Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
eşari, imam, maturidi

İmam Maturidi Ve İmam Eş'ari

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İmam Maturidi Ve İmam Eş'ari




İMAM MATURİDİ VE İMAM EŞ'ARİ

Ahmet Hüseyinoğlu

Yakın zamanlara kadar bir müslümanın bilmesi gereken esaslar arasında, itikadî ve amelî mezhebinin ne olduğu konusu da bulunurdu Çoğumuz artık “itikadî” “amelî” gibi kelimeleri bilmediğimiz gibi mezhep kavramını da tam manasıyla bilmiyoruz Ama bu durum ne konunun önemini azalttı, ne de tertemiz dinimizin bugünlere taşınmasında Cenab-ı Allah’ın vesile kıldığı müctehid alimlerimizin kıymeti azaldı

Hz Peygamber sav: “İslâm ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağını, birinin Cennet’e diğerlerinin Cehennem’e gideceğini; kurtuluşa eren fırkanın da kendisinin ve ashabının yolundan gidenler olduğunu” (Tirmizî, İbn Mace, Ebu Davud, Darimî) buyuruyor

Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat Ne Demek?
İslâm bilginleri, buradaki Hz Peygamber sav’in yolundan gidenleri “Sünnet” kelimesi ile, Ashab-ı Kiram ra’ın yolundan gidenleri ise “Cemaat” kelimesi ile ifade ettiler Böylelikle HzPeygamber sav ve ashabının yoluna uyanlara “Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat” (Sünnet ve Cemaat mensupları) denildi
Bununla birlikte, kurtuluşa erenlerin yalnızca bir tek fırka olmasından hareketle, bunun çok küçük bir zümre, diğer 72 fırkanın da çok büyük bir kesim olduğunu düşünmemek gerekir
Yine, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’i, tarihte ve bugün, İslâm dünyasını parçalara ayıran fırkalar gibi bir fırka olarak değerlendirmemek de gerek Tam tersine, 72 fırka dediğimiz gruplar bu tür küçük fırkalardır Ehl-i Sünnet ise, İslâm alimlerinin ve İslâm ümmetinin asıl büyük çoğunluğunu oluşturan ana caddedir İslâm’ın temel kurallarının ve ana esaslarının oluşturduğu tertemiz yoldur
Bu özelliğiyle Ehl-i Sünnet, İslâm bilginleri tarafından bir fırka ya da mezhep olarak değerlendirilmedi İslâm’ın ruhuna tam anlamıyla nüfuz etmiş, Kur’an ve Sünnet’e en uygun yol, yani bizzat İslâm’ın kendisi olarak değerlendirildi ve öyle kabul edildi

Hak Mezhepler
İslâm’ın kendisini temsil eden bu ana caddede, itikat ve amelin temel konularında tam bir birlik bulunmaktadır ‘Füruat’ dediğimiz ayrıntı meselelerde ise, fikir ayrılığını İslâm dini son derece normal karşılar Hatta kolaylık açısından, fikir ayrılıkları gerekli görülmüştür bile denilebilir Nitekim Hz Peygamber sav Efendimiz, “ümmetimin ihtilafı rahmettir” buyurmuşlardır
İşte gerek itikat, gerekse amelî (uygulamalarla ilgili) meselelerde Ehl-i Sünnet dediğimiz ana caddede bazı hak mezhepler ortaya çıktı Amelde Hanefî, Malikî, Şafiî ve Hanbelî; itikatta da Maturidî ve Eş’arî mezhepleri oluştu Bunların hepsi Kur’an ve Sünnet kaynaklı, hak olduğu İslâm alimlerinin ve İslâm ümmetinin şahitliği ile sabittir
Kur’an ve Sünnet’ten hüküm çıkarma gücüne sahip olamayan taklit ehlinin, hem itikatta, hem de amelde bunlardan birine uymaları zorunludur

Karışıklıklar ve Doğru Anlayışa İhtiyaç
Ehl-i Sünnet itikadının ve kelâmının önde gelen isimlerinden biri İmam-ı Azam Ebu Hanife rha’dir Nitekim, Fıkh-ı Ekber başta olmak üzere, bugün elimizdeki eserlerinin hepsi akaid ve kelâmla ilgilidir Ehl-i Sünnet’in diğer bir önemli ismi de Selefiyenin imamı Ahmed b Hanbel’dir
Ancak, İmam-ı Azam’dan İmam Maturidî rha ve İmam Eş’arî rha’e kadar geçen yaklaşık iki asır içerisinde Ehl-i Sünnet çizginin dışında olan Mutezile kelâmı mutlak hakimiyetini kurmuştu O dönemlerde Kelâmı yeren eserler, daha çok Mutezile kelâmına karşı yazılmıştır
Bu yüzden, gerçek itikat esaslarının yeniden belirlenmesi için yeni bir çıkışa ve daha önce var olan altyapı üzerinde yeni bir bina kurulmasına ihtiyaç duyulmuştu Bunu yerine getirme görevi de iki büyük alime, İmam Maturidî rha ve İmam Eş’ari rha’e nasip oldu Bu iki imam, Ehl-i Sünnet’in görüşlerini sistemleştirdiler ve yaydılar Aralarında temel inanç konularında hiçbir ayrılık yoktur

İmam Maturidî rha
İmam Maturidî, İmam-ı Azam’ın öğrencileri zincirinde bulunmaktadır İmam-ı Azam’dan nakledilen itikat bilgileri, önde gelen öğrencisi İmam Muhammed Şeybanî kanalıyla Ebu Bekir Cürcanî’ye, ondan Ebu Nasr Iyad’a, ondan da Ebu Mansur Maturidî’ye ulaştı İmam Maturidî İmam Azam’dan hareketle kendi sistemini kurdu (İsimleri zikrolunan bu alimlerimizin hepsinden Mevlâ razı olsun, onlara rahmet eylesin)
Asıl adı Muhammed b Muhammed olan İmam Ebu Mansur Maturidî, 238/862 yılında Semerkand yakınlarındaki Maturid köyünde doğdu 333/944 yılında Semerkand’da vefat etti Birçok eser kaleme aldı Bunlardan “Kitabu’t-Tevhid” ve “Te’vilâtu’l-Kur’- an” adlı eserleri çok kıymetlidir
İmam Maturidî, akılla nakil arasında esaslı bir denge kurdu Dinin hakikatini anlayabilmek için aklın gerekliliğine inandı Dine aykırı olmayan noktalarda aklın hükmünü esas kabul etti Sistematik hale getirdiği önemli esaslar şunlardır:
İman, dil ile ikrar, kalp ile tasdiktir İmanın yeri kalptir Kalpteki imana hükmetmek kimsenin iktidarında değildir İslâm ise Allah’a teslim olmak ve O’nun emirlerini yerine getirmektir İslâm, Allah’ı keyfiyetsiz bilmektir, bunun yeri göğüstür İman, Allah’ı Allahlığı ile bilmektir, bunun yeri de kalptir, bu ise göğsün içindedir Marifet, Allah’ı sıfatları ile bilmektir, bunun yeri ise gönüldedir, bu da kalbin içindedir Tevhit, Allah’ı birliği ile bilmektir, bunun yeri sırdır, bu ise gönlün içindedir Bu dört şey birbirinden ayrı gayrı değildir Dördü birleşince din olur
İman bir bütündür, artıp eksilmesi söz konusu olmaz Ancak kuvvetlenir ve zayıflar Amel imandan bir parça değildir Yani günah işleyenin imanı gitmez Ancak zayıflar ve azaba müstahak olur “İnşallah müslümanım” değil, “elhamdulillah müslümanım” demelidir
Kur’an Allah kelâmıdır Allah’ın kelâm sıfatının ifadesi olduğu için kadimdir Yani sonradan yaratılmış değildir Ancak Kur’an’ın yazıldığı harfler ve ifadeler yaratılmıştır
Bilgiyi elde etme yolları akıl, beş duyu ve yalan söylemesi mümkün olmayan kalabalık bir topluluğun verdiği mütevatir denilen haberlerdir
Allah’ın birliğini ifade eden sayısız ayet vardır İmam Maturidî Allah’ın birliği noktasında aklî delil olarak, alemdeki düzenin bozulmadan işleyişini gösterir
Allah bütün kemal sıfatları ile muttasıftır Bu sıfatlar olmaksızın onu düşünmek imkansızdır Allah, ahirette müminler tarafından keyfiyetsiz olarak görülecektir
Peygamberlik, Allah’ın emirlerinin ve yasaklarının bilinmesi açısından gereklidir Peygamberler, kavimleri içerisinde çocukluklarından beri tertemiz ve örnek şahsiyetlerdir Bu yüzden kendilerine peygamberlik gelince insanlar onları kabul etmeseler bile onlara karşı mazeretleri kalmaz Ayrıca mucizelerle desteklenirler Peygamberlikte zirve Hz Muhammed sav’dir
Her şeyin ve bu arada insanın fiillerinin yaratıcısı Allah’tır Ancak insan, iradesi ile o fiilleri kesb edendir (elde eden, kazanandır) Bu haliyle insan, yaptığı fiillerinden sorumlu olur Ahiretteki durumu da bunun sonucuna göre belirlenir
Görüşlerini bu şekilde özetlediğimiz İmam Maturidî’nin mezhebine en çok hizmet etmiş olan alim, Ebu’l-Muin Nesefî rha’dir Hakim Semerkandî, Ömer Nesefi, Nureddin Sabunî, Maturidî ekolüne mensup İslâm bilginlerinin önde gelenlerindendir
İmam Maturidî, fıkıh’ta Hanefî mezhebine bağlı olanların itikattaki imamıdır Başta Türkler olmak üzere pek çok müslüman Maturidî mezhebine bağlıdır

İmam Eş’arî rha
İmam Eş’arî, İmam Şafiî rha’in öğrencileri zincirinde bulunmaktadır Asıl adı Ali b İsmail olan İmam Eş’arî 260/873 yılında Basra’da doğdu 324/ 935 yılında Bağdat’ta vefat etti Ünlü sahabi Ebu Musa el-Eş’ari ra’ın soyundandır
İmam Eş’arî, Mutezile mezhebinin Ehl-i Sünnet’e saldırılarını yoğunlaştırdığı bir çevrede yetişti Kendisi de Mutezilî bilgin Ebu Ali Cübbaî’nin öğrencisi ve üvey oğlu idi Ancak 40 yaşında iken Mutezile mezhebinden ayrıldığını açıkladı ve Ahmed bHanbel rha’in yolunu tutan “hadis ehli” zümresine katıldı Daha sonra, ayrıldığı Mutezile’nin metodunu kullanarak onlara karşı Ehl-i Sünnet’in zaferi için çetin bir mücadele verdi
İmam Eş’arî rha’in Ehl-i Sünnet’e tabi olmasının sebebi, Hz Peygamber sav Efendimiz’i üç defa rüyasında görüp Ehl-i Sünnet’in başarısı için çalışma emri almasıdır Diğer bir sebep de, hocası Cübbaî ile arasında geçen “üç kardeş meselesi”ne ait tartışmadır
İmam Eş’arî 200’e yakın eser yazdı “Makalâtu’lİslâmiyyîn”, “el-İbane”, “el-Luma”, “Risale fi İhtihsani’l- Havz fi’l-Kelâm” ve “Risale ilâ Ehli’s-Sağir” adlı kitapları bize kadar ulaşmıştır Üzerinde durduğu önemli esaslar özetle şunlardır:
İman, marifet ve kalple tasdiktir Büyük günah işleyen imandan çıkmaz, fakat fasık olur
İmam Eş’arî, Allah’ın varlığına delil olarak insanın yaradılışını gösterir Böylelikle, insandan Allah’a ulaşmada Batılı filozof Descartes’tan öncedir
Allah, yarattıklarına benzemez Eğer benzediği kabul edilirse, onun hükmü yarattıklarının hükmü gibi olur Bu da Allah hakkında düşünülemez
İmam Eş’arî de Allah’ın birliğine, İmam Maturidî gibi alemin nizamının bozulmadan işleyişini gösterir Allah cisim değildir Kemal sıfatları vardır Ahirette müminlere cemalini gösterecektir
Allah’ın melek aracılığı ile vahiy gönderdiği kişilere nebi, yeni bir şeriatla gönderilen nebilere de rasul denir Nübüvvet ve risalet, kemal mertebesinde Hz Muhammed sav’de bulunmaktadır
Peygamberin şefaati haktır Peygamberlerin mucizesi, velilerin kerameti vardır
İnsanı ve fillerini yaratan Allah’tır Kesb, insanın iradî fillerine verilen isimdir Kesb, fiil olma yönünden insana, yaratma yönünden Allah’a aittir
Ölümden sonra dirilme ve ahiret hayatı haktır Mutezile inkâr etse de, kabir hayatı vardır
Dört halifenin imameti gerçektir Bütün Sahabe-i Kiram hak üzeredir Aralarında anlaşmazlık gibi görülen olaylar kendi ictihadları sonucudur
Görüşlerini bu şekilde özetlediğimiz İmam Eş’- arî’nin mezhebini kendisinden sonra Bakıllani, Cüveynî, İmam Gazalî ve Fahreddin Razî gibi alimler devam ettirmişlerdir (Zikrolunan bu alimlerimizin hepsinden Allah razı olsun, onlara rahmet eylesin) Fıkıh’ta Şafiî ve Malikî mezhebine bağlı olanlar ile az sayıda Hanbelî, Eş’arî’yi itikatta imam olarak kabul etmişlerdir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.