08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kâf-Zâde Abdülhay Efendi,
Kâf-zâde Abdülhay Efendi, Osmanlı âlimlerinden ve şâirlerindendir “Kâf-zâde” diye meşhûr olmuştur Babası, Birinci Sultan Ahmed Hân zamânı âlimlerinden, Kâf-zâde Feyzullah Efendi’dir Ebüssü’ûd Efendi’nin dâmâdı olan Ma’lûl-zâde Efendi’nin torunudur 998 (m 1589) senesinde İstanbul’da doğdu 1031 (m 1622) senesinde İstanbul’da vefât etti Zincirlikuyu’da dedesi Ma’lûl Emîr Efendi Mektebi bahçesinde defnolundu MÜDERRİSLİK VE KADILIK YAPTI  
Kâf-zâde Abdülhay Efendi, önce babasından ilim tahsîl etti Aklî ve naklî ilimlerde yetişip yüksek derecelere kavuştu 1016 (m 1607) senesinde ilk olarak İstanbul’da Ekmekçi-zâde Ahmed Paşa Medresesi’ne müderris ta’yin olundu 1019 (m 1610) senesinde Gevher Hân Sultan Medresesi’nde vazife aldı 1022 (m 1613) senesinde Sahn-ı semân medreselerinden birine terfî ettirildi 1024 (m 1615) senesinde Üsküdar’da Vâlide Sultan Medresesi’ne, aynı sene içinde Yavuz Selîm Medresesi’ne, 1025 (m 1616) senesinde Süleymâniye Medresesi müderrisliğine ta’yin edildi 1027 (m 1618) senesinde Selanik kadılığına getirildi  
İstanbul’da bulunduğu sırada Sultan Genç Osman’ın tahttan indirilişi ve şehîd edilmesi hâdisesine şâhid olmuştur Bu hâdiseden sonra şiddetli bir üzüntü ve sarsıntı geçirerek hastalandı Otuz üç yaşında iken vefât etti  
Kâf-zâde Abdülhay Efendi; ilmî üstünlüğü yanında, zamânının birinci derecede şâir ve nesir yazarlarından idi Şairliğinden ziyâde tezkireciliği ile tanınırdı Bu durum onun şiirden ziyâde, nesirde daha muvaffak olmasından ileri gelmektedir Her şeye rağmen şiirdeki kudreti, Nef’î ile karşılıklı hicivleşmelerde bulunacak seviyede idi Devrinin tanınmış şâirleri arasında bulunması bunu göstermektedir
ÇOK ESER VERMİŞTİR  
Kâf-zâde’nin birçok eseri vardır Bu eserlerinin başlıcaları şunlardır: 1- Fetâvâ-i Kâdihân’a yazdığı fihrist 2- Hasenât-ı Hasen: Tiryâki Hasen Paşa’nın Kanije kuşatmasında gösterdiği kahramanlıklarını anlatır 3- Dîvân, 4- Zübdet-ül-Eş’âr: Şâirler tezkiresidir 5- Leylâ vü Mecnûn, 6- Sâki-nâme  
Bu mübarek zat, vefat etmeden az önce şu beytleri söyledi:
“Hiç cem’iyyet-i hâtırdan eser gördün mü?/Bu kadar meclise uğrar yolun, ey bâd-ı sabâ!/Senden özge kimse bilmez, derdime hergiz devâ,/Bir ilâç etmezsin ammâ, sen bilirsin dilberâ  ”
|
|
|