz

SİZLERE SELAM OLSUN

Bakın! duyuyormusunuz

İşte ecdadın sitemkar sesleri

Şanlı ecdadın mezarlarında kemikleri sızlıyor

Vatan için, millet için, bayrak için, Kur'an için, başörtüsü için, namus için can vermiş Şehit olmuş şanlı ecdad

Bizler, ümmetin erkekleri boynumuz eğik Ama onlar onlar medar-ı iftiharlarınız

Mezarlarında rahat uyumayan yüzbinlerce şehid'in al kanları

BACIM

İnan ki, senin başörtünde gül bahçesine dönüşmüş

Onların kanları boşa akmamış

Onlar gül bahçelerini sulayan; Eyyub El-Ensariler, Ulubatlı Hasanlar, Sütçü imamlar, Akifler

Ey Sütçü imam İki bacımızın yaşmağını aldılar diye maraşı kana buladın

HEYHAT!

Gel görki, şimdi senin şuuruna ne kadarda da muhtacız

Hakkını helal et!

Senin emanetine sahip çıkamadık

Senin huzurunda duracak yüzümüz yok

Bacılarımızın, kızlarımızın derdine derman olamadık

Onlar okumak istiyorlar

Ama gel görki senin torunlarını başörtülü diye sokmuyorlar okullarına

O gün fransız, ingiliz yunan dölleri; Bayrağa, başörtüsüne, namusa el uzatıyordu

Bugün adı müslüman olan, Mehmetler, Ayşeler maalesef birer başörtüsü celladı kesilmişler

Başörtüsünü düşman bellemişler

BACIMIN İFFETİ BATMAKTA REZİLİN GÖZÜNE

ACIRIM TÜKRÜĞE BİLLAHİ ! TÜKÜRSEM YÜZÜNE

diyor merhum Akif

Reziller görevlerini yapıyorlar

Peki ya bizler? Adı müslüman olan bizler

Lafı gelince mangalda kül bırakmayan bizler, üzerimize sanki ölü toprağı serpilmiş

Evlerimizdeki rahat koltuklarımızdan onların gözyaşlarını izliyoruz

utanmadan utanmadan

Ve SEN okula alınmayan, gözyaşları arş-ı alayı titreten BACIM BAKAMIYORUM YÜZÜNE UTANIYORUM

Sana karşı vazifemi yapamadım Beni affet

Biliyorum O her şeyin hesabının hakkıyla sorulduğu yerde, yakama yapışacaksın

sana diyecek sözüm yok Tükür Tükür yüzüme bacım

Tükür Tükür

Benim şahsımda adı erkek diye geçinenlerin hepsinin yüzüne tükür!

AH BACIM

Senin gözyaşlarını görecek gözlerimizin önünde, şimdi neler var neler

Paralar altınlar evler dünyalıklar

Senin yaşadıklarını hissedecek yüreğimizde öyle bir pas varki, kapkara

Kalplerimiz ise taş kesilmiş kaskatı olmuş

Ah BACIM ah

Sen yinede üzülme

Hergün beraber olduğun insanlar, hemde adı müslüman olan bunca insan,

annen, baban, kardeşlerin, bizler, kısacası hepimiz

Bu kayıtsız hali, lakayıt hali, seni düşündürmesin ağlatmasın

Bizler vazifemizi yapamasakta sen yine de üzülme!

Ümitvar ol

BACIM

Unutma! tez geçer zulmün ezası Sabretmeyi bileceksin tamam mı?

* * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Çevirmez ahını Allah öksüzün Pek basittir, devrilmesi köksüzün Her kim olsa haksızlığı haksızın Suratına çalacaksın tamam mı?

* * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Yolunuz her zaman Allah yoludur! Bu öyle bir çileki, kökü şehid kanıdır! Hak haklının en mukaddes malıdır Vermezlerse alacaksın tamam mı?

* * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Yalana hayır, bu gerçeğe evet Mücadeleden yılma, kalsanda tek fert Birde ötesi var, buranın elbet, Nasıl olsa güleceksin güleceksin Güleceksin tamam

mı? * * * * * * * * * * * * * * * * * * * ALLAHIM, Bizlere yüzümüz ağırtan böyle nesiller verdiğin için sana şükürler olsun

ALLAHIM, Ayakları senin davanda sabit olan bu güzide evlatları, bütün ümmeti muhammede ibret eyle, rehber eyle

ALLAHIM, Bütün bu yapılanlar, ümmetin dağınıklığından En kısa zamanda bütün müslümanlara, birbirini sevmeyi, birbirleriyle kardeş olmayı ve birleşme

şuurunu nasip eyle

ALLAHIM sen Mevlamızsın Bizleri bağışla bizleri şuurlandır gözlerimizi aç kalplerimizi yumuşat ayaklarımızı kaydırma davamızda zafer nasip

eyle

Alıntı Yaparak Cevapla

Yitik Sevdamin Örtülü Çiçekleri (Başörtüsü) Yaş Örtüsü

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yitik Sevdamin Örtülü Çiçekleri (Başörtüsü) Yaş Örtüsü



ÖZGÜRLÜĞÜN KIZI (NURULHAK SAATÇİOĞLU RUHU ŞADOLSUN)




Beyaz yağan yağmurlar gibi

Gülümseyen bir özgürlük düştü çehrene

Tekbirle yıkansın diye yumruklar

Ölüm dirildi bedeninde

Ve beyaz kelebekler uçtu bakışlardan

Beyaz yağdı yağmurlar

Hatırlatma görevini omuzlayıp

Gittin…

Kavganda kırılan ruhunu

Ölüm kadar büyütüp, serdin önümüze

Tutsak örtülerimiz bekleyedursun

Sen… Beyaz örtünde özgür ve el üstünde

Tutulacağın yerlere:Nur’ul-Hakk olup, parlamaya gittin!

((FZehra Kalkan))


Heyecanlıydık o gün hepimiz Hummalı bir koşturmaca içerisinde dövizlerimizi hazırlamış; basın açıklamamızı yazmış; çiçeklerimizi, balonlarımızı kucaklamış; tanıdık tanımadık herkesi Yenikapı feribot iskelesine çağırmıştık o gün O gün güneş bir başka parlıyordu sanki üzerimizde Gözler bir başka gülüyordu Bir kardeşimiz dönüyordu o gün aramıza Onu hiç tanımamış olsak da; onunla oturup bir bardak çay içmemiş, iki çift laf etmemiş olsak da; gencecik yaşında taşıdığı kocaman yüreğini, kesip sakladığımız gazete kupürlerinden bile fark edebildiğimiz NURULHAK kardeşimizi karşılamaya gitmiştik o gün Annesi ve kardeşlerinin mutluluğunu paylaşmaya, onun mücadelesine şahitlik etmeye, muştusuna ortak olmaya gitmiştik Oysa üzgündü bir tarafımız Zulmün böylesine şahit olmak, kırıyordu zayıf umutlarımızı Gülmek gerekti yine de Onu gülerek karşılamak gerekti Ve o geldi Gözlerini arayıp bulduk kalabalığın içinden Kuşlar kadar özgür değildi belki yine; bedeni artık değilse de, tutsaktı yine örtüsü Oysa o, bizlerden daha sakindi, gülümsüyordu Uzun ve yorucu bir seferden döner gibi değil, zafer kazanarak cepheden döner gibi bulduk onu Öyle ya; o Rabb’e verdiği sözden, tutsaklık pahasına olsun dönmeyecek kadar özgür ruhluyken, biz Biz onu cezaevinden karşılarken, kendi tutsaklığımızı hatırlamış, kendi halimize acımıştık O, inancının bedelini ödemenin haklı gururu içinde vakur ve mütebessimken, bize başımızı biraz daha yere eğmek düşmüştü Ve aramıza katıldı Öyle bir katılış ki; her faaliyette, sabah akşam demeden mutlaka bir görev almaya ve kendisinden istenenin en iyisini, tüm çabasını göstererek yapmaya başladı Belli ki; cezaevi günleri boyunca, mücadelesini çıkınca da sürdürmenin hayalini kurmuştu Yerinden kalkıp, inancına hakaret edenlere bir sloganlık sesini duyurmaya üşenenler bir yana, o; belli ki daha gür sesle zalimlerin karşısına dikilmeye azmetmişti tutukluluk günlerinden kurtulmayı beklerken Önce, düşünce suçluları için düzenlenen bir kampanyanın çalışmalarında; sonra da her türlü program, basın açıklaması, miting, gösteri, stand çalışması, dayanışma gecesi, vs kısacası tüm eylemlerde, ön saflarda görmeye başladık onu Onun katılmadığı bir etkinliğe rastlamaz olduk Fazla konuşmazdı NURULHAK “Kendisiyle on beş günlüğüne umreye gittik Ağzından on beş kelime duymadım” demişti cenazesinde Mustafa İslamoğlu Suskundu, içe kapanıktı, konuşmayı pek sevmezdi Ama o, bu suskunluğuyla çok şey anlatıyordu aslında Onun yaşadıkları, yaşıtlarının sadece kabuslarına girerken; o, sessiz çığlıklarını yurdun en ücra köşelerine duyurmayı başarmıştı Dünyevi lezzetlerden mahrum olmamak adına, Rahman’ın emirlerini çiğneyenlere başkaldırıydı o Sessiz bir başkaldırı…NURULHAK kardeşimiz 1980 yılında dünyaya gelmişti Babası Iraklıydı Küçük yaşta babasından ayrılmış olan annesi Hüda Kaya ve kardeşleriyle birlikte Malatya’ya taşınmışlardı Henüz lise öğrencisiyken, 28 Şubat sürecinin başlamasıyla hayatı birdenbire değişmişti Zulmün ve despotizmin mimarları (ki hesap gününde onlarla görüşeceğiz) derin güçlerle işbirliğine geçmiş ve zulümlerini icra etmeye uğraşıyorlardı Başörtüsünün, Allah’ın emri olduğu gerçeği yok edilmek isteniyordu Yasakçı zihniyet, kollarını yurdun dört bir yanına uzatmış, Malatya’da da baş göstermişti Fakat Müslüman Malatya halkı, bacılarının örtülerine el uzatanlara karşı sessiz kalamazdı 7 Mayıs 1999 tarihinde, büyük bir kalabalık toplanmış ve valiliğe yürümüştü Vali ile görüşülmüş, çeşitli sözler alınarak kalabalık dağılmıştı Fakat yasak icat etmekle doymayan, yasaklara karşı çıkanları cezalandırmakla ancak tatmin olan zulmün önderleri; bu hareketi kabullenememiş ve günah keçileri tespit etmişti: Hüda Kaya ve kızları… İşte NURULHAK kardeşimiz, annesi ve kız kardeşleri Nurcihan ve İntisar ile birlikte, benzer davalara emsal teşkil etme ve zulme karşı çıkanları yıldırma amaçlı, akıl almaz ve adaletin yanından bile geçmeyen bir uygulamaya maruz bırakılmıştı: Gazeteci olarak katıldığı bir eylemden dolayı, önce bu zulüm düzenini “silah zoruyla” değiştirmeye kalkışmaktan (!) idamla yargılanmış; sonrasında da 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşü kanununa muhalefetten 2 yıl 6 ay ceza almış ve bu sebepten, liseyi dahi bitirememişti Gencecik yaşında cezaevleriyle tanışmış, şehir şehir gezdirilmişti Başörtüsünü, inancını, Allah’ın emrini savunduğu için Tıpkı Hz Zeynep’in Kûfe, Şam ve Kerbela’da mahpus olarak gezdirilmesi gibi Onun kaderi de tıpkı Hz Zeynep’inkine benziyordu… Büyüktü o da Zeynep gibi Ve büyüklüğü; inancını, örtüsünü savunmasının, zulme karşı durmasının, düşüncelerinin yanı sıra, takdir-i ilahiye her zaman rıza göstermesinden kaynaklanıyordu Yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen, ne kötü bir söz çıkmıştı ağzından, ne en ufak bir isyan ya da endişe belirtisi göstermişti… Tam bir teslimiyet ve tevekküle sahipti İşte buydu onu farklı kılan Hepimizinkinden kocaman yüreğiydiMeşhur bir hadiste buyurulur ki:“Allah-u Teâlâ, bir kulu sevdiği zaman Cibril'i çağırır ve: ‘Ben falanca kulumu seviyorum, onu sen de sev!’ buyurur Cibril de o kulu sever Sonra gök ehline seslenerek: ‘Haberiniz olsun, Allah falanca kulu seviyor, onu siz de sevin!’ der Onu gök ehli de sever Sonra onun sevgisi, yerdekilerin gönüllerine yerleşir” (Sahih-i Müslim)Belki kardeşimiz için de böyle demişti Rabb’imiz Yoksa nasıl açıklarız Türkiye’nin her köşesinden ve hatta yurt dışından, tanıyan-tanımayan herkesin onun için gözyaşı dökmesini Yüzlerce taziye dilekleri Telefonlar… Ve herkese nasip olmayacak kalabalıkta cenazesi… NURULHAK kardeşimiz ayrıca çok fedakar bir yapıya sahipti Cezaevinden çıktıktan sonra, ailece, Bandırma Cezaevinde aynı hücreyi paylaştığı, cezaevinde doğmuş olan küçük bir kız çocuğu için başvuru yapmışlar ve onu yanlarına alarak bakımını üstlenmişlerdi Bu dört yaşlarındaki sevimli ufaklığı hiç yanından ayırmaz, adeta annesi gibi onun her tülü ihtiyacıyla ilgilenirdi Dernek faaliyetlerinden, insan hakları mücadelesinden de kopmak istemeyen NURULHAK kardeşimiz, nereye gitse usanmadan onu da yanında götürüyor, anne şefkatiyle ona sahip çıkıyordu Başkasının çocuğuydu o küçük kız, ama Rahman onun kucağına vermişti işte Bu görevini de hakkıyla tamamladı Hiç şikayetçi olmadanVe bir gün 6 Ağustos 2005 günü, yine bir başörtüsü komisyonu toplantısı için bir aradaydık Onu aramış, nerede olduğunu, toplantıya katılıp katılamayacağını sormuştuk Oysa o, cezaevinde kalırken edindiği dostlarının ziyaretine gitmişti Bandırma’ya Telefonu o değil, başkası açmıştı bu kez Onun Rabb’e kavuştuğunu duyurdular bize Yüreğimize bir bomba düştü Gece çöktü üzerimize… Bir araba, rüzgarın etkisiyle savrulmuş, ona çarpmış ve sanki yok olup gitmişti demek Kardeşimiz yere uzanmış, ruhunu teslim etmişti hemen oracıkta Yağmur tüm şiddetiyle yağıyordu Sanki gök delinmişti… Belki gözlerimizden akan yaşlar görünmesin diyeydi Belki de gök gerçekten ağlıyordu ardından… “Gök ve yer bile ağlamadı onların ardından”(44/29) diyor ya Kur’an, helak olan Firavun kavminin ardından… Kardeşimizin ardından bizim gibi gök de hüngür hüngür ağlıyordu işte Cenazesinde, sıkışan yüreklerimizi bir araya getirip, Metin Yüksel’in şehit düştüğü, nice şehitleri uğurladığımız Fatih Camii’nde toplandık Yine ön safta, yine sorumluluklarımızı bize hatırlatmak için görev başındaydı Son göreviydi bu kez yerine getirdiği Bu kez, cezaevinden onu karşılamaya gider gibi şen değildik hiçbirimiz, ve gök o günkü gibi gülümsemiyor, ağlıyordu için için Oysa o yine vakur, yine en sevdiği başörtüsü üzerinde, yine sessiz bir çığlık olmuş, yine bize bir mesaj veriyordu her zamanki suskunluğuyla Ölümü hatırlatırken, yaşantısına şahit kılıyordu bizleri Ve bu kez, demir parmaklıkların ardına yolcu eder gibi değil, özgürlüğe uğurladık onu Hak ettiği özgürlüğü kana kana içsin, İlahi adalete korkmadan sığınsın, hepimizin adına zalimleri O’na şikayet etsin diye Tekbirlerle, dualarla, ıslak bakışlarımız ve yüreğimize oturan kanla beraber uğurladık onu O Rabb’e yürümüş, yaşantısını belgelemişti Mücadele ve sıkıntı dolu, ama O’nun rızasıyla iç içe, kısacık bir hayat geçirmiş, bu kısa ömründe bize çok ama çok şey öğretmişti Bizler ise bu kez daha gür sesle, kendimize onun kadar yürekli olma sözü vererek ayrıldık cenazesinden Cenazesi defnedilirken, kabrinden dışarı sızan nuru gösteriyor birkaç kişi birbirine Birkaç gün sonra bir tanıdık, annesine; Nurulhak kardeşimizi rüyasında gördüğünü, kendisine Filistin ile ilgili bir CD verdiğini, sohbet düzenlemesini istediğini ve onun: ”Bana ulaşman için adresimi vereyim: Subhaneke Allahumme sokağında oturuyorum” dediğini ve sokağın ismini iki defa tekrar ettiğini anlatıyor Bir başka gün, gazetecilere kardeşimizin günlüğünü veren annesine Malatya’dantaziyeye gelen bir dostu söylüyor “Abla! Rüyamda Nurulhak’ı gördüm Elinde kahverengi bir defter tutuyordu Dedi ki: “Benim notlarımı öyle herkesle paylaşmasınlar” Tüm bunlar Rahman’ın, geride kalanların kalbine ferahlık vermesi belki Ve belki de onu şehitlerden kıldığının bir müjdesi bizeİyi ki tanıdık NURULHAK’ı İyi ki onun o kısacık ama hepimize örnek olacak olan yaşantısının küçücük bir bölümüne de olsa şahit olduk Kendi inancımızı, kendi mücadelemizi, kendi eğrilerimizi ve doğrularımızı tartma fırsatı bulduk onun sayesinde Allah için nelerimizi feda edebileceğimizi, inancımızı korkmadan nasıl savunabileceğimizi, eziyetlere katlanmayı, tevekkülü ve suskunlun nasıl avaz avaz nasihat verebildiğini öğrendik ondan Adanmış bir yürek, şehit gibi yaşanmış bir ömür gördük biz onda, bir rüya gibi gelip geçen Rabb’im, onun gibi hayatımızı Kendisine adamamızı, şehit gibi yaşamayı bizlere de nasip etsin AminAslında onun arkasından söylenebileceklerin en iyisini annesi söyledi: “Hz Meryem timsali bir kızdı İnşallah ona komşu olmuştur” (Amin)


ÖZGÜRLÜĞÜN KIZI

Demek gidiyorsun

Git hadi!

Özgürlüğü başörtüsüne nakış nakış işleyen kız

Git!

Daha önce de gitmiştin, kelepçeli ellerinle

Bizi, hani bedel ödemekten kaçanları onursuzluğumuzla baş başa bırakarak…

Git!

Özgürsün artık!

Vermediğimiz mücadelenin ardından ağladığımız gibi, sana sahip çıkamadığımız için de ağlarız biz

Ağlamak yazılı kaderimize, bu topraklara belki de

Sen onurumuzsun, sessiz kız!

Unutma bizi

Eğer buluşursak cennette, öyle çok söyleyeceklerimiz var ki sana

Işıttın yolumuzu Hakkın nuruGİT![Abdullah Bayrak]FZehra KALKAN & Abdullah BAYRAK


ALINTIDIR(KUDÜSYOLU)

Alıntı Yaparak Cevapla

Yitik Sevdamin Örtülü Çiçekleri (Başörtüsü) Yaş Örtüsü

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yitik Sevdamin Örtülü Çiçekleri (Başörtüsü) Yaş Örtüsü




youtubecom/watch?v=FHOdpZW-w5U" title="View this video at YouTube in a new window or tab" target="_blank">YouTube Video
youtubecom/watch?v=FHOdpZW-w5U"> youtubecom/watch?v=FHOdpZW-w5U" /> ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.



ÖZGÜRLÜĞÜN KIZI RUHU ŞADOLSUN


Demek gidiyorsun

Git hadi!

Özgürlüğü başörtüsüne nakış nakış işleyen kız

Git!

Daha önce de gitmiştin, kelepçeli ellerinle

Bizi, hani bedel ödemekten kaçanları onursuzluğumuzla baş başa bırakarak…

Git!

Özgürsün artık!

Vermediğimiz mücadelenin ardından ağladığımız gibi, sana sahip çıkamadığımız için de ağlarız biz

Ağlamak yazılı kaderimize, bu topraklara belki de

Sen onurumuzsun, sessiz kız!

Unutma bizi

Eğer buluşursak cennette, öyle çok söyleyeceklerimiz var ki sana

Işıttın yolumuzu Hakkın nuruGİT![Abdullah Bayrak]FZehra KALKAN & Abdullah BAYRAK

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.