Etme..(M€Vlana) |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Etme..(M€Vlana)Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı? Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme Aşıklarla basa çıkacak gücün yoksa eğer Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme Ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme MevLana |
Etme..(M€Vlana) |
08-02-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Etme..(M€Vlana)Bu şiir hakkında bilgi vereyim gerçekten çok muhteşem bir öyküsü var 1244 yılında Konya’ya gelen Şemseddin Tebrîzî adlı bir zat, onun ilimle dolu dünyasında “aşk” ile yepyeni ufuklar açtı Bu iki ilâhî âşık, bir müddet yalnızca bir köşeye çekilerek kendilerini tamamen Hakk’a verdiler Günlerce, gecelerce sohbetlere daldılar Birbirlerinde kendilerini ve Yüce Allah’ın eşsiz güzelliklerinin tecellîlerini gördüler Buluştuklarında HzMevlânâ 38, HzŞems 60 yaşlarında idiler Artık Mevlânâ bütün zamanını Şems ile sohbete ayırıyordu Bu ilâhî aşkı idrâk etmekten âciz olanlar, HzMevlânâ’nın Şems’e olan ilgisini kıskanarak, ileri geri konuşmaya başladılar Bu sözleri duyan Şems üzüldü ve 1246 yılında Konya’yı terk edip Şam’a gitti Şems gidince HzMevlânâ derin üzüntülere boğuldu Şems’i tedirgin ederek uzaklaşmasına neden olanlar da Mevlânâ’nın bu hâli karşısında pişmân oldular HzMevlânâ bir mektup yazarak oğlu Sultan Veled’in de bulunduğu bir kâfileyi Şam’a gönderdi Şems mektubu okudu ve HzMevlânâ’nın dâvetini geri çevirmeyerek 1247 yılında Konya’ ya döndü Şems’in dönmesine herkes sevindi HzMevlânâ artık gülüyor, ziyâfetler veriyor, sema’ meclisleri düzenliyordu Şems’le sohbet günlere ve gecelere sığmıyordu Fakat bu huzurlu günler uzun sürmedi Dedikodular, çirkin sözler ve iftiralar yeniden başladı 1247-1248 yılında Şems aniden kayboldu Onu bir daha ne gören, ne de izini bulan olmadı HzMevlânâ, Şems’i çok aradı Ayrılığın büyük acısıyla şiirler söyledi, gözyaşları döktü İki kere Şam’a gittiyse de izine rastlayamadı Şems’in bedenî varlığını bulamayan HzMevlânâ, onu mânâ yönünden kendinde buldu ve aramaktan vazgeçtive bu şiir yazıldı |
|