Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fazildan, inciler, necip

Necip Fazildan İnciler

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Necip Fazildan İnciler



ESSELAMUN ALEYKÜM VE RAHMETULLAHİ VE BEREKATÜHÜ KARDEŞLERİM



ÜSTAD NECİP FAZILIN ŞİİR DERYASINA DALMAYA NE DERSİNİZ?



BU FORUMDA ONUN, HER BİRİ KİTAPLARLA AÇIKLANABİLECEK EŞSİZ ŞİİRLERİNİ SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTİYORUM



ONUN ŞİİR HAYATINDA EN ÖNEMLİ KİLOMETRE TAŞI OLAN ÇİLE ŞİİRİYLE BAŞLAMAK EN DOĞRUSU OLACAKTIR



BU VESİLEYLE MERHUMUN RUHUNA FATİHA OKUYALIMİNŞAALLAH RABBİM KENDİSİNİ ,SONSUZ MERHAMETİYLE KUŞATIR VE CENNETİNDE BARINDIRIR



SELAM VE MUHABBETLE





[big]ÇİLE[/big]


Gâiblerden bir ses geldi: Bu adam,

Gezdirsin boşluğu ense kökünde!

Ve uçtu tepemden birdenbire dam;

Gök devrildi, künde üstüne künde


Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!

Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!

Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,

Ok çekti yukardan, üstüme avcı


Ateşten zehrini tattım bu okun

Bir anda kül etti can elmasımı

Sanki burnum, değdi burnuna (yok) un,

Kustum, öz ağzımdan kafatasımı


Bir bardak su gibi çalkandı dünya;

Söndü istikamet, yıkıldı boşluk

Al sana hakikat, al sana rüya!

İşte akıllılık, işte sarhoşluk!


Ensemin örsünde bir demir balyoz,

Kapandım yatağa son çare diye

Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,

Yepyeni bir dünya etti hediye


Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor;

Mekânı bir satıh, zamanı vehim

Bütün bir kâinat muşamba dekor,

Bütün bir insanlık yalana teslim


Nesin sen, hakikat olsan da çekil!

Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!

Otursun yerine bende her şekil;

Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!


**************************




Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,

Benliğim bir kazan ve aklım kepçe

Deliler köyünden bir menzil aşkın,

Her fikir içimde bir çift kelepçe


Niçin küçülüyor eşya uzakta?

Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl?

Zamanın raksı ne, bir yuvarlakta?

Sonum varmış, onu öğrensem asıl?


Bir fikir ki, sıcak yarada kezzap,

Bir fikir ki, beyin zarında sülük

Selâm, selâm sana haşmetli azap;

Yandıkça gelişen tılsımlı kütük

Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!

Ey yedinci kat gök, esrarını aç!

Annemin duası, düş de perde ol!

Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!

Uyku, kaatillerin bile çeşmesi;

Yorgan, Allahsıza kadar sığınak

Teselli pınarı, sabır memesi;

Size şerbet, bana kum dolu çanak


Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet,

Sırrını ararken patlayan gülle?

Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;

Karınca sarayı, kupkuru kelle


Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş,

Mevsimden mevsime girdim böylece

Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,

Fikir çilesinden büyük işkence


***************




Evet, her şey bende bir gizli düğüm;

Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!

Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,

Yetişir çektiğim mesafelerden!


Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;

Yollar bir yumaktır, uzun, dolaşık

Her gece rüyamı yazan sihirbaz,

Tutuyor önümde bir mavi ışık


Büyücü, büyücü ne bana hıncın?

Bu kükürtlü duman, nedir inimde?

Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,

Bir zehirli kıymık gibi, beynimde


Lûgat, bir isim ver bana halimden;

Herkesin bildiği dilden bir isim!

Eski esvaplarım, tutun elimden;

Aynalar, söyleyin bana, ben kimim?


Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,

Arzı boynuzunda taşıyan öküz?

Belâ mimarının seçtiği arsa;

Hayattan muhacir, eşyadan öksüz?


Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim,

Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,

Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim,

Dev sancılarımın budur kaynağı!


Ne yalanlarda var, ne hakikatta,

Gözümü yumdukça gördüğüm nakış

Boşuna gezmişim, yok tabiatta,

İçimdeki kadar iniş ve çıkış


********************




Gece bir hendeğe düşercesine,

Birden kucağına düştüm gerçeğin

Sanki erdim çetin bilmecesine,

Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin


Açıl susam açıl! Açıldı kapı;

Atlas sedirinde mâverâ dede

Yandı sırça saray, ilâhî yapı,

Binbir âvizeyle uçsuz maddede


Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;

Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur

İçiçe mimarî, içiçe benlik;

Bildim seni ey Rab, bilinmez meşhur!


Nizam köpürüyor, med vakti deniz;

Nizam köpürüyor, ta çenemde su

Suda bir gizli yol, pırıltılı iz;

Suda ezel fikri, ebed duygusu


Kaçır beni âhenk, al beni birlik;

Artık barınamam gölge varlıkta

Ver cüceye, onun olsun şairlik,

Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta


Öteler öteler, gayemin malı;

Mesafe ekinim, zaman madenim

Gökte saman yolu benim olmalı;

Dipsizlik gölünde, inciler benim


Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!

Heybem hayat dolu, deste ve yumak

Sen, bütün dalların birleştiği kök;

Biricik meselem, Sonsuza varmak


(1939)


Necip Fazıl Kısakürek

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.