|
|
Konu Araçları |
açilmamasi, ceza, genel, genelge, hakkinda, haklari, ihlallerine, insan, işleri, müdürlüğü, soruşturmalarda, yol |
Soruşturmalarda İnsan Haklari İhlallerine Yol Açilmamasi Hakkinda Genelge (Ceza İşleri Genel Müdürlüğü) |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Soruşturmalarda İnsan Haklari İhlallerine Yol Açilmamasi Hakkinda Genelge (Ceza İşleri Genel Müdürlüğü)SORUŞTURMALARDA İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE YOL AÇILMAMASI HAKKINDA GENELGE (CEZA İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ) SORUŞTURMALARDA İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE YOL AÇILMAMASI HAKKINDA GENELGE (CEZA İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ) TC ADALET BAKANLIĞI Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Sayı: B030CİG0000005/0100602/ 301/01/2006 Konu: Soruşturmalarda insan hakları ihlâllerine yol açılmaması GENELGE No : 4 Bilindiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Türkiye tarafından 10 Mart 1954 tarihli ve 6366 sayılı Kanun'la onaylanmıştır Ayrıca, 28 Ocak 1987 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru hakkı, 22 Ocak 1990 tarihinde de Mahkemenin yargı yetkisi tanınmış bulunmaktadır Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, bireyi uluslararası hukuk alanında hak sahibi yapmıştır Sözleşmeyi imza eden devletler bu Sözleşmeyle, bazı yükümlülükler altına girmiş ve bireye bazı haklar tanımıştır Anılan Sözleşme, bireye haklarını çiğneyen devlete karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurabilme yolunu da açmıştır Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Cumhuriyet savcıları tarafından soruşturma evresinde yapılan bazı eksiklikleri, çeşitli şekillerde insan haklarının ihlâli olarak kabul edip, ülkemizi yüksek miktarlarda tazminat ödemeye mahkûm etmiştir Bu kapsamda özellikle Cumhuriyet savcıları tarafından; 1) Güvenlik güçleri hakkında kötü muamele ihbarlarına ilişkin olaylarda, suç mağdurlarının ifadelerinin alınmadığı, kötü muamele iddia ve emarelerinin toplanmasında gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği, kolluk ile ilgili şikâyet veya soruşturmaların yeterince aydınlatılmadan sonuçlandırıldığı, 2) Soruşturma evresinde gerekli araştırmanın sür'atle yapılmayıp, olayla ilgili müşteki, mağdur ve tanık ifadelerinin saptanmasında gecikmelere yol açıldığı, bilgi sahibi olmayan kişilerin imzaladığı tutanakların yasal işlemlere dayanak yapıldığı, 3) Gözaltı kayıtlarının incelenmediği, gözaltındaki şahısların yetersiz olan muayene ve doktor raporları ile yetinildiği, güvenlik güçlerince kendilerine sunulan belgelerdeki çelişkiler, tutarsızlık ve boşluklar konusunda yeterli araştırma yapılmadığı, olayla ilgili kollukça düzenlenen tutanaklardaki eksikliklerin giderilmediği ve olay yeri fotoğraflarının çektirilmediği, 4) Otopsi tutanaklarının gerekli ayrıntıyı içermediği, otopsi fotoğraflarının çektirilmesinde fazla duyarlı davranılmadığı, 5) Cumhuriyet savcısının soruşturmaya başlamadaki gecikmesinin diğer iç hukuk yollarının etkinliğini zedeleyebileceği ve Cumhuriyet savcısının soruşturmayı başlatmamasıyla, başvuranın etkin bir iç hukuk yolundan mahrum bırakıldığı sonucuna varılabildiği, 6) Gerekli deliller toplanmadan kovuşturmaya yer olmadığı veya yetkisizlik kararları verildiği, dilekçe sahiplerine ve suçtan zarar görenlere soruşturma sonuçlarının bildirilmediği, Belirtilerek, bu ve benzeri davranışlar insan haklarının ihlâli olarak nitelendirilmektedir Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın; "Cumhuriyetin nitelikleri" kenar başlıklı 2'nci maddesinde; "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir" "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36'ncı maddesinin birinci fıkrasında; "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" "Temel hak ve hürriyetlerin korunması" kenar başlıklı 40'ıncı maddesinde; "Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır Kişinin, resmî görevliler tarafından vâki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır" "Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma" kenar başlıklı 90'ıncı maddesinin son fıkrasında; "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır" Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler başlığı altında düzenlenen "Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuşturmasında güvence" kenar başlıklı 129'uncu maddesinin beşinci fıkrasında; "Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir" 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 5'inci maddesinin birinci fıkrasında " ağır ceza Cumhuriyet başsavcıları, merkezdeki Cumhuriyet savcıları ile bağlı ilçe Cumhuriyet başsavcıları ve Cumhuriyet savcıları üzerinde, gözetim ve denetim hakkına sahiptir" 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun; "Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi" kenar başlıklı 160'ncı maddesinde; "(1) Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar (2) Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür" Cumhuriyet savcısının görev ve yetkileri kenar başlıklı 161'inci maddesinin birinci fıkrasında; "(1) Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adlî kolluk görevlileri aracılığı ile her türlü araştırmayı yapabilir; yukarıdaki maddede yazılı sonuçlara varmak için bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir Cumhuriyet savcısı, adlî görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresi dışında bir işlem yapmak ihtiyacı ortaya çıkınca, bu hususta o yer Cumhuriyet savcısından söz konusu işlemi yapmasını ister" Hükümleri yer almaktadır Bu hükümlerle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun diğer hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, soruşturmaların yürütülmesinde asıl yetki ve sorumluluğun Cumhuriyet savcılarına ait bulunduğu görülmektedir Bu itibarla; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Ülkemiz aleyhine açılan davalarda, Cumhuriyet savcılarının soruşturma evresini kanunlarda ve Bakanlık genelgelerinde açıklanan ilkeler doğrultusunda yerine getirmemeleri sonucunda, bu eksikliklerin insan haklarının ihlâli olarak değerlendirilip, Ülkemizin tazminata mahkûm edilmesi durumunda; Hazine tarafından yapılan ödemelerin kendilerinden geri alınmasının ilgili kanun hükümleri çerçevesinde söz konusu olabileceği göz önünde bulundurularak; 1- Suç işlenildiğinin herhangi bir şekilde öğrenilmesi üzerine zaman geçirilmeksizin soruşturma başlatılması, delillerin tespit edilerek muhafaza altına alınması, gerektiğinde olay yerinin güvenliğinin sağlanması suretiyle, delillerin kaybolmasını ve bozulmasını önleyici tedbirler alınarak olay yerine derhal gidilmesi, olay yerinin incelenmesi ile keşif yapılmak suretiyle ileri sürülen iddialarla karşılaştırılmasının yapılması, olay yerinin fotoğraflarının veya görüntülerinin soruşturmayı aydınlatacak şekilde tespit ettirilmesi, ayrıca yapılan işlemlerin ayrıntılı olarak tutanağa geçirilmesi, şüpheli veya sanığın beden muayenesi ve vücudundan örnek alınması gibi soruşturma işlemlerinin usul ve kanun hükümlerine göre geciktirilmeksizin yerine getirilmesi, olayla ilgili olan şüpheli, tanık, müşteki ve mağdur ifadelerinin eksiksiz bir şekilde ve usulüne uygun olarak kaydedilmesi, 2- Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'nin tam olarak uygulanması, ölü muayenesi ve otopsi işlemlerinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 86, 87, 88 ve 89'uncu maddeleri hükümlerine uyulması, 3- Ülkemizin taraf olduğu milletlerarası sözleşmeler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve bu konulardaki ilgili hukukî düzenlemelerin dikkatle uygulanması, 4- Yürütülen soruşturmaların sağlıklı ve sür'atli bir şekilde sonuçlandırılması ile insan hakları ihlâllerinin önlenmesi bakımından üstün gayretin esirgenmemesi, soruşturmanın sonucunun ilgililere usul ve kanun hükümleri doğrultusunda bildirilmesi, 5- Ülkemizin, insan hakları ihlâlleri dolayısıyla maddî ve manevî zararlara uğramasının önüne geçilmesi ve uluslararası alanda saygınlığının zedelenmesinin önlenmesi, Konularında gereken dikkat ve özenin gösterilmesini rica ederim Cemil ÇİÇEK Bakan Kaynak: mevzuatadaletgovtr |
|