![]() |
Zünnûn-İ Mısrî |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Zünnûn-İ MısrîZÜNNÛN-İ MISRÎ Mısır’da yetişen büyük velîlerden ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin hocası, Mâlikî mezhebinin imâmı, Mâlik bin Enes hazretleridir ![]() ![]() ![]() ![]() Mısır’da tasavvuf ilmini ilk defâ o açıkladı ![]() ![]() Zünnûn-i Mısrî hazretleri, cenâb-ı Hakk’ın âşığıydı ![]() ![]() ![]() Zünnûn-i Mısrî’nin hak yolu bulması şöyle anlatılır: Bir ağaç altında otururken, iki gözü kör bir kuşun ağaçtan indiğini, yeri eşerek altın bir kutu çıkardığını gördü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zünnûn-i Mısrî, güzel halleri ve kerâmetleriyle meşhûr oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şeyhülislâm Abdullah-ı Ensârî onun hakkında; “Zünnûn, ne kerâmetle bilmek mümkün olan ve ne de makamları medhedilebilen bir zümredendir ![]() ![]() ![]() Bir gün Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin yanına birisi geldi ve; “Borcum var, ödemek için hiç param yok” dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir genç, Allah adamlarını, velîleri inkâr ederdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün ihtiyar bir kadın çâresiz olarak, Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin yanına geldi ve; “Biricik oğlumu, ciğerpâremi Nil’de timsah kaptı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir zaman iftirâ sebebiyle Zünnûn-i Mısrî hazretlerini hapsettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zamânın hükümdârı bir gün Zünnûn hazretlerini, hakkındaki ithamların aslını öğrenmek için huzûruna çağırttı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hükümdârın karşısına çıkarılınca, hükümdar; “Senin için zındıktır, doğru yoldan ayrıldı, kâfirdir, diyorlar ![]() ![]() Zünnûn-i Mısrî hazretleri; “Ne söyleyeyim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine, hükümdâr biraz düşünüp; “Bu kimse yapılan iftirâlardan uzaktır ![]() ![]() Yûsuf bin Hüseyin şöyle anlatır: “Bir gün Zünnûn-i Mısrî'nin yanına gittim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebû Câfer anlatır: “Bir gün Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin yanındaydım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bekr bin Abdurrahmân anlatır: “Bir gün Zünnûn-i Mısrî hazretleri ile birlikte yolda gidiyorduk ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Zünnûn-İ Mısrî |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Zünnûn-İ MısrîKendisi şöyle anlatır: “Bir gün dağlarda dolaşırken bir topluluk gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zünnûn-i Mısrînin on sene canı mahallî bir yemek istedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün bir çocuk, Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin yanına gelip; “Bana büyük mikdârda para mîrâs kaldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisi anlatır: “Bir gün Mekke’de Kâbe-i şerîfi tavaf ederken, Kâbe ile gök arasında bir nûrun sütun gibi durduğunu gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şeyhülislâm Abdullah-i Ensârî buyurdu ki: “Zünnûn-i Mısrî'nin getirdiği ilk ilim tövbedir ki, avâm ve havâs kabûl etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zünnûn-i Mısrî hazretleri sevdiklerine buyurdu ki: “Fesadın altı sebebi vardır: 1) Âhiret işindeki niyetin zayıflığı, 2) Bedenin şeytana esir olması, 3) Ecelin yakın olmasına rağmen uzun emelin gâlip gelmesi, 4) Kulun rızâsını Allahü teâlânın rızâsından önde tutmak, 5) Hevâ ve hevese uyup sünneti terk etmek, 6) Önce geçenlerin iyiliklerini söylemeyip kusurlarını araştırmak ![]() Zünnûn-i Mısrî hazretleri az yemek yemeyi tavsiye ederdi ![]() ![]() ![]() ![]() Üç şeyin üç şeyle birlikte bulunmamasına üzülür ve şöyle derdi: “İlim var amel yok ![]() ![]() Zünnûn-i Mısrî hazretleri anlatır: “Benî İsrâilde yedi yüz sene Allahü teâlâya ibâdet eden bir âbid dâimâ: “Yâ Rabbî! Senin rızânı isterim!” diyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zünnûn-i Mısrî hazretlerine; "Kul hangi sebeple Cennet'e girer?" diye soruldukta; “Beş şey ile: Eğrilik bulunmayan bir doğruluk, gevşeklik bulunmayan bir gayret, gizli âşikâr Allahü teâlâyı anmak (murâkabe etmek), yol hazırlığı yapıp, ölüme hazırlanarak, ölümü beklemek, hesâba çekilmeden önce kendini hesâba çekmek” buyurdu ![]() ![]() Kulun ihlâs sâhibi kimselerden olduğu nasıl belli olur? diye sorduklarında; “Kendisini tam mânâsıyla ibâdete verip, insanların nazarında mertebe ve îtibârının silinmesini severek kabûl ettiği zaman ![]() ![]() İnsan, Allahü teâlânın saf kullarından olduğunu, ne zaman ve nasıl anlar? diye sordukları zaman; “İnsan bu durumu şu dört şeyle bilir ![]() ![]() Bozulan kalbi düzeltmek için ne yapmak lâzımdır? diye sorduklarında; “Beş şey yapmalıdır ![]() ![]() Kalbini en güzel koruyan kimdir? diye sorduklarında; “Diline en çok hâkim olan ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Zünnûn-İ Mısrî |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Zünnûn-İ MısrîKur’ân-ı kerîm âlimlerinin durumunu sorduklarında; “Onlar bu yolda dizlerini çürüttü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zünnûn-i Mısrî hazretleri buyurdu ki: “İnsanı arzulardan kurtaran dost ikidir ![]() ![]() “Kalbin hasta olmasının alâmeti dörttür: Birincisi; tâattan (ibâdetten) tad, haz almaz ![]() ![]() ![]() ![]() “Öyle birisiyle dostluk kur ki, senin değişmenle değişmesin ![]() “Her âzânın tövbesi vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Şu üç şey ihlâs alâmetidir ![]() ![]() ![]() ![]() “Tövbe iki kısımdır: İnâbe tövbesi; kulun Allahü teâlâdan korkup tövbe etmesi ![]() ![]() “Yemekle dolan mîdede hikmet durmaz ![]() “Eline geçen bir parça ekmeğin yanında, ayrıca katık olarak tuz arayan kimse, velîler katında umduğunu bulamaz ![]() “İlim tahsil ettiği hâlde, bununla amel etmeyene âlim denilemez ![]() “Eline iki ekmek geçip, bunların hangisi helaldandır diye araştırmadan, düşünmeden yiyen kimse, hak yoldan felah bulamaz ![]() “Murâkabenin alâmeti, Allahü teâlânın tercih ettiğini tercih etmek, O’nun büyük gördüğünü büyük görmek ve küçük gördüğünü küçük görmektir ![]() “Sabır, Allahü teâlânın emirlerine muhâlif olan davranışlardan uzaklaşmak, O’ndan gelen musîbetlere sükûnetle karşılık vermek ve fakirlik ihsân ettiği zaman, zengin görünmektir ![]() “Allahü teâlâyı sevmenin alâmeti, bütün ahlâkta ve bütün işlerde, O’nun sevgili peygamberi olan Muhammed aleyhisselâma uymaktır ![]() “Doğruluk, Allahü teâlânın bir kılıcıdır ki, üzerine konulan her şeyi keser ![]() “Doğru kimse, dili hak ve gerçek olanı anlatan kimsedir ![]() “Kanâat eden rahat bulur, üstün olur ![]() “İnsanların ayıpları ile meşgûl olan, kendi ayıbını görmez ![]() “Biz öyle insanlara kavuştuk ki, onların herbirinin ilmi arttıkça, zühdü de artıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Rûhun sıhhati az günah işlemek, bedenin sıhhati az yemektedir ![]() “Sevgi seni konuşturur, korku rahatsız eder, hayâ susturur ![]() “İnsanlar Allahü teâlâdan korktukları müddetçe, doğru yolda yürürler ![]() ![]() “Bir kula bak, vaktini boşa harcıyorsa, boş şeylerle vakit geçiriyorsa, Allahü teâlâyı anmıyorsa, bilesin ki, Allahü teâlâ onu sevmiyor ![]() Zünnûn-ı Mısrî hazretleri, vefât ettiğinde, hava çok sıcaktı ![]() ![]() ![]() ![]() Cenâzesi defnedilinceye kadar kuşlar gitmediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() CÂN Ü GÖNÜLDEN TÖVBE Mısır’da Muhakked bin İsmâil isimli biri, çok güzel ve dillere destan evlere sâhipti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EMÂNET FÂRE Yûsuf adında gezgin bir zât, Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin İsm-i âzamı bildiğini öğrenince, Mısır’a gitti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MUHABBET Zünnûn-i Mısrî hazretleri buyurdu ki: “Zavallı insan, kendi Rabbini bırakıp nereye gider ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1) Hilyet-ül-Evliyâ; c ![]() ![]() 2) Târih-i Bağdâd; c ![]() ![]() ![]() ![]() 3) Tezkiret-ül-Evliyâ; s ![]() 4) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49 ![]() ![]() 5) Kıyâmet ve Âhiret; (5 ![]() ![]() 6) İslâm Ahlâkı; s ![]() 7) Rehber Ansiklopedisi; c ![]() ![]() 8) Tabakât-ül-Kübrâ; c ![]() ![]() 9) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|