08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hatîb-Ül-Enbiyâ Hazret-İ Şuayb
Hatîb-ül-Enbiyâ Hazret-i Şuayb
Hazret-i Şuayb, Mûsâ aleyhisselâmın kayınpederidir Kavmine güzel söz söylemesi, tatlı ve tesirli hitâb etmesi sebebiyle kendisine “Hatîb-ül-Enbiyâ” yani (Peygamberlerin hatîbi) denildi İnsanlara İbrâhim aleyhisselâma bildirilen dînin emir ve yasaklarını tebliğ etti  PEYGAMBERLE ALAY ETTİLER!
Şuayb aleyhisselam önce Medyenlileri hak yola davet etti Ancak, onlar kendisiyle alay ederek;
“Ey Şuayb! Atalarımızın taptıkları şeyleri bırakmamızı, yahut mallarımızda dilediğimiz gibi tasarruf etmeyeceğimizi sana namazın mı emrediyor? Şüphesiz ki sen çok çok uslu ve akıllısın!” dediler
Vaktâ ki Allahü teâlânın emrinin tecellî etme zamanı geldi Hazret-i Şuayb’e ve onunla beraber imân edenlere Allahü teâlâ tarafından bir rahmet olarak kurtuluş verildi O zalimleri ise müthiş bir azâb fırtınası ve sarsıntısı yakaladı da oldukları yerde çökekalmış bir vaziyette sabaha erdiler Ve böyle bir azâbla yok edildiler  
Şuayb aleyhisselâmın hak yola davet ettiği bir de Eyke ahalisi vardır Eyke, sık ve ağaçları birbirine girift olan ormanlığa denilirdi Hazret-i Şuayb’in bu mıntıkadaki ümmeti sık bir ormanlığa sahip bulunduklarından dolayı “Eshâb-ı Eyke” denilmiştir  
Eykeliler de Medyenliler gibi, kendilerine gönderilen Allah’ın Resulü Şuayb aleyhisselâmı yalanladılar ve âsî oldular Hazret-i Şuayb onlara; “Siz Allah’tan korkmaz mısınız? Kileyi tam ölçünüz de hak geçirenlerden olmayınız! Ayarı doğru olan terazi ile tartı yapınız! ” dedi Eyke ahâlisi ise;
“HAYDİ BİZİ ÖLDÜR! ”
“Ey Şuayb! Sen de ancak bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsin Hem biz, muhakkak seni yalancılardan sanıyoruz Eğer doğrulardan isen haydi gökten bir tabakayı üzerimize düşürüver de bizi öldür” dediler Şuayb aleyhisselâm;
“Rabbim yaptıklarınızı çok iyi bilir” dedi Hülâsa olarak Eykeliler de Hazret-i Şuayb’ı yalanladılar Onları da Zulle (gölge) gününün azabı yakaladı “Zulle” bulutun ve ağacın gölgesine denir ki, Eyke eshâbı, helak edildiği sırada müthiş bir sıcaklık ortalığı kaplamış ve halk oldukça bunalmış idi Bu sırada gökyüzünde bir bulut belirmiş ve onun vesilesiyle serin bir rüzgâr esmeğe başladı Halk bu bulutun gölgesine sığındığı sırada bulut, bunları ateş halinde bastırarak helak ediverdi  
|
|
|