Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cenedî, hettâr, mutasavvıf, yemenli

Yemenli Mutasavvıf Hettâr Cenedî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yemenli Mutasavvıf Hettâr Cenedî







Yemenli mutasavvıf Hettâr Cenedî

Hettâr Cenedî, Yemen’de yetişen tasavvuf âlimlerindendir Asıl adı Îsâ bin İkbâl’dir Vefâtına kadar öğrendiği ilimleri, istekli olanlara öğretti 606 (m 1209) yılında Cened şehrinde vefât edip oraya defnedildi Bu mübarek zatın çok kerâmeti görüldü Ali Fetâ anlatır: TÖVBE EDİP DUASINI ALDI
“Ebü’l-Gays bin Cemîl, Zübeyd’de hocası Ali bin Eflâh’ın yanından ayrılıp, Îsâ bin İkbâl Hettâr’ın huzûruna vardı Daha önce birbirlerini hiç görmemişlerdi Gayb gözüyle Ebü’l-Gays’ın ne niyetle geldiğini keşfedip; “İki şeyhe birden bağlanılır mı, yâ Ebü’l-Gays?” diye hitâb etti O da; “Hayır, efendim” deyip, geri döndü
Ahmed bin Ca’d anlatır: “Bir gün ziyâret maksadıyla Cened şehrine gidip Îsâ bin İkbâl Herrât’ı gördüm Üzerinde çok pahalı bir elbise vardı “Böyle büyük bir zât, dünyâ malına ehemmiyet vermemesi gerekirken, herkesin imrendiği kıymetli elbiseler giyip dolaşıyor” diye kalbimden geçti Hettâr hazretleri benim bu hâlimi keşfedip anladı ve; “Ey oğlum! Benim bu elbiseyi giymemin sebebi, Allahü teâlânın verdiğine râzı olmamdır Çünkü biz, Allahü teâlâ ne verirse, onu giyiniriz” dedi Ben de hemen tövbe edip duâsını aldım
Zübeydî, eserinde anlatır:
Îsâ bin İkbâl Hettâr, vefât etmeden önce talebesi ve halîfesi olan oğlu Ebû Bekr’e nasihatlerde bulunup, vefâtından sonra hastalıklı bir kimsenin kendisini ziyâret için geleceğini, ona izzet ve ikrâmda bulunup, selâmını söylemesini, hastalığını tedâvi edip, ilimde yetiştirdikten sonra geldiği yere göndermesini vasiyyet etti

DAĞ BAŞLARINDA DOLAŞTI!
Buyurduğu gibi, vefâtından sonra, Ebû Muhammed Mes’ûd bin Abdullah Habeşî adında bir kimse Terbiyye köyüne geldi O, Kızıldeniz kenarında Rima vadisi yanında bulunan Arab kabilelerinden birinde çobanlık yapardı Cüzzâm hastalığına yakalanınca, çobanlıktan ayrıldı Aylarca dağ başlarında dolaştı Hastalığının en şiddetli olduğu bir zamanda, Îsâ bin Hettâr’ı ziyâret için geldi Fakat o vefât etmişti Oğlu Ebû Bekr onu karşıladı Babasının vasiyyetini ve selâmını söyledi Günlerce onu misâfir edip, hastalığını tedâvi etti
Abdullah Habeşî, ilim ve ibâdetle meşgûl oldu Günü gelince, geldiği yere geri döndü Orada bir dergâh yaptırıp insanlara ders verip, ilim öğretti Birçok kimse onun güzel hâllerini görüp, tövbe ederek sâlihlerden oldu Vefât edince de, yaptırdığı dergâha defnedildi





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.