![]() |
Zeynelâbidîn |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() ZeynelâbidînZEYNELÂBİDÎN Tâbiînin büyüklerinden ve Oniki İmâm’ın dördüncüsü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmamlığı, yâni tasavvufta insanlara feyz vermesi, doğru yola kavuşturması otuz dört sene sürmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zeynelâbidîn’den kendi oğulları, Muhammed Bâkır, Zeyd bin Ali, Abdullah bin Ali, Ömer bin Ali’den başka Zeyd bin Eslem, Âsım bin Amr, Ebû Seleme bin Abdurrahmân, Tâvus bin Keysan Yahyâ bin Saîd, Ebü'z-Zinâd ve diğerleri hadîs-i şerîf rivâyet etmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i Ömer’in hilâfeti zamanında Eshâb-ı kirâmın ordusuİran’a gidip, Yezdicürd’ün memleketini fethettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i Zeynelâbidîn, her abdest aldığında yüzü sararır, vücudu titrerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birisi aleyhinde konuşmuştu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm-ı Zeynelâbidîn’in bir devesi vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Minhal bin Amr anlatır: “Hacca gitmiştim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün oğulları, hizmetçileri ve birkaç kişi ile sahraya çıkmışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zeynelâbidîn yine bir gün arkadaşları ile sahrada oturuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdülmelik bin Mervan, Haccâc’a; “Abdülmuttalib’in oğullarını öldürmekten çok sakın, onlara iyi muâmele et!” diye bir mektup yazarak gizlice gönderdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rivâyet edilir ki, bir zaman Zeynelâbîdin hastalanmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün Zeynelâbidîn’in misâfirleri vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zeynelâbidîn hazretleri buyurdu ki: “Kibir sahipleri benim çok garibime gidiyor ![]() “Allahü teâlânın bütün yaratıklarını gözleri ile müşâhede ettikleri halde, öyle kimseler vardır ki Allahü teâlânın varlığı ile birliği hakkında şüpheye düşerler ![]() ![]() ![]() “Allahü teâlâ, günâhlarına pişman olup, tövbe edenleri sever ![]() “Hakîkî cömert; Allahü teâlâya itâat eden, kulların haklarını gözeten, yaptığı iyiliği Allah için yapıp, karşılığında insanlardan teşekkür beklemeyendir ![]() “İnsanlar zarûret diyerek, yiyecek kazanma peşinde koşarlar ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Zeynelâbidîn |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() ZeynelâbidînZeynelâbidîn hazretleri ibâdet edenleri şöyle sınıflandırırdı: “Allahü teâlâdan korktukları için O’na ibâdet ederler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sâbit bin Ebî Hamza es-Simâlî, İmâm-ı Zeynelâbidîn’in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Kıyâmet günü, fazîlet sâhipleri kalksın diye çağrılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zeynelâbidîn’e bir gün birisi gelip; “Sizi filân şahıs evine dâvet ediyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vefât edecekleri gece oğlu Muhammed Bâkır’dan abdest almak için su istedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KULLARIN CEZÂSI Bir gün Ali Zeynelâbidîn hazretlerinin elleri kelepçeli, ayaklarında kayış bağlı olduğu halde Medîne’den Bağdat’a götürüyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ŞAŞARIM KİBİRLİYE Hazret-i Hüseyin'in, bir mübârek oğludur, Ve hazret-i Ali'nin, kıymetli torunudur ![]() Muhakkak kılar idi, her gecede bin rek'at, Ölünceye kadar da, devâm etti bu tâat ![]() Çok korkardı Rabbinden, ömrünün her ânında, Bilhassa titrer idi, abdeste kalktığında, Sebebini sordular, buyurdu ki o zaman: "Ben kimin huzûruna, çıkacağım birazdan?" Bir kimse arkasından, onu gıybet etmişti ![]() Öğrenice, o zâta, gidip şöyle demişti: "Affetsin Rabbim beni, doğruysa sözün şâyet, Yok eğer yanlış ise, seni etsin magfiret ![]() Bir gün hasta olmuştu, ziyârete gittiler, Sordu ki: "Ne maksatla, geldiniz bana sizler?" Dediler ki: "Efendim, seviyoruz sizi biz ![]() Sordu yine onlara: "Ne için seversiniz?" Dediler: "Allah için, severiz biz sizi hep, Hâlistir niyetimiz, yoktur gayri bir sebep ![]() Buyurdu: "Allah için, ederseniz muhabbet, Cennet nîmetlerine, erersiniz nihâyet ![]() Eğer dünyâlık için, sevseniz de siz yine, Bolca kavuşursunuz, Dünyâ nîmetlerine ![]() Ziyârete geldiler, bir zaman kendisini, Emretti kölesine, yemek getirmesini ![]() Köle, sofra elinde, çıkarken merdivenden, Yemek dolu o sofra, kayıverdi elinden ![]() Altta küçük çocuğunun, üstüne düştü hem de, Mübâreğin çocuğu, vefât etti o demde ![]() Köle bunu görünce, korkudan titredi hep, Düşündü ki: "Efendim, ne cezâ verir acep?" Buyurdu ki: "Hiç korkma, affeyledim vallahi, Ve seni Allah için, âzâd ettim hem dahi ![]() Buyurdu ki: "Şaşarım, kibreden kullara hep, Zîrâ kibirlenecek, neleri vardır acep? Bir damlacık su idi, sonra bir leş olacak, Bundan gayri neleri, vardır gururlanacak?" Buyurdu ki: "Mahşerde nidâ eder bir melek: "Fazîlet sâhipleri, kalkıversin!" diyerek ![]() Bir grup kalktığında, suâl eder melekler: "Sizin fazîletiniz, dünyâda neydi?" derler ![]() Onlar der: "Sıkıntıya, katlanırdık durmadan, Kötülük yapanı da, affederdik her zaman ![]() Melek der ki onlara: "Haydi girin Cennet'e ![]() Sonra nidâ eder ki:"Sabredenler nerede?" Bir grup kalkar yine, suâl eder o melek: "Siz dünyâda nelere, sabrettiniz?" diyerek ![]() Derler ki: Rabbimize, ibâdet ederken biz, Her türlü zorluklara, sabrederdik hepimiz ![]() Günahlardan sakınmak, çok zor gelse de bize, Sabreder, işlemezdik, uymazdık nefsimize ![]() Onlar dahi gidince, şöyle denir bu defâ: "Allah'ın komşuları, gelsinler şu tarafa!" Kalkar başka bir grup, nidâ eder münâdî: "Ey insanlar, sizlerin, ameliniz ne idi?" Derler:"Biz Allah için, sevdik birbirimizi, Allah için ziyâret, ettik diğerimizi, Allah için oturup, ederdik dînî sohbet, Allah için fakîre verirdik mal ve servet ![]() Allah için giderdik, hep birbirlerimize, Dünyâ karıştırmazdık, hâlis niyetimize ![]() Melek der ki:"Siz dahi, sonsuz kalın Cennet'te, Bu ihlâsın meyvesi, Cennet olur elbette ![]() DÖRT KİMSEYE GÜVENME Zeynelâbidîn hazretleri, oğlu Muhammed Bâkır’a buyurdu ki: “Ey oğlum! Şu dört çeşit kimselerle arkadaşlık etme, zîrâ fâsık kimse seni bir lokma ekmek için terk eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() CEYLÂNIN KONUŞMASI Zeynelâbidîn Ali, kendi oğullarıyla, Sahrâya çıkmış idi, en yakın dostlarıyla ![]() Sabah kahvaltısına, başlanacağı anda, Bir güzel ceylân gelip, durdu onun yanında ![]() Yaptı ayaklarıyla, bir takım işâretler, Bir şeyler söyler gibi, çıkarttı bâzı sesler ![]() Dediler ki:"Efendim, bu ceylân ne istiyor?" Buyurdu, bir derdi var, bana bunu söylüyor ![]() Diyor ki: "Alıp gitti, yavrumu köyden biri, Hiç süt emziremedim, yavruma dünden beri ![]() Zeynelâbidîn Ali, çağırttı hemen onu, Buyurdu: "Niçin tuttun, sen bunun yavrusunu? Diyor ki süt vermedim, yavruma dünden beri, Süt emzirmesi için, hemen git, getir geri ![]() Köylü hayret etti ve getirdi hemen onu, Ana ceylân emzirip, doyurdu yavrusunu ![]() Sonra buyurdular ki köylünün kendisine: "Bağışla bu yavruyu, istersen annesine ![]() Köylü kabul etti ve yavruyu verdi hemen, Ceylân yavrusu ile, uzaklaştı o yerden ![]() Hoplayıp zıplayarak, sevinçle gidiyordu, Arkasına bakarak, garip şeyler diyordu ![]() Ceylânın çıkarttığı, sesleri işitenler, Dediler ki: "Efendim, yine söyler bir şeyler ![]() Buyurdu ki: Teşekkür ediyor şimdi bize, Diyor ki: "Hak teâlâ, iyilik versin size ![]() 1) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49 ![]() ![]() 2) Tabakât-ı İbn-i Sa’d; c ![]() ![]() 3) Hilyet-ül-Evliyâ; c ![]() ![]() 4) Şezerât-üz-Zeheb; c ![]() ![]() 5) Tezkiret-ül-Huffâz; c ![]() ![]() 6) El-A’lâm; c ![]() ![]() 7) Tehzîb-ut-Tehzîb; c ![]() ![]() 8) Muhtasar-ı Tuhfe-i İsnâ Aşeriyye; s ![]() 9) Eshâb-ı Kirâm; (6 ![]() ![]() 10) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|