Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdullah, erzincânî, mekki

Abdullah Mekkî Erzincânî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Abdullah Mekkî Erzincânî




ABDULLAH MEKKÎ ERZİNCÂNÎ

Anadolu velîlerinden Büyük velî Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin halîfelerindendir İsmi Abdullah'tır Erzincânî ve Mekkî nisbeleriyle tanınmıştır Doğum ve vefât târihleri bilinmemektedir On dokuzuncu yüzyılda yaşamıştır

Aslen Mekkeli olan Abdullah Efendi, zamânının usûlüne göre çeşitli ilimleri tahsîl etti İlimde yüksek dereceye ulaştıktan sonra Bağdâd'da bulunduğu sırada büyük âlim ve velî, Nakşibendiyye yolunun mürşid-i kâmili Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerini tanıdı, sohbetleriyle şereflendi Mevlânâ Hâlid hazretlerinin sohbet ve hizmetlerinde bulunarak kemâle, olgunluğa ulaştı Tasavvuf yolunda ilerleyip yüksek mânevî derecelere kavuştu Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin talebelerinin önde gelenlerinden oldu Hocası ona hilâfet-i mutlaka yâni tam icâzet, diploma verdi İnsanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatmak ve talebe yetiştirmekle vazîfelendirerek Erzincan'a gönderdi Abdullah Mekkî önce Erzurum'a uğradıktan sonra Erzincan'a gitmek üzere yola çıktı Erzincan'a gelirken buranın ova ve dağlarını seyredip, yanındakilere; "Allah bilir ammâ Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin bize târif buyurdukları memleket burası olmalıdır Buradaki bir zâtın bizde nasîbi ve emâneti vardır" dedi

Abdullah-ı Mekkî, Erzincan'ı şereflendirince insanlar akın akın ziyâretine geldiler Gelenler arasında, Terzi Baba diye bilinen Muhammed Vehbî de vardı Abdullah Mekkî, Muhammed Vehbî içeri girince ayağa kalktı Onu dâvet edip yanına oturttu Muhammed Vehbî'ye karşı hiç kimseye göstermediği iltifâtlarda bulundu Sonra Muhammed Vehbî'nin durumunu öğrenmek için yanındakilere; "Bu zâtın serveti var mıdır?" diye sordu Oradakiler; "Hayır Yalnız köyde, Sarıgöl'de bir bağı ile, şehirde bir evi, birkaç parça tarlası ve terzilik yaptığı bir dükkanı vardır" dediler Bunun üzerine Muhammed Vehbî'yi yanına çağıran Abdullah Mekkî hazretleri; "Oğlum! Pîr-i âzâm Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî bizi buralara gönderdi Bize ehline verebileceğimiz bir emâneti verdi O emânete seni lâyık gördüm Kabûl edersen onu sana teslim edeyim" diye teklifte bulundu Muhammed Vehbî, Abdullah Mekkî'ye gönül huzûru ve teslimiyet ifâde eden bir tavırla; "Siz bilirsiniz" cevâbını verdi Abdullah-ı Mekkî; "Vereceğim emânet, sana çok faydalar sağlayacak" buyurunca, Muhammed Vehbî; "Şeyh efendi! Vallâhî dünyâ için Allah demem" cevâbını verdi Bunun üzerine Abdullah Mekkî; "Oğlum haydi git! Sen bulacağını buldun Teslim edeceğim emânet de zâten bu idi" buyurarak onun yüksek derecesini işâret etti Terzi Baba'ya himmetle nazar ederek emâneti tevdî etti Terzi Baba'nın hâli derhâl değişti Mânevî feyzler deryâsına daldı

Bir müddet Erzincan'da kalan Abdullah-ı Mekkî, sohbetleriyle insanların Allahü teâlânın rızâsına kavuşmaları için çalıştı Bu sırada onun sohbetinden ve hizmetinden ayrılmayan Terzi Baba da tasavvuf yolunda ilerleyip evliyâlık derecesine kavuştu Abdullah Mekkî, Terzi Baba'nın olgunluğa erdiğini görerek, ona hilâfet verdi

Yerine Terzi Baba'yı bıraktıktan sonraErzincan'dan ayrılarak Erzurum'a, oradan da Kudüs'e gitti Mukaddes makamları ve büyüklerin kabirlerini ziyâret ettikten sonra Mekke-i mükerremeye ulaştı Orada yerleşip Nakşibendiyye yolunun Hâlidiyye kolunun yayılması ve insanların bu mânevî yoldan faydalanmaları için gayret sarf etti Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri hayatta olduğu müddetçe Abdullah-ı Mekkî'nin ihtiyaçlarını Süleymâniye, Şam ve Bağdâd'dan gönderdi Hac ibâdetini yerine getirmek için gidişinde onun misâfiri oldu

Abdullah-ı Mekkî, Mekke'de kaldığı müddet içinde pekçok âlim ve evliyâ ile karşılaşıp, sohbet etti Sayısız talebe yetiştirdi Hac ibâdetini yerine getirmek için gelen Şeyh Süleymân bin Hasan Kırîmî sohbetinde kemâle, olgunluğa erdi

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri bir hac ibâdeti sırasında Abdullah-ı Mekkî'ye iltifât edip; "Bu defâ hacca seni ziyâret için geldim" buyurdu Uzun seneler Mekke-i mükerremede kalıp insanların dünyâ ve âhiret seâdetine kavuşması için çırpınan Abdullah-ı Mekkî, yerine talebesi Şeyh Süleymân bin Hasan Kırîmî'yi bıraktıktan sonra Mekke-i mükerremede vefât etti

Süleymân bin Hasan Kırîmî onun yerine irşâd, insanlara doğru yolu gösterme faâliyetine devâm etti

Abdullah-ı Mekkî Erzincânî büyük âlim, ilmiyle amel eden, fazîlet sâhibi velî bir zat idi Dünyâ ve ona âid olan her şeyden kesilerek, vatanını ve yakınlarını bırakıp İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatmak için çeşitli memleketleri dolaştı Evliyânın büyüklerinden olup, sekr, cezbe ve mânevî sarhoşluk hâli ile fenâ makamlarını geçmiş, evliyâlığın en yüksek makamlarına kavuşmuştu Birçok kimse de ondan feyz alıp, gösterdiği yolda ilerleyerek velîlerden olmuşlardı

1) İslâm Meşhurları Ansiklopedisi; c1, s168
2) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c18, s260,261
3) Erzincan Târihi; c2, s278,279
4) Şems-üş-Şümûs Tercümesi; s107
5) Mecd-i Tâlid Tercümesi; s107,108
6) Osmanlı Târihi Ansiklopedisi; c6, s151

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.