Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdullah, amir, anberi, bin

Âmir Bin Abdullah Anberî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Âmir Bin Abdullah Anberî




ÂMİR BİN ABDULLAH ANBERÎ

Tâbiînden ve evliyânın meşhurlarından Sahâbî olduğuna dâir rivâyetler de vardır İsmi Âmir bin Abdullah bin Abdülkays et-Temîmî el-Basrî'dir Künyesi, Ebû Amr'dır Bâzı kaynaklarda da Ebû Abdullah künyesiyle ve Âmir bin Abdülkays ismiyle geçmektedir Benî Temîm kabîlesinin Benî Anber koluna mensub olduğundan Anberî nisbesiyle anılmaktadır Doğum târihi belli değildir 674 (H55) senesinde Kudüs'te vefât etti Eshâb-ı kirâmdan hazret-i Ömer'i, hazret-i Osman'ı ve Abdullah bin Mes'ûd gibi büyükleri gördü Hazret-i Ömer'den ve Selmân-ı Fârisî'den hadîs-i şerîf rivâyet etti Kendisinden, Hasan-ı Basrî ve Muhammed bin Sîrîn rivâyette bulunmuşlardır

Âmir bin Abdullah, hazret-i Ömer'in halîfeliği sırasında Medâin ve Tüster'in fethine katıldı Sonra da Basra'ya yerleşti Basra'da vâli Ebû Mûsâ el-Eş'arî'den kırâat ilmini öğrendi Kendisi de ders verir, vaktinin çoğunu Kur'ân-ı kerîm ve kırâat ilmini öğretmekle geçirirdi Ayrıca yapılan savaşlara katılır, cihâd ederdi Savaşa çıktıkları zaman arkadaşlarının hizmetini, müezzinliği o yapardı Ayrıca arkadaşlarına mümkün olan her ikrâmı yapmaya çalışırdı Bu üç hususu kendisinin yapmasını şart koşar, kabûl edenlerle yol arkadaşı olurdu Yaşayışı gâyet sâdeydi Az yer ve çok ibâdet ederdi Hiç evlenmemişti Hâli bir yerden bir yere gitmek üzere olan yolcu gibi olup, dünyâya rağbet etmezdi Geceleri namaz kılar, gündüz oruç tutardı Namaza durduğu zaman şeytan gelip secde edeceği yere uzanırdı Bunun farkına varıp şeytanı secde yerinden eliyle kovardı O namaz kılarken şeytan yılan şeklinde gelip gömleğinin içine girer, kolundan çıkardı Bu hali görenler hayret edip, namazdan sonra, yanına yaklaşıp, yılanı niçin kovmadığını sorarlardı O ise; "Vallahi ben namaza durduktan sonra koynuma girip gömleğimin kolundan çıktığını söylediğiniz bu yılandan hiç haberim yok, farkında değilim Allahü teâlâdan başkasından korkmaktan Allah'dan utanırım" derdi

Bir gün bir kâfile ile yolculuğa çıkmıştı Epey yol aldıktan sonra karşılarına korkunç bir arslan çıkıverdi Yolcular korku ve şaşkınlık içinde donakaldılar Dehşete ve telâşa düştüler Onların bu hâlini görüp ne oldu size? diye sorunca, kendilerine doğru yaklaşmakta olan arslanı gösterdiklerinde, arslana yaklaşıp ağzını tuttu Aslan onu görünce sâkinleşti hareketsiz bir halde durdu Kervandakiler oradan geçip gittiler Sonra arslanı bıraktı Hiç kimse zarar görmedi

Kışın şiddetli soğuklarda abdest alacağı zaman soğuk su, sıcak su olurdu Biri bir şey hediye ettiği zaman alıp cebine kor, karşılaştığı herkese verir ve o hiç eksilmezdi

Son derece kanâatkâr ve merhamet sâhibi idi Garibleri, özürlü ve delileri toplar onlara yemek yedirir, ikrâmda bulunurdu Bunlar yemeği, ikrâmı ne bilir diyenlere; "Allahü teâlânın bilmesi kâfidir" cevâbını verirdi Bir ibriği vardı Abdest almak isteyince ibrikten su akardı Acıkınca da aynı ibrikten süt akardı "Dünyâda gam ve kederler var Âhirette ise hesab ve Cehennem var! İnsan nasıl rahat ve ferahlık içinde olabilir! Mal, kadın, uyku ve yemek dünyâ lezzetleridir İlk ikisine ihtiyâcım yok, uyku ve yemeğe gelince onları da gayretimle yenmeğe çalışacağım" buyururdu

Vefâtına sebeb olan hastalığa tutulduğu zaman; "Niçin ağlıyorsun, ölümden mi korkuyorsun?" dediler "Benden daha çok ağlamaya lâyık kim var? Dünyâ hırsıyla veya ölüm korkusuyla ağlamıyorum Fakat yolun uzunluğundan ve azığın azlığından ağlıyorum Gecelerimi hep Cennet'e kavuşma ümidiyle ve Cehennem'e düşme korkusuyla geçirdim Şimdi hangisine gideceğimi bilmiyorum! Sıcak günlerde oruç tutmaktan, uzun gecelerde namaz kılmaktan mahrum kalacağım için ağlıyorum Çünkü dünyâ, kederler, üzüntüler yeridir Âhiret ise, cezâ ve mükâfat yeridir"

Buyurdu ki: Kalbimde Allahü teâlânın sevgisi, muhabbeti yerleştikten sonra başıma gelen şeylere aldırmam Bu muhabbet olduktan sonra günüm nasıl geçerse geçsin, nasıl sabahlarsam sabahlayayım umurumda değil!

Duâ isteyen birine; "Allahü teâlâya itâat et, emirlerine uy, sonra duâ et, kabûl eder" dedi

DÜNYÂYA DALAN

Âmir bin Abdullah'a; dünyâya dalan, keyfine düşkün olan ehl-i hevâ için ne dersin diye sorulunca; "Onlar hakkında ne söylememi istersiniz Eshâb-ı kirâmdan biriyle görüşüp, sohbet ettim Şöyle söyledi: "Bize bildirildi ki, kıyâmet günü îmânı en nurlu olanlar dünyâda iken nefsini şiddetle hesâba çekenlerdir Dünyâya dalarak çok sevinenler, kıyâmet gününde üzüntüsü en şiddetli olacak olanlardır Dünyâda çok gülenler, kıyâmet günü çok ağlarlar Yine bize bildirildi ki, Allahü teâlâ emir ve yasaklar bildirdi Emirlere uyup yasaklardan sakınanlar Cennet'e girer Emirleri yapıp yasaklardan sakınmayan ve sonra da tövbe eden, azapla ve korkularla karşılaşır sonra Cennet'e girer Emirlere uyup, yasaklardan sakınmayan ve bunda ısrar edip bu hâl üzere ölenleri ise, Allahü teâlâ dilerse affeder, dilerse azâb eder"

1) Hilyet-ül-Evliyâ; c2, s87
2) Tabakât-ı İbn-i Sa'd; c7, s103
3) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c2, s51
4) Tehzîbü't-Tehzîb; c5, s77
5) El-A'lâm; c3, s252

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.