08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ümeyye Bin Halef,
Ümeyye bin Halef, Peygamberimizin azılı düşmanlarındandır Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ile her ne zaman rastlaşsa kaşıyla, gözüyle alay eder, ayıplamaya çalışırdı Ümeyye bin Halef, kölesi Bilal-i Habeşi’nin ellerini ayaklarını sıkıca bağlattırır, öğle vakti, kızgın güneşte, mekke vadisinde, sırtüstü yatırır, göğsü üzerine bir kaya konmasını emrederdi “Vallahi ya ölünceye kadar böyle kalırsın, ya da Muhammed’i inkâr eder, Lat ve Uzza’ya taparsın!” derdi Bilal-i Habeşi ise bu belâ içinde “Ehad! Ehad!” derdi Bu sözleri duyan Ümeyye bin Hâlef bütün bütün çileden çıkar, Hazret-i Bilâl’in işkencesini bayılıp kendinden geçinceye kadar arttırırdı Sonra da çekip giderdi Hazret-i Bilâl nice sonra kendine gelirdi Sonradan kendisi “Vallahi onları kızdıracak daha ağır bir kelime bilse idim, muhakkak onu söylerdim!” demiştir  
“ONU SATIN AL DA KURTAR!”
Yine bir gün, Ümeyye bin Halef’in onu işkenceden işkenceye uğrattığı bir sırada, oradan geçen Hazret-i Ebû Bekir (radıyallahü anh) bu durumu gördü Ümeyye’ye;
“Sen hiç Allah’tan korkmaz mısın? Bu zavallıya daha ne zamana kadar işkence edeceksin” dedi Ümeyye:
“Kurtulmasını istiyorsan, onu satın al da kurtar” dedi Hazret-i Ebû Bekir;
“Ey Ümeyye” dedi; “Benim, senin dininden siyah bir kölem var Bundan daha güçlü, daha kuvvetlidir Onu Bilâl’e karşılık sana vereyim, kabul eder misin?” dedi Ümeyye, “Kabul ettim” dedi ve Hazret-i Ebû Bekir, Bilal-i Habeşi’yi bu zâlim adamın elinden kurtardı 
Hazret-i Bilâl’i alan Hazret-i Ebû Bekir’e, Peygamber Efendimiz sordu:
“Yâ Ebâ Bekir” dedi, “Onun üzerinde bir hakkın olacak mı?” Hazret-i Ebû Bekir; “Hayır, yâ Resûlallah! Onu azâd ettim” dedi  
BİR İŞ İÇİN MEKKE’YE GİTTİ  
Bedir Savaşından evvel, Peygamber Efendimiz Medine’de iken, birtakım Kureyşlilerin öldürüleceğinin haberini vermişti Sa’d bin Ubade de (radıyallahü anh) bir işi sebebi ile Mekke’ye gitmişti Sa’d bin Ubade ile Ümeyye bin Halef eskiden beri dost idiler O’nun Mekke’deki mallarını Ümeyye bin Halef, Ümeyye bin Halef’in Medine’deki mallarını ise Sa’d bin Ubade korumakta idi Ancak, dostluk nereye kadar; yarın görelim! 
|
|
|